Refik Erduran son yolculuğuna uğurlandı

Edirne’de 88 yaşında hayatını kaybeden gazeteci-yazar Refik Erduran’ın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Erduran yaşamı boyunca pek çok gazetede köşe yazarlığı yaptı, bazı dergilerin çıkarılmasına da katkıda bulundu.

Refik Erduran son yolculuğuna uğurlandı

Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden gazeteci-yazar Ahmet Refik Erduran, son yolculuğuna uğurlandı.

Edirne’de yaşamını yitiren Erduran’ın cenazesi, defin için İstanbul’a getirildi. Zincirlikuyu Camisinde kılınan cenaze namazına Erduran’ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra gazeteci meslektaşları da katıldı.

Erduran’ın cenazesi, öğle vaktinde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedildi.

Refik Erduran kimdir?Üsküdar’da 1928’de dünyaya gelen Erduran, Robert Kolejinden mezun oldu. Abdi İpekçi’nin teklifi üzerine Milliyet gazetesinde 1965’te başladığı köşe yazarlığını 1981’e kadar sürdüren Erduran, daha sonra Güneş ve Meydan gazetelerinde çalıştı.Erduran, 1985’te Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin “En Başarılı Köşe Yazarı” ödülünü aldı.Bir dönem Milliyet Batı Amerika Haber Bürosu Şefi olarak da görev yapan Erduran, kurduğu şirketle çeşitli dizileri yönetti, bazı programlarda sunuculuk yaptı.Refik Erduran, aralarında Yağmur Duası, Er Oyunu, Domuz, Neşe’nin Şarkıları’nın da olduğu çeşitli romanlar, sinema senaryosu ile tiyatro oyunları kaleme aldı.UNESCO’ya bağlı Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Türkiye Merkezi’nin başkanlığını yürüten Erduran, 1989’da Dünya Kongresi’nde Uluslararası Yazarlar Komitesi Başkanlığı’na seçildi.Erduran, 4 çocuk sahibiydi.

