Silahlı İHA’lar Kasım’da TSK’nın bünyesine katılacak

Milli imkanlarla üretilen yüzde 100 yerli silahlı İHA’lar Kasım ayında TSK bünyesine katılacak.

Silahlı İHA’lar Kasım’da TSK’nın bünyesine katılacak

Milli imkanlarla üretilen yüzde 100 yerli insansız hava aracı (İHA) olarak nitelendirilen ve TSK envanterinde bulunan Bayraktar Taktik İHA’lar yerli olarak üretilen mühimmat ile atış testleri başarıyla tamamladı. İHA’lara operasyonlarda da kullanılacak şekilde yazılım ve donanım entegrasyonu yapılarak ve TSK’nın kullanımına verildi. Savunma Sanayi Müsteşarlığı, seri üretim silahlı İHA’ların da Ekim 2017 tarihi itibariyle TSK envanterine kazandırılması planlandığını açıkladı.
Mevcut durumda envanterdeki silahlandırılan İHA’lar ile görev atışlarının devam edildiğini kaydeden Müsteşarlık, farklı mühimmatların Bayraktar Taktik İHA’lara entegrasyonuna yönelik çalışmalar devam ettiğini bildirdi.
ANKA-S Projesi ile milli uydumuzdan komuta kontrol görevi gerçekleştirilebilecek

Yerli silahlı İHA’lar dünyanın şeklinden dolayı yüksek irtifada uçsa bile belirli bir mesafeden sonra görüş menzilinden (line of sight-LOS) çıkıyor. Bu sebeple menzilin uzatılması maksadıyla yetkililer, İHA’ların görüş menzilini azami kullanacak şekilde ’Yer Veri Terminali’ yerleşimi yapıldığını belirtirken, İHA’ların kontrolünün diğer yer veri terminallerine aktarımıyla menzil uzatılma çalışmalarına devam ediyorlar. Bu kapsamda ilave yer veri terminalleri ile kapsama alanı ve menzilin arttırılmasına yönelik çalışmalar da tüm hızıyla devam ediyor.

Ayrıca, İHA’lar ANKA-S Projesi ile milli uydumuzdan komuta kontrol görevi gerçekleştirilebilecek ve İHA sistemleri ile görüş hattı ötesinde (milli uydunun kapsama alanı içerisinde) görev yapabilecekler.
Zamanla değişen ihtiyaçlara göre güncelleme imkanı

Milli imkanlarla üretilen İHA’lar; üretim, taşıma, eğitim, lojistik destek vb. maliyetleri de dışarıdan alınanlara göre önemli ölçüde azaldı. Sistem birimlerinin donanım ve yazılımın tasarımı, üretimi gibi faaliyetler tamamen yerli olarak yapıldığından dolayı iyileştirme talebi de bulunuyor. Arıza veya hava aracı olayı yaşanması durumunda ivedi olarak müdahale ile kullanıma hazır olma oranları önemli ölçüde yükseldi. Ayrıca, zamanla değişen ihtiyaçlara cevap veren farklı faydalı yüklerin İHA’lara entegrasyonu kısa zamanda yapılabilecek.
Projelerin bitmesini bekleyen ülkeler var

Yerli İHA sistemleri Türkiye için katma değeri yüksek, önemli bir ihracat kalemi olduğu değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, hem Bayraktar Taktik İHA, hem de ANKA Operatif İHA’lar ihracat şansına sahip. Platformların satışı için Afrika, Körfez ülkeleri ve bazı Türk Cumhuriyetleri ile görüşmeler yapıldığı bilgisi verildi.
Diğer mühimmatlı İHA’ların durumu

Sabit kanatlı hedefe yönlendirilebilen mühimmat sistemine yönelik olarak yerli firmalar ile ürün geliştirme çalışmaları devam ettiği öğrenilirken, üzerinde patlayıcı bulunan çok rotorlu İHA sisteminin tedariki için teklife çağrı dokümanı yayımlandığı, halen firma teklifleri değerlendirildiği kaydedildi.

