Türk tarafı Kıbrıs görüşmelerine katılmayacak

Rumların Enosis kararı sonrası, Türk tarafı Kıbrıs görüşmeleri yarın yapılacak liderler toplantısına katılmayacak.

Türk tarafı Kıbrıs görüşmelerine katılmayacak

Rumların Enosis kararı sonrası, Türk tarafı Kıbrıs görüşmeleri yarın yapılacak liderler toplantısına katılmayacak.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Rum tarafının “Enosis (Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı) referandumunun okullarında kutlanması” kararından geri adım atmaması karşısında yarınki liderler görüşmesine katılmayacağı bildirildi.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum Meclisinin 10 Şubat’ta aldığı “Enosisreferandumunun kutlanması” kararından geri dönülmediği için yarın ara bölgede yapılması planlanan liderler görüşmesine katılmayacak.

Kıbrıs müzakereleri, Akıncı’nın göreve gelmesinin ardından BM Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin ara buluculuğunda 15 Mayıs 2015’te yeniden başlamıştı.

Rum Meclisi, 10 Şubat’ta Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını öngören Enosis referandumunun, yıl dönümünde okullarda kutlanması yönünde karar almıştı. 16 Şubat’ta yapılan liderler görüşmesinde ise Rum lider Nikos Anastasiadis, kapıyı sertçe vurarak müzakere masasından kalkmıştı.

Enosis nedir?Yunanistan’ın Kıbrıs’la birleşmesi anlamına gelen ‘Enosis’, Yunan Megali İdeası’nın değişmeyen hedeflerinden biri. Rum kesiminin yeni provokasyonu: Enosis kutlamaları

