Türkçe müfredatında köklü değişiklik
Milli Eğitim Bakanlığınca kamuoyunun görüşüne sunulan ilkokul ve ortaokul Türkçe müfredat programında köklü değişikler yapıldı. Buna göre, öğrencilere Türkçe derslerinde birinci sınıftan itibaren gramer ağırlıklı bir Türkçe eğitimi yerine okuma, anlama ve yazma becerilerinin geliştirilmesi için kazanımlar ağırlıklı olarak öğretilecek. Geçmiş yıllarda ilkokul ikinci sınıftan itibaren başlayan dil bilgisi kazanımları, güncellenen programda beşinci sınıftan itibaren sözlü iletişim, okuma ve yazma öğrenme alanlarının içerisine yerleştirildi.

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) kamuoyunun görüşüne sunulan ilkokul ve ortaokul Türkçe müfredat programında köklü değişikler yapıldı.
Kamuoyuna açıklanan yeni ilkokul ve ortaokul Türkçe müfredatından ve eğitim uzmanlarının görüşlerinden derlediği bilgilere göre, 21. yüzyıl becerileri yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, yansıtıcı düşünme, dijital yetkinlik, estetik duyarlılık içerecek şekilde yeniden yapılandırıldı.
Program ayrıca medya okuryazarlığını da ön plana çıkaran bir anlayışla güncellendi. Programda yer alan dijital içeriklerde, “içindekiler” ve “sözlük” bölümlerini kullanabilme, çoklu medya kaynaklarının güvenilirliğini sorgulama, yazdıklarını çoklu medya kaynaklarını kullanarak paylaşma, bir eserin yazılı metni ile medyadaki sunumunu karşılaştırma ve çoklu medya kaynaklarındaki mesajları anlama ve değerlendirme gibi kazanımlar aynı zamanda bilinçli bir medya okur yazarı olmayı gerektiren beceriler arasında sıralandı.
Birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar daha önceki müfredatta toplam 494 olan Türkçe müfredat kazanımları, yeni müfredatta 366’ya indirilerek, sadeleştirildi.
Buna göre, Türkçe derslerinde program genelinde, öğrencilerin eleştirel ve yaratıcı düşünme becerisini geliştirmek için okuma ve yazma kazanımlarını ön plana çıkaracak değişiklikler yapıldı. Müfredatın genelinde sadeleştirilen dil bilgisi konuları, günlük iletişimdeki beceriler esas alınarak yeniden düzenlendi.
Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda Türkçe öğretiminin yanında, düşünme, anlama, sıralama, sınıflama,
sorgulama, ilişki kurma, eleştirme, tahmin etme, analiz-sentez yapma, değerlendirme gibi zihinsel becerilerin geliştirilmesi amaçlandı. Birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar kazanımların yapısı ve hiyerarşisi, öğrencilerin “sözlü iletişim”, “okuma” ve “yazma” alanlarında temel becerileri kazanmaları ile birlikte üst düzey bilişsel becerileri geliştirecek şekilde yeniden planlandı.
Programda ayrıca okuma ve yazma becerisinin geliştirilmesinin yanında alışkanlığa dönüştürülmesine yönelik kazanımlara da yer verildi. Yazma becerisinin alışkanlığa dönüştürülebilmesi için planlı yazma etkinliklerinden ziyade özellikle ilk sınıflarda öğrencilerin duygu ve düşüncelerini serbest bir şekilde ifade etmelerini amaçlayan yaratıcı yazma yaklaşımları dikkate alındı.
Sözlü iletişim öğrenme alanıyla öğrencilerin duygu ve düşüncelerini hazırlıklı ve serbest konuşmalar yaparak, ifade edebilmesinin yanında günlük iletişimde de gerekli olan nezaket kuralları ile demokrasi ve hoşgörü değerlerini içselleştirecek şekilde benimsemesi öngörüldü.
