Ömer Çelik duyurdu, AB’ye rest! NATO, Almanya ve Yunan açıklaması…

Yunan makamlarının NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in “Türkiye ile Yunanistan sıcak çatışma yaşanmaması için teknik görüşmelere başladı” açıklamasını yalanladığı belirtilmişti.

İki ülke arasında “yürüyen mekanizmalar” olduğunu söyleyen Çelik, “Bu askeri ve teknik bir yaklaşım. İkili sorunların çözülmesine yönelik bir yaklaşım değil. NATO bu gerilimin düşürülmesi için zemin oluşturmaya çalışıyor. Buna olumlu yaklaşıyoruz” dedi. 

Çelik şöyle devam etti: “Yunan tarafı bunu reddediyor gibi bir açıklama oldu. Reddederlerse akıl e mantıkla bağdaşmayan bir aktivizim içerisindeler. Meis üzerinden kıta sahanlığı üretilmeye çalışılıyor. Meis adası bize 2 kilometre uzaklıkta. Ana kara değil. Yunanistan bir takım ada devleti de değil. Mekanizma çalışırsa ve kural konulursa herkes için iyi olur. Yunanistan buna yanaşmıyor. Türkiye her türlü arabuluculuk girişimini olumlu karşılıyor.”

Ömer Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Doğu Akdeniz’de güçler arası bir çatışmanın tarafı olmak istemiyoruz.  

Merkel, Yunanistan’ın arkasındayız gibi açıklamalarıyla bu siyasete prim veriyor. Biz müzakere masası kuralım diyorlarsa buna olumlu yaklaşım diyoruz. Ama navtex ilan etmeyin gemilerinizi çekir derlerse buna yanaşmayız. Bir kere NAVTEX’i erteledik, Yunanistan Mısır ile korsan anlaşma yaptı. 

Almanya’nın yaklaşımını olumlu karşılıyoruz ama Almanya, Yunanistan’a sözünü geçirmeli. Almanya’nın inisiyatifini tahrip eden Yunanistan tarafıdır. AB ülkeleri Yunanistan’ın marjinal ajandasına katıldı. 

‘AB YAPTIRIM UYGULARSA MÜLTECİLER KONUSUNDA İŞ BİRLİĞİ BEKLEMESİN’

AB ile mülteci anlaşmasının maddelerini unuttular, 3+3 milyar euro meselesine indirgediler. Macron şunu söylüyor, Türkiye’ye yönelik kırmızı çizgilerimiz var ama konuşmamız lazım işbirliklerimiz var diyor. Türkiye olmadan Avrupa’nın güvenliği diye bir şey olmaz. Bize hangi teşviki verecekler? Yaptırım noktasına gelmesini beklemiyorum. O saatten sonra mülteci konusunda işbirliği beklemesin AB. Doğu Akdeniz’de yaptırım uygularım diğer alanlarda işbirliğimi sürdürürüm diye düşünmesin.” 

RUM KESİMİ’NE SİLAH AMBARGOSUNUN KALDIRILMASI

Yunanistan ABD’yi de mobilize etmeye çalıştı. Trump Cumhurbaşkanımızı aradı Miçotakis ile görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanımız sahadaki gerçekliği anlatınca tekrar görüşeceğini söyledi. Ama Rum Kesimi’ne silah ambargosunu kaldırması ABD’nin bölgedeki gerçekliği anlayamadığı anlamına geliyor. ABD’nin daha dengeli bir tavır ortaya koyması gerekiyordu. Türkiye Kıbrıs’la ilgili her müzakere masasından haklı taraf olarak kalkmıştır. 

Sınırlarımızda terör devleti kurulmasına izin vermeyeceğiz. Kimse başkasına güvenerek Türkiye’nin sınırında terör devleti kurmaya çalışmasın. 

‘MISIR İLE BU TABLO İÇİNDE İLİŞKİ KURMA MÜMKÜN DEĞİL’

CHP’de deneyimli diplomatlar da var. Hiç mi siyasi hafıza yok. Sisi ile Hafter ile Esad ile konuşun diyorlar. Hafter ile ne konuşalım BM’nin tanımadığı bir güç. Mısır ile Türkiye’nin kadim bir dostluğu var. İnsanları haksız hukuksuz idam ediyorlar. Bu tablo içerisinde ilişki kurma Türkiye için mümkün değil. Ama bir müzakere masasında meseleler konuşulabilir. Türkiye ile anlaşma yapsalardı yetki alanları daha fazla olacaktı. Şimdi orada doğalgaz çıkarsa Mısır’ın haklarını Yunanistan’a devretmiş olacaklar. Akdeniz’de Akdeniz’e taraf olan ülkelerin iradesi olmalı. Sayın Kılıçdaroğlu bölgedeki en güçlü demokrasiyi beğenmiyor ama Hafter, Esad ve Sisi’ye destek vermekten bahsediyor.  Mesele sadece hesaplaşma üzerinden siyaset üretilmesi. Sizin yaptığınız şey bir yıkım siyaseti değil. 

MACRON’UN SARRAC DAVETİ

Açık bir şekilde Hafter’e destek verdi, ağır bir yenilgiyle sonuçlandı. Şimdi de destek vermedim gibi bit tutum alıyor. Şimdi de Sarrac üzerinden bir şeyler yapmaya çalışıyor. BM’nin kabul ettiği Serrac varken Hafter’i destekledi. Sarrac sahada kaybetseydi davet almazdı. Gerçekten bir kıskançlık içinde Türkiye’ye karşı. Tüm politikası Türkiye’yi durdurmaktan ibaret, başka ajandası yok. 

CORONA VİRÜSLE MÜCADELE 

Ankara’da Covid artışıyla ilgili bir sıkıntı var, bu tablolarda net olarak görünüyor. Maske, mesafe, temizlik azaldığında hastalık yükselişe geçiyor. Hastanelerle ilgili ilaçla ilgili bir problem yok. Ama bu yüzden kendimizi rahat hissetmeyelim. Bu maske meselesini nefes almak kadar doğal bir hale getirmemiz lazım.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MÜJDE

Sağlık çalışanlarımızın fedakarlığını takdir edecek söz bulmamız mümkün değil. Büyük bir tehlike altında çalışıp evlerine gitmeyenler var. Bütün sağlık çalışanlarımız vatanseverlik kavramına yeni bir boyut eklediler. Sağlık çalışanlarımız için iyileştirme her zaman gündemde. 

KAYNAK : Haber7