Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gelis: Dijital ikiz teknolojisi hızlı ve ucuz sanal testlere olanak sağlıyor

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gelis, dijital ikiz teknolojisini kullanarak gerçekleştirdikleri projelerle şirketlerin hızlı ve ucuz sanal testler yapmasını ve bunların pazara çıkış sürelerinin kısalmasını sağladıklarını anlattı.

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gelis: Dijital ikiz teknolojisi hızlı ve ucuz sanal testlere olanak sağlıyor

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi Hüseyin Gelis, “nesnelerin interneti” teknolojisiyle her gün 5,5 milyon yeni nesnenin daha internete bağlandığını belirterek, “Turkcell ile hayata geçirdiğimiz dijital iş birliğiyle ‘nesnelerin interneti’ teknolojisinden yararlanıyoruz. Türkiye’de tüm ev ve ofisleri akıllı hale getireceğiz.” dedi.

Gelis ve Siemens Global Dijital Fabrika Bölümü Üst Yöneticisi Jan Mrosik, Almanya’nın Münih kentinde, şirketin dijitalizasyon stratejisi, nesnelerin interneti ve bulut bilişimin teknolojisine ilişkin basın mensuplarına sunum yaptı.

Siemens’in dijitalizasyon konusundaki başarı hikayelerinin Türkiye’de de hızla çoğaldığına işaret eden Gelis, “Ülkemizin önde gelen bilişim ve telekomünikasyon şirketlerinden Turkcell ile hayata geçirdiğimiz dijital iş birliği ile nesnelerin interneti teknolojisinden yararlanıyoruz. Türkiye’de tüm ev ve ofisleri akıllı hale getireceğiz. Bu iş birliği sayesinde Siemens’in Türk mühendislerinin geliştirdiği yazılım, Turkcell’in Akıllı Ev Platformu ile tam entegrasyon sağlayacak ve enerji tüketimini azaltacak. Sistemin kurulduğu konut ve binalardaki dijital uygulamalar sayesinde yüzde 30’a varan enerji tasarrufu elde edilecek.” diye konuştu.

Nesnelerin interneti teknolojisiyle her gün 5,5 milyon yeni nesnenin daha internete bağlandığına dikkati çeken Gelis, şöyle konuştu:

“Günümüzde 10 milyarın üzerinde nesnenin internete bağlı olduğu biliniyor. 2020’de ise internete bağlı toplam nesne sayısının 50 milyarı geçmesi bekleniyor. Çevrenizde gördüğünüz hemen her şey bu nesneler arasında yer alacak. Eşyalar akıllanıyor, yapay zeka her şeyi yönetiyor, robotların fiziksel ve bilişsel yetenekleri sürekli artıyor, insansız fabrikalar kuruluyor, sürücüsüz otomobiller yollarda boy gösteriyor. Son yıllarda yaşanan gelişmeler, yakın bir dijital devrimin habercisi niteliğinde. Yükseliş ivmesini artıran dijital dönüşüm, günlük hayatı ve iş yaşamını kökten değiştirirken, şirketler için de rekabet konusunda en öncelikli konu haline gelmiş durumda. Artık dijital dönüşümünü başaramayan şirketler verimlilik ve rekabette geride kalıyor.”

“Dijital ikiz” teknolojisiyle gerçek dünyayı sanal ortama taşıdıklarını ifade eden Gelis, bu teknolojiyle nesnelerin üzerine yerleştirilmiş sensörlerden gelen veriler kullanılarak fiziksel bir üretimin birebir kopyasının dijital ortamda simüle edildiğini ve tam olarak hazır olunduğunda gerçek üretime geçildiğini bildirdi.

Gelis, bugüne kadar dijital ikiz teknolojisini de kullanarak gerçekleştirdikleri dijitalizasyon projeleriyle şirketlerin hızlı ve ucuz sanal testler yapmasını, yeni ürün geliştirilmesini ve bunların pazara çıkış sürelerinin kısalmasını sağladıklarını anlattı.

Türkiye’de Ar-Ge’ye 34 milyon avro yatırım

Hızla büyüyen dijitalizasyon pazarı sayesinde şirketlerin daha fazla değer ve fırsat oluşturmalarına imkan sağlandığını vurgulayan Gelis, “Bunun için iş modellerinin dijital teknolojiler kullanılarak dönüştürülmesi gerekiyor yani daha hızlı, daha esnek ve daha üretken olabilmenin yolu, süreçleri dijitalleştirmekten geçiyor. Bu kavramın dünyada ve Türkiye’de yayılmasında, hatta gelişmesinde Siemens’in önemli bir payı var.” değerlendirmesinde bulundu.