Kıbrıs Türk Federe Devleti Devlet Başkanı Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum kesimi lideri III. Makarios’un Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kurt Waldheim’ın katılımıyla 12 Şubat 1977 tarihinde Lefkoşa’da gerçekleştirdiği ilk Kıbrıs müzakere görüşmesinin üzerinden tam 40 yıl geçti. Yıllardır iki taraf arasındaki krizlere tanıklık ederek süren görüşmeler, dün kritik bir tartışamaya sahne oldu. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla görüşen Rum lider Nikos Anastasiadis toplantı anında büyük bir öfkeyle ‘Söyleyecek bir şeyim yoktur’ dedi ve kapıyı sert bir şekilde vurarak çıktı.22 Temmuz 1974’te Ada’daki ilk ateşkesi izleyen süreç kapsamında 12 Şubat 1977’de başlayan iki tarafın çetin müzakereleri, 2017’ye dek çok sayıda liderin katılımlarıyla bugüne geldi. 40 yıllık müzakere gerilimini masaya yatırdık…Kıbrıs’ta kriz çıkaran Enosis gerilimi1930’lu yıllarda Ada yönetiminin ‘Yunanistan’a bağlanması’ anlamını taşıyan Enosis, Kıbrıs’ta tarafları karşı karşıya getirdi. Türk tarafına yapılan baskı ve dayatmalara rağmen Birleşik Krallık yönetimine yapılan bu başvuru reddedildi. Enosis taleplerinde ısrarcı olan Rum tarafı, Ada’daki Türklere saldırılar düzenlemeye başladı.Enosis, ‘Yunan Megali İdea’sının değişmeyen hedeflerinden biri olarak biliniyor. Taşıdığı mana ise şu: Ada’nın Yunanistan’la birleşmesi. Megali İdea, ‘Büyük Fikir’ anlamına geliyor.Enosis’e tepkiEnosis’le Rum tarafının isyanlarına karşı Ada’daki Türkler harekete geçti. Enosis’in varlığına tepki gösteren vatandaşlar, sokaklara döküldü. İngiltere de ilk olarak “Ada Osmanlı Devletine ait olduğu için Enosis’e izin veremeyiz” politikasını benimsedi. Ardından ise “Ada’da iki toplum yaşadığı için Enosis’e izin veremeyiz” görüşünü savundu. Müzakereler ateşkesle başladıTakip eden yıllar, çatışmalara tanıklık etti. Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar gelen sürecin ardından ateşkes sağlandı. 22 Temmuz 1974’te Türkiye, Ada’nın yüzölçümünün yüzde 8’ine tekabül eden Girne ile Lefkoşa arasındaki dar bir koridoru kontrolünde tutuyordu.74’ün ardından ateşkes süreci diyalog ortamını doğururken, 77’de ilk müzakereler de gerçekleştirilmeye başlandı. Kıbrıs Türk Federe Devleti Devlet Başkanı Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum kesimi lideri III.Makarios’un Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kurt Waldheim’ın katılımıyla 12 Şubat 1977 tarihinde Lefkoşa’da gerçekleştirdiği ilk Kıbrıs müzakerelerini, 1978 takip etti. Annan Planı açıklandıBM Genel Sekreteri Kofi Annan, söz konusu dönemde yeni başlattığı çözüm girişimini yürüttü. Kofi Annan, yoğun görüşme trafiği sonucunda hazırladığı barış planının ilk versiyonunu 11 Kasım 2002’de açıkladı. Annan Planı, Türk ve Rum kesimleri halinde bölünmüş Kıbrıs Adası’nın bağımsız bir devlet olarak birleştirilmesini öneren Birleşmiş Milletler planı. 2015’te yeniden başladıYıllar içerisinde çetin geçen müzakere süreçleri 2015’te hız kazandı. Kıbrıs’ta müzakereler, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın göreve gelmesinin ardından BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin arabuluculuğunda 15 Mayıs 2015’te yeniden başladı. Kıbrıs’ta BM gözetiminde 15 Mayıs 2015’te yeniden başlayan müzakereler çerçevesinde düzenlenen uluslararası konferans İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlendi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun: Kıbrıs, dünyada uzun zamandır süregelen çatışmalara barışçıl yoldan müzakerelerle çözüm bulunacağına dair insanlara muazzam umut veriyor Masaya getirilen krizler2015’ten sonra hız kazanan müzakereler çerçevesinde Rum tarafının masaya getirmiş olduğu şartlar, diyalog ortamında gerginliklerin tetiklenmesine yol açtı.