Madencilik sektörünün 2022 maksadı yüzde 20 ihracat artışı

Madencilik dalının mevcut durumu, ortak problemleri ve tahlil tekliflerinin ele alındığı Hayatımız Maden 4. Madencilik Çalıştayı, 15 Ocak 2022 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

İstanbul Maden İhracatçılar Birliği (İMİB) organizatörlüğünde pandemi kurallarına uygun biçimde düzenlenen çalıştayda “Sanayide Maden”, “Madenciliğin İktisada Katkıları”, “Madencilikte Sürdürülebilirlik ve Sorumlu Madencilik”, “Mevzuat ve Ruhsatlandırma”, “Çevre ve Rehabilitasyon”, “Tasarım ve Mimaride Doğal Taş” ile “Madencilik Algı Araştırması” panelleri yapıldı.

Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın öncülüğünde düzenlenen çalıştay Güç ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Onur Kalaycı, Ticaret Bakan Yardımcısı İstek Tuna Turagay, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği İdare Şurası Lideri Aydın Dinçer, Türkiye Madenciler Derneği Lideri Ali Emiroğlu, Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Lideri İbrahim Alimoğlu, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreteri Dr. Selahattin Armağan Vurdu, kesimin değerli kurum, firma ve sivil toplum kuruluşlarıyla çok sayıda basın mensubu katıldı.

“DERİN SONDAJLARLA MADENLERİMİZİ TESPİT ETMEK ÇOK ÖNEMLİ”

Çalıştayın konut sahipliğini üstlenen İMİB’in İdare Konseyi Lideri Aydın Dinçer konuşmasına 5,93 milyar dolar ihracatla cumhuriyet rekoru kıran madencilik kesimini kıymetlendirerek başladı.

Dinçer, “Bugün endüstrinin pek çok kısmında madenlere gereksinim duyuluyor. Bu muhtaçlığı karşılamak ve dışa bağımlı olmamak ismine madenlerin çıkarılması büyük ehemmiyet taşıyor. Cevherlerin uç eserlere dönüşmesi tarafında ülkemizde madenlere önemli oranda gereksinim var.

Bu derin sondajlarla madenlerimizi tespit etmek ve bu çalışmalara da devletin kurumlarının takviye olması çok pahalı. Bunu başardığımız takdirde endüstrimiz de gelişecektir. Bunun yanı sıra kesimimizin değerli gündem unsurlarından biri de sürdürülebilir madencilik.

Maden alanlarının terk edildikten sonra rehabilite edilerek iktisada yine kazandırıldığını, tarım topraklarında yaptığımız çekimler ve seyahatlerle dalın sürdürülebilirliğe verdiği ehemmiyeti kamuoyuna her ortamda anlatıyoruz. Düzenlediğimiz basın seyahatleri ile kamuoyunun bilinçlenmesi ismine çalışmalarımızı yürütüyoruz. Karbon salınımının hayli düşük olduğu doğal taşların mimari başta olmak üzere hayatın pek çok alanında kullanılması için bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz” dedi.

“MADENCİLİK BİRÇOK ÜLKENİN TEKNOLOJİ VE REFAHA ULAŞMASINA KATKI SAĞLIYOR”

Aydın Dinçer’in akabinde T.C. Güç ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Gurur Kalaycı yaptığı konuşmasında “Hayatımızın her alanında madenler var. Madencilik bölümü günümüzde gelişmiş birçok ülkenin teknoloji ve refaha ulaşmasına katkı sağlıyor. Geçmişten bugüne ise madencilik, ekonomik kalkınmayı başlatan kesim olmuştur.

Üretim ve ihracat odaklı modeli uyguladığımız günümüzde ise madenler daha çok istihdam ve gelir sağlarken daha az cari açık manasına geliyor. Bundan ötürü sürdürülebilir üretim ve sorumlu madenciliğe ehemmiyet veriyoruz. Bakanlık olarak bizim madencilik konusunda iki kırmızı çizgimiz var: İş sıhhati ve güvenliği ile etraf. Bu kapsamda maden alanlarının kontrollerini hassasiyetle yapmaya devam edeceğiz” dedi.

“EN BÜYÜK MAKSADIMIZ KATMA BEDELİ YÜKSEK ESER ÜRETMEK”

Prof. Dr. Gurur Kalaycı’nın akabinde kelam alan T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı İstek Tuna Turagay, her yıl gitgide artan ihracat sayılarına değerli katkılardan birini yapan madencilik dalının 2021 yılında pandeminin olumsuz havasını atlattığını belirterek “Ülke olarak güç birliği ve kendini anlatma kabiliyeti bir ortaya gelince büyük başarılara imza atıyoruz.

