Tehlike geçmedi

Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında olduğu 17 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, TSK içindeki FETÖ’cülerin ikinci bir darbe girişimi için beklediği uyarısı yapıldı. Savcılık, eski imamın teşhis ettiği 47 albaydan 2’sinin darbe girişimine katıldığını belirledi. ByLock kullandığı belirlenen 800 askerin üçte ikisinin de darbe girişimde görev almadığı ifade edildi.

Tehlike geçmedi

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddia edilen Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Tuncay Opçin, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Altan’ın da aralarında bulunduğu 17 kişi hakkındaki soruşturma tamamlandı. İddianamede Abdulkerim Balcı, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Çolak, Bülent Keneş, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Faruk Kardıç, Fevzi Yazıcı, Mehmet Kamış, Prof. Dr. Osman Özsoy, Şemseddin Efe, Şükrü Tuğrul Özşengül, Tibet Murad Sanlıman, Tuncay Opçin ve Yakup Şimşek şüpheli olarak yer aldı.

KARŞILAŞTIRMALI TESPİT

FETÖ’nün TSK’daki yapılanmasını halen devam ettirdiği belirtilen iddianamede, FETÖ’cülerin tamamının darbe girişimine katılmadığı, ikinci bir darbe girişimi için bekletildikleri ortaya çıktı. İddianameye göre, darbe girişimine FETÖ’nün TSK’daki üyelerinden bir kısmı katıldı, bir kısmı katılmadı. Örnekler veren savcılık, 1990’lı yıllarda ev imamlığı yapan eski Colorado imamı Hasan Polat’ın ‘o dönem örgütün evlerinde kaldı’ dediği askerlerden kaçının darbe girişimine katıldığını karşılaştırdı.

YILLIKTAN TEŞHİS ETTİ

Polat’a, 1993 ve 1994 yıllarındaki Harp Okulları yıllığından teşhis yaptırıldı. Polat bu yıllıklardan toplam 47 askeri personeli teşhis etti. Teşhis edilen isimlerin albay rütbesinde olduğu ve çoğunluğunun generallik rütbesine çıkabilecek konumda oldukları belirlendi. Teşhis edilenlerden sadece 2’sinin darbe girişimine katıldığı, darbe girişimine katılmayan 45 kişinin, darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde isimlerinin dahi geçmediği belirlendi.

HÜCRE TİPİ YAPILANMA

İddianamede örgütün, TSK içerisinde hücre tipi yapılandığı anlatıldı.İddianameye göre yıllarca süregelen kadrolaşma süreci dikkate alındığında örgüt mensuplarının nispeten daha az bir kısmı darbe girişimine iştirak etti. Bu durum örgütün darbe girişiminin başarısızlığı halinde çoğunluk örgüt üyelerine silahlı kuvvetlerde kalmasını sağlamak için yapıldı. Örgüt, ikinci bir darbe teşebbüsü veya başka bir eylemde bu askerleri kullanmayı amaçlıyor.

REHAVETE KAPILMAYIN

Bu tespit iddianamede, “ByLock kullanmayan örgüt mensuplarının varlığı da nazara alındığında ahtapot kolları gibi devletimiz kurumlarını saran terör örgütünün devletimiz ve Cumhuriyetimiz için en büyük tehlike olduğunun hiç bir dönem unutulmaması ve rehavete kapılmadan terör örgütüyle mücadeleye süreklilik arz edecek şekilde devam edilmesi gerektiği açıkça anlaşılmıştır” cümleleriyle ifade edildi.

Üçer kez ağır müebbet

İddianamede, tutuklu şüpheliler yazar Ahmet Altan, kardeşi Mehmet Altan ile gazeteci Nazlı Ilıcak hakkında “TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Altan kardeşler ve Ilıcak’ın ayrıca “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçundan da 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Firari şüpheliler kapatılan Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, eski polis gazeteci Emre Uslu, yazar Tuncay Opçin’in de üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, bu şüphelilerin ayrıca “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, Emre Uslu için “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan da üç yıla kadar hapis cezası istendi.

ByLock’çuların üçte ikisi yok

ByLock kullandığı tespit edilen ancak darbe girişiminden dolayı herhangi bir işleme tabi olmayan 800’e yakın askeri personel hakkında soruşturma başlatıldığı da iddianamede yer aldı. Yarısı subay yarısı astsubay olmak üzere 500’ü aşkın personel hakkında yakalama kararı çıkartıldığı hatırlatıldı. İddianamede FETÖ’nün kripto haberleşme programlarını kullanan ve örgütle organik bağı açığa çıkan askeri personelin üçte ikisinin darbe girişimine iştirak etmediğine dikkat çekildi. İddianamede FETÖ’nün darbe girişiminde TSK içerisindeki mensuplarının bir kısmını harekete geçirmek suretiyle kullandığı belirtilirken, TSK’daki yapılanmanın hücre tipi örgütlenme olduğu, ikişer üçer gruplara bölündükleri anlatıldı. Darbe girişimine katılan askeri birlikler incelendiğinde aynı birlikte görev yapıp da örgütle bağı tespit edilebilen bir kısım hücrelerin darbeye katıldığı bir kısmının ise katılmadığı tespit edildi. FETÖ’nün bir kısım mensubunu kullanarak geleceğe yönelik tedbirli davrandığı ve üyelerinin diğer kısmının deşifre edilmemesini planladığı vurgulandı.

Adil Öksüz

Eş zamanlı çalıştılar

İddianamede Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç’un örgütün darbe girişiminin organize eden sivil yöneticilerden olduğu vurgulanırken, aralarında şüphelilerin medya organizasyonunu askeri organizasyonla eş zamanlı olarak yürüttüklerine dikkat çekildi. İddianamede örgütün medya ayağının, örgütün amacı doğrultusunda gerçekleştirildiği ifade edildi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