Siemens’in 162 yıldır Türkiye’de, ülkenin bilim ve sanayi politikalarıyla uyumlu şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünün altını çizen Gelis, Siemens Türkiye olarak geçen yıl 27 milyon avro Ar-Ge yatırımı gerçekleştirdiklerini, bu yıl bu rakamı yüzde 25 artırarak 34 milyon avroya yükseltmeyi hedeflediklerini bildirdi.

Gelis, Siemens Türkiye çalışanlarının dijital yetkinlik seviyelerini ölçerek, her çalışana kendi bulunduğu seviyeye göre eğitim ve gelişim planları sunduklarını ve bu sayede sektörde bulunmayan nitelikte insan kaynağının yetiştirilmesi hedeflediklerini dile getirdi.

Beşiktaş-Bayern Münih maçının oynandığı stadyum uygulamayla yeşil kalıyor

Siemens Global Dijital Fabrika Bölümü Üst Yöneticisi Mrosik de şirketin yazılımlardan ve dijital servislerinden elde ettiği gelirin geçen yıl 5,2 milyar avroya ulaştığını belirterek, “Siemens’in Maserati fabrikasında gerçekleştirdiği dijitalizasyon projesi bu anlamda iyi bir örnek teşkil ediyor. Maserati’nin Ghibli modelini ürettiği fabrikasında gerçekleştirilen dijital dönüşüm sayesinde yeni ürün geliştirme süresi yüzde 30 kısaltıldı. Siemens’in entegre dijital çözümleriyle ürünlerin pazara çıkış süresi 30 aydan 16 aya düşürüldü. Bu proje sayesinde aynı fabrikada 3 kat daha fazla araç üretilebiliyor.” dedi.

Mrosik, son yıllarda nesnelerin internetiyle birlikte en önemli teknolojik gelişmelerden biri olan “bulut bilişim”in şirketler için kaçırılmaması gereken fırsatlar sunduğuna işaret ederek, Siemens’in bu iki teknolojiyle geliştirdiği MindSphere ürünüyle dünya üzerinde herhangi bir noktada bulunan üretim makinelerine ait kritik veriler, mevcut ve geçmiş durumların görüntülenerek endüstriye verimlilik, maliyet ve zaman kazandırıldığını kaydetti.

20 Şubat’ta Beşiktaş-Bayern Münih maçının oynandığı Allianz Arena için Greenkeeper uygulamasını geliştirdiklerini anlatan Mrosik, bu uygulamanın söz konusu stadyumda futbol sahasının durumunu analiz ettiğini, sulama, aydınlatma saati, havalandırma, çimlerin biçilme döngüleri, gübreleme gibi faaliyetlerin kontrol edilerek, sahanın yeşil kalmasının sağlandığını söyledi.

Türkiye’nin birçok “ilk”inde imzası var

Sunumda şirket yöneticilerinin verdiği bilgiye göre, Siemens’in 30 Eylül 2017’de biten mali yılda toplam satış geliri 83 milyar avro olurken, net karı 6,2 milyar avroya ulaştı. Eylül 2017 sonu itibarıyla Siemens’in dünya genelindeki toplam çalışan sayısı yaklaşık 377 bin olarak kaydedildi. Şirketin geçen yıl Ar-Ge yatırımı ise 5,2 milyar avro oldu. Bu yılki hedef Ar-Ge yatırımının yaklaşık 5,6 milyar avroya çıkarılması olarak belirlendi.

Siemens, Almanya’da faaliyete geçmesinden 9 yıl gibi kısa bir süre sonra Türkiye’ye geldi ve 162 yıldır ülkede faaliyette bulunuyor. Türkiye, Siemens grubu içinde globalde 30 lider ülke arasında yer alıyor. Merkezi İstanbul’un Kartal ilçesinde bulunan Siemens Türkiye, Ankara, İzmir, Adana ve Bursa’daki ofisleri, Gebze’deki entegre üretim tesisleri ve Ankara ODTÜ’de yer alan teknokent ofisleriyle hizmet veriyor.

Siemens Türkiye, ülke ekonomisine, doğrudan, dolaylı ve teşvik edilen olmak üzere 3,2 milyar lira tutarında katkı verirken, 3 binden fazla doğrudan istihdam sağlıyor. Şirket, Türkiye’de 1881’de ilk telefon hattını kurarken, 1906’da Dolmabahçe Gazhane’de ilk enerji santralini hayata geçirdi. Şirket aynı zamanda Türkiye’nin ilk hidroelektrik santralıyla ilk hızlı trenine imza attı.

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