MEB’den ‘mucit çıkaracak’ yeni müfredat
MEB tarafından kamuoyunun görüşüne sunulan ilkokul ve ortaokul fen bilimleri dersi öğretim programı taslağında, reform niteliğinde uygulamalar yer aldı. Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) kamuoyunun görüşüne sunulan ilkokul ve ortaokul fen bilimleri müfredat taslağında, reform niteliğinde uygulamalar yer aldı. Buna göre öğrenciler, derslere 4. sınıftan itibaren eklenen “fen ve mühendislik uygulamaları” ünitesi kapsamında, bilimsel yenilikçi ürün tasarlayacak ve bunu yıl sonunda okulda düzenlenecek “bilim şenliğinde” tanıtacak.Kamuoyuna açıklanan yeni ilkokul ile ortaokul fen bilimleri müfredatından ve eğitim uzmanlarının görüşlerinden derlenen bilgilere göre, ilkokullarda 3. sınıftan itibaren okutulan fen bilimleri dersi öğretim programında reform niteliğinde değişiklikler yapıldı. MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğünce hazırlanan yeni müfredat taslağında, fen bilimleri dersinin öğretim programında, fen okuryazarı olarak girişimci ruha sahip yaşam boyu öğrenen bireyler yetiştirmek hedefi konuldu. Bu kapsamda programda, öğrencilerin faydalı ürünler geliştirebilmesi için “faydacılık” felsefesinin benimsenmesi dikkati çekti.Fen okuryazarlarının, araştıran, sorgulayan, mantıksal muhakemeyle karar veren, yaratıcı düşünen, problem çözebilen, öz güveni olan, iş birliğine açık, kendini ifade edebilen, girişimci, sürdürülebilir kalkınma bilinciyle yaşam boyu öğrenen bireyler olduğuna işaret edilen programda, bununla birlikte, fen bilimlerine ilişkin bilgi, beceri, olumlu tutuma, ahlaki ve milli değerlere, fen bilimlerinin, mühendislik, teknoloji, toplum ve çevreyle ilişkisine yönelik anlayışa ve psikomotor becerilere sahip bireylerin yetiştirilmesi beklentisi yansıtıldı.Ayrıca fen bilimleriyle diğer disiplinleri bütünleştirerek, teorik bilgilerini ve becerilerini uygulama ile ürüne dönüştürme sürecini yönetebilen bireylerin yetişmesi hedeflendi.Bu bakış açısıyla yetişen bireylerin, astronomi, biyoloji, fizik, kimya ve yer bilimleri alanına ilişkin temel bilgilere, doğal çevrenin keşfedilmesine ve uyum içinde yaşanmasına yönelik becerilere sahip olması gerektiğinin altı çizildi. Üniteler sıralaması değiştirildiYeni müfredat taslağında, ilkokul 3. sınıflardan itibaren okutulan fen bilimleri derslerindeki ünite konularının sıralaması değiştirildi. Öğrenciler, fen bilimleri derslerine ilk kez 3. sınıflarda biyolojiyle başlayıp fizik, kimya ve astronomiyle devam ederken, yeni müfredat taslağında bu farklı hale getirildi.Yeni müfredatta, öğrencilerin fen bilimleri derslerine ilk olarak astronomiyle (evren ve dünya) başlaması, daha sonra biyoloji, fizik ve kimya gibi dersler alması planlandı.Eğitim uzmanları, bu sıralamanın değiştirilmesinin öğrencilerin, fen bilimlerinde yer alan konulara daha iyi adaptasyon sağlanması ve bilimi daha çok sevmeleri için çok olumlu sonuçlar doğuracağını belirterek, kararı “radikal bir değişim” olarak yorumladı. Yeni taslağa göre, öğrenciler 3. sınıfta ilk kez fen bilimlerine başladıklarında, Dünya’nın şekli, katmanları ve yapısı, Dünya’nın şekliyle ilgili model hazırlama gibi konuların bulunduğu astronomi derslerini görüp, daha sonra biyoloji konularına geçiş yapacak. MEB müfredatı sil baştan Fen ve mühendislik uygulamaları müfredata girdiÖnemli