MHP lideri Bahçeli: Esad rejimi ile Türkiye’nin diyalog kurmasından yana değilim

MHP Genel Başkanı Bahçeli, basın kuruluşlarının Ankara temsilcilerinin sorularını cevapladı . Bahçeli, “ABD’nin Suriye’den çekilme kararının arkasında ne yattığını tahmin ediyoruz. Esad rejimi ile Türkiye’nin diyalog kurmasından yana değilim” dedi.

MHP lideri Bahçeli: Esad rejimi ile Türkiye’nin diyalog kurmasından yana değilim

Bahçeli’nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Fırat’ın doğusu operasyonu: Türkiye’nin terörle mücadelede çok keskin ve kararlı bir tutumu vardır. Bu Zeytindalı Harekatı ve Fırat Kalkanı olarak ortaya konulmuş, hayırlı sonuçlar elde edilmiştir. Türk milleti Fırat’ın doğusuna yönelik harekatı arzulamaktadır. Gerçekleşeceğine inanıyoruz. Tam desteğimizi sürdürmekteyiz.

ABD’NİN SURİYE’DEN ÇEKİLMESİ…

ABD’nin ortaya koymuş olduğu ve çok kişinin beklemediği anda Suriye’den askerlerini çekeceğine dair görüşü yankı bulmuştur. Sebeplerinin ne olduğunu tam kestirmek mümkün değildir. Bunu öğrenebilmenin tek yolu ülkeyi yöneten şahsiyetlerin kamuoyunu bilgilendirmelerinde fayda vardır. ABD’nin ani kararının arkasında ne yatmaktadır bilmiyorum, ama tahmin edebilecek birikim içerisindeyiz.

BU POLİTİKALAR 2019 YILININ 3 AYINDA KENDİNİ GÖSTERECEKTİR

Bütçe görüşmeleri geçen hafta tamamlandı. Oylaması yapıldı. MHP yurtdışında görevli 1 milletvekili haricinde 49 oy kullanarak bütçenin kabulü noktasında tasarrufunu ortaya koydu. Değerli milletvekili arkadaşlarımızın yaptığı değerlendirmeler, ılımlı ve katkı sağlayıcı üsluplarıyla siyasi iktidarın aldığı ekonomik politikaları destekler niteliğinde olduğu kabul edilmeli. Bu politikalar 2019 yılının 3 ayında kendini gösterecektir.

İSTANBUL VEYA ANKARA’DA KÜRESEL GÜÇLERİN ZİRVESİNİ YAPMAKTA FAYDA VARDIR

Esad rejimiyle herhangi bir şart altında Türkiye’nin diyalog kurmasından yana değilim. Türkiye’nin kat etmiş olduğu terörle mücadeleyi sonunda Esad’ın tercihine teslim etmek Türkiye için en büyük kayıp ve ayıp olur. Türkiye’nin çok yönlü takip ettiği politikalar sonucunda Esad rejiminin demokrasi içerisinde değişime uğrayabilecek yaklaşımlara devam etmek suretiyle, Suriye’yi Esad rejiminden kurtarmak. Bu politika yerindedir. Partizanca yaklaşmak doğru değildir. Türkiye Cumhuriyeti dün batıdan tavsiyelerle politikasını şekillendirirken, bugün batı ve doğuyu şekillendirecek bir diplomasi yürütüyor. Bu olumludur, devamında da yarar vardır. Türkiye etkin inisiyatifi kaybetmemelidir. MHP olarak batıda ve doğuda bu kadar etkin bir konuma gelmişken, diyalogları başkalarının eline bırakmamak lazımdır. Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı tutumu devam ederken, şahsen önerim İstanbul veya Ankara’da küresel güçlerin zirvesini yapmakta fayda vardır. Türkiye kabuğunu yırtmıştır. Dünya 5’ten büyüktür sözü doğru bir sözdür.

TERÖRÜN KÖKÜ KAZINMALIDIR

Türkiye’nin terörle mücadelesi devam etmektedir. Bunlarından birisi 1978 yılında Lice’de PKK 1. Olağanüstü Kongresi’yle başlayan Büyük Kürdistan hevesinin 1984 yılında Eruh baskınıyla dönüşen propagandasında Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli başarısı vardır. Terörün kökü kazınmalıdır. Kararlılık devam etmelidir. Irak’ta özerk yapılanma söz konusu olmuştur. Suriye’de bir koridor açılması ve devletçiğin kurulması yolundaki terör faaliyeti ihmal edilmemelidir.

ÖZGÜR ÖZEL’İN SKANDAL AÇIKLAMALARINA SERT TEPKİ!

