Sağlıkta şiddete dur de!

Savaş hukukunda bile dokunulmaz olarak kabul edilen sağlık merkezleri toplumsal şiddet sarmalına bulandı. Hekimlerin yüzde 86’sının hayatlarında en az bir kez saldırıya uğradığı, her gün 30 sağlık çalışanının şiddet gördüğü ülkemizde bu kötü gidişe son verilmesi gerekiyor.

Sağlıkta şiddete dur de!

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1996 yılında ‘şiddet’i dünya genelinde temel bir halk sağlığı problemi olarak ilan etti. Fiziksel, sözel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet sokakta, işyerlerinde, evlerde, hemen her yerde. Bu işten sağlık sektörü de payına düşeni alıyor. Google arama motoruna bugün “sağlık, şiddet” şeklinde anahtar kelimeler girince 1 milyon 130 bin, kelimelerin İngilizce karşılığı ile (health violence) arama yapıldığında ise 398 milyon sonuç çıkıyor. “İstediği ilacı yazmadı diye doktora saldırdı”, “Hasta yakınları doktoru öldüresiye dövdü”, “Hemşire, hasta çocuğun kazağını çıkardı diye tartaklandı”, “ATT’yi bıçakla rehin aldı” gibi başlıklara yurt dışındaki örnekler de eşlik ediyor: “Johns Hopkins Hastanesi’nde bir cerrah, hasta yakını tarafından vuruldu”, “New York’ta bir hastanede hasta yakını kırık sandalye bacağıyla hemşireyi dövdü.”

HEKİMLER GÜNAH KEÇİSİ

Genel kanı, sağlık hizmetlerindeki sorunlarda sağlık çalışanlarının günah keçisi haline geldiği yönünde. Uzmanlara göre piyasalaşma arttıkça ve sağlık hizmeti parayla satın alınabilir bir nesneye dönüştükçe, ödenen bedel kadar hizmet talebi ortaya çıktı. Böyle olunca da hasta ve yakınlarının yüksek beklentisi ile müdahalelerden önce handikapların söylenmeyişi; olası bir komplikasyon ya da hata sonucunda şiddeti doğuruyor. Çoğu zaman sistemden kaynaklı sorunlarda tepkinin yöneldiği adres gene sağlık çalışanları oluyor.

TTB yasal düzenleme istiyor

Türk Tabipler Birliği (TTB) ile bazı sağlık sendikaları, sağlıkta şiddetin nedeninin “Sağlıkta Dönüşüm Programı” olduğunu iddia ediyor. Onlara göre hükumet sağlığa erişimin önündeki engelleri kaldırırken doktorların saygınlığı yok oldu. TTB Başkanı Raşit Tükel, şiddetin önlenmesi noktasında düzenlemelerin yetersizliğinden yakınıyor: “Sağlıkta şiddet yasası bir an önce çıkmalı. Sağlık çalışanına şiddet uygulandığında 2-4 yıl arasında ceza verilmeli.”

Hasta yakınlarına mihmandar

Uzmanlar, sağlık personeline yönelik saldırıların azaltılması noktasında, şiddetin en fazla yaşandığı acil servislerde yeterli personel olmasının ve ulaşılabilir sağlık hizmetinin önemine işaret ediyor. İhtiyacı karşılayacak bekleme alanları, gerilim ve stres altındaki hasta ve yakınlarının yükünü azaltacak yardımcı personel istihdamı ile doğru ve zamanında bilgilendirilmeleri özellikle öneriliyor. Sağlık personelinin kişilerarası ilişkiler ve iletişim dersi alması da diğer önemli husus.

“Kıymayın şifa veren ellere…”

28 Nisan, her sene “Sağlıkta Şiddete Hayır Günü” olarak kutlanıyor. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çekmek isteyen Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Prof. Dr. Şansın Tüzün stüdyoya girerek bir şarkı seslendirdi. “Kıymayın şifa veren bu ellere / Minnet duyun fedakar hekimlere” adlı şarkıyı seslendiren iki profesör, Türkiye’de hekimlere yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

DOKTORDAN DOKTORA ŞİDDET!

Toplumdaki şiddet sarmalı nadiren sağlık çalışanlarını da karşı karşıya getiriyor. Başhekim tarafından darp edilen doktorlar, performans sisteminden daha fazla para almak için hasta kapma telaşına girip yumruklaşan aile hekimleri gibi haberler zaman zaman medyaya yansıyor.

Şiddet uygulayan karşısında beni bulur!

Yapılan son düzenlemelerin ardından sağlık çalışanını yaralayan kişilerin tutuklu yargılanacağını söyleyen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Vatandaşımızın başımızın üzerinde yeri var ama sağlık çalışanına sözel ya da fiziksel şiddet uygulayanlar karşılarında beni bulur” diyor.




KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