Sarraf tiyatrosunda Neoconlar sahnede

ABD’nin Türkiye’yi hedef alan Sarraf Davası’nın FETÖ himmetleri ile beslenen hakim ve savcılarının ardından davanın bilirkişiliğine de tescilli Türkiye düşmanı Neoconlar seçildi.

Sarraf tiyatrosunda Neoconlar sahnede

ABD’deki Türkiye’yi hedef alan ‘Sarraf Kumpas’ dosyasındaki savcı Bharara’nın ‘FETÖ himmetçi şerifi’,  davaya bakan hakim Richard Berman’ın ‘FETÖ moderatörü’ çıkmasının ardından, bu defa davanın bilirkişiliği adayı olarak tescilli Türkiye düşmanı Neoconlar seçildi. Demokrasiyi Savunma Vakfı’ndan (FDD) Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer, “Türkiye’nin Nato’dan atılma zamanı geldi mi” başlıklı yazılar yazan Türkiye karşıtı bir raportör. Mark Dubowitz ise ABD hükümetine ‘İran’da bir rejim değişimini tetiklemek için tıpkı Soğuk Savaş yıllarında Polonya’da yaptığı gibi Solidarnosc gibi birleşik bir muhalefet hareketi yaratılması’ raporu sunan bir isim. FDD’nin üyeleri arasında, CHP-FETÖ bağlantısını sağladığı iddia edilen eski CHP vekili Aykan Erdemir’de yer alması dikkat çekti. Bilirkişi, savcı, hakimi FETÖ’cü ve Neocon olan davanın delil dosyaları ise, iki ülke arasındaki anlaşmalara ve ABD yasalarına göre de yasak olan ve usülsüz bir şekilde elde edilmiş sahte belgelerden oluşuyor. 

İTİRAZLARI DİNLEMEDİ

‘ABD’nin İran’a ambargosunun delindiği iddiasıyla’ Türk işadamı ve Halk Bank yöneticilerinin de yargılandığı davanın ABD’li hakimi Richard Berman, 27 Kasım’daki jüri seçimi öncesindeki 10 konuda savcılığın ve savunma avukatlarının taleplerine ilişkin kararını açıkladı. Hakim Berman, savunma avukatlarının itirazına rağmen Washington merkezli düşünce kuruluşu FDD  Başkanı Mark Dubowitz ve Başkan Yardımcısı Jonathan Schanzer’i “İran yaptırımları konusunda” bilirkişi olarak atadı. 

FDD, İSRAİL BAĞLANTILI  

“İran yaptırımları konusunda uzmanlıklarına başvurulacak” Dubowitz ile Schanzer’in yönetici olduğu FDD, Türkiye karşıtı söylemleri ve İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne olan yakınlığı ile dikkat çeken bir merkez. BAE Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe’nin “hacklenen” e-postalarından, Uteybe ile Dubowitz ve Schanzen’in “Türkiye ile Katar’a karşı ortak politikalar geliştirmeye çalıştıklarını” gösteren yazışmalar kamuoyuna yansımıştı. 

‘TÜRKİYE DÜŞMANI

“İran’a yaptırımlar” konusunda bilirkişi olarak önerilen FDD’li Dubowitz, Amerikan kamuoyunda İran’la nükleer anlaşmaya karşı çıkan ve Tahran’da rejim değişikliği için askeri harekat önerecek düzeyde İran karşıtı çizgisiyle tanınıyor. Dubowitz’in Trump yönetimine sunduğu 7 sayfalık ‘Özgür ve demokratik İran için atılacak adımlar’ raporunda, ABD’in İran’da bir rejim değişimini tetiklemek için Soğuk Savaş yıllarında Polonya’da yaptığı gibi ‘Solidarnosc birleşik bir muhalefet hareketi’ni harekete geçirmesi gerektiği, bunun için İran’daki Arap, Azeri ve Beluş etnik kimliklerinin kullanılması gerektiği savunuluyor. “Türkiye’nin İran’la ekonomik ilişkileri ve bu ilişkilerin yaptırımlarla ilgisi kapsamındaki bilgisi” nedeniyle bilirkişi olarak jürili duruşmalara katılması beklenen Jonathan Schanzer ise makaleleriyle tam bir Türkiye karşıtı. Türkiye karşıtı raporlarıyla bilinen Stocholm Özgürlük Merkezi ile de çalışan Schanzer, yazılarında AK Parti’nin İsrail’in düşman ilan ettiği Müslüman Kardeşler ve Hamas ile yakınlığına dikkat çekiyor. Schanzer, 2014 yılında Çin’den savunma sistemi alınması konusuna dair yazdığı “Türkiye’nin Nato’dan atılma zamanı geldi mi” başlıklı yazısıyla da tepki çekmişti. Schanzer’in de üyesi olduğu “FDD-Türkiye Programı”, 2003-2005 arasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan tescilli Türkiye düşmanı Eric Edelman tarafından yürütülüyor ve bir diğer üyeler ise eski CHP Milletvekili Aykan Erdemir, John Hannah ve Merve Tahiroğlu görev yapıyor. Schanzer’in Türkiye konusunda danışdığı eski CHP milletvekili Erdemir, 2013’te CHP heyeti ile FETÖ yöneticileri FETÖ’nün ABD’deki STK’sı Rumi Forum ve Amerikan-Türki Topluluğu’nda (TAA) buluşturduğu iddia edilen isim. FETÖ’nün Rumi Forum’un yuvarlak masa toplantısına konuşmacı olan Erdemir, 

