Oruç tutmayan ne kadar para verecek? Orun tutmayan ne verir, 2019 oruç fidyesi miktarı ne kadar oldu?

Ramazan ayı başladı. Milyonlarca Müslüman vatandaş oruç ibadetlerini gerçekleştiriyor. Fakat oruçlarını tutamayan ve engeli bulunan vatandaşlar için fidye ile ibadetini gerçekleştirme imkanı oluyor. Oruç tutmayan ya da tutamayan vatandaşlar, oruç tutmayan ne kadar para verir, oruç tutmayan 2019 oruç fidyesi ne kadar oldu sorularına yanıt arıyor. Fidye kelime olarak bir kimsenin içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel anlamına gelmektedir. Dinen ise karşılığı ise bazı şartlar nedeniyle oruç tutamayanların vermesi gereken miktardır. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı 2019 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2019 yılı Ramazan’ın başlangıcına kadar en düşük fitre miktarını açıkladı. Peki, bu yıl oruç tutmayanlar ne kadar para verecek? İşte, 2019 oruç fidyesi miktarı…

Oruç tutmayan ne kadar para verecek? Orun tutmayan ne verir, 2019 oruç fidyesi miktarı ne kadar oldu?

Vatandaşlar, “2019 oruç fidyesi miktarı ne kadar oldu?” sorusuna yanıt arıyor. Bu yıl oruç tutmayanların ne kadar vereceği merak konusu oldu. Ramazan ayında oruç tutamayan hasta vatandaşların fidye ile bu ibadetten muaf olduğu biliniyor.Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” (Bakara, 2/184) buyrulmaktadır. Bu sene oruç fidyesi miktarı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklandı. Oruç tutmayan ya da tutamayan vatandaşlar, oruç tutmayan ne kadar para verir, oruç tutmayan 2019 oruç fidyesi ne kadar oldu sorularına yanıt arıyor. Oruç fidyesinin tutarı fıtır sadakası kadardır. Bu fidyeler Ramazan’ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan’ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Haberimizin devamında oruç fidyesi miktarını bulabilirsiniz. İşte merak ettiğiniz tüm soruların cevapları…

2019 FİTRE MİKTARI NE KADAR?

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı 2019 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2019 yılı Ramazan’ın başlangıcına kadar en düşük fitre miktarını 23TL olarak belirledi. Belirlenen miktar asgari tutardır ve üst limitte sınır yoktur.

FİDYE NEDİR?

Fidye kelime olarak bir kimsenin içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel anlamına gelmektedir. Dinen ise karşılığı ise bazı şartlar nedeniyle oruç tutamamayanların vermesi gereken miktardır.

Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” (Bakara, 2/184) buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder (Serahsî, el-Mebsût, III, 100; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 395-397).

ORUÇ FİDYESİ NASIL ÖDENİR?

Oruç fidyesinin tutarı fıtır sadakası kadardır. Bu fidyeler Ramazan’ın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazan’ın içinde veya sonunda da verilebilir. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye güçleri yetmiyorsa Allah’tan bağışlanmalarını isterler.

Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse, fidyelerini vermiş bile olsalar tutamadıkları oruçları Hanefîlere göre kaza ederler (Kâsânî, Bedâî’, II, 105; Merğînânî, el-Hidâye, II, 270). Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış/sadaka sayılır.

ORUÇ FİDYESİ, FİTRE KİMLERE VERİLEBİLİR?

Oruç fidyesi, fıtır sadakasında olduğu gibi onları verecek kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl (üst soy) ve fürûuna (alt soy) veremez. Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürû ise, çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.

Yine, bir kimse hanımına zekât, fitre ve fidyesini veremeyeceği gibi, hanımı da kocasına bunları veremez.

Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Tebyîn, I, 301).

 

FİDYE ÖDEYEMEYECEK DURUMLAR OLANLAR

Senenin hiçbir mevsiminde oruç tutamayacak kadar yaşlı olan (pîr-i fânî) kimselerin, maddî durumları uygunsa Ramazan’ın her bir günü için bir fakire fidye (yani bir fitre) vermeleri gerekir. İyileşme umudu olmayan hasta da bu hükme tâbidir (Bakara, 2/184).

ORUÇ FİDYESİ (FİTRE) NEDİR?

