Minyonlar geri dönüyor
Yönetmenliğini Pierre Coffin, Kyle Balda ve Eric Guillon’ın yaptığı Minyonlar’ın maceraları devam ediyor. Cinco Paul ve Ken Dauri’nin yazdığı Çılgın Hırsız 3 filmi 25 Ağustos 2017’de sinemalarda olacak.

Çılgın Hırsız ile 2013 ve 2015 yıllarının en başarılı animasyon hitleri olan Çılgın Hırsız 2 ve Minyonları yaratan ekip, Gru, Lucy ve sevimli kızları Margo, Edith ve Agnes ile Minyonların maceralarını devam ettirmek üzere geri dönüyor.
Çılgın Hırsız 3’ün yönetmenleri Pierre Coffin, Kyle Balda ve Eric Guillon, yazarları Cinco Paul & Ken Daurio. Film, 25 Ağustos 2017’de sinemalarda olacak.
Filmin yapımcısı Illumination’dan Chris Meledandri ile Janet Healy, sorumlu yapımcı ise Chris Renaud. Çılgın Hırsız 3’te Steve Carell ile Kristen Wiig’e, Emmy, Tony ve Grammy ödüllü, South Park ile Broadway hiti The Book of Mormon’un ortak yapımcısı Trey Parker katılıyor. Parker, kötü Balthazar Bratt rolünü seslendiriyor. Balthazar Bratt, eski bir çocuk yıldız. 80’li yıllarda canlandırdığı karaktere takıntılı olan Bratt ve Gru’nun bugüne kadarki en zorlu düşmanı olduğunu kanıtlıyor.
‘Kalandar Soğuğu’ Oscar’da yok
Bu yıl yabancı dilde Oscar yarışında 85 film vardı. Onlardan biri de Türkiye’nin umudunu artıran Kalandar Soğuğu idi. Film elemeleri geçemedi ve 9 filmin arasına giremedi.Filmin yönetmeni Mustafa Kara sosyal medya hesabından şunu yazdı:“Birçok konuda olduğu gibi malesef yine cephede kazanıp masada kaybettik… Bu süreçte yanımızda olup destek olan herkese teşekkür ederim.”Geçtiğimiz yıl da Kağan Müjdeci’nin “Sivas” filmi aynı ödül için yarışmış ancak finale kalmamıştı.Akademi’nin 85 adaydan 9’a düşürdüğü listede epey iddialı yapımlar var. Yakın coğrafyamızdan Asghar Farhadi’nin The Salesman’ı dikkat çekerken Almanya’nın adayı Toni Erdmann adını zirveye yazacak en güçlü yapım olarak görünüyor.Adayların listesi:Australia, “Tanna” — Yönetmen Bentley Dean, Martin ButlerCanada, “It’s Only the End of the World” — Yönetmen Xavier DolanDenmark, “Land of Mine” — Yönetmen Martin ZandvlietGermany, “Toni Erdmann” — Yönetmen Maren AdeIran, “The Salesman” — Yönetmen Asghar FarhadiNorway, “The King’s Choice” — Yönetmen Erik PoppeRussia, “Paradise” — Yönetmen Andrei KonchalovskySweden, “A Man Called Ove” — Yönetmen Hannes HolmSwitzerland, “My Life as a Zucchini” — Yönetmen Claude Barras’Kalandar Soğuğu’ Hollywood’da Hırsızlar ‘Kalandar Soğuğu’nu çalacaktı ‘Kalandar Soğuğu’ iki ödülle döndü Kalandar Soğuğu ödüle doymuyor Asya’nın Oscar’ı Kalandar Soğuğu’na
Çağan Irmak’tan dizilere sert eleştiri
Yönetmen Çağan Irmak, Türk dizilerinin gereğinden fazla uzun olduğunu belirterek, “Türkiye’de yaşıyorum ve Türk dizisi izlemek istiyorum ama dayanamıyorum.” dedi.”Asmalı Konak”, “Çemberimde Gül Oya”, “Yol Arkadaşım” gibi diziler ile “Bana Şans Dile”, “Mustafa Hakkında Herşey”, “Babam ve Oğlum”, “Ulak”, “Issız Adam”, “Karanlıktakiler”, “Prensesin Uykusu”, “Dedemin İnsanları”, “Tamam mıyız?” “Unutursam Fısılda” ve “Nadide Hayat” gibi filmlerin yönetmeni Irmak, Trakya Üniversitesi Sinema Topluluğunun davetlisi olarak geldiği Edirne’de öğrencilerle buluştu.Türkan Sabancı Kültür Merkezi’nde öğrencilere sanat hayatından örnekler veren ve tavsiyelerde bulunan Irmak, öğrencilerin bir sorusu üzerine Türk dizileri hakkında görüşlerini dile getirdi. “Türk dizilerinin de 45 dakikayla sınırlanacağına inanıyorum”Irmak, reyting sisteminin diziler üzerinde yoğun bir baskı kurduğuna değinerek, baskının kaldırılması halinde Türk dizilerinin de yabancı