TRT World’den 15 Temmuz kitabı

Türkiye’nin ilk İngilizce haber kanalı TRT World’ün bünyesinde kurulan Araştırma Merkezi, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimini anlatmak amacıyla İngilizce bir kitap hazırladı.

TRT World’den 15 Temmuz kitabı

Türkiye’nin ilk İngilizce haber kanalı TRT World’ün bünyesinde kurulan Araştırma Merkezi, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimini anlatmak amacıyla İngilizce bir kitap hazırladı.

Editörlüğü Halil Berktay ve Pınar Kandemir tarafından yapılan 133 sayfalık “History and Memory: TRT World in the Face of July 15 Coup” (Tarih ve Bellek: TRT World’ün Gözünden 15 Temmuz Darbe Girişimi) isimli kitap, darbe girişimini tarihi bir analiz eşliğinde anlatıyor.

Ön sözü TRT Genel Müdürü İbrahim Eren tarafından yazılan kitabın “Tarih” isimli birinci ana bölümü, Halil Berktay tarafından kaleme alınan “Ya kazansalardı?” makalesiyle başlıyor.

Saat saat gelişmelere yer verildi

Kitapta önce Türkiye’nin yakın siyasi tarihindeki önemli gelişmeler, askeri darbeler ve buhranlar detaylı bir şekilde anlatılıyor. Daha sonra 15 ve 16 Temmuz’da darbe girişimi ve sonrasında Ankara, İstanbul ve Marmaris’te saat saat yaşanan gelişmelere yer veriliyor.

Darbe girişiminin engellenmesinde önemli rol oynayanların anlatıldığı bölümde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ve darbe girişiminde şehit edilen Ömer Halisdemir’in o gece yaşadıkları, eylemleri ve açıklamaları yer alıyor.

Kardeşinin ‘şehadet’ elbiselerini bir yıldır saklıyor

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişiminde yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Servet Asmaz’ın ailesi, darbeciler için adaletin tecelli edeceği günü bekliyor.Evlat acısını derinden yaşayan anne Hümeyra Asmaz (76) evlat özlemini cüzdanında sakladığı fotoğrafıyla ve 4 çocuk babası oğlunun ruhuna Kur’an-ı Kerim okuyarak gidermeye çalışıyor. Şehidin ağabeyi Selahattin Asmaz (53) ise kardeşinin yaşamını yitirdiği gün üzerinde olan kanlı kıyafetlerini bir yıldır arabasında taşıyarak acısını taze tutuyor.Namazını kılıp dışarı çıktıYaz tatili için annesi Hümeyra ve şehit Asmaz’ın büyük oğlu Enes ile Kelkit ilçesindeki Aksöğüt köyüne giden ağabey Selahattin Asmaz (53), 15 Temmuz gecesi şehit Asmaz’ın kendisini arayarak darbe girişimini haber verdiğini belirtti. Kardeşiyle darbeye karşı direnilmesi gerektiğini istişare ettiklerini bildiren Asmaz, kardeşinin şehadetine ilişkin, şu bilgileri aktardı:”Tanklar köprüyü kesmiş deyince ‘gerekirse tankların üzerine çıkacağız’ dedim. Ben öyle deyince kardeşim yatsı namazını kılıp yanındaki köylümüz olan 18 yaşındaki Yasir isimli bir kardeşimizle beraber yola çıkmışlar. Evden ayrılıp Gaziosmanpaşa’dan TEM’e çıkınca 100 metre ileride askerlerin polislere müdahale ettiğini görmüş. O da polislerle birlikte askerlere müdahale etmiş. Askerlere müdahale edince çekmiş bir tanesi 5 metreden kardeşimi vurmuş. Kardeşim hastaneye giderken yolda şehit olmuş.”15 Temmuz’u TV’den seyreden Kılıçdaroğlu’na tepki15 Temmuz şehitlerimizi ziyaret ediyoruz’Şehidime her gün çay bırakıyorum’

‘Şehidime her gün çay bırakıyorum’