Bayraktar: Bayrağımız uzaya çıkacak

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Baykar Makina Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve YTÜ’nün Davutpaşa’daki yerleşkesinde düzenlenen “Milli Teknoloji Buluşmaları”nda üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.Etkinliğin ardından YTÜ Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı-YTÜ iş birliğini duyuran Bayraktar, iş birliğiyle gençlerin yüksek teknoloji alanındaki fikirlerine sahip çıkmayı hedeflediklerini kaydetti.Bayraktar, “Gençlerin yüksek teknoloji alanında kuracakları proje takımlarını desteklemek üzere YTÜ ile bir protokol imzaladık. İnşallah kurulacak bu takımlar sayesinde öğrenciler uluslararası yarışmalara katılacaklar. Yine üniversite içinde ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nda teknoloji ve uygulamayla ilgili eğitimler düzenlenecek.” şeklinde konuştu.Firmaları bünyesinde daha önce milli insansız hava araçlarıyla ay yıldızlı al bayrağı semaya taşımayı başardıklarını ifade eden Bayraktar, “YTÜ ile yaptığımız iş birliğiyle kurulan takımlar da inşallah milli yüksek teknoloji hamlesiyle bayrağımızı uzaya çıkaracaktır.” dedi.”Milli teknoloji hamlesini kamuya açık alanlarda yaygınlaştırmak istiyoruz”Selçuk Bayraktar, dünyada inovasyon kültürünü yeni bir boyuta taşıyan “Maker Hareketi” için Türkçe bir isim olan dene-yap’ı uygun gördüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:”Bu hareketin adının da kendi gibi milli olması gerekiyordu. O yüzden ismini Maker Lab ya da başka yabancı isimler değil, özgün bir şekilde dene-yap koymayı uygun gördük. Biz ilk etapta dene-yap atölyelerimizi kamuya açık alanlarda, parklarda, belediyelerin uygun gördüğü alanlarda kurmayı düşünüyoruz. Milli teknoloji hamlesini topluma mal ederken elbette bunu kamuya açık alanlarda yaygınlaştırmak istiyoruz.””Hedefimiz üniversite öğrencilerimizin uluslararası yarışmalarda başarı kazanması”Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Bayraktar da bilgiye ve ilime vakıf, öğrenme arzusu duyan gençleri yarınlara hazırlamaya çalışacaklarını belirterek, hedeflerinin, üniversite öğrencilerinin uluslararası yarışmalarda başarı kazanması olduğunu söyledi.Bayraktar, şöyle devam etti:”Onlara malzeme, ekipman, ulaşım, teknik altyapı ve teknik destekleri vereceğiz. Aynı zamanda bizim gelecekteki teknolojilerimize imza atacak ortaokul ve lise dönemindeki gençlere hizmet etmek maksadıyla çalışmalar yapacağız. Mesela, ortaokulda 2 yıl boyunca bilim, matematik ve fen alanında eğitim programları planladık. Yine liseler için 2 yıllık müfredatlar planladık. Hedefimiz, ortaokul ve lise öğrencilerine, bu yıl içerisinde kurmayı planladığımız 5 dene-yap atölyesinde bu eğitimi sunmak.””İş birliği üniversite-sanayi iş birliğinin en önemli örneklerinden biri”YTÜ Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin ise Türkiye’nin sürdürülebilir refah seviyesine ulaşması için üniversitelerin elini taşın altına koymaya başladığını ifade etti.Üniversitelerin “milli duruş” benimseyerek yerli teknolojiyi daha hızlı geliştirmeye çabalaması gerektiğini belirten Şahin, üniversite bünyesinde, yarışmalarda başarı elde etmiş bir insansız hava aracı takımı bulunduğunu bildirdi.Şahin, “Robotik takımlarımız var… Formula araçlarında üniversitemiz oldukça başarılı işler yapıyor. 200 üniversite aracının katıldığı yarışmada geçen yıl 11’inci oldular. Dolayısıyla biz üniversitedeki tüm potansiyeli sahaya yansıtmak istiyoruz. Bu protokol de bunun örneklerinden bir tanesi… Yaptığımız iş birliği, üniversite-sanayi iş birliğinin en önemli örneklerinden biri.” diye konuştu.Etkinlikte, Selçuk Bayraktar ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı yöneticileri, gençlerle sohbet ederek, tecrübelerini de paylaştı.’Alimlerimizin başına neler geldiğini biliyoruz’Yeni seri İHA’lar TSK’nın hizmetindeBayraktar TB2 yerli mühimmatla görevde