-Rumlar, Yunanistan’ın Türkiye’yi ve Türk askerini Kıbrıs’ta devre dışı bırakmaya yönelik önşartını masaya getirdi.-Rumlar, zirveyi altüst eden en dikkat çeken talebi 92 bin Rum’un Kuzey’e geri dönüşüne imkan sağlayacak toprak talebi oldu. Haritalar çizildiCenevre’deki müzakerelerin son gününde de taraflar haritalarını sundu. Haritalar, iki tarafın harita uzmanlarının kontrollerinin ardından BM’nin çelik kasasına alınarak kilitlendi. Haritaların tamamen BM’nin tasarrufunda olduğunun altını çizen KKTC Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu, “Anımsatmak isterim, oran olarak, Kıbrıs Rum tarafının yüzde 28.2, Kıbrıs Türk tarafının da yüzde 29.2 önerileri, yaklaşmış önerilerdi. Haritaların bu oranlara uygun olarak hazırlandığı tespit edildi ve BM’ye teslim edildi. Korumalar eşliğinde kilitlenmek üzere yerine götürüldü.” Cumhurbaşkanı Erdoğan: Utanmadan sıkılmadan tek bayrakla geliyorlarCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müzakereler esnasında Rum yetkililerin sergilediği tavır ve masaya getirdiği şartlara tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Kas 2016’daki görüşmesinde bu ifadeleri kullandı:”Avrupa Birliği diyor ki ‘Kıbrıs’ı ver bize karışma’. Oldu, şehit kanı var orada. Utanmadan sıkılmadan tek bayrakla geliyorlar. Orada iki ayrı devlet olduğunu öğrenecekler. Sen Güney Kıbrıs’sın Kuzey’de Türk Cumhuriyeti var. Bunu göreceksin, bu da bir saygısızlıktır. Öyle veya böyle bunu anlayacaklar, öğrenecekler. Bu yılın sonuna kadar bir yere varılması lazım. Ama ‘bu topraklar bizim olacak, bunun yönetimi tamamen bize ait olacak’; böyle bu tür şeyler olursa bu yürümez. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış, bunların yaptığı bu.”Kıbrıs müzakereleri tıkanma noktasındaEnosis kutlamaları ortamı yeniden gerdiKıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması amacıyla 1950 yılında gerçekleştirilen ve sadece Kıbrıslı Rumların katıldıkları referandumun yıldönümünün Güney Kıbrıs’taki okullarda, öğretmen ve öğrenciler arasında gerçekleştirilecek sohbet ve benzeri etkinliklerle anılması Rum Meclisi’nce kabul edildi. Dün kapıyı vurup çıktıKKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde yapılan liderler görüşmesinde Rum lider Anastasiadis’in büyük bir öfkeyle “Söyleyecek bir şeyim yoktur” dediğini ve kapıyı sert bir şekilde vurarak çıktığını açıkladı. Akıncı, Rum liderin görüşmelerde “kapıyı sert bir şekilde vurup çıkması”yla ilgili olarak, “Çekip gittikleri kapıyı yeniden açmak kendi ellerindedir” dediAnastasiadis’in bugün gerçekleştirilen toplantıya getirdiği dosya ise dikkati çekti. Müzakerelere kapalı bir şekilde hareket ettiği bildirilen Anastasiadis, önceden hazırladığı 5 sayfalık yazıyı sundu.Herkesin tavırlarına dikkat etmesi gerekir, her toplantının devamı için saygı çerçevesinin dışına çıkılmaması esastır.— KKTCCumhurbaşkanlığı (@KKTCCB) 16 Şubat 2017 Tarafların yeniden ne zaman bir araya geleceği ise şimdilik belli değil. Akıncı’nın açıklamalarının ardından Anastasiadis de yeniden masaya gelecek tavır sergiledi. KKTC…Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 15 Kasım 1983’te bağımsızlığını ilan etti. De facto varlığını sürdüren ülke, halen Türkiye dışında hiçbir devlet tarafından tanınmıyor. Galeri: Kıbrıs MüzakereleriRiyad-Tahran arasında yeni gerilimin adı: Kan parası

