Sağlık Bakanlığı 2018’de 55 bin personel alacağını açıkladı

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, yoğun bakım yatak sayısını artırmaya devam edeceklerini, personel sayısını da artırmak istediklerini belirterek, ’27 bin ebe, hemşire ve sağlık personeli alınacak. Bu, yüksek bir rakam. Her sene yaklaşık 9 bin civarında hekim kadroya dahil oluyor. Ediyor 36 bin. Bizim bu seneden alacağımız kadro miktarı var, taşeron sistemi kalktığı için bu alımı yapmadık. 2017’den 2018’e aktarılan bir 10 bin işçi çalışan alacağız. Ayrıca 2018 için de 9 bin kontenjan verildi. Yaklaşık 55 bin doktor, ebe hemşire, sağlık personeli ve çalışan alacağız.’ dedi.

Sağlık Bakanlığı 2018’de 55 bin personel alacağını açıkladı

Demircan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda, editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, son dönemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

“Gelişmiş ülkeler açısından aşı-hastalık ilişkisi benzer midir?” sorusu üzerine Demircan, “Elbette. Onlar da aynı şekilde aşılar konusunda birtakım kampanyalarla karşı karşıya kalmışlardır. Yapılacak şey, doğru bilgilendirmedir ama insanlara zorla aşı yapamazsınız. Yapılması gereken, doğru bilgilendirmedir.” diye konuştu.

Türkiye’nin sağlık noktasında, başkalarının kendisine örnek gösterildiği bir ülke olmaktan çıktığını belirten Demircan, artık başkalarına örnek gösterilen bir ülke konumunda bulunduğunu söyledi.

“Kış mevsimiyle hasta sayısındaki artışın, yoğun bakımlara yansıdığı” ifade edilerek, “Ancak bakanlıkça yoğun bakımdaki hastaların yüzde 35’inde uygun olmayan hasta yatışı tespit edildi. Yoğun bakım ünitelerinin sayısı yeterli mi? Gerçekten ihtiyacı olana öncelik verilmesi nasıl sağlanacak?” sorusuna Demircan, “Öncelikle rakamları paylaşmak istiyorum. 2002’de yoğun bakım yatak sayısı 869, 2018’de hedef 16 bin, şu anda ise 14 bin 817 tüm standartlara uygun yoğun bakım yatağı var. Çarpıcı ve etkileyici bir gelişme var.” yanıtını verdi.

Bakan Demircan, bu sayının, Türkiye’nin sağlıkta nereden nereye geldiğinin önemli göstergelerinden birisi olduğuna dikkati çekti.

Türkiye’de sağlık altyapısının yenilendiğine işaret eden Demircan, ülkenin bu noktada Batı ülkelerinin pek çoğunun önüne geçtiğini ve geçmeye de devam edeceğini vurguladı.

– “Hastanın o hastane bu hastane gezdirilmesi kabul edilebilir değil”

Demircan, yoğun bakım yatak sayısının daha da artırılması gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

“Ancak bizim şu anda yoğun bakım ihtiyacımıza cevap verecek yatak sayımız var. ‘Hekimlerimiz yoğun bakımda hastalarımızı fazla tutuyor.’ fotoğrafı çıkıyor. Bu neden olur? Bunu araştırıyoruz. Niye hekim, endikasyon bittikten sonra yoğun bakımda hastayı bir gün daha fazla tutsun? Bunun elbette ki makul sebepleri de var ve bunun gereksiz kullanıldığı tarafı da var. Öncelikle gereksiz kullanımı kaldırmak lazım çünkü bir tarafta yoğun bakımda yatmaması gereken bir hasta yatağı işgal ederken, öbür tarafta acil yoğun bakım ihtiyacı nedeniyle sıkıntıda kalan bir hastanın, o hastane bu hastane gezdirilmesi kabul edilebilir bir şey değil. O zaman burada yapmamız gereken birincisi, uygun kullanım noktasını geçmemiz lazım. İkincisi ise elbette ki hekim arkadaşlar, ‘illa bir gün daha fazla yatsın’ gerekçesiyle tutmaz.”

Hekimlerin, hastaları yoğun bakımda daha fazla tutma noktasındaki tavrına değinen Demircan, “Yoğun bakımda daha iyi bakılıyor, daha fazla personel orada az sayıda hastaya yardımcı oluyor. Demek ki bizim normal yataklarda hastalarımızı daha fazla etkili bir şekilde bakma süresini geliştirmemiz lazım. Bu da personel ihtiyacını doğuruyor. Personelimiz yeterli olursa, biz her yatakta hastamıza gerekli ihtimamı sonuna kadar, rahat bir şekilde gösterebiliriz. Yoksa hekim demek ki hastasını yoğun bakımda biraz daha tutma ihtiyacı hissediyor ki orada tutuyor, bu da yatakların doluluk oranını yükseltiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

– “55 bin doktor, ebe hemşire, sağlık personeli ve çalışan alacağız”

Bakan Demircan, bunun çözümünün iki yönlü olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

