Özge Tezcan’dan ‘online ilkokullu’ çocuklar için 5 tavsiye

2020 yılının başından bu yana tüm dünyada dengelerin değişmesine neden olan Covid-19 salgını, eğitimde de yeni bir dönem başlattı.

Özge Tezcan’dan ‘online ilkokullu’ çocuklar için 5 tavsiye

Salgın öncesinde bir alternatif olarak öğrencilerin hayatlarında yer alan online eğitim, sınıflarda bir arada bulunmanın taşıdığı bulaş riski nedeniyle eğitim sisteminin devamlılığı için neredeyse tek yol haline geldi. Evlerin okula dönüştüğü bu süreçte özellikle ilkokul çağındaki çocukların online eğitime nasıl adapte olacağı ailelerin çözüm aradıkları konuların başında gelmeye başladı. Ebeveynlerin sosyal medyada yakından takip ettiği Influencer Özge Tezcan, kendi çocuklarıyla olan deneyimlerinden hareketle ‘online ilkokullu’ çocuklar için altın değerinde 5 tavsiye verdi. 

1. Rutinler oluşturun ve onlara sadık kalın

Çocukların yeni bir düzene alışmak ve o düzeni benimsemek için yakın desteğe ihtiyaç duyduğunu söyleyen Influencer Özge Tezcan, “Ev ortamı, çocuklar için rahatladıkları, anne babalarıyla vakit geçirdikleri, oyun oynadıkları ve hatta zaman zaman okuldan çıkıp bir an önce gelmek istedikleri bir çatı. Dolayısıyla bu çatı ile okul çatısını birleştirmek kolay bir süreç değil. Çünkü okulda, evin günlük rutininden çok daha disiplinli bir süreç söz konusu. Ancak bu disiplin, birtakım rutinler oluşturularak ve bunlara sadık kalınarak evde de sağlanabilir. Bu noktada çocukların yatma ve kalkma saatleriyle  kıyafetlerinin okula gider gibi düzenlenmesi, molalarda okulda yapamadığı televizyon izleme, tabletle oynama gibi aktivitelere izin verilmemesi, haftalık programlar oluşturularak hem çocuğun hem de bu süreçte evde çocuğa eşlik eden kişinin bu programa bağlı kalması oldukça önemli. Tabii daha da önemlisi, tüm bunların geçici bir süreç olduğunu ancak eğitimine ciddiyetle devam etmesi gerektiğini çocuğu ürkütmeden anlatmak ve zorlandığında ebeveynlerinin daima yanında olacağını hissettirmek.” dedi. 

2. Ders saatlerini siz de ciddiye alın

Çocukların online eğitimi geçici bir süreç için de olsa kabul etmelerini ve disiplinli davranmalarını sağlamak için önce ebeveynlerin sürecin ciddiyetini kavradığını göstermesi gerektiğini belirten Özge Tezcan, “Çocuklar ebeveynlerinin bu süreci ne kadar ciddiye aldıklarını görürlerse yeni düzenin ciddiyetini o kadar hızlı kavrar ve verilen kararlara uyum sağlarlar. Bu yüzden önce anne ve babaların çocuğun ders programını ve bu programa uymak için nelere ihtiyaç duyduğunu iyi bilmesi gerekir. Bu noktada ders saatlerinde çocuğun konsantre olabilmesine imkan veren sessiz bir ortam sağlanması, ders takibi için kullandığı materyaller dışında oyuncak, tablet gibi dikkatini dağıtacak eşyaların ortadan kaldırılması, ders programının takip edilmesi ve zaman zaman programa dair soru sorulması etkili olabilir.” ifadelerini kullandı.

3. Boş zamanlarda elektronik cihazlardan uzaklaştıracak aktivitelere yönlendirin

Online eğitimde elektronik cihazlara uzun süre maruz kalındığına ve bunun uzun vadede olumsuz etkileri olabileceğine de değinen Özge Tezcan, “Her ne kadar bağımlılık derecesine ulaşmaması için yoğun çaba sarf etsek de teknoloji çağında çocuklarımız, oyun oynamak veya eğlenceli vakit geçirmek için tablet ve bilgisayar gibi elektronik cihazları sıkça kullanıyor. Uzmanlar, online eğitimin sürekli hale geldiği pandemi sürecinde bu cihazlarla olan etkileşimin daha da artmasının ve sokakların sağlık açısından riskli olmasının, çocukların fiziksel gelişimleri açısından uzun vadede sorun oluşturabileceğine dikkat çekiyor. Bunun önüne geçmek için boş zamanlarında gözlerini daha fazla yoracak elektronik cihazlardan olabildiğince uzak kalacakları, seksek oynamak, müzik dinlemek veya dans etmek gibi fizyolojik ve psikolojik gelişimlerine katkı sağlayacak aktivitelere yönlendirilmeleri çok önemli.” şeklinde konuştu.

4. Sohbet etmeyi ihmal etmeyin

Pandemi öncesine kıyasla çocuklarıyla evde daha fazla vakit geçiren ebeveynlerin, bu süreçte kurdukları iletişime de dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Özge Tezcan, “Salgın öncesinde çocuklarımız okullarda eğitim görürken bizlerden uzakta vakit geçiriyor, farklı insanlarla sosyalleşiyor ve eve geldiklerinde paylaşacak çok şeyleri oluyordu. Ancak okulun eve taşındığı bu süreçte çocukların aileleriyle sürekli yan yana olması, diyalogları kısırlaştırmış oldu. Bu durumun mevcut iletişimi köreltmemesi için çocukların ebeveynleriyle paylaşımda bulunabileceği kaliteli zaman dilimleri yaratmak gerekiyor. Sohbet etmek ise iletişimi güçlendirecek faaliyetlerin başında geliyor. Örneğin; o gün neler öğrendiğini anlatmasını istemek, ihtiyaçlarını sormak, mutfakta birlikte kolay yemekler yapmak, neleri özlediği ve neler yapmak istediği hakkında konuşmak oldukça keyifli ve faydalı olabiliyor.” diye ekledi.

5. Ödüllendirmekten çekinmeyin

Çocukların kabullenmesi beklenen yeni düzenin aslında yetişkinler için bile zaman zaman zorlayıcı olduğunu hatırlatan Özge Tezcan, “Salgının getirdiği yeni düzenin dinamiklerine ayak uydurmak, biz yetişkinler için bile her zaman kolay olmuyor. Yani ne kadar daha devam edeceğini bilmediğimiz bu süreçte alışkanlıklarımızı değiştirmek hayli efor gerektiriyor. Olanları anlamlandırma noktasında bizler kadar bilinçli olamadıkları için çocuklarda bu efor daha da artıyor. Dolayısıyla mevcut düzene uygun davrandıklarında onları ödüllendirmekten çekinmemek, sevdikleri yemekleri yapmak, istedikleri bir oyuncağı almak veya sevdikleri bir oyunu birlikte oynamak gerekiyor.” dedi.

KAYNAK : Haber7

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