‘Anastasiadis’in tutumu düpedüz saygısızlık’

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde bugünkü liderler görüşmesinde Rum lider Nikos Anastasiadis’in masadan kalkmasının, “başta Türk tarafı olmak üzere tüm uluslararası güçlere karşı düpedüz saygısızlık olduğunu” bildirdi. Beklenen bir sonuçÖzgürgün yaptığı yazılı açıklamada, Rum Meclisi’nin Enosis’in (Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı) Rum okullarında kutlanmasına ilişkin kararının sonrasında gerçekleşen liderler görüşmesinde Rum lider Anastasiadis’in müzakere masasını terk etmesinin beklenen bir sonuç olduğunu kaydetti. Anastasiadis’in Rum Meclis kararının Kıbrıs Türk halkında yarattığı olumsuzluğun gölgesinde gerçekleşen müzakereleri saygı sınırlarını aşan tavır sergileyerek terk etmesinin, masada tanıklık eden BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin yanı sıra herkesi şaşırttığını ifade eden Özgürgün, açıklamasında şunları kaydetti:Süreci çıkmaza sürüklüyor”Müzakere sürecini iyice çıkmaza sürükleyen olayların bugünkü versiyonunun Rum tarafının büyük çoğunluğunda hakim olan ‘Kıbrıs Türklerini ortak sahibi görmeyen’ zihniyetin değişmemiş olmasıdır. Ada’da iki eşit halkın ortaklığına dayalı bulunacak adil, yaşayabilir bir anlaşmanın her iki halkın çıkarlarına olacağı inancıyla yıllardır Kıbrıs Türk tarafınca gösterilen gayretlerin, bağnaz Rum tutumunun kurbanı olmasına ne kadar daha seyirci kalınacaktır? Dahası, Ada’da çözümsüzlüğün gerçek kaynağının değişmeyen Rum-Yunan zihniyeti olduğu, ne zaman anlaşılacaktır? Liderler görüşmesindeki Rum lider Anastasiadis’in tutumu, 20 aydır sürdürülen son müzakere sürecine katkı koyan başta Türk tarafı olmak üzere tüm uluslararası güçlere karşı düpedüz saygısızlıktır.”Kıbrıs müzakereleri, Akıncı’nın göreve gelmesinin ardından Eide’nin arabuluculuğunda 15 Mayıs 2015’te yeniden başlamıştı. Bugünkü liderler görüşmesinde Rum lider Anastasiadis, büyük bir öfkeyle “Söyleyecek bir şeyim yoktur.” diyerek ve kapıyı sert bir şekilde vurarak müzakere masasını terk etmişti.Anastasiadis’e ilk tepki Çavuşoğlu’ndan: Kabul edilemez Rum lider kapıyı vurup çıktı Anastasiadis toplantıya 5 sayfalık ‘önyargı’ getirdi!

