“Mikro Objelerde Fırçanın Dansı”

Aralarında üzerine resimler yapılmış küp şeker, pirinç tanesi, şehriye, iğne, ve kibrit çöpü gibi 24 objenin bulunduğu “Mikro Objelerde Fırçanın Dansı” sergisi, 1 Nisan’a kadar görülebilecek. Resimlerinde Anadolu kültürünün izlerini ve İstanbul’u tasvir ettiğinin altını çizen Hasan Kale, birçok ülkenin mikro art sanatına yoğun ilgi gösterdiğini ve sergi talebinde bulunduklarını söyledi.

“Mikro Objelerde Fırçanın Dansı”

Mikro art sanatçısı Hasan Kale’nin “Mikro Objelerde Fırçanın Dansı” sergisi Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesinde açıldı.

Kale, “53. Kütüphane Haftası” etkinlikleri kapsamında bir de canlı performans sergileyerek kabak çekirdeği üzerine İstanbul’u resmetti. Sanatçı Kale, mikro artın günlük hayatta her zaman kullanılan objelere farklı bir bakış açısıyla yorum kattığını söyledi. Hem izleyenlere değişik pencereler açmak hem de farklı bakış açıları getirirken tüm dünyada yepyeni bir konuşma dili oluşturmak üzere yola çıktıklarını belirten Kale, şöyle konuştu:

“21 yıldır bu sanatla uğraşıyorum. Geriye dönüp baktığımda ne kadar doğru bir şey yaptığımın farkına varıyorum. Dünyada hemen her ülkede haberlerim çıktı. Bugüne kadar 350 farklı obje üzerinde çalışmışım. Bu alanda da tek Türk sanatçı olmaktan gurur duyuyorum. Benim lakabım da ‘İncir Çekirdeğini Dolduran Adam’dır. Pirinç taneleri, meyve çekirdekleri, toplu iğne başları, vidalar, zincirler, kelebek kanatları gibi aklınıza gelebilecek her türlü şeye resim çiziyorum.”

Yurt dışından büyük ilgi

Resimlerinde Anadolu kültürünün izlerini ve İstanbul’u tasvir ettiğinin altını çizen Kale, birçok ülkenin mikro art sanatına yoğun ilgi gösterdiğini ve sergi talebinde bulunduklarını söyledi. Sanatçı Kale, yurt içi ve yurt dışında 100’ün üzerinde sergi açtığını belirterek, yakın zamanda Hong Kong ve Dubai’de de sergiler açacağını sözlerine ekledi.

Aralarında üzerine resimler yapılmış küp şeker, pirinç tanesi, şehriye, iğne, ve kibrit çöpü gibi 24 objenin bulunduğu sergi, 1 Nisan’a kadar görülebilecek. Etkinlik kapsamında “Kütüphanemizin En’leri” ödülleri ise Çağaloğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi adına okulun müdürü Bahar Şafak Yılmaz’a, İstanbul Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işık İlknur Selvi Sert’e ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları adına, İBB Şehir Tiyatroları Müdür Yardımcısı Yunus Akgün’e takdim edildi.

Akseki’nin obrukları belgesel olacak

Anadolu Speleoloji Grubu (ASPEG) ekibi, Antalya’nın Akseki ilçesindeki Bucakalan Kaya Ağıl obruklarını tanıtan belgesel hazırlıyor. ASPEG Başkanı Ender Usuloğlu, 15 kişilik ekiple Akseki’nin Bucakalan ve Kaya Ağıl obruklarında çekim yaptıklarını söyledi.Bucakalan Mahallesi yakınlarındaki 345 metre derinliğe sahip obruğa 2011’de inen ilk Türk ekibi olduklarını belirten Usuloğlu, “Türkiye’nin en uzun, tek iniş özelliğine sahip Bucakalan Obruğu’na 40 metrelik ip inişinden sonra bir balkondan geçiliyor. Daha sonra bu balkondan 305 metre dik inişe geçiliyor. Buranın inişi yaklaşık 2-2,5 saat sürüyor” dedi.Dikmen Mahallesi yakınlarındaki 400 metre genişlik ve 100 metre derinliğindeki Kaya Ağıl Obruğu’nda da çekimler gerçekleştirdiklerini anlatan Usuloğlu, “Bu eşsiz obrukları Türkiye’mize ve tüm dünyaya tanıtacağız. İnşallah burası Akseki’nin ve ülkemizin tanıtımına büyük vesile olacak” diye konuştu.Giden Gelmez’de yeni mağaralarEkim ayında Akseki Eğitim Hayratı Derneği ve diğer kurumların da desteğiyle Giden Gelmez Dağları’nda yeni bir keşif projesi başlatacaklarını vurgulayan Usuloğlu, bu çalışma kapsamında Giden Gelmez’de yeni obruk ve mağaralar arayacaklarını ifade etti.Usuloğlu, “Giden Gelmez oldukça zor bir coğrafya ama orada çok güzel keşifler bekliyoruz” dedi. Usuloğlu, Akseki mağaralarında 1966 yılından bu yana yerli ve yabancı ekipler tarafından incelemeler yapıldığını anlattı. Türkiye’nin ilk mağara araştırmacısı Temuçin Aygen ile başlayan çalışmaların İngiliz, Fransız, Çek ve İspanyol araştırmacılarla devam ettiğini aktaran Usuloğlu, şunları kaydetti:”Ancak Akseki mağaralarının tümünün ele alındığı bir envanter veya kitap çalışması yapılmadı. Akseki ve çevresinde daha keşfedilmemiş birçok mağara bulunuyor. Bunları gün ışığına çıkararak alternatif turizmin gelişimine katkı sağlamak için elimizden gelen tüm imkanları kullanacağız.” ‘Sevda Kuşun Kanadında’dan görkemli final

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