Trombosit neden düşer: Trombosit düşüklüğü tedavisi, nasıl yükseltilir?

Vücutta kimi zaman görünürde hiçbir neden olmaksızın kendiliğinden oluşan morluklar, trombosit düşüklüğünden kaynaklanabilmektedir. Bağışıklık sistemi kuvvetinin azalmasına bağlı olarak yahut hali hazırda kullanılan birtakım ilaçların yan etkisi sonucunda meydana gelebilen trombosit neden düşer, nasıl yükseltilir? Yaş grubu veya cinsiyet fark etmeksizin herkeste bazı faktörlerin etkisiyle karşılaşılabilen Trombosit düşüklüğü tedavisi ve belirtileri nelerdir?

Trombosit neden düşer: Trombosit düşüklüğü tedavisi, nasıl yükseltilir?

Öncelikli olarak vücuttaki kanın pıhtılaşma görevini yerine getirmesine yardımcı olan trombosit miktarının düşmesi veya yükselmesi durumunda hayati tehlike arz edebilecek komplikasyonların doğmasına ortam hazırlayabilmektedir. Trombosit düşüklüğü problemi söz konusu olduğunda ise, genel itibariyle vücudun çeşitli bölgelerinde morarma gibi yakınmalar görülebilmekte ya da sebepsiz kanama şikayetiyle karşılaşılabilmektedir. Sağlık kuruluşlarında işin ehli kişiler tarafından gerçekleştirilen hemogram sayımında fark edilen bir sağlık problemi olan trombosit neden düşer, nasıl yükseltilir? Ağırlıklı olarak bağışıklık sisteminin yeterli ölçüde kuvvetli olmamasına veya lösemi hastalığına yakalanan kişilerde meydana gelebilen ciddi bir rahatsızlık olan Trombosit düşüklüğü tedavisi ve belirtileri nelerdir?

 

 

TROMBOSİT DÜŞÜKLÜĞÜ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Trombosit Düşüklüğü Belirtileri şu şekildedir:

 

 

Kollarda veya bacaklarda morarma probleminin meydana gelmesi

Burnun yahut diş etlerinde sürekli olarak kanama sorununun kendini göstermesi

İdrarda (dışkıda) kanama şikayetinin oluşması

Ufak bir kesik durumunda dahi kanamanın uzun süre boyunca devam etmesi

Küçük bir darbeye maruz kalındığında bile vücudun kızarması

Dalak büyümesi ve dalağın kanı temizlememesinden ötürü aşırı derece karın ağrılarının meydana gelmesi

Yorgunluk ya da sarılık sorunuyla karşı karşıya kalınması

Dalak büyümesi ve dalağın kanı temizlememesinden kaynaklı şiddetli karın ağrılarının ortaya çıkması,

Yaralanmanın ardından çok fazla miktarda kanama probleminin kendini göstermesi

Olağandışı ağır adet kanama yakınmasının meydana gelmesi

TROMBOSİT NEDEN DÜŞER? TROMBOSİT DÜŞÜKLÜĞÜ NEDENLERİ…

Genetik bozukluğun meydana gelmesinin ardından kendini gösteren hemofili hastalığı trombsitlerin hasar görmesine ve buna bağlı trombosit düşüklüğünün meydana gelmesine ortam hazırlayabilmektedir.

Vücuttaki kanın çeşitli etmenlerden kaynaklı olarak önemli ölçüde mikrop kapması trombosit düşüklüğüne yol açabilmektedir.

Doğum esnasında meydana gelen aşırı kanamanın üzerine vücuttaki trombosit düşüklüğüne neden olabilmektedir.

Birtakım hastalıkların oluşturduğu olumsuz etkilerin ardından bağışıklık sistemi savaş açarken trombosit miktarının azalmasına sebebiyet verebilmektedir. Ancak bu sorunun neden kendini gösterdiği henüz kesin olarak bilinmemektedir.

TROMBOSİT DÜŞÜKLÜĞÜNÜN NEDEN OLABİLECEĞİ HASTALIKLAR NELERDİR?

Trombosit düşüklüğü durumu meydana geldiğinde iç kanma riski de paralel olarak artış gösterebilmektedir.

Tüm bunların yanı sıra hipertansiyon (yüksek tansiyon), felç, kalp ritim bozukluğu veya inme gibi sağlık problemlerinin doğmasına zemin oluşturabilmektedir.