“Yoğun bakım yatak sayısını artırmaya devam edeceğiz, personel sayımızı da artırmak istiyoruz. Bu sene 27 bin ebe hemşire ve sağlık personeli alınacak. Bu, yüksek bir rakam. Her sene yaklaşık 9 bin civarında hekim kadroya dahil oluyor. Ediyor 36 bin. Bizim bu seneden alacağımız kadro miktarı var, taşeron sistemi kalktığı için bu alımı yapmadık. 2017’den 2018’e aktarılan bir 10 bin işçi çalışan alacağız. Ayrıca 2018 için de 9 bin kontenjan verildi. Yaklaşık 55 bin doktor, ebe hemşire, sağlık personeli ve çalışan alacağız ki bu sene biraz daha hizmette elimizi rahatlatacak, standardın biraz daha yükselmesini temin edecek.”

Bu sene yoğun bakımlara bin 600 civarında yeni yatak ilave edileceğini açıklayan Demircan, “Önümüzdeki bir yıl içerisinde bu sorunun çözüleceğine inanıyorum. Gerekli tedbirler alınacak, personel artırılacak, yoğun bakım sıkıntımızı aşmış olacağız.” dedi.

– “İşçi statüsünde arkadaşlarımız olacak”

“2018 ve 2019 yılı için netleşmişse ek personel alımları hangi branşlarda, ne kadar olacak? Özellikle 4/B pozisyonundaki personelin kadrosunda bir değişiklik olacak mı? 12 bin 500 personel alımı vardı, 9 binin güvenlik soruşturması tamamlanıp başlatılmıştı, geriye kalanların güvenlik soruşturması ne durumda?” sorularına Demircan, şu yanıtı verdi:

“2018’de personel yenileme, artırma, güçlendirme projeksiyonumuz şu şekilde ortaya çıkıyor. Birincisi sağlık personeli, 27 bin kadronun içerisinde hemşire, ebe ve sağlık memurları var. Onun dışında bizim rutin, kanun gereği mezun olan hekimlerimizi mecburi hizmete alma zorunluluğumuz var. İhtisasını tamamlayan veyahut da mezun olan pratisyen arkadaşlarımızı rutin olarak alıyoruz. Bu sayıyı bu sene, yaklaşık 9 bin olarak tahmin ediyoruz. Ediyor 36 bin. 19 bin de ‘sağlık çalışanı’ dediğimiz, sağlıkta diğer hizmetlerde çalışan istihdam edeceğimiz ‘işçi statüsünde’ arkadaşlarımız olacak, bu da bizi 55 bine ulaştırıyor. Doktorlarda da hangi dallarda ne kadar alacağımız, uzmanlıklarla ilgili olanlar, ihtisaslarını tamamladıktan sonra bize müracaat ediyorlar. Biz onların kadro dağılımını yapmış bulunuyoruz. O dağılıma göre mecburi hizmete dahil ediyoruz.”

– “Bizim ihtiyacımız 35 bin civarında”

Pratisyenlerle ilgili ihtiyacın da azami 5 yılda tamamen karşılanmış olacağını bildiren Demircan, “Şu anda aile hekimliğinde istihdam ettiğimiz pratisyenlerin sayısı 23 bin civarında. Standart belirlediğimiz hedef norm 2 bin 500 aile hekimi başına nüfus sayısı belirlediğimiz hedefte. Bizim ihtiyacımız 35 bin civarında, bu demektir ki 10 bin civarında bir açığımız var.” vurgusu yaptı.

Demircan, ileriki yıllarda giderek artan bir şekilde fakültelerdeki mezunlarla bu sayının 13-14 bine çıkacağını bildirdi.

– “Uzman hekim açığımızda ciddi bir baskı var”

Uzman hekim açığını da “ciddi bir açık” olarak değerlendiren Demircan,”Özellikle yan dalların çoğalmasıyla uzman hekim açığımızda ciddi bir baskı var. Bu baskıyı bir an önce ortadan kaldıralım diye tedbir olarak TUS’da uzmanlık sınavında ayrılan kontenjanı 6 binden 8 bine çıkardık bu sene. Bu yaklaşık yüzde 30’luk bir artış. Bunun etkisi de 5 yıl sonra görülecek. Bu kısa dönemde fakültelerin, eğitim hastanelerimizin asistan açığını kapatmış olacak.” diye konuştu.

Sağlık Bakanı Demircan, hekim sayısının yetersizliğine işaret ederek, “Bu hangi norma göre derseniz, bizim kendi belirlediğimiz standartlara göre. Oysa OECD ülkeleri içerisinde, bizim hekim sayımız, en düşük hekim sayısı noktasındayız şu anda. Yani bizde 10 bin kişiye 191 hekim düşüyor. Bu düşük bir rakam. Ortalaması bunun 400 civarında. En azından 300’e ulaşmamız lazım.” dedi.

Bakan Demircan, sağlıkta dijitalleşme konusunda diğer kamu kurumlarının önünde olduklarını belirtti.

