‘Milletimiz sağlıktan yüzde 75,5-76 oranında memnun’

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, iktidara geldiklerinden bu yana sağlık alanında bir çok reforma imza attıklarını kaydetti.

‘Milletimiz sağlıktan yüzde 75,5-76 oranında memnun’

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sağlık kurumlarının yöneticileri ve çalışanların katılımıyla düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son 15 sene içerisinde, 2002’den itibaren kabuğunu kıran, yepyeni bir geleceğe, muasır medeniyet seviyesine hızla yürüyen bir ülke haline geldiğini ifade etti.

Akdağ, AK Parti’nin öz be öz milletin kurduğu bir parti olduğunu ifade ederek, “Geriye dönüp bakalım 2001’e, arkasında ne sermaye gücü vardır, ne medya gücü vardır, ne o günkü vesayet odaklarının gücü vardır, ne askerler vardır, ne yargı vesayeti vardır, hiçbir şey yoktur. Öz be öz, tertemiz milletin malı bir AK Parti kurulmuştur. Dolayısıyla bu milletin tarihindeki üçüncü kırılma AK Parti’nin kuruluşu ve iktidara gelişidir. Zaten bir sene sonra milletimiz AK Parti’yi iktidara getirdi.” değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti’nin iktidara gelişiyle Türkiye’nin tarihinin değiştiğini belirten Akdağ, “Biz ondan sonra milli gelirimizi üçe katladık. Biz ondan sonra bu büyük milletin tarihine yakışır bir devlet olmak için adımlar atmaya başladık. Biz ondan sonra vesayete ‘dur’ dedik. Milletin iradesini hakim kılmak için ülkeyi değiştirmeye başladık. Bu gücü sizden aldık. Ne zaman daraldıysak, ne zaman dara düştüysek, ne zaman sıkıntı çektiysek büyük Türk milletini hep arkamızda bulduk. Herkes, Türkiye sağlıkta dönüşüm programının başarısından bahsediyor. Allah’a şükürler olsun AK Parti iktidara geldiği zaman sağlıkta vatandaşın memnuniyeti yüzde 39’du. Sizlerin gayretinizle, çabanızla, ortaya konan büyük proje gerçekleşti ve bugün milletimiz sağlıktan yüzde 75,5-76 oranında memnun.” dedi.

Akdağ, bununla yetinmediklerini, önlerindeki hedefin yüzde 80 olduğunu kaydetti.

Bakan Recep Akdağ, şöyle devam etti:

“Allah’ın izniyle biz halk oylamasında, referandumda milletçe ‘evet’ diyerek şunu gerçekleştirmiş olacağız, kendi oylarımızla tertemiz, helal oylarımızla vesayetten arındırılmış oylarımızla bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz ve o Cumhurbaşkanı 5 yıl boyunca istikrarlı bir biçimde büyük bir Cumhurbaşkanı yeni sistemde sorumsuz, sorgulanamaz birimidir? Hayır. Cumhurbaşkanı şu andaki sistemde sorgulanamaz birisidir. Mutlak sorumsuzluğu var Cumhurbaşkanı’nın mevcut şu andaki anayasamıza göre. Sadece, vatana ihanet suçundan Yüce Divan’a götürülebilir. Halbuki yeni sistemde Meclis 360 kişiyle, biliyorsunuz Meclis 600 kişi olacak, 360 kişiyle Cumhurbaşkanı’nı soruşturmaya alabilir, 400 kişiyle de Yüce Divan’a gönderebilir. Buna bile takılanlar var. 50 milyonluk bir ülke iken 450 milletvekili ile Meclis’i oluşturulan bir millet 80 milyona çıkmış bu milletin Meclisinin 550’den 600’e çıkmasını anormal göstermeye çalışanlar var. Teknik bir mesele halbuki bu. Ülkenin nüfusu arttı, temsilde adaleti sağlamak için milletvekili sayısını artırmak gerekiyor, aksi takdirde nüfusu çok düşük olan yerlerde çok küçük sayı ile milletvekilleri seçiliyor, nüfusu çok daha büyük olan yerlerde oranı 2-3 misli seçmenle milletvekili seçiliyor. Bu işe biraz daha denge getirmek için milletvekili sayısını artırıyoruz.”

Akdağ, 18-25 yaşlarındaki gençlerin, seçilme hakkının kendilerine bu Anayasa ile verilmesine takılanlar olduğuna dikkati çekerek, şunları belirtti:

“Nitekim ana muhalefet partisinin lideri, Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, bana göre çok talihsiz bir açıklama yaptı bu anlamda. Şunu söyledi, bir de 18 diyorlar halbuki bu 18-25 yaş arası. 18 yaşında bir genci seçtirecekler ise bu yeni Anayasayı halkımız kabul ettiğinde milletimiz, onlar manavın çocuğunu mu seçtirecekler, bakkalın çocuğunu mu seçtirecekler, esnafın çocuğunu mu seçtirecekler anlamında çok talihsiz ifadelerde bulundu. Burada Salih kardeşimiz var. Bu sabah mükemmel videolarını seyrettim, hepinize tavsiye ediyorum. AK Parti’nin pırıl pırıl genç milletvekilleri göğüslerini gere gere ‘ben manavın çocuğuyum, ben bakkalın çocuğuyum, ben öğretmenin çocuğuyum.’ diye bir video ile bunu Kılıçdaroğlu’nun bugün yüzüne çarptılar. Bu milletin evladı, manavın çocuğu da olabilir, bakkalın çocuğu da olabilir, öğretmenin çocuğu da olabilir, milletvekilinin çocuğu da olabilir, bürokratın çocuğu da olabilir, valinin çocuğu da olabilir, her kimse bu milletin eşit bir numaralı insanı olarak, elbette yine milletin oylarıyla gelir o Meclise oturur. ’18, 20, 23 yaşındaki genç seçilemez’ diyeceksiniz, sonra o gencin evlenme hakkı var, araç sürme hakkı var, silah taşıma hakkı var, o gencin savaşa gitme hakkı var, savaş gönderilme hakkı var, o gencin şehit tabutu içinde Trabzon’a dönme hakkı var da neden seçilme hakkı olmayacakmış.”

KAYNAK : TRT HABER

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