Sağlıkçıya ettiği küfür pahalıya patladı

Geçtiğimiz Temmuz ayında Çorum’da meydana gelen olayda, iddialara göre B.S. adlı kişi, 112 komuta merkezini arayarak küfür ve hakaret etti. İl Sağlık Müdürlüğü ve görevli 112 çalışanları B.S., hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Çorum 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanması tamamlanan B.S., mahkeme heyeti tarafından 304 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme verilen hapis cezasını daha sonra da 8 bin 80 TL adli para cezasına çevirdi.

Sürekli şiddet gören hekime: Neden sen?

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ‘Sağlıkta Şiddete Sıfır Tolerans’ eylem planını açıkladı. Planın Bakanlar Kurulu’na planın sunulduğunu ve kabul edildiğini söyleyen Bakan Müezzinoğlu, planla kısa sürede sağlıkta şiddet algısını ortadan kaldırmayı hedeflediklerini ifade etti. Planı hazırlarken uluslararası gelişmiş ülke örneklerinden yararlandıklarını anlatan Bakan Müezzinoğlu, hastayı ve sağlıkçıyı hedef göstermeden şiddete neden olan ortamı ve nedenleri ortadan kaldırmayı hedeflediklerini kaydetti. Eylem planından öne çıkan başlıklar şöyle:-Sağlık personeline şiddet gösterenler için “dikkat alarmı” sistemi kurulacak. Bir sağlık kurumunda şiddet uygulayanlar, bu sistemle kayıt altına alınacak.-En çok şiddetin yaşandığı acillerde yoğunluğa neden olan çocuk, kadın doğum ve dahiliye gibi branşlarda gece poliklinik nöbeti tutulacak.-Grip sezonlarında kulak, burun, boğaz uzmanları ile kadın doğum ve çocuk uzmanları poliklinik nöbetine çağrılacak.-Şiddet gösteren kişi, güvenlik güçlerinin nezaretinde tedavi edilecek.-Sık sık şiddet olayına karışan hastane, hekim ve sağlık çalışanı izlenecek.-Sürekli neden aynı hekimin şiddet gördüğü araştırılacak ve hekime de sorulacak.-Habertürk’ün haberine göre büyükşehirlerde ilçe merkezlerine mini bir hastane potansiyeline sahip “toplum sağlığı merkezleri” kurulacak. Bu merkezlerde hafta sonları ve akşam saat 22.00’ye kadar nöbet tutulacak.-Sağlık personeline şiddet gösteren, 24 saat nezarethanede gözaltında tutulacak.Sağlıkta şiddete tutuklama ve nezaret cezası

Sağlıkta şiddete tutuklama ve nezaret cezası

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, seçim bölgesi Bursa’da düzenlenen, ‘Yılın Hekimleri ve Yılın Başarılı Hekimleri Ödül Töreni’ne katıldı. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende Bursa’nın yanı sıra Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’daki başarılı doktorlar da ödüllendirildi. 52 doktora plaket veren Bakan Müezzinoğlu, burada yaptığı konuşmasında sağlık çalışanlarına yönelik yapılan yeni çalışmalar hakkında bilgi verdi. Sağlıkçalara şiddet uygulayanlara hapis cezası ile 24 ile 48 saat arasında nezarette tutulma cezası geleceğini belirten Bakan Müezzinoğlu, genelgede değişiklik yapacaklarını belirtti. İki yıldan az ceza alma ihtimali olan olaylarda hakimlerin tutuklama yapamadığını ifade eden Müezzinoğlu, “Biz bu maddeyi değiştireceğiz. Genelge değişikliği yaparak sağlıkçıya şiddette tutuklama yapabilmenin önünü açacağız. Aldığı ceza 2 yıldan az bile olsa sağlıkçıya şiddetle yargılanıyorsa, hakim tutuklama kararı verebilecek. Yani sağlıkçıya şiddet sonucu bir kişinin aldığı ceza 3 ay da olabilir, 6 ay da olabilir. Onu tutuklu yargılayabilmenin önünü açıyoruz. Cezalar caydırıcı olursa sağlıkçıya yapılan yanlışlıklar azaltılmış olur. Yanlışı yapan, yanlış yaptığı anda yanlışı hissetmeli. Biz huzurlu çalışmak istiyoruz. Güvenli ortamlarda sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Önümüzdeki pazartesi günü önerimizi Bakanlar Kurulu’na sunacağız ve ardından Meclis’e getireceğiz” dedi.3 kademeli eylem planı hazırHastaların eşine, evladına söyleyemediği sırrı hekimine söylediğini belirten Bakan Müezzinoğlu, Türkiye’deki bütün hastanelerde her gün 1 milyon 150 bin dolayında hastaya baktıklarını, sağlıkta sorunun hastalarda değil hasta yakınlarında olduğunu söyledi. Bakan Müezzinoğlu, “Annemiz, kız kardeşimiz, eşimize, evladımız gibi gördüğümüz bir hastanın yakını bizim için sorun teşkil ediyor. Her gün 1 milyon 150 bin hastaya sağlık hizmeti veriyoruz. Bu gelen hastaların yanında bir tane refakatçi geldiğini düşünürsek sayı daha da artıyor. Bunun yanında hasta yakını ile uğraşıyoruz ve en büyük sorun burada. Bakıyorsunuz ki hasta yakını hastadan daha çok meraklı. Hekimin ne yapacağını bilen bir hasta yakını ile karşı karşıya kalıyoruz. Bir bakıyorsunki teşhisi ve tedavisi de kafasında şekillendirerek geliyor hasta yakını. ‘Neden şu ilacı yazmadın, veya neden bu serumu takmadın’ diye doktordan hesap sorabiliyor. 3 dakikalık bilgi ile hekimin karşısına çıkan bir cahiller ordusu ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. Bakan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:”Şiddete karşı üç kademeli eylem planı hazırladık. Ocak ayında çok tartışmalı bir Güvenlik Yasası’nı çıkardık. Bu yasada sağlık çalışanlarına hakaret edeni bile 48 saat gözaltında tutabilme imkanını güvenlik güçlerimize getirdik. Ama bu genelgede değişikliğe gideceğiz. Sayın Başbakanımız aynı genelgeyi daha güçlü bir şekilde değiştirecek. Üniversite, devlet, özel hastanede olsun, nerede sağlık çalışanlarını tehdit eden biri varsa, onun bir gece nezarette tutulmasını emniyet güçlerimizden isteyeceğiz. Sağlık gibi bir alanda vatandaşın hizmet almasını engelleyecek bir tavrın sergilenmesinin cezası bir gece göz altında tutulmak olursa en azından vicdanımız rahatlar.”Gece görüşlü ambulans uçaklar geliyorTürkiye’de şu ana kadar yapılan sağlık çalışmaları hakkında bilgi veren Bakan Müezzinoğlu, 1 Nisan 2016 itibariyle gece görüşlü ambulans uçakların hizmete gireceğini söyledi. Sağlık çalışanlarına yönelik yıpranma payının nöbet sistemine dahil edilmesini planladıklarını anlatan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, “Çalışmaları yeterli bulmuyoruz, ama bunu zor koşullarda başarabilmiş olmanın huzurunu yaşıyoruz” diye konuştu.

