“Şengal’de yeni bir kandil olmasına müsaade etmeyiz”

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Kilis Valiliğini ziyaretinin ardından Halep’teki gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenledi.

Kaynak, Azez tarafında 180-190 bin kişinin ağır kış koşullarında yaşadığını, bu insanların hem barınmaları hem de iadesini temin etmesi için vali, belediye başkanı ve milletvekilleri ile konuştuklarını ifade ederek, “Suriye’deki arkadaşlarımıza bin 10 TIR yardım malzemesi gönderdi. Elbeyli Çobanbey’in karısında rai bölgesinde kahır ekseriyeti tahrip edilmiş durumda, bunlar sivil yapılar, 21. yüzyıl dünyasında sivil insanların yaşadığı bilinen köylere bir zalim diktatör tarafından tepelerine bomba yağdırarak, tahrip edilmiş yerler. Buraların yeniden ihyası ve inşası içinde ebetteki hem bizim milletimiz hem de sivil toplum kuruluşlarımız hem dünyanın çeşitli yerlerinden çeşitli duyarlı kesimler, yarımcı olma gayreti içerisindeler. Bu hususun koordinasyonu da gelecek yapı malzemeleri, oranın yeniden imarı için Kilis valiliğimiz, koordinatör olacaktır. Tarihi Çobanbey kapımız yeniden hayata geçiriliyor. Biz AFAD olarak orada bir büyük gelişmiş lojistik modern bir merkez kurma kararı verdik” dedi.

“Barzani’nin başarılı olması en büyük temennimiz”
Kaynak, “Birleşmiş Milletler sözleşmesinin sınırımıza gelen her türlü faaliyetini, yok etme görevi veriyor. Bu sözleşmesine verdiği yetkiyle Kandil ve Fırat Kalkanı Harekatını yapıyoruz. Şengal’de yeni bir kandil olmasına müsaade etmeyiz. Ülkemize yeni bir mikrop merkezinin oluşmasına Türkiye Cumhuriyeti izin vermeyecektir. Asla müsaade etmez, ama Barzani kendi egemenlik sınırları, içerenin de olduğu için kendi görevini yapıyor. Sayın Barzani’nin başarılı olması en büyük temennimiz, ama olmadığı takdirde de bunun gereğini yine Türkiye Cumhuriyeti, Türk Silahlı Kuvvetleri, marifetiyle artık onun eklini cehedi askeriye belirleyecektir” diye konuştu.

Kaynak, Halep’in tahliyesinin İdlip tarafından açılan bir koridordan sağlandığını belirterek, “Rejim güçlerinin elinde olan İdlip tarafına tahliye edildi. Yaklaşık, 40 bin kişi tahliye edildi. Bunlar İdlip civarında akrabaların, tanıdıklarının yanına yerleştiler. Fakat hava şartları olağanüstü bozuk, AFAD, Kızılay olarak, İHH olarak çalışma yaptık. İHH’nın hazırladığı alanı düzenledik. Katkı verdik. Yaklaşık, 2 bin 500 kişiyi alacak şekilde dizayn ettik. Hatay Valiliğimizde koordineli bir şekilde Reyhanlı Hac konaklama tesislerinde bir kampın altyapısını yaptık. Reyhanlı haç konaklama tesislerinde acil bir toplanma merkezini faal hale getirdik. Ancak ilk günden itibaren ağır yaralılar, hastalar, Hatay ilimize doğru gelmeye başladı. Bugün itibariyle Hatay’a ulaşan 233 yaralı oldu. 945 tanesi çocuk, tamama yakını kurşun, şarapnel parçası veya roketlerin patlaması ile yaralanan insanlar. Yaralıların 88’i çevre illere sevk edildiler. Şu an itibariyle 32’sini hastalardan kaybettik. 33 kişi tabucu oldu, bu yaralıların refakatçilerini de içeriye aldık. Refakatçileri yurtlarda barındırdık, Halep’ten gelen insanların yardıma ihtiyacı var. Cilvegözü Sınır Kapısından Hatay Valiliğimizin koordinesinde İdlip civarına Türk Kızılay’ı İHH bir takip sivil toplum örgütleri tarafından yardım yapıyoruz. Bin 10 tır yardım malzemesi Suriye içlerine insani yardım gönderildi. Muhtemel bir göç hareketi olacağını düşündük olağanüstü bir göç hareketi olmadı” dedi.