FETÖ’cü Emre Uslu’yla birlikte ABD’de “Türkiye’nin dış politikasına yönelik sert eleştirileri” ile tepki çekmişti. 

DELİLLER SAHTE VE UYDURMA

Davada yargılanan eski Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın avukatlığını yapan Cathy Fleming, davada delil olarak sunulan bilgi, belge ve kayıtlara “Çalıntı ve sahte olduğu” gerekçesiyle itiraz etmişti. Fleming, “Ses kayıtları ABD’de delil kabul edilebilirlik standartlarını karşılamıyor eksiklik kuralı altındaki minimum standartlara uymuyor ve ayrıca ses kayıtlarının güvenilir olmadığını gösteren önemli kanıtlar var ve bu da ses kayıtlarının delil olarak kabulünü imkansız kılıyor” ifadelerini kullanmıştı.

O YARGIÇ FETÖ’NÜN BAŞKONUĞU 

Yargıç Richard Berman, daha önce ‘Zarrab’ın ambargoyu delmesi ve ona yardım eden isimler’ şeklinde yürüyen dava için, eski ekonomi bakanı Çağlayan’ın da dahil olmasıyla ‘Dosyanın seyrinin değiştiğini ve kişi olarak Zarrab’ın değil kurum olarak Halk Bankası’nın öne çıktığına’ yönelik sözleriyle, davanın hedefinin aslında deşifre etmiş olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşmasında ABD’li hakim Berman için, “Adalet Bakanlığı Sarraf’ı tutup orada FETÖ’nün yedirip içirdiği isimlere teslim ediyor” demişti. Amerikalı hakim Berman, 

terör örgütü FETÖ tarafından 2014 yılında İstanbul’da düzenlenen Adalet ve Hukuk Devleti Uluslararası Sempozyumunun ‘Bağımsız ve Etkin Yargı Oturumu’nun moderatörlüğünü yapmıştı. 17-25 Aralık darbesine karışan FETÖ’cü hakim ve savcılara destek veren Berman, “Korkusuz, sağlam, nitelikli, adil ve bağımsız bir yargı olmadan gerçek bir demokrasiden bahsedilemez. (…) Hukuk devletinin Türkiye’de tehdit altında olduğu bir sır değildir” diyerek darbeci FETÖ’cü teröristlere karşı hukuk mücadelesi veren Türk hükümetini hedef almıştı. 

MAHKEME DEĞİL TÜRKiYE’YE KUMPAS TİMİ

ABD’deki sözde ‘İran’a ambargonun delinmesi’ davası, sadece bilirkişileriyle değil savcısından hakimine kadar tüm unsurlarıyla adeta ‘Türkiye’ye kumpas’ davasına dönüşmesi dikkat çekti. ABD’de görülen ve İran’a bu ülke tarafından uygulanan ambargoyu deldiği iddiasıyla yargılanan işadamı Reza Zarrab’ın davasına, daha sonra eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, eski Halkbank yöneticisi Levent Balkan ve ABD’de eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın aralarında yer aldığı yeni isimler eklenmiş ve haklarında tutuklama kararı çıkarılmıştı. Soruşturmayı açan ABD’li savcı Bharara’nın, terör örgütü FETÖ’den yıllık 2.5 milyon dolar ‘himmet’ alan senatör Schumer’e danışmanlık yaptığı ve Gezi olayları sırasında Türkiye’deki kamu sitelerine yönelik siber saldırıları FBI adına yönettiği de ortaya çıktı. Türkiye’nin tepkisinin ardından yeni ABD Başkanı Trump tarafından görevden alınan Bharara yerine ise onun yardımcılığını yapan Joon H. Kim atanınca, ABD’deki Türkiye’ye yönelik FETÖ komplosu kaldığı yerden devam etti. 

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