değişikliklerden biri de tüm eğitim kademelerinde okutulan fen bilimleri dersine, 4. sınıftan itibaren “fen ve mühendislik uygulamaları” adı altında bilim uygulamalarını kapsayan yeni konunun eklenmesi oldu. İlk kez fen bilimleri dersine eklenen bu ünite konusunun önemine işaret eden uzmanlar, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu ünitenin konulması aslında ‘science, technology, engineering, mathematics’ kelimelerinin baş harflerinin kısaltmasından oluşan STEM yaklaşımının, 4. sınıftan 8. sınıfa kadar müfredata girmesi anlamını taşıyor. Müfredata eklenen fen ve mühendislik uygulamaları ünitesinde ise mühendislik ve tasarım becerilerinin yanında girişimcilik ruhuna sahip bireyler yetiştirmek hedeflenmektedir. Bu alan, fen bilimlerinin matematik, teknoloji ve mühendislikle bütünleştirilmesi sağlanarak, problemlere disiplinler arası bakış açısıyla, öğrencileri buluş ve inovasyon yapabilme seviyesine ulaştırarak, edindikleri bilgi ve becerileri kullanarak ürün oluşturmalarını ve bu ürünlere nasıl katma değer kazandırılabilecekleri konusunda stratejileri geliştirmelerini amaçlamaktadır.” Buna göre, yeni müfredatta öğrenciler fen ve mühendislik uygulamaları dersinde “bilim uygulamaları” yapacak. Öğrenciler, bu uygulamalı derste, günlük hayattan bir problemi tanımlayacak, problemi malzeme, zaman ve maliyet kriterleri kapsamında ele alacak, muhtemel çözümler üretecek ve bunları karşılaştırarak kriterler kapsamında uygun olanı seçecek. Son olarak da öğrenciler, geliştirdikleri ürünü tasarlayacak ve sunacak. Ürünün tanıtımı “bilim şenliği” ortamında yapılacak.Öğrencilerden, ürün geliştirme aşamasında deneme yapmaları, bunun sonucunda elde ettikleri nitel ve nicel verileri, gözlemleri kaydetmeleri ve grafik okuma veya oluşturma becerileriyle değerlendirmeleri beklenecek.Bilimsel ürün pazarlama stratejileri 6. sınıfta Öğrenciler, 6. sınıftan itibaren ise geliştirdikleri bilimsel ürünleri pazarlamak için stratejiler oluşturacak, tanıtım için gazete, internet veya televizyon reklamı tasarlayacak, böylece yenilikçilik ve girişimcilik eğitimine de başlangıç yapacak. Yeni müfredata göre, öğretmenlerin rolü, öğrencilere fen, teknoloji, mühendislik ve matematiğin bütünleştirilmesi için rehberlik ederek, onları üst düzey düşünme, ürün geliştirme, buluş ve inovasyon yapabilme seviyesine ulaştırmak olarak açıklandı. Türkiye’nin bilimsel araştırma ve inovasyon kapasitesini artırması, diğer ülkelerle rekabet edebilmesi için fen ve mühendislik uygulaması kapsamında genç yaşta öğrencilerin buluş yapma, bunlara katma değer kazandırabilme cesaret ve yetkinliğine sahip olması açısından bu programın önem taşıdığını vurgulayan uzmanlar, “Bundan dolayı bu program, sadece öğrencileri icat etmeye yöneltmeyecek, aynı zamanda bir inovasyon ekosistemi de oluşturacak doğaya sahip görünüyor.” ifadelerini kullandı.Yeni müfredat hayata hazırlayacak Evrim Teorisi müfredattan çıkarıldı
PISA müfredatta
İlkokulun ilk yıllarında öğrencilerden sözlü iletişim alanında kurallara uyarak konuşma beklenecek, sonraki yıllarda topluluk önünde konuşmalar veya sunumlar için hazırlık yapmaları, konuşmasını hazırlamak için okuduklarına atıf yapma, konuşma ve tartışma içinde ana fikri belirleme, sorgulama, konuyu özetleme gibi sarmal bir şekilde ilerleyen bir kazanım hiyerarşisi oluşturuldu.