Yerli İHA motoru 2019’da hazır

Güçlü Türkiye için güçlü dış politika, bunun için de güçlü ordunun gerektiğini belirten devlet, yerli savunma sanayinin geliştirilmesine büyük önem veriyor. Kendi silahını yapan ve teknolojisini üreten ülkemiz, artık birçok ihtiyacını yabancı ülkelerden değil, kendi sanayisinden karşılıyor. Buna bağlı olarak üretilen milli projeleri her hafta yenisafak.com olarak sizlere aktarıyoruz. Bu hafta TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI) tarafından geliştirilen yerli insansız hava aracı motorunu ele alacağız. Küresel ölçekte lider bir motor şirketi olma misyonu doğrultusunda, sahip olduğu yüksek imalat teknolojilerine paralel olarak özgün tasarıma sahip yerli motor hedefi için planlı çalışmalar sürdüren şirket, Operatif İHA Motoru Geliştirme Projesi kapsamında çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile 27 Aralık 2012 tarihinde imzalanan proje, MALE sınıfı insansız hava araçları ihtiyaçları doğrultusunda üstün teknik özelliklere sahip olan bir turbodizel havacılık motorunun yurt içi imkanlar ile geliştirilmesini kapsıyor. 2019 yılında hizmette Kalifikasyon ve sivil sertifikasyonu 2018 yılı içerisinde tamamlanması öngörülen proje ile Türkiye MALE sınıfı insansız hava araçlarında kullanılabilecek üstün nitelikli milli bir turbodizel motora sahip olacak. Milli Savunma Bakanlığı konu ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde Twitter hesabından açıklama yaptı. Yerli İHA motorunun 2019 yılında hizmete sunulacağı belirtildi. %100 yerli İHA için yeni bir adım daha… TEI tarafından geliştirilen yerli İHA motoru 2019 yılında hizmete sunulacak. pic.twitter.com/UcviIbWxQp— Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) 17 Ocak 2017 Proje kapsamında EASA CS-E temelinde Uçuşa Elverişlilik Sertifikasyonu ve EASA Part 21 temelinde Tasarım Organizasyonu Yeterlilik Onayı (Pistonlu Motorlar) alınacak olması Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Operatif İHA Motoru’nun avantajları şöyle:Daha Fazla Güç, Daha Yüksek Güç/Ağırlık OranıDaha Fazla İrtifa Güç KabiliyetiDaha Düşük Yakıt TüketimiDaha Kompakt TasarımSivil Havacılık Standartları ve Askeri Standartlar ile Uyumlu Uçuşa Elverişlilik SertifikasyonuÖzgün Motor Kontrol Sistemi Yazılımı ve Donanımı (Açık kod, geliştirilebilir)Hızlı Teknik ve Lojistik Destekİhtiyaca Bağlı Olarak Güç Artırma Potansiyeli Operatif İHA Motoru’nun teknik özellikleri :Maksimum Sürekli Güç : 170HPAğırlık : 170 kg Özgül Yakıt Tüketimi: Elektrik Güç Üretim Kapasitesi: 9 kW (2 x 4.5kW)Kritik İrtifa (Tam Gücün Sağlandığı İrtifa): 20.000 ftMaksimum İrtifa: 30.000 ft Pervane Devir Kontrolü : Değişken Hatve, Tek Levye Kontrolü, HidromekanikDişli Kutusu: İtici ve Çekici Konfigürasyon Pervaneler ile UyumluMotor Kontrolü : Yedekli Elektronik Motor Kontrol Sistemi (FADEC)Motor Kontrol Yazılımı : Özgün DO178-C DAL-C uyumluEGÜS Kontrol Yazılımı : Özgün, DO178C, DAL-C uyumluYakıt : JP8, Jet A1, EN590Uçak Arayüzü : MALE Sınıfı İHA ile Uyumlu Mekanik, Elektronik ve Sinyal ArayüzüTürk İHA’sı ANKA-S bu sene göreve başlıyorYerli füze gücüne güç kattı