15 Temmuz’da İBB önünde şehit olan Tolga Ecebalın’ın babası Tarık Ecebalın o geceyi anlatırken gözyaşlarını tutamıyor. Türkiye için en başta kendi canı olmak üzere ailesinin tamamını feda edeceğini söyleyen baba Ecebalın, “Artık Tolga bu vatanın evladı. Benim Tolga’m şehit düştü, binlerce çocuğum oldu” diyor.’Tolga vatanın evladı oldu’Tolga’sız 365 gün. Hasret, hüzün, özlem. Tolga’nın bize bıraktığı şeref, gurur. Allah devletimizden razı olsun. Bizi bir gün bile yalnız bırakmadılar. Her gelen ‘Biz de bir Tolga’yız, biz de senin evladınız’ dedi. Tolga vatanın evladı oldu. Tolga’nın en büyük hayalini gerçekleştirdik. Bir çay bahçesi olsun istiyordu. Şimdi Tolga’nın ismini verdiğimiz bir çay bahçemiz var. Onunla ilgili bir köşe de yaptık. Burada onun için hazırladığım masaya her gün bir bardak çay bırakıyorum. Onu anıyorum.’Bir odada buldum oğlumu’Oğlu Tolga ile yaralılara yardım ettiklerini söyleyen Tarık Ecebalın, ağır bir ateş altında kaldıklarını ve o sırada oğlunun yaralandığını söyledi. Sabah’ın haberine göre; Tarık Ecebalın şöyle konuştu:”Tolga, Eyüp Sultan Hazretleri’nin kabrini korumak için evden çıktı. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla ben de sokaklara çıktım. Saraçhane’de oğlumla buluştuk. Yaralıları taşıdık, yardımcı olduk. Bir ara çok ağır bir ateş altında kaldık. Kafamı kaldırdığımda oğlumun beyaz pantolonu kanlar içindeydi. Hastaneye yetiştirdik onu. Haseki’de koridorlar kan içinde, insanlar yerlerde, doktorlar ve hemşireler gözyaşları içindeydi. Tolga’yı doktorlara verdikten sonra hiç haber alamadık. Ameliyathanelere, servislere baktım. Bir odada 4 şehidin arasında buldum oğlumu. Öptüm, kokladım. Yapacak bir şeyim kalmamıştı. Tolga’nın dediği oldu. Allah Tolga’ya şehitliği nasip etti.”‘Erdoğan’ın kıymetini bilmek lazım’Allah bu millete, bu ülkeye Erdoğan gibi bir lider nasip etti. Bunun kıymetini bilmek lazım. Herkes FETÖ’nün karşısında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi durursa yeter. Onun mücadelesinin yarısını verseler yeter.


FETÖ’nün suç örgütüne dönüşümü

“Mecliste Direnme ve Dayanışma” isimli bölümü, FETÖ’nün bir dini cemaat ve hizmet hareketinden suç örgütüne dönüşümü, darbe girişimini Fetullah Gülen ve FETÖ’nün planlayıp düzenlediğini gösteren kanıtlar ve FETÖ’nün dört önemli ismiyle ilgili bölümler takip ediyor.

Darbe girişimine uluslararası tepkilere de geniş yer ayrılan kitabın ikinci ana bölümü “Bellek”te darbecilerin işgal ettiği TRT’deki çalışanların gözünden 15 Temmuz darbe girişimi, ilk saatler, sonraki gün, TRT World’ün darbe girişiminden nasıl etkilendiği anlatılıyor.

AA’nın çarpıcı fotoğrafları da kitapta

Kitabın sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TRT World haber kanalının resmi açılış töreninde yaptığı konuşmaya yer veriliyor. Kitapta ayrıca Anadolu Ajansı (AA) foto muhabirleri tarafından çekilen çarpıcı fotoğraflar bulunuyor.

TRT World’den dün yapılan açıklamada, televizyonun bünyesinde kurulan Araştırma Merkezi tarafından temmuz, ağustos ve eylül aylarında 10 farklı ülkede düzenlenecek konferans ve panellerde FETÖ’nün darbe girişiminin ev sahibi ülkelerin gazetecileri ve uzmanlarıyla masaya yatırılacağı kaydedilmişti.

