Mutluluğu yanlış yerde aramayın
Değişen dünyanın dinamikleri mi yoksa zorlu pandemi süreci mi psikolojimizi bozdu? Veya gerçekten ruh sağlığımız mı bozuk, yoksa dünyaya …
Değişen dünyanın dinamikleri mi yoksa zorlu pandemi süreci mi psikolojimizi bozdu? Veya gerçekten ruh sağlığımız mı bozuk, yoksa dünyaya verdiğimiz kıymet mi değişti? İnsan yalnız kalınca içine dönüyor, orası kesin. İçine dönmek herkese iyi gelmeyebiliyor da. Evlere kapandığımız en hassas dönemde psikolojik dizilerin öne çıkarılması da bu yüzden belki de. Bugün dünya ruh sağlığı günü. Nasılız peki, iyileştik mi, iyileşmeye mi çalışıyoruz? Tüm bu soruları Psikiyatrist Prof. Dr. Yavuz Selvi’yle konuştuk. “Topraktan ve gökyüzünden uzaklaşmak insana iyi gelmedi” diyor diyor Selvi. Ve ilave ediyor, “Sosyal destek ve doğal bir yaşam arayışı sağlığımızı korumamıza ve güçlendirmemize yardımcı olacaktır.”
Sağlık denilince akla genellikle fiziksel sağlığımız gelir. Belki bu son yıllarda değişti, ancak yine de bedensel sağlığımız daha can alıcı. Ruh sağlığı deyince ne anlamalıyız?
Son zamanlarda artan bir şekilde ruh sağlığını beden sağlığından ayırma çabaları görülüyor. Bu çabalar oldukça önemli ve büyük sorunları da beraberinde getirmektedir. Duygu, düşünce ve davranış sorunlarını hatta aile problemlerini görünmeyen güçlere ya da bilinmeyen etkilere bağlamak sorunun çözümünü de güçleştirmektedir. Bu nedenle ruh ayrı, beden ayrı şeklinde bir ayrım yaptığınızda çökkünlük durumlarını da, davranış sorunlarını da, kaygıları da bedenin dışında ve dışarıdan gelen bir etkilenmenin sonucu olarak görmeye başlarsınız. Bu anlayış, çözümü de yanlış yerde aramanıza neden olabilir.
Türk toplumu olarak, nasılız peki, iyi miyiz?
Bu soruya daha genel bir cevap vermek istiyorum. Ekonomik zorluklar, sosyal rekabet, gelecek kaygısı ve sosyal desteğin azaldığı durumlarda insanların daha fazla zorlandığını biliyoruz. Güven duygusunun kaybolması ve ümitsizlik de insanı kendisini mutlu edebilecek faaliyetlerden uzaklaştırır. Türk toplumu olarak aile ve sosyal desteğe önem veren bir toplum olma özelliğimizi halen koruduğumuzu düşünüyorum. Sağlam kalan bu toplumsal özelliklerimiz psikolojik sağlığımızı korumamızda bize yardımcı oluyor.
MODERN İNSAN MUTLU DEĞİL
Günümüz insanı neden mutsuz? Aile, kültür gibi değerlerden uzaklaşmak insanı mutsuzlaştırıyor mu?
Günümüz insanı mutsuz mu bilemiyorum. Ancak mutsuzluktan ziyade günümüz insanının umutsuz olduğunu söyleyebilirim. Belki de bugünü etkileyen şey yarına dair umutsuzluklardır. Güvensizlik ve umutsuzluk mutsuzluktan daha fazla. Kuralsızlıklar, beklentilerdeki dengesizlikler, yetersizlik duyguları, anlam kaybı, yalnızlık, sorunlarla baş etme yeteneğindeki yetersizlikler, kimliksizlik, bir yere ait olamama hissi insanı baskı altında tutuyor. Kendisini tanımayan, bulunduğu yere ait hissetmeyen, sürekli performans göstermesi gereken ve hep daha fazlasını isteyen baskı altındaki modern insan mutlu olamıyor. İkinci sorunuza gelince aile ve kültürel değerler “koruyucu özellikleri” devam ettiği sürece güvenli limanlar olma özelliğini sürdürecektir.
Güven duygusunun azalması, ekonomik çaresizliklerle de örtüşünce mutsuzluk kaçınılmayan son oluyor. Anlam arayışımızın değişmesini belki normal kabul edebiliriz, ancak yerine koyduklarımız, hiçbir zaman ulaşamayacaklarımız mı oluyor?
Doğal yaşam arayışı ruh sağlığımızı korur
Dünya ruh sağlığının bu yılki teması “Değişen dünyada gençler ve ruh sağlığı”. Yeni neslin ruh sağlığını korumak ve güçlendirmek adına neler önerirsiniz?
Dayanıklılığı artırıcı çabalar, sosyal destek ve doğal bir yaşam arayışı sanırım sağlığımızı korumamıza ve güçlendirmemize yardımcı olacaktır. Bunların her biri uzun uzun anlatılması gereken temel destek güçleridir. Nasihat veya “şunları yapmak lazım” şeklindeki kişisel gelişim sözleri yerine “nasıl daha dayanıklı olurum” sorusuna cevap aramak için yapılacak keşifler iç dünyamızı zenginleştirecektir.
Sanal dünya kendimizi tanımayı geciktirir
İnternet hayatımıza girerken, bize birçok kolaylık getireceğini ümid etmiştik. Getirdi getirmesine de, götürdükleri sanki daha fazla. Sanal dünya mutsuzluğa, dolayısıyla ruh sağlığına etki ediyor mu?
Sanal dünyanın zihinsel bir kirlenmeye yol açtığını, içsel yolculuğa çıkmamızı ve kendimizi tanımamızı geciktirdiğini, bizi oyaladığını, hakiki duygulardan uzaklaştırdığını, bir duyguyu gerçekten ve uzun süre yaşamamızı engellediğini düşünüyorum.
Zihinsel hijyeni ihmal ettik
Pandemi dolayısıyla bedensel sağlığımızı korurken, ruhumuzu hasta etmiş olabilir miyiz?
Depresyon ilaçlarına yönelim var. İnsanların kolaylıkla ilaçlara başvurmaları normal mi?
Aslında kolaylıkla ilaçlara başvurulduğu şeklindeki algı doğru bir saptama değil. Uyku ve iştahı bozulan, çevresiyle ilişkileri sorunlu hale gelen, kontrolsüz davranışları bulunan yani biyolojik dengesi sorunlu hale gelen klinik olarak hasta şeklinde tanımladığımız hastalar ilaç kullanıyor. Dayanma gücü azalınca insanlar bir psikiyatri hekimine başvuruyor.