Terörle mücadelede ‘yerli silah’ dönemi

NATO’nun en büyük ikinci ordusu olma özelliğini taşıyan TSK, envanterine giren yerli silahlarla hem gücünü artırdı hem de yurt içi ve dışında terörle mücadelede etkin rol oynadı.Türkiye’nin gelişen savunma sanayisi sayesinde dışa bağımlılığını azaltan Türk Silahlı Kuvveleri, taktik ve operatif sınıfta gelişmiş ülkelerle rekabet edebilir düzeydeki insansız hava araçlarıyla (İHA) dikkati çekiyor. Terörle mücadele operasyonlarının sürdüğü bölgelerde yoğun kullanan insansız hava araçlarıyla hedef tespiti yapılıyor. Söz konusu hedefler Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı savaş uçaklarının yanı sıra yine yerli imkanlarla üretilen silahlı İHA’lar tarafından imha ediliyor. İHA’lar aynı zamanda hudut güvenliği ve sınır hattının yakından takibine yönelik faaliyetlerde de etkin kullanılıyor. Sayılarının giderek artması planlanan İHA’ların sevk ve idaresi ile toplanacak bilgilerin karar mekanizmalarına hızla ulaştırılması için Ankara’da “İHA ve Keşif Gözetleme Sistemleri Ortak Koordinasyon Merkezi” kurulması hedefleniyor. 19. ATAK teslim edildi Yerli elektronik ve silah sistemleriyle donatılan ATAK helikopteri de terörle mücadelede TSK’nın önemli silahlarından birini oluşturuyor. 19. ATAK helikopterini düzenlenen törenle geçen hafta teslim alan Kara Kuvvetleri Komutanlığı, bunları terörle mücadele görevlerinde etkin olarak kullanıyor. Yıl sonuna kadar 35’ten fazla helikopterin TSK envanterinde yer alması hedeflenirken yakın zamanda ATAK helikopterlerinin yerli tanksavar silahı UMTAS’ı da kullanması planlanıyor. Yerli helikopter 6 Eylül 2018’de uçacak TSK, MPT-76’yı teslim aldıTürk Silahlı Kuvvetlerinin piyade tüfeği ihtiyacının karşılanmasına yönelik Milli Savunma Bakanlığı koordinatörlüğünde başlatılan projede de sona ulaşıldı. Türk mühendislerince tasarımı ve üretimi yapılan Milli Piyade Tüfeği (MPT-76) Projesi’nin yapım aşamasında üretilen 200 silah, birliklere test amaçlı verildi. Birliklerden değişik ortam ve koşullarda alınan iyileştirme önerileri kapsamında silahta gerekli düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda seri üretimine geçilen silahların ilk kafilesi, 11 Ocak’ta düzenlenen törenle Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, söz konusu silahların operasyonel faaliyetler ve planlı görevlerde kullanılacağını açıkladı.Cirit, hedefleri vurduTürk mühendislerince üretimi tamamlanan ve envantere giren Cirit füzesi de TSK’nın bir diğer önemli silahı olarak dikkati çekiyor. Hafif zırhlı/zırhsız sabit ve hareketli hedeflere karşı yüksek hassasiyete sahip, sınıfının en uzun menzilli füzesi Cirit, ATAK helikopterlerince de kullanılmaya başlandı.TSK tarafından Gabar Dağı’ndaki bölücü terör örgütü hedeflerine yönelik düzenlenen operasyon kapsamında ATAK helikopteri, Cirit füzesi attı. Şehit Piyade Er Bayram Kardaş Müşterek Operasyonu’nda ATAK’tan atılan füzeyle teröristlere ait mağara imha edildi. Roketsan tarafından üretilen füze, dünyanın ilk lazer güdümlü helikopter füzesi olma özelliğini taşıyor. Milli ATAK helikopterinin resmi füze sistemi olarak tanımlanan Cirit sistemi İHA, kara araçları, sabit platformlar, hafif saldırı uçağı ve deniz platformlarına da entegre edilebilme özelliği taşıyor.Türk savunma sanayi