Trombosit düşüklüğüyle karşılaşan bazı kişilerde de her ne kadar nadiren bile olsa olsa beyin kanamasına hatta ölüme davetiye çıkarabilmektedir.

TROMBOSİT DÜŞÜKLÜĞÜ TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?

Trombosit düşüklüğü hemogram adı verilen kan testinin ardından tespit edilebilmektedir.

Şayet hemogram testinde saptanan trombosit miktarı sağlık için tehdit unsuru oluşturmayacak düzeydeyse uzman hekimler genel olarak doğal tedavi yöntemlerine başvurulmasını istemektedir.

Eğer ki trombosit insan sağlığı için risk teşkil edecek kadar düşük bir seviyedeyse, uzmanlar bu rahatsızlığa yaşayan kişilerin bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesi adına hiç vakit kaybetmeksizin ilaç tedavisine başvurulmaktadır.

Ancak şöyle de bir durum söz konusu ki kimi hastalar başvurulan ilaç tedavisi yönteminde de başarılı bir sonuç elde edemiyorsa cerrahi müdahale ile beraber dalağın vücuttan alınması işlemi gerçekleştirilmektedir.

Trombosit tedavisinde doğal yöntemlere giden hastalar için bol miktarda C vitaminin tüketilip zayıflayan bağışıklık sisteminin güç kazanması sağlanmalıdır. Trombosit yükselten C, B12 ve A vitamini bakımından son derece zengin gıdalar tüketilmelidir.

TROMBOSİT YÜKSELTMEK İÇİN NELER YAPILMALIDIR?

Trombosit yükseltmek için mümkün olduğunda ağrı kesici ilaçların kullanımından kaçının. Çünkü ağrı kesici ilaçlar trombosit düşüklüğüne neden olmaktadır.

Trombosit yükseltmek adına elinizden geldiği kadar gerek enfeksiyonlara gerekse yaralanma durumuna karşı kendinizi koruma altına almanız gerekmektedir.

Su, trombosit seviyesinin yükselmesine yardımcı olan en doğal tedavi yöntemidir. Trombosit düşüklüğü şikayetiniz varsa güç içerisinde düzenli olarak 8 ila 10 bardak arasında su tüketimine gerekli özeni göstermeniz gerekmektedir.

Tüm bunların yanı sıra trombositlerin yükselmesi için olabildiğince hareket etmeye hassasiyet göstermelisiniz. Egzersiz yapıldığı takdirde vücudun direnç kazanacağı ve bağışıklık sisteminin de kuvvetleneceğinden ötürü trombosit düşüklüğü yaşayan hastalar bu konuya son derece dikkat etmelidir.

Trombosit yükselmesi için uyku konusuna da bir o kadar dikkat etmeniz gerekmektedir, her gün düzenli olarak 7 ila 9 saat arasında uyuduğunuz ve bunun yanı sıra dinlenmeye de özen gösterdiğiniz takdirde trombosit düşüklüğünün önüne geçebilirsiniz.

Her şeyden önemlisi trombosit yükselmesi için yapılması gereken sağlıklı bir beslenme düzeninin benimsenmesi gerekmektedir. Trombosit düşüklüğü olan kişiler taze sebze ve meyvelerin tüketimine daha fazla ağırlık vermesi, trans yağlardan olabildiğince uzak durması içerisinde şeker ve yağ miktarı yüksek olan paketli gıdalardan kaçınması gerekmektedir.

TROMBOSİT DÜŞÜKLÜĞÜ HAKKINDA DETAYLI BİLGİLER…

Dr. Feridun Kunak, PRP ve trombosit hakkında bilinmesi gerekenleri aktardı. Kunak, kanın bir tüpün içerisine alınıp tüpteki özel bir sistemle kanın içerisindeki alyuvarların ve akyuvarların bir kısımda toplanmasının PRP olduğunu, trombositlerin ise sarı bir şekilde üst kısımda kaldığını belirtti. Bir bölgede kanama olduğu zaman trombositin orada biriktiğini ve kanamayı durdurduğunu belirten Kunak, ayrıca trombositlerin ağrıyan, sıkıntı olan yerlere de uygulandığını açıkladı.

KAYNAK : Haber7

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