Türkiye 10 bin kişilik ÖSO ordusu kuruyor

Türkk Silahlı Kuvvetleri, 4,5 aydır devam eden Fırat Kalkanı Operasyonu’nda DEAŞ’a ağır kayıplar verdirdi, verdiriyor.

Türkiye 10 bin kişilik ÖSO ordusu kuruyor

Kanal7 Ankara temsilcisi Mehmet Acet, Yenişafak gazetesindeki köşe yazısında DAEŞ ile mücadele için Türkiye’nin 10 bin kişilik ÖSO ordusu kuracağını yazdı.

İşte Acet’in o yazısı:

Örgütün Türkiye’ye karşı saldırganlaşmasının sebeplerinden biri bu.

Fırat Kalkanı ciddi anlamda canlarını acıtıyor.

Ki, Ortaköy saldırısının üstlenildiği açıklama da “Türkiye’nin askeri operasyonları devam ettikçe saldırıların da süreceği” ifadesinin oraya yerleştirilmiş olması, bunun açık bir delili.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Aralık’ta yaptığı konuşmada Suriye’nin kuzeyi ile ilgili Türkiye’nin koyduğu hedefi şu sözlerle ifade etmişti:

“Şimdi El Bab’dayız. Ve El Bab dört bir yanından kuşatılmış vaziyette. İnşallah orada da işimiz bitti bitiyor. Ama şimdi sırada Menbiç var. Sonra, yeni dönemde ABD ile el ele verebilirsek Rakka var.”

ABD ANKARA’YA “20 KİLOMETREDEN DAHA AŞAĞI İNMEYİN” DEDİ

Yeni yılın ilk günü, üst düzey askeri bir yetkili ile uzun bir görüşme yaptım.

Bu görüşme bana, Suriye’de, El Bab’da, Fırat Kalkanı’nda neler olup bittiğini öğrenip sizlere aktarmak için güzel bir fırsat sağladı.

Aynı isim daha önceki bir görüşmemizde, Türkiye’nin El Bab’ın DEAŞ’tan kurtarılması için yürüttüğü harekattan Washington’un rahatsız olduğunu açık bir şekilde dile getirmişti.

Bunun nedenini bu son görüşmemizde öğrendim.

Türkiye Fırat Kalkanı Operasyonu için ÖSO ile birlikte harekete geçerken ABD’li yetkililer, Ankara’dan “20 kilometreden daha fazla aşağı inmeyin” talebinde bulunmuşlar.

Yani açıkça “El Bab’a bulaşmayın” demişler.

Bulaştığımıza göre, bu durumda ne oluyor?

Bu işi ABD’ye rağmen yaptığımız gerçeği ortaya çıkıyor.

Peki ABD neden böyle bir talepte bulunmuştu?

Ankara’da askerinden siviline artık herkesin ittifakla tespit ettiği gibi, “ABD, PYD/PKK’nın sözde Kobani Kantonu ile sözde Afrin Kantonu’nu o 20 kilometrenin biraz altından, yani El Bab üzerinden birleştirmek istiyordu.”

Ankara’ya Bab’a inmeyin demelerinin sebebi buydu.

ÖSO GÜÇLENİRSE TÜRKİYE’NİN ELİ DE GÜÇLENİR

Suriye savaşı boyunca bütün aktörlerin karada kendilerine müzahir şekilde hareket eden güçleri oldu.

İran ve Rusya, rejim, Hizbullah ve Şii milislerle hareket etti.

ABD, muhaliflere ve Türkiye’ye kazık atıp PKK’nın Suriye kolu YPG’ye yaslandı.

Türkiye’ye dost/müzahir grubun Suriye’deki karşılığı ÖSO idi.

Ancak, niyeti bozuk malum çevreler, Türkiye’nin ÖSO ile olan ilişkisini yıllarca teröre verilen destek biçiminde sunup baskıladığı için hayati niteliği olan adımlar zamanında atılamadı.

(Bu bağlamda sadece MİT tırlarını durdurulması meselesini hatırlatmam bilmem yeterli olur mu?)

Obama yönetiminin Türkiye’ye karşı oyalama ve kandırmaca amacıyla oluşturduğu eğit/donat programının işe yaramayacağı anlaşıldığında ise, Kuzey Suriye’de atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti.

Şimdi Ankara Özgür Suriye Ordusu’nu ABD’den bağımsız olarak kendi imkanlarıyla güçlendiriyor.

Geçenlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu açıkça söyledi zaten.

“ÖSO’yu biz eğitiyoruz” dedi.

Fırat Kalkanı operasyonu aşının tuttuğunu biz gösterdi.

TRUMP’A YPG’Yİ BIRAK ÖSO VE BİZ VARIZ DENECEK

Türkiye ve Rusya’nın garantörlüğünde başlatılan ateşkes süreci, DEAŞ’ı kapsamıyor.

Bu da demek oluyor ki, bu örgütün kontrolü altında bulunan yerlerde savaş devam edecek.

DEAŞ’ın elinde bulundurduğu bölgeleri kim alacak, kim kontrol edecek?

Bundan sonra, kavga, mücadele bunun için yapılacak.

Obama, DEAŞ’e karşı savaşmak üzere YPG’den bir ordu kurdu.

Şimdi Türkiye, ÖSO’yu güçlendirerek YPG’ye alternatif olabilecek bir başka ordu kurmaya çalışıyor.

Şu anda ÖSO bünyesinde 4 bin bin 500 civarında Suriyeliye askeri eğitim veriliyor.

Bu rakam kısa süre içerisinde 10 bine kadar çıkarılacak.

Sonra ne mi olacak?

Şu olacak:

ABD’de Trump koltuğa oturduğu zaman, “YPG’yi bırakın, derdiniz DEAŞ’ı karada süpürecek bir güç ile ittifak yapmak ise eğer, güçlendirilmiş ÖSO ve TSK ile bunu birlikte yapabiliriz”denecek.

Trump bunu kabul ederse, kendisi bir taşla iki kuş vurmuş olacak.

Hem kaybetmek üzere olduğu değerli bir müttefikini geri kazanmış olacak, hem de DEAŞ’a karşı Suriye’de etkili bir netice elde edilmiş olacak.

KAYNAK : Haber7

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