Bu olay Türkiye’yi çok üzmüştür. CHP Grup Başkan Vekili olan şahsiyet, o çirkin üslubu, aşağılayıcı bakış açısı ne CHP’ye fayda sağlar, ne Türkiye’ye fayda sağlar. En büyük zararı da o şahıs görür. İtibarı sıfırlanmış şahıs olarak toplumda kabul görür hale gelmiştir. Bu söyleyeceğimi nasıl yorumlarsını bilemiyorum ama, 16 Ağustos 2015’te Sayın Hulusi Akar Paşa Genelkurmay Başkanı olmuştur. MHP olarak 3 yılda 1 görev değişikliği sebebiyle Genelkurmay Başkanı olanlara tebrik ziyareti yaparız. Bu geçmiş dönemlerde bazı Genelkurmay Başkanlarıyla bunu gerçekleştirmiş olduk. Ancak 2 Ekim 2015’te Hulusi Akar Paşa’yı ziyaret ettim, orada diğer Genelkurmay Başkanlarında olmayan, yapmadığım bir olayı gerçekleştirdim. Sayın Hulusi Akar Paşa’ya Kur’an-ı Kerim, Türk Bayrağı ve altın kaplama silah hediye ettim. Önemli bir şeydir. Neden aklıma geldi, niçin Hulusi Akar Paşa’ya verildi, diğerlerine neden verilmedi? 15 Temmuz’u dikkate aldığınız vakit önemli bir aklımızdan geçen, geleceği okuma demeyeceğim ama anlamlı hediyeyi vermek ihtiyacı hissettim. Bunu verdiğime çok memnun olduğum kanaatindeyim. Hulusi Akar Paşa Kur’an’a, bayrağa, silaha sahip çıkmıştır. CHP, siyaseten söylüyorum, çeki düzen vermelerinde fayda var. TBMM’de o hırçın, ne dediğini tekrarlayamayacak kadar cahilce konuşmalar CHP’ye bir şey kazandırmaz. Kazanan Hulusi Akar Paşa olmuştur. Kutluyorum kendisini.

30 BÜYÜKŞEHİRDE ANLAŞMAYA VARILDI

Cumhur İttifakı önemli ve hayırlı bir ittifaktır. Yenikapı ruhunun devamıdır. Türkiye’yi siyaseten şekillendirecek bir adımdır. Cumhur İttifakı 95 yıllık Cumhuriyet evresinin 3’üncü evresi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sırrı olmuştur. 9 Temmuz’da Cumhurbaşkanı yemin törenini gerçekleştirmiş, yarım saat sonra da Cumhurbaşkanlığı hükümetini kurmuştur. 24 Haziran seçimleri de bugünkü hali vermiştir. Cumhur İttifakı’nın 24 Haziran seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne evrilmesinden sonra karşısına 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri gelmiştir. Bu seçimi iyi okumak lazımdır. Bu seçimin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne etkisini ölçmek lazımdır. Karşılıklı bir anlayışla, Cumhur İttifakı’nın bakış açısıyla Mahalli İdareler seçimlerine yaklaşmakta fayda vardır.

MHP bir formülle gelmiştir. X+Y=Z olması lazım. X AKP’dir, Y MHP’dir, Z de yüzde 52’dir. Cumhur İttifakı yüzde 52’nin altına düşmeyecek bir formülü sağlayabilirse yanlışlıklardan Türkiye’yi kurtarmış olur. Cumhur İttifakı devam etmektedir. Sağlam bir zeminde yürümektedir.

Belediye meclis üyeliklerinde kendi adaylarıyla yarışacaktır. 51 ilin ilçelerinde kendi adaylarıyla yarışa devam edecektir. 30 büyükşehirde ise şu an için bir prensip anlayışı sağlanmıştır. İlçelerinde çalışmalar devam etmektedir. Birkaç gün içerisinde tamamlanmış olacak.

“SANA ZATEN YAZIK OLMUŞ METİN AKPINAR”

Olay bizi çok üzdü. Ben de eleştiri hakkımı kullanmak istiyorum. Uğur Dündar Bey, yılların televizyon programcısı olarak değerli bir medya mensubudur. Ancak davet ettiği konuşmacılar, aşağılayıcı tabirler, halktan aldığı alkışlara bakarsanız, Halk Arenası programı oldukça sulandırılmıştır, konuşma esasını kaybetmiştir. Konuşmalar çok hoş değildi. 28 Nisan 1945 İtalyan faşist lider Mussolini sevgilisiyle ayaklarından asılmıştır. Bu korkunç bir resimdir. ‘Bu konuşmanın bireylerin özgür iradesiyle geleceklerini tayin edebilecekleri rejim demokrasidir’ bu doğrudur. ‘Ulaşamazsak her faşizmin karşılaştığı gibi liderini ayağından asarlar, belki mahzende zehirlenerek ölür. Ama bize yazık olur’ Sana zaten yazık olmuş Sayın Akpınar. 21’inci yüzyılda 1945’i örnek göstererek eleştiri yapmak, bu eleştiri değildir. Bu Metin Akpınar gibi toplumun genel kabul gören sevdiği bir sanatçının bu duruma düşmesi kötü bir örnektir. Hem kendisine hem demokrasiye yazık etmiştir. Böyle şey olmaz, olmamalı. Bizim toplumumuzda ayaktan asılma yoktur. Bu Türkiye’de hiçbir siyasetçinin hakkında düşünülmeyecek bir durumdur. ‘Bu benim gafletimdir, cehaletimdir, milletimden özür diliyorum’ demesi lazımdır. Bu örneklerle bir yere varamazsınız.

AK PARTİ OSMANİYE’DE ADAY ÇIKARMAYACAK

Osmaniye oy çokluğu itibari ile AK Parti’nin oyunun MHP’den fazla olduğu bir seçim çevresidir. Arzulandığı takdirde AK Parti orada aday çıkarabilir. Bir güzel yarış da yapılabilir geçmişte olduğu gibi. Sayın Cumhurbaşkanı ittifakın olumlu yönünü ortaya koyarak orada aday göstermemeyi uygun görmüştür. Böyle bir 3 büyükşehrin dışında aday çıkarmamayı prensip olarak ifade ettiler. Ben ne yapabilirim diye düşündüm Rize’de aday çıkarmasam ne olur diye düşündüm, Kasımpaşa’yı düşünürsen Kasımpaşa Rize’nin 3 katı büyüklükte…

KAYNAK : AKŞAM GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