TBMM Başkanı Binali Yıldırım’dan istifa açıklaması!

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için YSK’ya başvuru yapacağı 18 Şubat’ta görevini bırakacağını açıkladı. CNN Türk’te yayınlanan Buket Aydın’la 40 konuşan Yıldırım, HDP’nin aday açıklamamasına da “Kimse Kürtleri çantada keklik görmesin” cevabı verdi.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım’dan istifa açıklaması!

Meclis Başkanı ve Cumhur ittifakının AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, CNN Türk’te canlı yayınlanan “Buket Aydın ile 40” programında merak edilen soruları cevaplandırdı. Yıldırım, adaylığının açıklandığı günden bugüne suni gündemler oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, 15 milyon nüfuslu İstanbul’un konuşulması gerektiğini vurguladı. Yıldırım: “İstanbul’u konuşmalıyız. Anlamsız yere benim istifa edip etmeyeceğim konuşuluyor. Partim aday göstereceğini açıklamış. Yapılmayan bir işlem üzerinden tartışmanın yapılmaması gerekiyor. İlk kez açıklıyorum. Adaylık müracatımın yapıldığı andan itibaren görevimi bırakıyorum” ifadelerini kullandı. Yıldırım 18 Şubat’ta istifa edeceğini duyurdu. Kaldı ki ben resmen daha aday bile değilim. Partim aday göstereceğini açıklamış. Yapılmayan bir işlem üzerinden tartışmanın gidiyor olması çok rahatsız edici bir şey. Burada ilk kez açıklıyorum. Adaylık müracatımın yapıldığı andan itibaren Meclis Başkanlığı görevimi de bırakacağım. Adaylık başvurusu sonrası Meclis Başkanlığı görevini bırakacağım.Adaylık resmi müracatımı partim yaptığı zaman, aynı anda Meclis Başkanlığından ayrıldığıma dair dilekçemi de vermiş olacağım” dedi.

 

 

‘Kürtler çantada keklik görmesin”

HDP’nin İstanbul, Ankara ve İzmir’de adayı göstermeyeceğini açıklamasını da değerlendiren Yıldırım şöyle konuştu: “Bizim açımızdan fark etmez. İster aday çıkarsınlar, ister çıkarmasınlar. İstanbul Türkiye’nin özeti. İstanbul’da Türkiye’nin her tarafından vatandaşlarımız var. Dolayısıyla biz tüm İstanbulluların desteğine talibiz. HDP’nin verdiği mesaj bellidir, ‘Millet ittifakı’nı destekleyeceğiz’ demektir bu. Kimse Kürtler’in oyunu çantada keklik görmesin. Türkiye’nin en büyük dertlerinden birisi terördür. Başbakan olduğum gün terörü Türkiye gündeminden düşüreceğiz dedim. Bugün terör gündemin ilk maddesi değil. Bugün Türkiye’nin her yerinde güvenlik sağlanmıştır, terör belası gündemi meşgul etmekten çıkmıştır.”

 

 

Yıldırım programda merak edilen konuları tek tek yanıtladı. Sosyal medya üzerinden gelen sorulara da cevap verdi. İşte Yıldırım’ın açıklamaları şöyle:

“Kalkışma durum tespitiydi”

“Öncelikle Rabbim bu millete bir daha böyle vahim bir gece yaşatmasın. O geceyi her düşündüğümde yüreğim ağırlaşıyor ve o gece yaşananlar tek tek gözümün önüne geliyor. Köprüyü tutmuşlar. Kim tutmuş ne olmuş deyince kısa bir bilgi aldık ve Tuzla’daki evimde yaklaşık 45 dakika anlamaya çalıştık. Bunun silahlı kuvvetler içinde asker kılığına girmiş teröristler tarafından yapıldığını anladık. ‘Kalkışma’ durum tespiti yaptıktan sonra söylediğimiz bir sözdür.”