göğüs kabarttı Sınırın “Fırtına” bekçileriSuriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Fırat Kalkanı Harekatı’nın yanı sıra bölücü terör örgütüyle mücadelede de etkin rol oynayan Fırtına obüsü, gerek yerli üretim olması gerekse farklı namlu açılarından yaptığı art arda 3 atışın aynı anda hedefi vurabilme özellikleriyle öne çıkıyor. Türk mühendislerince geliştirilen, yüksek ve alçaktan mermi atabilen kısa namlulu bu toplar, otomatik atış kontrol ve mermi doldurma sistemlerine sahip. Fırtına obüsünün en önemli özelliğini farklı namlu açılarından art arda yaptığı 3 atışı hedefe aynı anda ulaştırabilmesi oluşturuyor. Bu özellik Fırtına obüsüne 3 obüsün atış gücünü tek başına karşılayabilme imkanı sağlıyor. Saatte 65 kilometre hıza sahip obüs, yüzde 60 meyile tırmanabiliyor, 3 metre yüksekliğindeki engelleri aşabiliyor, 1,5 metre yüksekliğindeki sudan geçebiliyor. Otomatik doldurma sistemi sayesinde dakikada 6 atım yapabilen Fırtına obüsü, tam zırh özelliğiyle mürettebatını da koruyor. Fırtına obüsünün namlusu Makina ve Kimya Endüstrisinde, atış kontrol sistemleri ASELSAN’da, güç grubu dışındaki diğer sistemler ise yerli sanayiden tedarik ediliyor. Obüs, Sakarya’daki 1’inci Ana Bakım Merkezi Komutanlığında üretiliyor.Türkiye’nin özgün tasarımlı ilk obüsüKara Kuvvetleri Komutanlığınca bilgisayar ortamında dizayn edilerek imalatı gerçekleştirilen Panter obüsü ise özgün tasarımıyla Türkiye’nin ilk obüsü olma özelliği taşıyor. Panter obüsü, araçla çekilebildiği gibi üzerindeki güç grubu sayesinde çekici olmaksızın da hareket edebiliyor. Hızla mevzilenebilen ve kısa sürede atışa hazırlanabilen obüs, 40 kilometre menzile sahip.Müşterek Taarruz Uçağı üretimiTSK’nın, envanterine giren yerli silahların yanı sıra yakın zamanda üretilmesi planlanan yerli silahlarla daha da güçlenmesi hedefleniyor. Bu kapsamda, ekonomik ömürlerini doldurmaya başlayan ve bir kısmı halihazırda envanterden çıkartılan F-4 uçaklarıyla gelecekte envanterden çıkacak F-16 uçaklarının yerini alacak Müşterek Taarruz Uçağı F-35 (JSF) tedariki için kurulan uluslararası projede Türkiye de yer alıyor.Hava Kuvvetleri Komutanlığının vurucu gücünü ve operasyonel etkinliğini artıracak F-35 projesinde ABD, Avustralya, Danimarka, İngiltere, Hollanda, İtalya, Kanada ve Norveç de bulunuyor. Bu kapsamda uçaklardan ilk 2’sinin 2018’de teslim alınması planlanıyor. Üç yıl boyunca her yıl 8 adet alınması planlanan uçaklar Malatya’da kurulum çalışmaları süren üste konuşlandırılacak. Ayrıca Hava Kuvvetleri Komutanlığının 2030’dan sonraki muharip uçak ihtiyacının yurt içinde özgün tasarım modeliyle karşılanmasına yönelik Milli Muharip Uçak Geliştirilmesi (TF-X) Projesi de yürütülüyor. Düşmanın korkulu rüyası olacak Silahlı Hürkuş ve ANKATürk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim uçağı ihtiyacını milli imkanlarla karşılamaya yönelik Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı (Hürkuş-A) Geliştirme Projesi de hayata geçirildi. Tamamen Türk mühendislerce tasarlanan 2 prototip üretildi, testleri başarıyla tamamlandı. Buradan elde edilen veri ve tecrübeler ışığında, prototipe aviyonik modernizasyon uygulanarak Yeni Nesil Temel Eğitim Uçağı’nın (Hürkuş-B) seri üretimine başlandı.Bu kapsamda 15 uçağın üretilmesi planlanıyor. Kabul