Anastasiadis’e ilk tepki Çavuşoğlu’ndan: Kabul edilemez

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde yapılan liderler görüşmesinde Rum tarafının ortaya koyduğu tavrın müzakereye ve adadaki sürece bakış açısını gösterdiğini belirterek, “Üstelik Rum parlamentosunun kabul ettiği “Enosis” kararı Türkiye ve Kıbrıs Türkü için kabul edilemez bir karardır.” dedi.Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile Almanya’nın Bonn kentinde düzenlenen “G20 Dışişleri Bakanları Heyetlerarası Toplantısı”ndan sonra görüşme gerçekleştirdi.Çavuşoğlu, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, görüşmede geçen dönemin hatalarını açıkça gündeme getirdiklerini, YPG’ye verilen desteğin Türkiye’nin güvenini sarsması ve bu tür bir desteğin hem kendileri hem de Suriye için ne kadar tehlikeli olduğunu muhatabına anlattıklarını bildirdi.Çavuşoğlu, görüşmede, Fetullahçı Terör Örgütünün başındaki Gülen’in ABD’de olması ve Türkiye’ye hala teslim edilmemesinin ilişkileri ve Türk halkının hissiyatını çok etkilediğini ve bu durumun da Amerikan karşıtlığını artırdığını vurguladı.Görüşmede Suriye, Irak, DEAŞ ile mücadele ve bölgesel konular ve iki ülke ilişkilerini de değerlendirme fırsatı bulduklarına işaret eden Çavuşoğlu, “Son derece yapıcı bir ortamda verimli bir görüşme oldu. Güzel bir başlangıç oldu.” diye konuştu.Çavuşoğlu, ABD ile bir çok üst düzey görüşmeler yürütüldüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:”Önümüzdeki süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ı bir araya getireceğiz ki bir yol haritamız olsun. Şu andaki yönetim de geçen dönemki hatalarının farkında. Bunları nasıl düzeltiriz, daha etkili stratejiler nasıl belirleriz, bu konularda çalışmaya devam edeceğiz. O bakımdan verimli bir görüşme oldu. Bugün akşam üstü de Lavrov ile bir görüşmemiz olacak. Suriye, siyasi müzakereler, Astana sonrası neler yapacağız. ikili ilişkiler; bunları da Lavrov’la görüşeceğiz. Burada aşağı yukarı 35 ikili görüşmemiz olacak ve bunların hepsi de hemen hemen geldi ki son dönemde Türkiye’ye yönelik ciddi bir ilginin olduğunu görüyoruz.””Sorun Rum tarafından kaynaklanıyor”Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs’ta devam eden görüşmelerde yaşanan sıkıntılara ilişkin bir soruya karşılık, sorunun daha önce olduğu gibi şimdi de Rum tarafından kaynaklandığını belirtti.Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, şunları kaydetti:”Bu esasen Rum tarafının müzakereye ve adadaki sürece bakış açısını gösteriyor. Üstelik Rum parlamentosunun kabul ettiği Enosis kararı Türkiye ve Kıbrıs Türkü için kabul edilemez bir karardır. Bu kriz bugün Anastasiadis’in masadan kalkmasıyla başlamadı, bu kararın meclis tarafından kabul edilmesiyle başladı. Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını hala görüşüyorlar, karar kabul ediyorlar. Yani emellerinden vazgeçmemişler. Diğer taraftan Türkiye’nin garantisine ve güvenlik konularına artık ihtiyaç yok.Siz bir taraftan Enosis’i istiyorsunuz, diğer taraftan Türkiye’nin garantisini kaldıralım diyorsunuz. Bunların gerçek niyeti bu yaklaşımlarla ortaya çıkmıştır. Bu konularda Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin ne kadar haklı olduğunu kendileri ortaya koydular. Biz bugüne kadar hep yapıcı bir tutum sergiledik. Ne istediğimizi biliyoruz, ne istemediğimizi de biliyoruz. Net bir şekilde kaprissiz kompleksiz kendine güvenen bir devlet gibi güçlü bir ülke gibi net toplantılarda ortaya koyuyoruz. Aynı tutumu Kıbrıs Türk heyetinin de sergilediğini görüyoruz. Böyle olunca da işte Rum tarafı masadan kaçıyor. Müzakere istiyorlarsa o masaya döneceklerdir, istemiyorlarsa da kendileri bilir. Artık bir daha da böyle bir müzakere olmaz, gereğini yaparız.”Rum lider kapıyı vurarak çıktıKıbrıs müzakereleri çerçevesinde yapılan liderler görüşmesi sırasında kapıyı vurarak salonunu terk eden Rum lider Anastasiadis’in hareketi tepki çekti. KKTC yönetimi, Anastasiadis’in hassasiyetleri anlama yerine, önceden hazırladığı 5 sayfalık yazıyla toplantıya katıldığını açıkladı.Rum lider kapıyı vurup çıktı Anastasiadis toplantıya 5 sayfalık ‘önyargı’ getirdi!