Refik Erduran hayatını kaybetti

Gazeteci ve tiyatro yazarı Refik Erduran 88 yaşında hayatını kaybetti. Erduran yaşamı boyunca pek çok gazetede köşe yazarlığı yaptı, bazı dergilerin çıkarılmasına da katkıda bulundu. Nazım Hikmet’i kaçırdı Refik Erduran, Türkiye’ye döndükten sonra Nazım Hikmet’i hapisten kaçırma planları yaptı ancak buna gerek kalmadı çünkü 28 yıllık mahkumiyet kararı ile hapse girmiş olan ve 13 yıldır hapis yatan Nazım Hikmet’in geri kalan cezası, şairin af yasası kapsamına alınması için yürütülen büyük kampanyanın ve yaptığı açlık grevinin ardından affedildi ve şair 15 Temmuz 1950 günü özgür bırakıldı. Ne var ki Nazım Hikmet, 1951 yılında askere çağrılmış ve askerde öldürülme tehlikesi ortaya çıkmıştı. Bu dönemde şairin baba bir anne ayrı kızkardeşi Melda Hanım ile nişanlanan Erduran, artık akrabalık ilişkisi de olan Nazım’ı yurtdışına kaçırma fikrini öne sürdü ve kendisinin kullandığı bir sürat motoruyla Nazım’ın İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e geçmesine, Karadeniz’de seyreden Romanya bandıralı bir gemiye binerek Türkiye’den ayrılmasına yardımcı oldu.Erduran’ın bu olayda oynadığı rol, uzun süre sır olarak saklandı. Olayla ilgili suç dosyası “kaçıranı meçhul” olarak kapandı. Nazım Hikmet, 1961 yılında yazdığı Otobiyografi adlı şiirde kaçışından -Refik Erduran’dan adını anmadan- şu dizeyle bahsetmiştir : “951`de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm ölümün üstüne” Kore Savaşı Erduran, askerliğini Kore Savaşı sırasında Türk Tugayı’nda yedek subay olarak yaptı. Savaşta tercümanlık yapan Erduran, Türk tugayına gönüllü olarak katılmıştı.Cep kitabı boyutlarında plastik kapaklı kitaplarla yayın piyasasında önemli başarılar elde etti Yayımcılık hayatı Kore Savaşı’ndan döndükten sonra asker arkadaşı Ertem Eğilmez ve devrin tanınmış gazetecisi Kemal Salih Sel’in oğlu Haldun Sel ile 1953 yılında Çağlayan Yayınevi’ni kurdu. Cep kitabı boyutlarında plastik kapaklı kitaplarla yayın piyasasında önemli bir başarı elde etti. Refik Halit Karay, Aka Gündüz, Peride Celal gibi devrin önemli yazarlarının kitaplarının yayımladı. Cumhuriyet Gazetesi’nde tefrika edilen İnce Memed romanını ilk yayımlayan yayınevi oldu (1955). Yayınevi kitaplarını göreceli olarak ucuz fiyatla ve ilk defa gazete bayilerinde satışa sundu. Refik Erduran’ın yazdığı Yağmur Duası adlı kitap da Çağlayan Yayınevi tarafından basıldı ve çok satanlar arasına girdi.Zamanla tiyatroya yöneldiErduran, 1954-1955 yılları arasında TEF adlı haftalık mizah dergisini yönetti. Dergi, 1955’te kapandı (1960 yılında Ertem Eğilmez yönetiminde tekrar yayımlanmaya başlamıştır). Erduran, zamanla yayımcılık işlerini Ertem Eğilmez’e bırakıp asıl ilgi alanı olan tiyatroya yöneldi.Oyun yazarlığı Refik Erduran, Muhsin Ertuğrul’un isteği üzerine, oyun yazarlığı dersleri vermesi için Ankara Üniversitesi’ne davet edilen Amerikalı yönetmen Kenneth Mcgowan’a birkaç ay süreyle asistanlık yaptı. Bu kurslardan Aziz Nesin gibi değerli oyun yazarları faydalandılar.İlk profesyonel tiyatro oyunu Deli’yi 1957 yılında yazdı Bu deneyimden sonra ilk profesyonel tiyatro oyunu Deli’yi 1957 yılında yazdı. Oyun, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oynandı ve bunu ardı ardına yazdığı diğer oyunları takip etti. Daha çok güldürü ve vodvil türünde oyunlar yazdı. Bir Kilo Namus (1958) ve Cengiz Han’ın Bisikleti (1959) adlı oyunlarıyla ün yaptı.Devlet Tiyatroları, İstanbul şehir Tiyatroları, Sururi-Cezzar Tiyatrosu, Ulvi Uraz Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Kent Oyuncuları, Yunus Emre Tiyatrosu, Tiyatro İstanbul, Yeditepe Oyuncuları, yerli ve yabancı başka topluluklar tarafından otuzdan fazla oyunu sahnelendi.Tiyatro oyunu yazarlığı alanlarında yerli ve yabancı ödüller aldı Yurt içinde ve dışında sinema, televizyon senaryoları yazdı. Atatürk’ün toplumu yeniden yapılandırmada kırdığı sürat rekorunu anlatan Metamorfoz (Başkalaşım) adlı senaryosu TRT tarafından 1992’de filme çekildi. Tiyatro oyunu yazarlığı alanlarında yerli ve yabancı ödüller aldı.Gazeteciler Cemiyeti’nin en başarılı köşe yazarı ödülünü aldı Gazeteciliği 1965 yılında Abdi İpekçi’nin teklifi üzerine Milliyet Gazetesi’nde başladığı köşe yazarlığını 1981 yılına kadar aynı gazetede sürdürdü. Daha sonra Güneş ve Meydan gazetelerinde gazeteciliğe devam etti. 1985 yılında Gazeteciler Cemiyeti’nin En başarılı Köşe Yazarı Ödülü’nü aldı.1968’de Uluslararası Yazarlar Atölyesi’nin daveti üzerine ABD’ye giden Erduran, bir yıl boyunca Iowa Üniversitesi’nde Yazarlar Atölyesi’ne katıldı ve sonra Kaliforniya’ya yerleşti. Gazeteciliğini Milliyet’in Batı Amerika Haber Bürosu Şefi olarak devam ettirdi. 1982’de İstanbul’a döndüğünde köşe yazarlığını bıraktı. Gazeteciliği, önemli gördüğü konularda yazılar yazarak sürdürdü.İlk oyununu Robert Koleji’nde iken yazdı Çocukluğunu Salacak (Üsküdar)’ta bir yalıda dadıların gözetiminde geçirdi. İlköğrenimini Nilüfer Hatun İlkokulu ( o zamanki adıyla 15. İlkokul)’da tamamladıktan sonra öğrenimine Robert Kolej’de devam etti. İlk oyununu Robert Kolej’de iken yazdı ve oyun 1948 yılında okulun tiyatrosunda “Kahraman” adıyla sahnelendi.Erduran, Robert Kolej’den lisans derecesini aldıktan sonra 1947 yılında Tiyatro Tarihi ve Dram Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi için New York’ta Cornell Üniversitesi’ne gitti. Hayranı olduğu Nazım Hikmet’in cezaevinde hastalandığını ve durumunun kötüleştiğini öğrenince onunla tanışma arzusundan ötürü 1949 yılında Türkiye’ye döndü.Refik Erduran kimdir?Refik Erduran Kökleri Karamanoğulları Beyliği’ne dayanan bir aileden gelir. Dedesi, ağır ceza reisi Ahmet Erduran, babası asker ve avukat Hüsamettin Ahmet Bey’dir. Annesi ise Türkiye’de ilk resimli dergiyi çıkaran Maarifçi Mustafa Refik Bey’in kızı Refika Hanım’dır. Çiftin ikinci çocuğu olan Refik Erduran, 13 Şubat 1928’de İstanbul’da dünyaya gelmiştir.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