aşamasının tamamlanmasının ardından ilk uçağın gelecek yılın haziranda Hava Kuvvetleri Komutanlığının envanterine alınması hedefleniyor. Ayrıca silahlı uçabilecek Hürkuş’un da kısa süre içinde TSK’ya teslim edilmesi planlanıyor. Türkiye’nin gurur projeleri arasında yer alan İnsansız Hava Aracı Sistemi ANKA projesi de devam ediyor. Gece ve gündüz, kötü hava şartları da dahil keşif, gözetleme, sabit/hareketli hedef tespit, teşhis, tanımlama ve takip amaçlı, gerçek zamanlı görüntü istihbaratı görevlerine yönelik geliştirilen sistem, 2010’da TUSAŞ tesislerinde düzenlenen törenle hangardan çıkarıldı. Hangardan çıktıktan sonra motoru da çalıştırılan ANKA’nın, kendi kategorisinde dünyanın en iyi operatif sistemi olması hedefleniyor. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, silahlı ANKA’nın bu sene içinde TSK’ya teslim edilmesinin planlandığını açıkladı. Hava savunma projeleriTürkiye’nin farklı menzil ve irtifalarda hava savunma ihtiyacının yerli imkanlarla karşılanmasına yönelik hava savunma projeleri de sürüyor. Bu kapsamda alçak ve orta irtifada hava savunma sağlayacak Hisar projeleri kapsamında Türkiye’de ilk defa hava savunma füzesi geliştiriliyor. Korkut Projesi’nde ise hava araçlarına karşı etkinlik sağlandı, roketlere karşı etkinliğe yönelik çalışmalar sürüyor. Milli tank Altay Milli tank projesi Altay’da ise prototip geliştirme ve kalifikasyon aşaması teste hazırlık gözden geçirme çalışmaları gerçekleştirildi. Kalifikasyon ve kabul test süreci başlayan birinci prototip tankın 10 bin kilometre dayanıklılık testleri sürüyor. İkinci prototip tank ile sistem kalifikasyon test atışları yapılıyor.Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç Projesi kapsamında ise Kara Kuvvetleri Komutanlığının tekerlekli araçlar ihtiyacı doğrultusunda 4 farklı konfigürasyonda aracın tedarik edilmesi planlanıyor. Yerli ana yükleniciler tarafından verilen tekliflerin değerlendirilmesine yönelik çalışmalar sürüyor. Türk Silahlı Kuvvetlerine ilk teslimatın 2018’de yapılması planlanıyor.Terörle mücadelede uydu görüntüleri GÖKTÜRK-1 uydusu, aralık başında Fransız Guyanası’ndan fırlatıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı ev sahipliğinde Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ) Akıncı tesislerinde düzenlenen törende, fırlatma anı canlı izlendi. 2012’de fırlatılan GÖKTÜRK-2’den sonra ikinci askeri uydu olma özelliğini taşıyan ve geliştirme, üretim ve test faaliyetlerine 19 Temmuz 2010’da başlanan GÖKTÜRK-1 uydusu, TSK’nın hedef istihbaratına yönelik ihtiyacını, coğrafi kısıtlama olmaksızın dünyanın her yerinden yüksek çözünürlüklü uydu görüntüsüyle karşılayacak.Görüntü çözünürlüğü ve kapasitesi, veri indirme hızı, manevra kabiliyeti ve gelişmiş yer sistem özellikleri ile GÖKTÜRK-1 uydusu, GÖKTÜRK-2 uydusuyla beraber Türkiye’nin uzaydaki gücünü artıracak. Kamera testleri devam eden GÖKTÜRK-1 uydusu, Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki Keşif Uydu Tabur Komutanlığı tarafından komuta ve kontrol edilecek. Uydudan alınan görüntülerin terörle mücadele harekatlarında da kullanılması planlanıyor.Türk İHA’sı ANKA-S bu sene göreve başlıyor Yerli füze gücüne güç kattı Deniz savunması yerli silaha emanet

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