Akıncı: Rum tarafı karar vermek zorunda

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı basına yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Meclisinin Enosis plebisitinin Rum okullarında anılması, kutlanmasıyla ilgili kararının Kıbrıs Türk halkında yarattığı infiale vurgu yaptı. Bu olumsuz gelişmeyle ilgili olarak Rum liderden adım atmasını ve söz konusu kararın iptal edilmesini talep ettiğini söyleyen Akıncı, BM nezdinde bulunduğu girişimler ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterrese yolladığı mektubu hatırlatarak, Eide ile de bugün bu konuyu yüz yüze ele aldıklarını belirtti.Akıncı, ‘Bütün teferruatıyla bu konuyu aktardık. Yarınki görüşmeye gideceğim ve aynı şeyi Rum Lider Nikos Anastasiadise de aktaracağım’ dedi. Rum liderin demeçlerinden, konuyu hafife alan bir yaklaşım içinde olduğu izlenimi edindiğini kaydeden Akıncı, Tarihsel bir olaya yapılmış küçük bir atıf olarak nitelemesi, konuyu ve olayın boyutlarını tam olarak anlamak istemediğini gösteriyor ifadesini kullandı.Saldırı mantığıyla hareket ediyorlarCumhurbaşkanı Akıncı, Rum liderin, ‘en iyi savunma, saldırıdır’ mantığıyla saldırgan ifadeler kullandığını belirtti. Kıbrıs Türklerinin topyekûn ortaya koyduğu infialin önemli nedenleri olduğuna işaret eden Akıncı, BM’nin de konuyu iyi kavraması gerektiğini belirterek ‘Çünkü bizi çözüm için bir araya getiren ve çalışmalarımıza iyi niyet misyonuyla katkı koymaya çalışan onlardır’ dedi.Barış kültürü gelişmeli Akıncı, Rum Meclisinin kararına halkın tepkisinin kültürel boyutunun önemine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Okullarda barış kültürünün gelişmesine ihtiyaç var. Hoşgörü, karşılıklı anlayış lazım. Enosis plebisitinin kutlanması değil. Enosis zaten okul müfredatlarında var. Enosis ve EOKA okullarda anlatılıyor. Ama burada yapılmak istenen başka bir şeydir. Faşist, ırkçı bir partinin meclise taşıdığı olay farklıdır. Bunun okullarda kutlanması, anılması ve kutsanması anlamını taşır. Müzakerelerin yürütüldüğü bir aşamada böyle bir noktaya gelinmesi ve özellikle Sayın Anastasiadis’in başkanlığını yaptığı ve kendisini destekleyen DİSİ’nin komitede onay vermesi, mecliste de bu kararın alınmasına bir yerde omuz vermesi, kabul edilebilecek bir davranış değildir. Bir de bu olayın verdiği çok açık bir mesaj var. O da şudur; bu gibi konularda Sayın Anastasiadis ve partisinin Kıbrıs müzakere sürecinden çok gelecek seçimleri düşündükleri daha bir net olarak ortaya çıkmaktadır.”Müzakerelerden çok, seçimleri düşünüyorlar Anastasiadis ve partisinin, müzakere sürecinden çok seçimleri düşündüklerinin ortaya çıktığını kaydeden Akıncı, çok ciddi bir tutumla karşı karşıya bulunulduğunu belirtti. Akıncı, karşı taraftan, Kıbrıs Türklerinin temel hakkı ve talebi olan siyasi eşitlik konusunda adım atmasını ve halkını güç-yetki paylaşımına hazırlamasını beklerken, müzakerelere katkı yapılmayıp, tam tersine zarar verildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Akıncı, güven artırıcı önlemler çerçevesinde gündeme gelen ancak Rum tarafında yasal düzenleme gerekir diye hayata geçirilemeyen cep telefonu işbirliği konusunu hatırlatarak şunları belirtti:”İşte asıl bunları meclise götürüp, değiştirmeleri gerekir. Genç kuşaklara Enosis’i kutlanacak bir şeymiş gibi gösteren kararlar alınmamalıydı. Alındı. Anastasiadis’in bunun karşısında durması lazımdı. Biz nasıl ilhak politikalarına karşı tavır sergiliyorsak, onlar da aynı tavrı sergilemeliydi.”Gelişmeler olumsuz olursa herkes zarar görecek Kıbrıs’ta çözümün tüm taraflar için en iyisi olduğunu kaydeden Akıncı, çözüme ulaşılamazsa, statükonun bu şekilde devam etmeyeceğini söyledi. Akıncı, ‘Bu gelişmeler ya olumlu, ya da olumsuz olur. Ve olumsuz olursa, bundan herkes zarar görecek. Çözümden de herkes fayda görecek’ dedi.Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafının aldığı karar konusunda geri adım atmaması durumunda, sürecin nasıl etkileneceğine ilişkin sorusuna da, ‘Rum tarafı bir karar vermek zorundadır. Bu adada bir çözüm doğrultusunda hep birlikte çalışmaya devam edecek miyiz, etmeyecek miyiz? Bu artık çok kritik bir soru haline geldi’ açıklamalarında bulundu. Akıncı şöyle devam etti:”Bugünden federasyonu ve çözümü bir yana bırakıp, bir yıl sonraki seçimlere mi endekslenecekler yoksa çözüme mi yoğunlaşacaklar? Bunun kararını vermek durumundadırlar. Ben hep 2016 sonunu bir hedef koyuyordum çünkü 2017’nin sıkıntılarla dolu olacağını öngörebiliyordum. Mamafih bu sıkıntılar göreceli olarak erken başladı. En azından mart, nisan aylarında çözüm konusundaki ana hatların ortaya çıkabileceğini öngörüyordum. Eğer çözüme odaklı olarak kalınsa gene bu mümkündür. Bu mümkün değil diyemem ama görüyoruz ki yavaş yavaş çözüme odaklı halden, seçime odaklı hale dönüştü ve bu çok somut şekilde kendini gösterdi. Bunun hiç inkar edilebilecek saklanabilecek bir tarafı da kalmadı.”Rum tarafın tavrı müzakerelerin devamını belirleyecek Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Müzakerelerin bundan sonraki gelişimini, Rum tarafının tavırları ortaya koyacak. Çünkü biz kararlıyız. İstekliyiz. Kıbrıs Türk halkının bize vermiş olduğu yetkiyi sonuna kadar kullanıp, halkımıza kabul edebileceğini düşündüğümüz bir metni referanduma götürmek için ısrarla çalışmak niyetindeyiz. Hala daha bu niyeti içimizde taşımak istiyoruz ama bu böyle her şart altında olabilecek bir konu değil. Bu bazı gelişmelere bağlıdır. Eğer biz bu yolu tek başımıza yürüyeceksek bir yere varamayız. Bu ancak birlikte yürünecek bir yoldur. Ortaklaşa yürünecek bir yoldur çünkü ortaklasa oluşturacağımızı bir federal yapıdan bahsediyoruz. Bunun bu şekilde olabilmesi ancak Rum tarafının tavırları ve davranışlarıyla kendini ortaya koyacaktır. Çok zaman kalmadı aslında bunun netleşmesi için. Bu birkaç ay içinde kendini gösterecekti. Şimdi artık birkaç güne indi. Dolayısıyla yarın ve yarından sonraki birkaç günü iyi görüp, değerlendirmemiz gerekecek. Bu konuda tavır nedir, bizim bu tepkimiz yeterince anlaşıldı mı çünkü açıklamadan anlaşılmadığını görüyoruz.”Müzakerecilerin dünkü görüşmesinin iptaline de değinen Akıncı, ‘İptal ettik, gitmedik ve ortaya bir tepki koyduk. Onun da bir gerekçesi var. Teknik düzeyde konuşulacak bir şey yok. Politik, ilkesel düzeyde konuşulması gereken önemli bir olay var. Bunu da gitmeden konuşamazsınız’ dedi. Akıncı, liderler görüşmesine de diyalog kurup, tepkisini dile getirmek için gideceğini söyledi. Akıncı, şöyle devam etti: “Dolayısıyla protesto edip, gitme diyenler olabilir. Gidip, elbette diyalog kurup ve anlatmak lazım. Bu haklı tepkimizin gereklerini yapmalarını talep etmek lazım. Bizim yarın yapacağımız budur. Alacağımız sonuca göre tavrımızı da ona göre yeniden değerlendireceğiz” Eide: İki toplum arasında yeniden güven ortamı yaratmalı BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, görüşme sonrası yaptığı açıklamada liderler çözüm yönünde ne kadar kararlı olursa olsun, toplumların birbirine güvenmesini sağlamak gerektiğini belirtti. Eide, her iki liderle, yarın gerçekleştireceği görüşmeye yönelik hazırlık amacıyla, uzun ve yapıcı görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi.Ortamın ideal olmadığını ancak müzakere sürecinde oldukça faydalı gelişmeler yaşandığını söyleyen Eide, liderlerin yarınki görüşmesinin, son gelişmelerin ele alınmasının yanı sıra, süreçte açık kalan konularda ilerleme sağlanması açısından da önemli olduğunu belirtti. Çözüm için fırsat penceresi hala açık ancak uzun süre açık kalmayabilir uyarısında buluna Eide, ‘Süreçte ilk defa farklı bir sesle karşı karşıya kalmadık. Onların üstesinden gelmeyi başardık çünkü en üst düzeyde çözüm yönünde genel bir eğilim vardı’ dedi. Eide, Rum Meclisinin Enosis plebisitinin okullarda anılmasına ilişkin kararının sürece verdiği zararın nasıl aşılacağına ilişkin bir soruyu yanıtında, konunun yarınki liderler görüşmesinde ele alınacağını söyledi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