“Milletin demokrasiye sahip çıkacağı anlaşıldı”

“O gece Sayın Cumhurbaşkanımız Başkomutan ve biz olay tespitini yaptıktan sonra yapmamız gerekene karar verdik. Milletimizi meydanlara davet ettik. Savcılar harekete geçti. Tutuklamalar başladı. Medyamız, sizler müthiş bir vatanseverlik örneği gösterdiniz. Eskiden darbelerde sessiz kalınırdı. Bu darbe girişiminde, bu kalkışma ile birlikte millet demokrasiye, bayrağa, milli iradeye sahip çıkacağını gösterdi.”

“İstanbul ile Ankara birbirine muhtaç”

Bu geçerli olan bir şey değil. İstanbul Ankara’ya, Ankara İstanbul’a muhtaç. Bütçe gelir kaynakları Ankara’dan geliyor. Merkezi yönetimlerin ahenk içinde çalışması esastır. Kavga ederlerse zaman kaybı olur, hizmet olmaz.

“Cumhurbaşkanımızla her konuyu konuştuk”

Cumhurbaşkanıyla aranızda sorun oldu mu? Sorusuna Binali Yıldırım “Acayip” cevabını verdi. Ardından soru acayip bulduğunu söyleyen Yıldırım “Farklı düşündüğümüz olur istişare eder, anlaştığımız, anlaşamadığımız konular olur. Karar verildikten sonra farklı düşünmeyiz. Cumhurbaşkanımız ile her konuyu konuştuk. Tartıştık. Sonuçta verdiğimiz kararın arkasında kaya gibi durduk” dedi. Yıldırım, “Cumhurbaşkanı kampanyada yer alacak mı” sorusuna da tepki göstererek” “Yani ne demek? Gayet tabi yer alacak. Zaten Cumhurbaşkanı ‘yapma’ deseniz de yapar. Onun hayatı vatandaşlarla haşır neşir olmakla geçmiş. Cumhurbaşkanımız rahatı sevmez. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızla çalışmak çok kolay bir şey değil. 50’den fazla şehirde miting yapacak, bu kampanyada belki de hepimizden fazla çalışacak. Biz İstanbul’da yapacağız. Ama Cumhurbaşkanımız tüm Türkiye’yi dolaşacak.”

“Duruşunuz yok mu sorusuna: “Duruşum millete hizmettir”

“Yani ne kadar güzel. Hiçbir şeye itiraz etmiyorum. Yani ne demek duruşum yok. Benim duruşum bellidir. Duruşum millete hizmettir. Duruş başka omurgasızlık başka. Ben omurgasız bir insan değilim. Hizmeti ibadet bilirim. Milletim ne dediyse ben onu yaparım. Bundan sonra da elimizden geldiğince İstanbullular bize yetki verirse en güzel hizmeti İstanbul’da yapacağız. Biz bunu Türkiye’de yaptık. Şimdi çok daha detaylısını, daha kolayını önümüzdeki dönemde İstanbul’da yapacağız.”

“Bana hep ilk ve sonlar nasip oldu”

“Bir kere her şeyin bir ilki bir de sonu vardır. Bana da hep ilk ve sonlar nasip oldu. Eğer size bir ihtiyaç duyulmuşsa, onu kabul etmiyorum deme hakkınız yok. Görevin büyüğü küçüğü olmaz. Bakanlıktan ayrıldım yine çalışmaya devam ettim. Bakanlıktan tekrar ayrıldım… Ulaştırma Bakanları ayrılmak zorundaydı. 3 kez ayrıldım 4 kez geri geldim. Başbakanlık yaptım. Şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmam gerekti. Seve seve kabul ettim. İstanbul benim ömrümün geçtiği şehir. Şimdi sıra İstanbul’a hizmet etme sırasıdır. Büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bu mevzuatta bir ilk. Onun için de kanunlarda bu yazılmamış. Adaylığın açıklandığı zaman herkes şaşırdı. Acaba şimdi ne olacak. Hukukçular kendi aralarında tartışmaya başladı. Kimi herhangi bir yasak yok diyor. Kimi de istifa etmelidir diyor. Benim bu istifa meselesi ile vatandaşın gündeminin işgal edilmesine canım çok sıkılıyor. Biz İstanbul’u konuşmalıyız. İstanbul’un geleceğini, sorunlarını konuşmalıyız. İstanbul’u nasıl büyütürüz, ekonomisini nasıl güçlendiririz, bunu konuşmamız gerekirken anlamsız yere benim istifa edip etmeyeceğim konuşuluyor.”