35 bin kişilik barınma merkezi yapılacakBaşbakan Yardımcısı Kaynak, Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriyelilerin kışı rahat geçirmeleri için istemeleri halinde geçici barınma merkezlerini oluşturduklarını ifade ederek, “Oluşacak kapasitenin yaklaşık 35 bin kişiyi olmasını bekliyoruz ki zaten Halep’te tahliye edilen insan sayısı buna çok yakın bir sayıdır. Buraya geliş sebebimiz ise Hatay’dakine benzer bir farklılık içeriyor” dedi.Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın en kabiliyetli, en kahraman, en cesur ordusu olduğunu vurgulayan Kaynak, “Bildiğiniz gibi geçen Çarşamba günü Türk Silahlı Kuvvetlerimizin desteğiyle Özgür Suriye Ordusu tarafından yürütülen Fırat Kalkanı operasyonu çerçevesinde Kilis’e çok yakın mesafedeki El Bap’ta bombalı intihar saldırısıyla çok sayıda asker, kahraman askerimiz yaralandı. 16 da askerimiz şehit oldu. Özgür Suriye Ordusu’nu destekleyen Türk Silahlı Kuvvetlerimiz aslında kendi içerisindeki ‘hain unsurlardan temizlendikten sonra dünyanın en kabiliyetli, en kahraman, en cesur ordusu olduğunu şuanda Fırat kalkanı operasyonuyla göstermektedir” şeklinde konuştu.
“Suriye’de 2 bin 200 kilometrelik alan temizlendi”
Kaynak, yaklaşık 3-3.5 yıllık bir macerası bulunduğunu ifade ederek, “Suriye’nin topraklarının yarısından fazlası Irak’ın topraklarının 3’de birini işgal edilmiştir. Dünya 65 ülke ile en modern silahlarla sahip, en güçlü donanımlara sahip büyük asker sayısına sahip, koalisyon güçlerinin uzunca bir süreden beri hava hareketi ile yok etmeye çalıştıkları DEAŞ terör örgütü mensuplarına en ciddi, en kapsamlı ve en netice alan mücadeleyi Türk Silahlı Kuvvetleri yapmaktadır. Hareketin başladığı zamandan bu yana yaklaşık 4 ayı geçti. Bu tarihe kadar 2 bin 200 kilometrelik alan temizlendi. Terör örgütü DEAŞ unsurlarından temizlendi. PYD terör unsurlarından temizlenmiştir” dedi.

Başbakan Yardımcısı Kaynak, “Ancak tabi ki ülkemizin güvenliğini, oradan başlaması, oradan başlama stratejisi çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri asla işgal niyetiyle ilhak niyetiyle, istila niyetiyle Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye topraklarında değildir. Ancak Suriye’de oluşan otoriter boşluğu, Suriye’de kalmayan devlet yapısı münasebetiyle hepimiz, en çok Kilis, bu acıyı yaşadı, o topraklardan Türkiye’ye doğru, en fazla Kilis’e olmak üzere Gaziantep’e saldırı oldu, terör ve terör geçişi oldu” dedi.

“Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den başlar”
Operasyonun başarıyla yürütüldüğünü ifade eden Kaynak, “Biz şunu biliyoruz, yapılan iş, Türkiye’nin güvenliği içindir, yapılan iş ülkemizi bölünmez bütünlüğü içindir. Yapılan iş insanımızın, güvenliği içindir. Ancak müttefiklerimizin şunu bilmeleri gerekir, ‘Türkiye nasıl kendi güvenliği için bu operasyonu yapıyorsa Allah’a hamdolsun başarılı olmuşsa, müttefiklerimiz şunu bilmelidir ki, Avrupa’nın güvenliği aslında Türkiye’den başlar, bizim güvenliğimiz Suriye ve Irak sınırından başlar, sınırımızı sağlama almalıyız, Ama Avrupa’da, kendi güvenliğinin başlayacağını unutmamalıdır” ifadelerini kullandı.

KAYNAK : Yenişafak