15 Temmuz’u TV’den seyreden Kılıçdaroğlu’na tepki

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz gecesi yanındaki heyetle birlikte Bakırköy Belediyesi Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun İstanbul Yeşilyurt’ta çekilen fotoğraflarına tepki geldi.Yeni Şafak 15 Temmuz Dijital Kütüphanesi’nin geçtiğimiz aylarda paylaştığı ve bugün yeniden gündeme gelen karelerde Kılıçdaroğlu’nun gelişmeleri televizyon karşısında takip ettiği görülüyor.Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat’ta şehitlik ziyaretinin ardından 15 Temmuz fotoğraf sergisi sırasında konuyu değerlendirdi.Bakan Bozdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz gecesi ne yaptığını herkes merak ediyordu. En azından ne yaptığına dair ufak bir fikir sahibi olduk. Televizyondan olup biteni seyretmiş. Havaalanından hemen sıvışıp bir eve gittiğine dair bilgiler vardı. Şimdi evdeki haline dair de görüntüler çıktı. Bu ne yaptığını gösteriyor.Keşke o gün Türkiye’nin Cumhurbaşkanın, Başbakanının yaptığı gibi halkıyla birlikte olsa ve halkın arasında olsaydı daha büyük bir iş yapmış olurdu. Ama maalesef onu yapmadı. Darbeye karşı, darbecilere karşı evden darbeyi, darbecileri ve süreci izlemeyi tercih ettiğini görüyoruz. Ben ana muhalefet adına üzüldüm, Türkiye’miz adına üzüldüm.”dedi.Yeni Şafak 15 Temmuz Dijital Kütüphanesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz’da neler yaptığına dair detayları dakika dakika derledi ve rotasını çizdi. Özel sayfayı incelemek için tıklayınız…”Maltepe’de yeni bir şey söylemedi”Bozdağ’ın, CHP’nin Adalet yürüyüşü ile ilgili olarak ise şunları söyledi:”Adalet yürüyüşü esasında adaleti istismar yürüyüşüdür. Bir hakkın kötüye kullanılmasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu Maltepe’de yeni bir şey söylememiştir, esasında bugüne kadar söylediklerini toplu bir şekilde tekrar etmiştir. Bir tanesi bana şunu söylesin Kılıçdaroğlu o güne kadar söylemediği şu cümleyi söyledi diye. Yok, öyle bir şey. Şimdiye kadar ne kadar laf söylediyse onları bir arada derli toplu yeniden ifade etmiştir. Bu yürüyüş adalet arayışı değildir. Çünkü Türkiye’deki adalet düzeni ve adalet uygulamaları ben hep söylüyorum yine karşı çıkacaklar ama onların imrendikleri ülkelerden daha iyidir. Sadece 7.5 milyon civarında savcılıklarda 2,5 milyon ceza mahkemelerinde, 3,5 milyon hukuk mahkemelerinde diğer mahkemeler olmak üzere Türk yargısı yılda yaklaşık 15 milyon civarında adli iş ve işlem yapıyor, değişik kararlar alıyor. 15 milyon civarında yılda adli işlem yapılan yerde Türk yargısını eleştirmek için öne sürdükleri şeylere bakarsanız 1 tane, 2 tane, 3 tane hadi 5 tane, 10 tane gösterin. 15 milyon işlem yapılan yerde 10 tane, 20 tane örnek üzerinden 15 milyon işlem yapan Türk yargısını mahkum etmek, suçlamak adil midir? Adil değildir. Kaldı ki iddia ettikleri o dosyalarda da onların haklı olup olmadığı tartışmalıdır. Çünkü mahkemeler onları haksız görmüştür, mahkumiyet kararı vermiştir. Onların bütün iddialarını mahkeme değerlendirmiş ve ret etmiştir. Mahkumiyeti daha doğru bir karar olarak tercih etmiştir. Buna itirazı varsa bunun temyiz, istinaf ve bireysel başvuru gibi yöntemlerle denetletme imkanı vardır.Türk yargısı gerçekten hukuk devletinin gereklerine uygun bir şekilde büyük bir fedakarlıkla vazifesini yapmaktadır Yılda 15 milyon dosyadan 5, 10 dosya üzerinden Türk yargısın mahkum etmek en büyük adaletsizliktir.Kılıçdaroğlu adaleti istismar etti15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra yaklaşık 4238 civarında ki bir kısmı iade edildi. 4131 hakim savcı meslekten uzaklaştırıldı. İstinaf mahkemeleri kuruldu. Bunların yerine yeni atamalar yapıldı, mesleğe yeni kabuller yapıldı. Bütün bu hareketliliği de yaşadı Türk yargısı bir yıl içerisinde. Bir yandan üçte bir azalırken öte yandan da istinaf kuruldu yeni kabullerle büyük bir hareketlilik yaşadı bütün bunlara rağmen böylesi süreçte milletin mahkemelerde işinde herhangi bir aksama olmamıştır. Kılıçdaroğlu adaleti istismar etmiştir. Türk milletinin 16 Nisan’da ortaya koyduğu iradeyi tanımadığını o konuşmasında da ayrıca ifade etmiştir. Esasında milleti tanımadığını ifade ediyor ve bütün hedefi 2019 seçimidir. Bir yandan seçimi gayri meşru ilan ederken, öte yandan 2019 seçimine dönük yatırım yapıyor.””Herkesin yol tarif ettiğinden lider olmaz”