Fidye farz olan ibadetleri yerine getirememe ya da yerine getirirken bir kaza işleme nedeniyle ödenen dînî-malî yükümlülüktür. Oruç ve hac ibadetinde söz konusu olan fidye, Kur’an’da “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar fidye öder.” (Bakara, 2/184) şeklinde geçmektedir. İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan ve daha sonra da kaza etmesi mümkün olmayan kimse, oruç tutamadığı her güne karşılık bir fidye öder. Fitre, Ramazan bayramının birinci günü sabahı, fecrin doğuşundan itibaren vâcib olur. Fitreyi vermenin müstehab olan şekli ise, fecrin doğuşundan itibaren namazdan çıkmadan önce fakirlere verilmesidir. Fakat fitrenin bayramdan birkaç gün, hatta birkaç ay önceden verilmesinde de bir beis yoktur. Böylece fakirlerin bayram ihtiyaçlarını önceden karşılamaları, noksanlarını telâfi etmeleri sağlanmış olur. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir. Bu görüş İmam Ebû Hanife’nindir. Diğer üç İmama göre, fitre, Ramazanın son akşamı güneşin batmasından itibaren vâcib hâle gelir. Ödemenin bayram namazından sonraya te’hiri de câiz değildir. Ramazan bayramının 1. günü fecrin doğuşundan evvel vefat eden veya fakir düşen kimseye fitre vermek vâcib olmaktan çıkar. Fecrin doğuşundan sonra vefat eden zengine ise, fitre vâcibdir. Mirasından ödenir. Nisab miktarını bulan mal, fitrenin vâcib olmasından sonra, ödenmeden telef olsa fitre sâkıt olmaz.

KEFARET ORUCU NEDİR?

Kefaret orucu niyet edildikten sonra bilerek bozulan oruçların günahının affedilmesi için tutulmaktadır. Orucun kefaretinin ödenmesi için 60 gün oruç tutmak gerekmektedir. Toplamda iki aya tekabül eden kefaret orucuna bir de kaza eklenir, böylece 61 gün olmaktadır. Ayın 1. gününde değil de 5. ya da 10. gününde başlanırsa 60 güne tamamlamak gerekmektedir. Kefaret orucuna kazası da eklendiği için toplamda altmış bir gün olmaktadır. Ayrıca kefaret orucunu ara vermeden düzenli bir şekilde tutmak gerekir.

Ramazanda iki gün kefareti olan kişiler, birinci kefareti yapmamışsa, diğer ikisi için yalnız bir kefaret orucu tutar, birinci kefareti yapmışsa, ikinci kefareti de, ayrıca yapmalıdır. Kefaret orucunda kadınların ay başı sıralama için engel değildir. Kadınlar da ay başları bittikten sonra arada boşluk bırakmadan kefaret orucuna devam etmelidir. Niyet ettikten sonra orucu bozmak oruca karşı saygısızlık olarak adledildiği için kefaret ödenmektedir. Kefaret orucu niyeti ise gece ya da ikinci fevrin başlangıcında yapılmalıdır. Oruç niyeti yapılmazsa doğru olmaz. Kefaret orucu niyeti ederken “Niyet ettim Allah rızası için yarın kefaret orucu tutmaya” denilmesi yeterli olmaktadır. Bu yüzden birçok kişi kefaret orucu tutmadan önce niyet eder.

KEFARET ORUCU NASIL TUTULUR – BİLEREK ORUÇ BOZMAK KEFARET GEREKTİRİR Mİ?

Kefaret orucu niyet ettikten sonra başlar ve ve bu oruçları niyetle göstermek gerekmektedir. Kişinin hastalığı ya da yolculuk yapma gibi nedenlerle bozulursa 60 gün tutması gerekmektedir. Kefaret orucu tutacak olan kişiler için Hadis-i Şerif’de şu cümle buyrulmuştur, “Çok yaşlanıp, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli olarak yiyip içer! (Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen kişi fidye verir)” Eğer bu kişi zengin ise orucunu her gün fakir bir kişiye fidye olarak verebilir. Eğer kefaret orucu tutamayacak kişi aynı zamanda zenginde değilse fidye vermez, bunun yerine dua eder ve Allah’tan af diler.

 

.

KAYNAK : Star.com.tr

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