“Benim şarjımı dolduran millet”

“Bizim İstanbul’a söyleyeceğimiz şey şudur; geçmişte yaptıklarımız tecrübelerimizle İstanbul’u inşaa edeceğiz. Benim şarjımı dolduran millettir. Bitmeyen bir enerjim var benim.”

“Kanal İstanbul İstanbul’un güvenliği için”

“Kanal İstanbul ile ilgili çok fazla spekülasyon var. Kanal İstanbul projesi bir imar projesi, yapılaşma projesi değildir. Kanal İstanbul su yolu projesidir. Boğazlar İstanbul’un en güzel yerleri. Orada bir gemi, tanker kazası olsa İstanbul’un alacağı tehlikeli tahmin edin bakalım. 1979’da bir tanker infilak etti, insanlar evlerinde uyuyamadılar. Dolayısıyla İstanbul’un güvenliği her şeyin önünde gelir. 140 bin ton akaryakıt taşıyan gemiler geçiyor. 50 binin üzerinde gemi geçiyor. Bunların her biri nükleer bomba… Bekletiyorlar… Bekletilmeden dolayı ciddi bir zaman ve para kaybı var.”

“İstanbul derelerini tekrar harekete geçireceğiz”

Aynı zamanda bu proje İstanbul’un bir nefes alma projesidir. İstanbul’un haritasına bakarsak Kanal İstanbul’un yapılacağı güzergah boyunca şurada bakın yeşil alanları görüyorsunuz. İstanbul’un sadece yüzde 20’si yerleşim yeri. Ama sorduğunuz zaman İstanbul’un yeşil alanı çok yetersiz iller arasında yer alıyor. Bu alanları İstanbul’un nefes alacağı, rahatlayacağı bir şekle dönüştüreceğiz. İstanbul’un meşhur dereleri vardır bilirsiniz. 14 – 15 tane deresi var İstanbul’un bu dereleri tekrar hayata geçireceğiz. İstanbullular hafta sonu akın akın gelip vakit geçirecekler.

“Bizim gençler saygıda kusur etmez”

“Yorumları gördüm. Çok da hoşuma gitti. Ben hiç alınmadım. Gerçeği söyleyeyim. Ben bindiğimde bir genç hemen fırladı. Ben de isteğini çevirmemek için oturdum. Sonra o genci çağırdım, kalktım. Bizim gençlerimiz büyüklerine karşı saygıda kusur etmezler. Yer vermedilerse beni genç görüyorlardır.”

“Trafik sorunu çözerim ama akışkanlığı artırarak”

“Trafik sorununu çözerim. Hiç mütevazi olmaya gerek yok. Ben bu işi Türkiye’de yaptım, yaparım. 22 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. 26 havaalanını 55’e çıkardık. Yolları böldük, hayatları birleştirdik, yolları böldük gönülleri, insanları, milleti birleştirdik. Yolları böleriz ama Türkiye’yi böldürmeyiz. Bugün her tarafa uçakla seyahat etmek mümkün. 15 milyon 200 bin hemşerimiz Türkiye’nin bir yerinden geliyor. Memleketlerine 10 yıl önce 15 yıl önce giderken ne çileler çekiyorlardı şimdi nasıl gidiyorlar. İstanbul’un trafik sorununu çözeceğiz. Dürüst olalım hiç kimse benden İstanbul’un trafik sorunu olmayacak demesin. Ben akışkanlığı vaad ediyorum. Yani trafikte dur kalk yapmakla ömür tüketmeyecek insanlar. Gününün bir saatini trafikte bekleyerek geçirmeyecek. Az da olsa sürekli trafik akacak. Gününün 1 saatini trafikte bekleyerek geçirmeyecek. Az da olsa, 20 – 30 km ile trafik akacak. İstanbul’un en büyük problemi, 20 kilometrelik bir alanda. Tüm trafik burada akıyor. Dolayısıyla bunun çözümü toplu taşımanın, raylı sistemin arttırılmasından geçiyor. Şuan yüzde 20’nin altında bir pay alıyor. 30 milyon yolculuğun yüzde 20’si raylı sistemle yapılıyor. Projeler tamamlandığında yüzde 50’si seyahat etmiş olacak. Böylece trafikte ciddi bir rahatlamayı göreceğiz. Birkaç sene içerisinde değiştirilebilecek bir durum.”