Türkçe dersi müfredatında okuduğunu anlama becerisini geliştirmeye yönelik kazanım ve açıklamalar, PISA ve PIRLS gibi uluslararası sınavlarda ölçülen becerileri yansıtacak şekilde yapılandırıldı. Buna göre, Türkçe derslerinde öğrencilerin metin içerisinde açıkça verilen bilgiler doğrultusunda bilgiyi bulma, bilgileri sıralama ve gruplandırma gibi basit düzeyde işlemler dışında, eleştirel düşünme, soyut düşünme, analitik düşünme, elde edilen bilgiler ile gerçek hayat arasında ilişkiler kurabilme gibi daha üst seviyedeki becerilerin gelişmesine de olanak sağlandı.
Güncellenen Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yer alan “Duygu, düşünce ve isteklerini ifade etme, iletişimde dinlemenin önemini kavrama, iş birliği yapma, grup çalışmalarına etkin bir şekilde katılma, paylaşma, kitle iletişim araçlarındaki bilgileri sorgulama, etkili bir iletişim kurmak için gerekli hususları fark etmeye” yönelik konuşmalarda nezaket kurallarını uygulama, başkalarını dinleme, konuşmasında uygun hitap ifadeleri kullanma, başkalarının sözünü kesmeme, konuşmanın bitmesini bekleme, akış içinde söz alarak konuşmaya katılma, karşısındakini saygıyla ve sabırla dinleme gibi kazanımlar günlük yaşamla ilişkilendirildi. Bu sayede Türkçe dersinin günlük yaşam becerilerini de geliştirerek öğrencileri hayata hazırlamada önemli rol üstlendi.
Yeni müfredat hayata hazırlayacak
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilkokul, ortaokul ve lise kademesi için hazırladığı yeni müfredat, önemli yenilikleri de beraberinde getiriyor. Ödevlerde bile çocukların sosyalleşmesini hedefleyen Bakanlık, bu sayede daha özgüveni yüksek bir neslin yetiştirilmesinin de temellerini atacak. Önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren 1-5 ve 9’uncu sınıf öğrencileri yeni müfredatla eğitime başlaması planlanırken, eğitimciler başta olmak üzere veliler de müfredatla ilgili eleştirilerde bulunabilecek. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, dünya müfredatları araştırılarak yaklaşık bin kişilik bir ekibin oluşturduğu müfredat için kamuoyuna ‘görüşlerinizi 10 Şubat’a kadar bizimle paylaşın’ çağrısı yapmıştı.ÖZGÜVENLİ VE ÇÖZÜM ODAKLIYeni Şafak, müfredatta yapılan değişiklikleri masaya yatırdı. Çocukların eğitim hayatlarında karşılaştığı zorlukların yanı sıra, hayata adım attıklarında karşılaşacağı durumların da yer aldığı müfredat çerçevesinde 8 yeterlilik belirlendi. Ana dilde iletişim, diğer başka bir dilde iletişim, bilim ve teknolojik yetkinlik, öğrenmeyi öğrenmek, vatandaşlık ve sivil yetkinlik, inisiyatif kullanma ve girişimcilik ile kültürel dışavurum olarak belirlenen bu kriterlerin öğrencilerin eğitim hayatı boyunca öğretilmesi planlanıyor. Bu doğrultuda öğrenciler, kendine güvenen, problemlerini çözebilen, görsel bir estetiğe sahip bireyler olarak yetişecek.İLGİ ALANLARI ORTAYA ÇIKACAKİlkokulda okutulan Hayat Bilgisi dersinin değişen müfredatıyla çocukların ilgi alanlarını ortaya çıkarmayı hedefleyen Bakanlık, öğrencilere temel yaşam becerileri kazandırmayı da amaçlıyor. Yeni müfredatta öğrencilere ürün dosyası hazırlatılarak not verilmesi bekleniyor. Ayrıca Hayat Bilgisi Dersi uygulanırken, dersin işleyişine göre okul içi ve okul dışı uygulamalara ağırlık verilecek. Sözlü tarih, yerel tarih, müze gezileri, doğa eğitiminin verileceği Hayat Bilgisi dersinin sınıf ortamında ise kazanımlara uygun olarak yapılması planlandı. Yeni müfredat, etkinliklerle okul ve yaşam arasında bağ kurulmasını hedefliyor. Ayrıca