Sağlıkta şiddete verilen ceza dizilerde gösterilmeli

Acil Tıp Uzmanları Derneği Başkanı (ATUDER) Prof. Dr. Başar Cander, yaptığı açıklamada, Türkiye’de yılda ortalama acil servislere 120 milyona yakın başvuru olduğunu, bazı acil servislerin günde 2 bin hasta baktığını ifade etti. Acil servis çalışanlarını “sağlık ordusunun en önde çarpışan askerleri” olarak tanımlayan Prof. Dr. Cander, sağlık çalışanlarının diğer meslek mensuplarına göre 16 kat daha fazla şiddete maruz kaldığını bildirdi. Prof. Dr. Cander, sağlık çalışanları arasında da en fazla şiddete acil servis personelinin uğradığını belirterek, acil servislerin, normal hayatta şiddet uygulamayacak insanların bunu yapabildiği yer olduğunu kaydetti.’Panik yönetiminde ülke olarak iyi değiliz’Acil servislerde heyecan, kaygı, şiddet ve risk ortamı bulunduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Cander, “Böyle olunca insanlar normal davranamıyor. Panik yönetiminde ülke olarak iyi değiliz. Panik anında iyi davranamıyoruz. Bu durumun iyileştirilmesi gerekiyor. Panik yönetiminin ilkokuldan itibaren eğitimi verilmesi gerekiyor.” diye konuştu. Prof. Dr. Cander, şiddette önleyici tedbirlerin önemine işaret ederek, şunları kaydetti:”Kalabalık bir ortamda sevdiğimiz birinin hayatını kaybedebileceğini düşünüyorsanız normal davranamıyorsunuz. Hasta yakınları, baş ağrısından kusan bir hastanın bile ölebilme ihtimali olduğunu düşünüyor. Doktor için böyle bir şey geçerli değil. Doktor, hangi hastanın hayati tehlikesi olduğunu biliyor, ona göre öncelik tanıyor. Bunu bilemedikleri için tepki gösterip şiddet uygulanabiliyor.”Sağlıkta şiddete tutuklama ve nezaret cezası Doktora tehditler savuran figür ‘kahraman’ oluyorSağlıkta şiddete karşı önleyici ve caydırıcı tedbirler alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Cander, doktoru tehdit edip yumruklayan kişilerin polis merkezlerinde serbest bırakılmaması gerektiğini söyledi.Bununla ilgili TBMM’ye rapor sunduklarını anlatan Prof. Dr. Cander, sorunun düzeltileceği inancını dile getirdi. Televizyonlarda, şiddet uygulayanları dışlayıcı yayınlar yapılması gerektiğini savunan Cander, şu değerlendirmelerde bulundu:”Yapıcı, öğretici olması gereken dizilerde bile doktorlara şiddet uygulanıyor. Dizilerde doktora saygısızlık yapan, elini kaldıran kişinin çok büyük ceza aldığını göstermemiz gerekiyor. Diziler bu konuda toplumu eğitici yayınlar yapacağı yerde doktora tehditler savuran bir kahraman figür ortaya çıkarılıyor. Bundan çok şikayetçiyiz. Bu durumla ilgili medya ile iletişim kurmaya çalıştık”

KAYNAK : Yenişafak