diziler gibi 45 dakikayla sınırlanacağına inandığını söyledi.Dizilerin süresini uzatmak için gereksiz ayrıntılarla doldurulduğunu belirten Irmak, şu görüşleri paylaştı:”Dizinin birinde bir sahnede kapı açılıyor, 5 dakika yürüyor, bekletiyor, bekletiyor, ‘120 dakika dolsun’ diye, sonunda kız ‘tuzu ver’ diyor. Sadece zamanı doldurmak için böyle yapılıyor. Algı seviyesi artık yerlere düştü. Bunu yapanlar, ‘bu diziyi ev kadınları izliyor. Ev hanımları aynı esnada çocuğunu doyuruyor yada başka bir işle uğraşıyor, onun için 10 kere söyletiyorum aynı sözü’ diyor. Bunu istemeyecek başka bir seyirci kitlesi lazım.Seyirci kitlesi biraz ilerleyecek bizler biraz geleceğiz ortada bir yerde buluşup daha iyi bir şeyler yapmaya çalışacağız. Türkiye’de yaşıyorum ve Türk dizisi izlemek istiyorum ama dayanmıyorum. Keşke izlesem ve söyleyebilsem; ‘şu dizileri izliyorum’ diye. ‘Keşke şu dizileri izliyorum, bu diziler ufkumu açıyor’ diyebilsem ama maalesef olmuyor.”’Dönerse Senindir’ hakkında suç duyurusu Harry Potter’ın evi satıldı
‘Dönerse Senindir’ hakkında suç duyurusu
Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, ‘Dönerse Senindir’ filmi ile ilgili basına sızan ya da sızdırılan görüntülerin sağlık müstehcenlik barındırdığını ve sağlık çalışanlarına hakarette bulunulduğunu belirterek film hakkında suç duyurusunda bulundu.Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, ‘Dönerse Senindir’ filmi ile ilgili basına sızan ya da sızdırılan görüntülerin dikkat çekmesi ve filmin konuşulur olması için şöhreti, medyatikliği ve hayran kitlesi nedeniyle özellikle başrol oyuncularından Murat Boz’un isminin kullanıldığını söyledi.”Cinsel içerikli görüntüler hemşirelik mesleğinin onurunu kırıyor”Memiş “Başrol oyuncularının hayran kitlesine de bakıldığı takdirde de bu filmi ağırlıklı olarak çocuk ve gençlerin izleyeceği görülebilmektedir. Cinsel içerikli bu görüntülerin ağırlığını çocuk ve gençlerin oluşturduğu bu kitlede hemşirelere karşı nasıl bir çirkin algı oluşturacağını ve gelecekteki tavırlarına nasıl yansıyacağını da değerlendirmek gerekmektedir” dedi.Cinsel içerikli bu görüntülerin hemşirelik mesleğinin onurunu ve saygınlığını zedelemenin yanında tüm sağlık çalışanlarına yapılan bir hakaret olduğunu ifade eden Memiş, müstehcenlik suçunun unsurlarının da filmde yer aldığını söyledi.+13 yaş sınırı getirilmesi istendiSadece suç işlenmekle kalınmadığını belirten Memiş, “Başta çocuklarda olmak üzere tüm toplumda hemşirelik mesleğine karşı yanlış ve önyargılı bir algı oluşmasına sebebiyet verilmektedir” dedi.Sağlık-Sen Genel Başkanı sözlerine şöyye devam etti: “Bu algının gelecekte nasıl çirkin sonuçlar doğurabileceğini de göz ardı etmemek gerekir. Bu nedenle hemşirelerle ilgili bu çirkin sahnelerin söz konusu filmden çıkarılmadıkça filmin gösterime girmemesini, ayrıca yayınlanan görüntüler ve fotoğraflar dışında henüz bilgi sahibi olamadığımız sahnelere karşı önlem olarak da söz konusu filme +13 yaş sınırı getirilmesini istedik.”Metin Memiş, söz konusu filmle ilgili suç duyurusunda bulunduklarını da bildirdi. Memiş, söz konusu filmde hemşirelik mesleğini rencide edici, gerçekle ilgisi olmayan sahnelere yer verildiğini, filmde kullanılan cinsel içerikli görüntülerin hemşirelere ve hemşireler nezdinde tüm sağlık çalışanlarına karşı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesindeki hakaret suçunun unsurlarını taşıdığı gibi 226. maddedeki müstehcenlik suçunu da barındırdığını kaydetti. Bu hafta 6 film vizyona girecek
KAYNAK : Yenişafak