öğretmen, öğrenciler üzerinde bir ölçme ve değerlendirme baskısı oluşmaması için etkinliklerin ve gözlemlerin kullanılmasına öncelik verecek. Öğrencilerin sınıf içinde gösterdiği performans gözlemlenerek değerlendirilecek. MEB müfredatı sil baştan Çocuklar çevreye adapte olacakİlkokul birinci sınıf öğrencileri için Okulumuzda Hayat, Evimizde Hayat, Sağlıklı Hayat, Güvenli Hayat, Ülkemizde Hayat, Doğada Hayat gibi konu başlıklarıyla çevreye adapte süreci sağlanacak.Okulumuzda Hayat: Çocukların okul, arkadaş ve öğretmenle ilişkilerini düzenlemek için konulmuş bir bölüm. Bu bölüm sınıf içi kurallardan, okulda iletişimin niteliğine kadar her alanda çocuğun kafasındaki soru işaretlerini gidermek için hazırlandı.Evimizde Hayat: Çocukların aile bireylerini tanıması için müfredatta yer alan bu bölüm, gün içinde evde neler yapılabileceği hakkında fikir verirken, elektrik su gibi ev kaynaklarını dikkatli kullanmayı da öğretmeyi amaçlıyor. Müfredatta boşanma, evden ayrılma ve ölüm gibi nedenlerle ebeveynlerini kaybeden çocukların bulunduğu sınıflarda bu kazanımların dikkatle işlenmesi hususunda uyarı yer alıyor. Sağlıklı Hayat: Kişisel bakım, dengeli beslenme, görgü kuralları gibi konuları çocukların sağlıklı şekilde öğrenmesi amaçlanıyor.Güvenli Hayat: Okulda oluşabilecek tehlikelere dikkat çekerek çocuklar uyarılacak. Ülkemizde Hayat: Bu bölümde milli ve manevi değerlere bağlı aile yapısı çocuklara öğretilecek.Doğada Hayat: Bitkileri ve hayvanları yakından gözlemleme fırsatı bulan çocuklar, hayvanları koruyarak çevreye karşı daha duyarlı hale gelecek.Girişimcilik geliştirilecekYeni müfredat taslağında, fen bilimleri dersinin öğretim programında, fen okuryazarı olarak girişimci ruha sahip yaşam boyu öğrenen bireyler yetiştirmek hedefi konuldu. Öğrenciler, derslere 4. sınıftan itibaren eklenen “fen ve mühendislik uygulamaları” ünitesi kapsamında bilimsel yenilikçi ürün tasarlayacak ve bunu yıl sonunda okulda “şenlik ortamında” tanıtacak. 6. sınıftan itibaren bilimsel ürünlerini pazarlamak için stratejiler geliştirecek, tanıtım için gazete, internet veya televizyon reklamı tasarlayacak, böylece yenilikçilik ve girişimcilik eğitimine de başlangıç yapacak. İlkokul ve ortaokullarda fen bilimleri dersleri, yeni dönemden itibaren biyoloji yerine astronomiyle başlayacak, öğrencilerin bu yolla bilimi daha çok sevmeleri sağlanacakDemokratik bir çalışma Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi, MEB’in açıkladığı yeni müfredata ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öğretmenler ve eğitimcilerin yeni müfredatı incelemesine olanak tanınmasının önemine işaret eden Selvi, “Bakanlık bu sayede demokratik bir müfredat hazırlamış oluyor. Her kesim bu müfredatı inceleyip, eksikleri bulacak, böylece çocuklarımız için en iyisini el birliğiyle yapmış olacağız” dedi. Eski eğitim müfredatının tek tipçi olduğunu hatırlatan Selvi, “Eskiden çocuklarımızı bir ideoloji üzerine yetiştirmek zorunda kalıyorduk. Umuyorum yeni müfredat tek tipçi insan yetiştirmenin yolunu kapatır. Milli ve manevi değerlere sahip çocuklar yetiştirmek için müfredatta yapılacak değişikliklere biz de eğitim uzmanlarımızla birlikte katkı sunacağız” diye konuştu.’Yeni müfredat lise ve üniversite sınavlarını etkilemeyecek’ ‘Müfredatın tamamına bakmak gerekir’
Dil bilgisi 5. sınıfa alındı
Yeni Türkçe müfredatında birinci sınıftan itibaren gramer ağırlıklı bir eğitim yerine okuma, anlama ve yazma becerilerinin geliştirilmesi için kazanımlar ağırlıklı olarak öğretilecek.