Yaptıkları bütün iş ve işlemleri merkezden takip eder duruma geldiklerini vurgulayan Demircan, Türkiye’de dünya normlarında hastanelerinin bulunduğunu, Avrupa’daki ülkeler arasında Türkiye’nin birinci olduğunu söyledi.

Hastaneleri “dijital hastane” durumuna getirdiklerini dile getiren Demircan, “Hastanelerimizde donanımlarımız fevkalade arttı. Görüntüleme cihazlarından laboratuvar imkanlarına varıncaya kadar 2002 yılı öncesiyle mukayese edilemeyecek düzeyde hastanelerimiz donatıldı.” diye konuştu.

Hekimlerin bu donanımları rahatça kullanabildiğini belirten Demircan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstemediğimiz bir noktada oluştu. Şimdi onun da tedbirini alıyoruz. Bunu ortadan kaldıracak, hekimlerimizin de ulaşmasını sağlayacak bir yöntem. Biz cihazları fazla kullanıyoruz, yani hastaya bu hafta bir emar çekilmiş, bakıyorsunuz önümüzdeki hafta bir daha çekilmiş. Endikasyonsuz, çok fazla cihazları kullandığımız rakamlarla da ortada. Bu kadar, çok fazla çekim… Bizim konumumuzdaki ülkeler içerisinde birinci, ikinci noktaya geliyoruz. Bunun da önüne geçmek lazım. Nasıl geçilecek bunun önüne? Yasakla değil. Hekim arkadaş endikasyon koydu, şu tetkiki istiyor, o tetkik hastada en son ne zaman yapılmışsa hekimin önüne bilgisi çıkacak. Bu tetkiki istediğiniz zaman 5 gün önce çekilmiş bu, görüntüleri burada. Dolayısıyla hastanelerimizdeki bu dijitalleşme noktasında da fevkalade iyi bir yerdeyiz. Bu da hizmetin kalitesini yükseltecek.”

– “Türkiye’nin ilaca ulaşmada büyük bir mesafe katedildi”

Türkiye’nin ilaca ulaşma ve ilaç sanayisinde yerlileşme konusunda büyük bir mesafe katettiğine dikkati çeken Demircan, bu yılın sonu itibarıyla miktar olarak imal edilen ilaçların ithal edilen ilaçlardan daha fazla olduğunu ancak ithal edilen ilaçlara yerli üretimden daha yüksek miktarlarda ödeme yapıldığını kaydetti.

İthal edilen ilaçların çoğunun yeni patentli ilaçlardan oluştuğunu, Türkiye’nin giderek ithal ilaçların yerine imal edilen ilaçları geçirdiğini aktaran Demircan, “2018 yılı sonu itibarıyla ithal ve imal noktasında kafa kafaya gelecek ondan sonrada biz imal olarak öne geçeceğiz. İlaçta bu noktadayız. Bu sevindirici bir şey.” değerlendirmesini yaptı.

Aşılar ve plazma ürünler konusunda yeni adımların atıldığına dikkati çeken Demircan, “Türkiye’nin aşılarını üretmek için gayret sarf ediyor, bu konuda yatırımlar yapılıyor. Tıpta, sağlıkta yerlileşmenin önünü açmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.” diye konuştu.

Bakan Demircan, önemli, büyük cihazlar ve yerli üretimi teşvik konusunda da çalışmalar yürüttüklerini, bu cihazların Türkiye’de üretilmesini sağlamak için motive edici destekler vereceklerini dile getirdi.

– “Sağlık Marketi ön protokolünü imzaladık”

Yerlileşmenin önünü açmak için alım sisteminin de modernize etmek istediklerini dile getiren Demircan, Devlet Malzeme Ofisi ile birlikte merkezi bir alım sistemi oluşturduklarını, Sağlık Marketi ön protokolünü imzaladıklarını belirtti.

Bakan Demircan, Türkiye’nin her yerinde, sağlık alanında yapılan bütün yatırımlarda beşinci bölgede yatırım yapılmış gibi destek verildiğini, yerli sanayinin gelişmesi için başka desteklerin de olduğunu kaydetti.

– “Bu ay içerisinde Başbakanımıza bir sunum yapacağız”

Sağlık hizmetlerinde yüksek bir başarı yüzdesinin yakalandığını kaydeden Demircan, “2002’de sağlık hizmetlerinden hizmeti alanların memnuniyeti yüzde 39’muş bu yüzde 70’leri aştı.” dedi.

Sağlık personelinin ihmal edildiğini söylemenin doğru olmadığını vurgulayan Demircan, “Sağlık çalışanlarımızın şartlarını iyileştirmek için bir yasal çalışma yapıyoruz. Bununla ilgili ocak ayı içerisinde Başbakanımıza bir sunum yapacağız. Bu bekledikleri yıpranma payı, emekli maaşlarındaki düşüklük ve performanstaki ölçütler, bunlarla ilgili çalışmalarımız bittikten sonra paylaşacağız.” bilgisini verdi.

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