“Yeşil alan ekmek kadar su kadar önemli”

“İstanbul’un yeşil alan ihtiyacı ekmek su kadar önemli. Vatandaşlarımızın nefes alması için değil sadece. İstanbul bir deprem tehlikesi altında. O depremde bu tehdit altındaki yapılardan insanları toplayabilmeniz gereken en az 20 kilometrelik bir alana ihtiyacınız var. Bir Beşiktaş, bir Güngören büyüklüğünde yeşil alana ihtiyacımız var. Ne yapıp edip bu alanı yapmamız lazımdır. havaalanı buradan taşınıyor. Burası millet bahçesi olacak. 5 tane Millet Bahçesi açıldı. Göreve gelirsek en öncelikli görevlerimizin arasında yeşil alan ve toplanma alanı olacak.”

“En seveceğim görev Belediye Başkanlığı olacak”

“Tüm görevleri yaptım. Yapmadığım iş yok. Ama en fazla severek yapacağım iş İstanbul Büyükşehir Başkanlığı olacak. İstanbulluların seçmesi halinde gece gündüz severek yapacağım iş olacak.”

“Huzuru bozanı kapı dışarı ederiz”

“Bu insanlar buraya neden geldi? Ülkelerinde iç savaş çıktı. Canlarını, namuslarını kurtarmak için kaçtılar. Geçici koruma statüsü verdik onlara. Bu insanlar gidecek. Ülkede barış olduğu zaman gidecekler. Elinde sonunda gidecekler. Bu İstanbul’da büyük bir sorun haline geldi. Ciddi bir nüfusa ulaştı. Birçok ilçemizde artık bazı caddelerde bakıyorsunuz yabancıların görünürlüğü, sayısı yerli vatandaşlarımızdan fazla. Bu hoş bir görüntü değil. Bu da rahatsızlık oluşturuyor. Bunlar geri dönecek. Ama kaldıkları süre içerisinde huzuru bozarlarsa, dilencilik, uyuşturucu, fuhuş hareketlerine girerlerse hiç müsamaha etmeyiz göndeririz. Bu konuda yoğun şikayetler geliyor sahadan. Bunları önemsiyorum. İlgili bakanlıklarla temas halindeyim.”

“Kadir Bey çok güzel hizmetler yaptı”

“Tabi çok zekice bir soru. İstanbul bir Hollanda değil. Hollanda’nın en yüksek dağı 105 metre. Buna rağmen bazı ilçelerde arazi şartları müsait olan yerlerde bisiklet yolları yapılabilir. Kadir Bey’in zamanında bu çalışma başlamış. Kadir Bey, çok güzel hizmetler yaptı. İstanbul’un sevdiği bir başkandı. Bisiklet paylaşım sistemi diye bir şey kurmuş. 300 istasyona bırakabiliyorsun. 3000 bisiklete çıkacak. 2023’te de 500 istasyon, 5000 bisiklete çıkacak. Bisiklet sadece seyahat aracı değil spor. Bizim maalesef spor konusunda gayretli değiliz. İstanbul’da da alanlar sınırlı. Alışkanlık da yok. Kore’deki Avrupa’daki insanlar 2.5 saatini sporla geçiriyor. Şişmanlıktan şikayet etmeye başladık. Bunu aşmanın yolu da spor.”

