Tarihin sessiz dili: Damgalar

Sosyolog Mustafa Aksoy, Sibirya’dan Türkmenistan’a, İran’dan Kosova’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada tespit ettiği para, kilim, halı ve mezar taşlarındaki damgaların üzerinden Türk kültür ve tarihinin izini sürüyor. 30 yıllık çalışmasını, 2014’te 18 yıldır üzerinde çalıştığı Türkçe ve İngilizce hazırlanan “Tarihin Sessiz Dili Damgalar” kitabında topladığını belirten Aksoy, bulduğu damgalardan Türk dünyasında en yaygın kullanılan 208 damgaya kitabında yer verdiğini sözlerine ekledi.

Tarihin sessiz dili: Damgalar

Sosyolog Mustafa Aksoy, 30 yıldır Sibirya’dan Türkmenistan’a, İran’dan Kosova’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada tespit ettiği para, kilim, halı ve mezar taşlarının üzerindeki damgalardan Türk kültür ve tarihini araştırıyor. Orta Asya, Anadolu, Balkanlar ve Doğu Avrupa’daki 17 ülke ve 12 özerk bölgede çalışmalar yapan Aksoy, damgalardan Türklerin tarihte ve günümüzde yaşadıkları coğrafyaların sınırlarının görülebileceğine dikkat çekiyor.

Mustafa Aksoy’un 30 yıllık çalışmasından.

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Aksoy, “tarihin sessiz dili” olarak nitelendirdiği damgaları, amatör ve akademik olarak 30 yıldır araştırdığını belirtti.

“Sosyal DNA teorisi”

Damga (tamga) kavramının Türk-Moğol halkları tarafından kullanıldığını dile getiren Aksoy, damgaların nasıl oluştuğu konusunda kesin bilgi olmasa da genel olarak kayalardaki işaretlerin, resimlerin zamanla damgalara dönüştüğünün ifade etti. Aksoy, damgaların, bir dilin alfabeleri ve aynı zamanda ait oldukları sosyal grupların miras bıraktığı ilk anlatıların yanı sıra duygu ve düşüncelerin ifadesi, bireyin ve sosyal grupların estetik ve beğenilerinin tezahürü olduğunu dile getirerek bu nedenle damgaları açıklamak için dünyada ilk defa “sosyal DNA teorisi”, yani “sosyal genetik kültür teorisi” olarak adlandırdığı yeni bir kültür teorisi kavramı çerçevesinde damgaları tanımlamaya çalıştığını belirtti.

Damgalardan Türklerin izlerini takip etmek mümkün

Çalışmalar,
Aksoy, Kazakistan’dan başlayıp Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan, İran, Türkiye, Ukrayna, Moldova, Romanya, Makedonya, Ukrayna, Kosova, Bulgaristan gibi 17 ülkede, Altay, Hakasya, Tuva, Karakalpakistan, Kırım, Nahçıvan, Gagauzya, Başkurdistan, Tataristan, Çuvaşistan gibi 12 özerk bölgede kendi imkanlarıyla yürüttüğü saha araştırmasında damgaların neden ve kimler tarafından yapıldığını inceleyerek kaynağını sorgulamaya çalıştığını kaydetti.

30 yıllık çalışmasını, 2014’te 18 yıldır üzerinde çalıştığı Türkçe ve İngilizce hazırlanan “Tarihin Sessiz Dili Damgalar” kitabında topladığını belirten Aksoy, bulduğu damgalardan Türk dünyasında en yaygın kullanılan 208 damgaya kitabında yer verdiğini sözlerine ekledi.

Telefonu 243 bin dolara satıldı

ABD’nin Maryland eyaletine bağlı Chesapeake City’deki Alexander Tarihi Müzayede Evi’nden Andreas Kornfeld, kırmızı telefonun açık artırmaya telefonla katılan ve adının açıklanmasını istemeyen bir kişi tarafından alındığını açıkladı. Arkasında Hitler’in adı ve Nazi partisinin sembolü yer alan telefon için açık artırma 100 bin dolardan başladı. Telefon, 1945’te Hitler’in intihar etmesinin ardından Sovyet askerleri tarafından sığınağında bulunmuştu. Alexander Tarihi Müzayede Evi yetkilileri, Hitler’in ölüm emirleri vermek için kullandığı telefonu “kitle imha silahı” olarak nitelemişti. Açık artırmada Hitler’e ait porselen bir köpek figürü de 24 bin 300 dolara alıcı buldu.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