Geçmiş yıllarda 2. sınıftan itibaren başlayan dil bilgisi kazanımları, güncellenen programda 5. sınıftan itibaren sözlü iletişim, okuma ve yazma öğrenme alanlarının içerisine yerleştirildi. Güncellenen programda ilk dört sınıf seviyesinde dil bilgisi kazanımlarına yer verilmedi. Dil bilgisi kazanımları, dil ile ilgili kural ve tanımları ezberleten bir anlayışın aksine anlam ve işlevi ön plana çıkaran bir anlayışla yeniden yapılandırıldı.
Türkçe eğitim müfredatında okuma becerisinin geliştirilmesi için, kitap okuma ve özetleme, not alma, okudukları üzerine soru sorma becerisi, ana fikri, tema ya da yardımcı fikirleri tespit edip sözlü ifade edebilmesi kazanımları ana hedef olarak belirlendi.
Yazma becerisinde ise ilk sınıflardan itibaren öğrencilerin duygu ve düşüncelerini serbest bir şekilde anlatabilmeleri esas alındı. Uzmanlar, ilk sınıflardan itibaren öğrencilerin yaratıcılıklarını daha çok kullanabildiklerine dikkati çekerken, bu becerilerin kurallara bağlı kalmak adına üst sınıflarda kaybedilebildiğini, yeni müfredatta ise bu konuda çok önemli köklü bir değişikliğe gidildiğine işaret etti.
Müfredatta, bitişik eğik yazı uygulamasının devam ettirilmesiyle Türkçe dersinin öğrencilere kazandırmak istediği zihinsel becerilerin sorgulama, ilişki kurma, sınıflama, analiz ve sentez yapabilme gibi gelişiminin de desteklenmesi sağlandı.
Türkçe’de klasik yöntem de uygulanacak
Yeni müfredat taslağında, çoktan seçmeli sorularla (test) Türkçe dersinin ölçülemeyeceğine de işaret edilerek, puanlama sisteminde çoklu değerlendirme esas alındı.
İlkokullarda birinci ve ikinci sınıfta çoktan Türkçe derslerinde seçmeli testler kullanılmamasını tavsiye eden yeni müfredat taslağında, yorum gerektiren açık uçlu ve klasik sınavlar, izleme testleri, tema sonu değerlendirme testlerinin de puanlama sistemine getirilmesi planlaması yer aldı.
Yenilenen müfredatla birlikte Türkçe dersinin değer aktarımındaki rolü de göz önünde bulundurularak milli, manevi, ahlaka ve evrensel değerler ön plana çıkarıldı. Programda değerler, temalar ve konu örnekleri başlıklı bölüme yerleştirildi.
MEB’in Türkçe dersi müfredat taslağında ayrıca ana temalar “Erdemlerimiz”, “Dünya ve çevre, “Milli kültürümüz”, “Milli Mücadele ve Atatürk”, “Vatandaşlık bilinci”, “Sağlık, spor ve oyun”, “Sanat ve toplum”, “Bilim ve teknoloji” olarak belirlendi.
KAYNAK : Yenişafak