“UBER’e yönelmenin sebepleriyle taksiciliği geliştirelim”

Bu biraz sıkıntılı bir soru. İstanbul’un sorunu değil. İtalya’da yasaklanmış. Üst mahkeme yasaklama kararını durdurmuş UBER tekrar çalışmaya başlamış. Danimarka’da çok sıkı standartlar getirilmiş. Macaristan’da taksicilerden gelen talep üzerine UBER yasadışı ilan edilmiş. Birçok ülkede bu sorun var. Taksicilerin de standartlarına özen göstermesine yönelik tedbirler alacağız. UBER’e yönelmenin arkasındaki sebepleri de görüp buna göre taksiciliği geliştirmemiz lazım. Her türlü korsan faaliyet bizim için hedeftir ve mücadele edeceğiz. Taksilerin hakkını hiçbir bedel ödemeden kullanmaya çalışanlara asla müsamaha göstermeyeceğiz. Vatandaşlar bunu istiyor. Konforunu beğeniyor. Buna itirazım yok. Ama bu hizmeti kim verecekse hukuk dairesinde ve meşru olarak vermesi lazım. Haksız bir rekabete yol açan uygulamaya izin veremeyiz.”

“Kentsel dönüşümde çamura yatan firmalar var”

“Fikirtepe’de bir sıkıntı var. Firmalar kentsel dönüşüm işine girdiler. Firmaların bir çoğu yaptı bir kısmı yapamadı, çamura yatıyorlar. Sudan bahaneler ile işi yapmıyorlar. Devletin aslında çok fazla şeyi yok. Bakanlıklar gerekli izni vermiş ama firmalar iyi bir anlaşma yapmamaktan, ya da zarar edeceklerini düşündükleri için ayak sürüyorlar. Buna duyarsız kalamayız. On binlerce insan orada yaşıyor. Sorunlarını duymamazlıktan gelemeyiz. Göreve gelince bu firmaların hepsini davet edeceğiz. Ne yapılması lazımsa kararını verip bu işi bırakmayacağız.”

“Fayton melesisini çözeceğim”

Ver bir kağıt imzalayayım. Binali Yıldırım’ın sözü senettir. Hiçbir sözüm bugüne kadar yerde kalmadı. Söz ağızdan bir kez çıkar. Fayton meselesini biliyoruz. Adaların en büyük probleminin ulaşım olduğunu da biliyoruz. Arkadaşlarımız çalışmaların hazırlıklarını yapıyor.

“Yasaklamalara karşıyım, İstanbul’a vize olmaz”

“(İstanbul’a vize)Öyle bir şeyi katiyen düşünmem. Yasaklamalara karşıyım, özgürlükleri severim. Olağanüstü haller olur ama ne gerek var ki buna. İstanbul’da son 2 yıldır tersine göç başladı. Giden sayısı gelenden 50-60 bin azalma var. Kısıtlamaya gerek yok. Önemli olan özgürlükleri serbest bırakıp çözüm üretmektir.”

“İyi ki siyasete girmişim diyorum”

Ben hiç öyle düşünmedim. İyi ki siyasete girmişim diyorum. Torunlarımla gezerken ‘Dede bu köprüyü sen mi yaptın?’ diye sorduğunda onun verdiği huzur hiçbir şeyde yok. 

