PKK denen çıbanı Irak’tan koparacağız 

Erdoğan, “PKK denen çıban başını Irak topraklarından kopartıp atmakta kararlıyız. Bu konuda Irak ve İran’la hemfikiriz” dedi.  

PKK denen çıbanı Irak’tan koparacağız 

Başkan Erdoğan, Musul ve Basra’daki başkonsoloslukların yakında yeniden açılacağını söyledi. Kerkük ve Necef’te de başkonsolosluk açma talebini, Irak makamlarına ilettiklerini bildiren Erdoğan, Erbil Başkonsolosluğu’nda görevli Osman Köse’nin kalleş bir saldırıda şehit olduğunu hatırlattı. Köse’ye Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, istihbarat birimlerinin çalışması, Irak Merkezi Yönetimi ve Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin desteğiyle Köse’nin kanını yerde bırakmadıklarını dile getirdi. Erdoğan, terör eyleminin faillerinin yakalandığını, başarılı bir operasyonla etkisiz hale getirildiğini anımsattı. “PKK denen çıbanbaşını Irak topraklarından kopartıp atmakta kararlıyız” diyen Başkan Erdoğan, Irak’ın kuzeyinde yürütülen Pençe Harekatı’nın hedeflere uygun şekilde başarıyla ilerlediğini, Irak ve İran yönetimleriyle de terörle mücadele noktasında hemfikir olduklarını bildirdi. 

Yakında farklı bir aşamaya geçeceğiz

Başkan Erdoğan Büyükelçiler Konferansı’nda güvenli bölgeyle ilgili, “Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla başlattığımız süreci yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz” dedi.  

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 14. Büyükelçiler Konferansı’nda Fırat’ın doğusuna kurulacak güvenli bölgeyle ilgili açıklamalarda bulundu. “Suriye’nin kuzeyindeki terör bataklığını kurutmak ülkemizin en öncelikli meselesidir” diyen Erdoğan, “Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla başlattığımız süreci inşallah çok yakında farklı bir aşamaya geçireceğiz. Böylece Suriyeli kardeşlerimizin huzur, esenlik, güven içinde yaşayacağı bir barış koridorunu kurmuş olacağız” ifadesini kullandı. 

MÜTTEFİKE YAKIŞAN ADIM 

Türkiye’nin etrafı ateş çemberiyle kuşatılmışken asırlardır sürdürülen diplomasi geleneğinin dış politikaya kılavuzluğa devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, güvenlik politikalarının önemine dikkati çekti. Türkiye’nin 60 yılı aşkın NATO’ya üyeliğini Avrupa Atlantik savunmasının temel taşı ve güvenlik politikasının ana sütunu olarak gördüklerinin altını çizen Erdoğan, “Özellikle NATO’ya bakışımızın esasını güvenliğin bölünmezliği, ittifak dayanışması, adil risk ve külfet paylaşımı teşkil ediyor. NATO müttefikimiz ve stratejik ortağımız ABD’den de bu çerçevede gerçek bir müttefike yaraşır adımlar atmasını bekliyoruz” diye konuştu. 

Türkiye’nin güvenliği NATO’nun güvenliğidir 

Erdoğan, Türkiye’nin güvenliğinin, NATO’nun ve tüm bölgenin güvenliği olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: “S-400’lerin NATO’ya ve F-35’lere zarar vereceğine dair hiçbir somut veri yoktur. Kimse kimseyi aldatmasın. Nitekim daha önce NATO ve Avrupa Birliği üyesi birçok ülke Rusya’dan benzer hava savunma sistemleri satın almışlardır. Sesleri çıkmadı. Bu ülkeler için sorun olmayan bir konunun Türkiye için kriz haline dönüştürülmesini biz iyi niyetli görmüyoruz. Hele hele S-400’ler üzerinden Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerinin sorgulanması kesinlikle yanlıştır. S-400’ler meselesinde Türkiye güvenliğiyle ilgili stratejik değil, tamamen ticari bir tercihte bulunmuştur. Ülkemizi bu tercihe zorlayan da müttefiklerinin uzlaşmaz tavrıdır.” 

AB için mücadele etmeye devam 

Erdoğan şunları söyledi: “Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimizi koruduğumuzu ifade etmek istiyorum. Avrupa Birliği küresel bir aktör olmak istiyorsa, öncelikle Türkiye’yi kazanmalıdır. Türkiye’nin üyeliği birkaç ülkenin ihtiraslarına kurban edilmemelidir. Biz, her şeye rağmen yarım asırlık tam üyelik mücadelemizi pozitif gündemle sürdürmeye çalışıyoruz. Vize serbestisindeki kalan son 6 kriteri de süratle çözerek vatandaşlarımızın hak ettiği kolaylığı sağlamak istiyoruz. Yargı reformu stratejimiz bu bağlamda çok önemli bir adım olacaktır.” 

Neo-Nazi YPG, FETÖ aynı 

Erdoğan, ABD’de meydana gelen menfur terör eylemlerin de ırkçı terörün kanlı yüzünü tüm dünyaya bir kez daha gösterdiğini söyleyerek, şunları kaydetti: “Ne 2011 yılında 77 insanın hayatına mal olan Breivik katliamı ne de 52 kardeşimizi şehit verdiğimiz Christchurch vahşeti, Neo-Nazi tehdidinin anlaşılmasını sağlamıştır. DEAŞ’la nasıl mücadele ediliyorsa PYD, YPG, FETÖ veya Neo-Nazi terör yapılarıyla aynı şekilde mücadele edilmelidir. Bakınız biz, Solingen’de ve NSU cinayetlerinde vatandaşlarını ırkçı cinayetlere kurban vermiş bir ülkeyiz, böyle bir milletiz. Bugün 6 milyonu aşkın insanımız yurtdışında yaşıyor. Irkçı saldırıların engellenmesi ve faillerin bulunması noktasında gereken her türlü çabayı göstermeliyiz.” 

Suriye’de yeni anayasa hazır 

Astana sürecinde Suriye’de kalıcı çözüm yolunda önemli mesafe kat edildiğini belirten Erdoğan, “Soçi Mutabakatı ile İdlib’de büyük bir insani trajedinin önüne geçtik. Anayasa Komitesi kurulması çalışmaları tamamlanmak üzeredir. İnşallah bu konuda güzel haberler alacağımıza inanıyorum.” 

İsrail bölgede barışı baltalıyor 

Filistin’de kalıcı barışın teminatı olan iki devletli çözüm vizyonunun son dönemde benzeri görülmemiş şekilde tehdit altında olduğunu bildiren Erdoğan, İsrail’in hukuk tanımayan işgal, zulüm ve yıkım politikasının yanı sıra bazı dış aktörlerin müdahalelerinin de barış umutlarını baltaladığını dile getirdi.

Keşmir için devreye girdik

Yeniden Asya adıyla bir açılım politikasını hayata geçirmeyi planladıklarını anlatan Erdoğan, benzer şekilde son günlerde Keşmir’de yaşanan kaygı verici hadiseleri yakından takip ettiklerini belirtti. Başkan Erdoğan gerginlikle ilgili Pakistan ve Hindistan liderlerini aradığını ifade etti. 

 

 

 

KAYNAK : AKŞAM GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