15 Temmuz tanıkları darbe girişimini İsviçre’de anlattı

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi tanıklarından Büyükelçi İlhan Saygılı ve emniyet mensupları Eraslan Er ile gazi Gökhan Özken, o gece yaşadıklarını İsviçre’nin Zürih kentinde düzenlenen bir programda anlattı.Türkiye’nin Bern Büyükelçiliğinin organize ettiği programda Bern Büyükelçisi İlhan Saygılı, Ankara Özel Harekat Şube Müdürü Eraslan Er ve özel harekat polisi Gökhan Özken, 15 Temmuz’da yaşadıklarını katılımcılarla paylaştı.Zürih’in Uitikon bölgesinde bir salonda gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Saygılı, darbe girişimi sırasında Ankara’da bulunduğunu belirterek, uçakların yoğun gürültüsü eşliğinde her şeye hazır olduklarını vurguladı.Saygılı, Ankara’da yaşananların dehşetinden, FETÖ’nün ne denli gözü dönmüş, millet ve devlet düşmanı bir terör örgütü olduğunun herkes tarafından bir kez daha müşahede edildiğini söyledi.Daha ilk anlardan itibaren bazı ülkelerin ve yabancı medya kuruluşlarının darbecileri koruma telaşına düştüğüne dikkati çeken Saygılı, FETÖ’nün gerçek yüzünün her ortamda anlatılması gerektiğini sözlerine ekledi.”Bomba 12 metre yakınıma düştü”Eraslan Er ise 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığının önüne gittiklerini ve darbe girişimini engellemek için büyük çaba gösterdiklerini ifade etti.Er, FETÖ’nün “eşi benzeri görülmemiş” tehlikeli bir terör örgütü olduğunu dile getirdi.15 Temmuz gazilerinden Gökhan Özken de FETÖ mensubu bir pilotun attığı bombanın 12 metre yakınına düştüğünü, sırtından yaralandığını ve bir saat sonra ancak kendine gelebildiğini bildirdi.Özken, çok sayıda silah arkadaşının elim bir şekilde şehit olduğunu kaydetti.Programa, Türkiye’nin Zürih Başkonsolosu Asiye Nurcan İpekçi, Türkiye’nin Bern Büyükelçiliği Basın Müşaviri Hacı Mehmet Gani ve Eğitim Müşaviri Şakir Berber ile vatandaşlar katıldı.Bern Büyükelçiliğinin “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” kapsamında planladığı etkinlikler hafta sonuna kadar devam edecek.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