“Biz dijital göçmeniz”

“Sena (torunu) ‘E-spor salonunun açılışı var, oraya gidelim mi’ dedi. ‘LOL ligi başlıyor’ dedi. ’20 gün boyunca 9 takım mücadele edecek. Şampiyon olan dünya kupasına katılacak’ dedi. ‘Bu çocuk rüya mı hayal mi görüyor’ dedim, internete baktım. Oraya gidince gördüm. Z kuşağı ile biraraya gelince kendimi Ortaçağ’daki birisi gibi hissettim. Ben bilgi toplumunun bir ferdiyim. Bilgi toplumunun göçmeniyim. Yerlisi ise Z kuşağı yani 90’lı yıllar kuşağında doğan çocuklardır. Biz dijital göçmeniz. Biz çocuklarımıza alfabe öğrettik, şimdi de çocuklarımız bize bunu öğretiyor. Çok güzel bir şey. Geniş bant interneti Türkiye’ye başlayan biziz. 2003’ten itibaren Türkiye’nin her tarafında bunu sağladık. Hızlı internet demek bu. 2G teknolojisi, 3G oldu, 4.5G oldu. Şimdi 5G üzerinde çalışılıyor.”

“İstanbul trafiğini deniz ulaşımı çözmez”

“İstanbul’da deniz kullanılır ama trafiği deniz ile çözeceğim demek, konuyu ya bilmemekten ya da büyük bir hayalden ibarettir. Deniz ile taşıyacağınız sayı bellidir. Trafiğin bir kısmı Avrupa yakası içinde bir kısmı da Anadolu tarafında dönüyor. Denizin önemi 1., 2. 3., köprüler yokken vardı. 70’lerde 1. köprü, 80’lerde 2. köprü yapıldı, kısmen deniz ulaşımı azaldı. Deniz taşımasının payı yüzde 4-5 civarında. Hayalci olmamak lazım.”

“Genç işsizlik dünyanın sorunu”

“2008 dünya krizi oldu. Dünyanın büyüme hızı düştü, hala da bu kriz devam ediyor. Dünyada genç işsizlik sorunu en büyük sorun. Türkiye’de yüzde 20’nin üzerinde gençler işsiz. Biz buna duyarsız kalamayız. Umutsuzluk buradan kaynaklanıyor. Proje üreten gençler hangarda bir araya gelecekler, projelerini anlatacaklar. Kaynaklar ile buluşturacağız onları. Gençler büyükler tarafından anlaşılamadığını düşünüyorlar. Bu algıyı ortadan kaldıracağız. 15 Temmuz’da gördük. Gençler o gece sokaklardaydı. Bayrağa, ülkeye sahip çıktılar. Hiç de düşündüğümüz gibi değildi o gençler. İletişim problemini de aşacağız. Karamsar olmalarına gerek yok. Kadınlarımızı da asla unutmamalıyız. Hayatın her yerinde kadınlarımızın daha fazla olmasını önemsiyoruz. Fırsat eşitliği vereceksin. Kolay gelen kolay gider.”

“Ekonomi yılın ortasında toparlanır”

Son aylarda sıkıntılar yaşadık. ABD’nin dolar kuru üzerinden ülkemize başlattığı operasyon ve dolar kurunun fırlaması dolayısıyla hem enflasyonda hem fiyatlarda tırmanma oldu. Bu sadece Türkiye’de yaşanmıyor gelişmekte olan ülkelerde benzer sorunlar var. Esas kaynak da ABD ve AB’nin 3 yıldır uyguladığı politikalar nedeniyle bu ekonomik sorunlar yaşanıyor. Biz bunu aşacağız. Nasıl aşacağız? Gerekli tedbirleri alıyor hükümetimiz. 2019’un ortalarından itibaren toparlanma, dengelenme süreci başlayacak. Üretimi artırarak, tedbirler alınacak. İstanbul’da da ekonomiyi büyütecek projelerimiz var.

“Vatandaş da seçim havası yok”

Vatandaşlarda seçim havası yok. Sohbetlerde tabii ki hayat pahalılığı işsizlik gündeme geliyor. Hemen herkes yaşadığı yerdeki sorunu anlatıyor. İmar belediye hizmetleri belediye başkanı olmuş gibi kabul ederek sorunlarını anlatıyorlar. Bunların bizim de üzerinde çalıştığımız sorunlar olması denk düşmesi doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. İstanbul için 4.0 diyoruz. Bunun anlamı dört dörtlük hizmet demek. 

KAYNAK : Haber7

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