Ülkemizin gelecek gayelerine ulaşması ismine tüm kesimlerimizin ihracattaki başarısı son derece değerli. Bakanlık olarak eldeki bilgilerimize dayanarak 5,9 milyar dolarla cumhuriyet tarihi ihracat rekorunu kıran madencilik kesimi de 2021 yılını verimli geçirdi. Ülkelerin sürdürülebilirliğe verdiği kıymet arttıkça kritik ehemmiyete sahip madenler ve ender toprak elementlerin üretimi de bedel kazanıyor. Bu noktada doğal taşları geleceğin madenleri olarak gösterebiliriz.

Bakanlık olarak en büyük hedefimiz uç eser ve katma bedeli yüksek eser üretmek. Bunu da külliyen kendi üretimimizle gerçekleştirmemiz gerekiyor. Madenlerimizi uç esere ne kadar dönüştürürsek başarılı olmamız da o derece mümkün. Natürel amaçlarımıza ulaşırken iş güvenliği ve etraf hususlarını da hassasiyetle ele alıyoruz. Bakanlık olarak madencilik bölümünün önünü açmak için her türlü takviyesi sağlamak için varız” dedi.

“MADEN TÜKETİM ORANI ÜLKELERİN GELİŞMİŞLİĞİNİN ÖLÇÜTÜDÜR”

Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makine Üreticileri Birliği (TÜMMER) İdare Heyeti Lideri İbrahim Alimoğlu konuşmasında “Bugün insan ve toplum ömründe madenlerin değerini inkâr edemeyiz. Madenler toplumların gelişimi için büyük paha taşıyor. Kişi başı maden tüketim oranı ülkelerin gelişmişliğinin de bir ölçütüdür. Dal olarak evvel insan ve etraf sonra maden diyerek iktisada katkı sağlıyoruz. Ormanları koruyan en kıymetli kesimlerin başındayız” dedi.

“TOPLUMUN MADENE KARŞI OLAN ALGISINI DEĞİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ”

Türkiye Madenciler Derneği Lideri Ali Emiroğlu ise Türkiye’nin önünde önemli bir maden potansiyelinin olduğunu kaydederek şunları söyledi: “Madencilik bölümü olarak üreterek iktisada katkı sağlamamız büyük paha taşıyor. Madenlerin aktifliğini daha da arttırmak için toplumun madene karşı olan algısını değiştirmek zorundayız. Madenciliği gelişmiş ülkelerde olduğu üzere gurur duyulacak bir düzeye getirmemiz gerekiyor.”

“MADENLER HAYATIMIZIN HER ALANINDA”

İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreteri Dr. Selahattin Armağan Vurdu İMMİB’in temelinin 1976 yılında kurulan İMİB ile atıldığını söyleyerek, kelamlarına şu formda devam etti: “Madenler hayatımızın her alanında. Biz de birlik olarak kurulduğumuz günden bu yana madencilik bölümüne paha veriyoruz. 2021 yılında ihracatını geçen yıla oranla yüzde 50 arttıran İMMİB’e bağlı dallar, ülkemizin 225,4 milyar dolarlık ihracatına 87 milyar dolarlık katkı sağlayarak Türkiye ihracatından yüzde 38,6 hisse aldı.

Madencilik dalı ise 2021 yılını 5,93 milyar dolar ihracat başarısı ile kapattı. 2020 yılına kıyasla yüzde 38,89’luk bu artışla gelen 5,93 milyar dolar ihracat sayısı ise cumhuriyet tarihi rekoru olarak kayıtlara geçmiş oldu. Bu çalıştay sayesinde de madencilik bölümüne dair mevzuların ele alınacak olması son derece kıymetli.”

“İZİN SÜREÇLERİ MAALESEF YILLARCA SÜREBİLMEKTE”

Çalıştayda Madencilikte Mevzuat ve Ruhsatlandırma konusunda da görüşlerini paylaşan Aydın Dinçer şunları söyledi: “Ülke iktisadının tarım ile birlikte iki temel kesiminden biri olan madencilik, farklı meselelerle karşılaşıp bunlara tahlil üretmeye çalışıyor. Bugün bir maden işletmesinin açılabilmesi için; 8 Bakanlık, 92 yasa, 87 yönetmelik, 16 memleketler arası kontrat, 8 tüzük, 24 değişik kurum ve kuruluştan müsaade alınması gerekiyor. Bu müsaade süreçleri maalesef yıllarca sürebilmekte, ÇED sürecinde rastgele bir kurumun verdiği olumsuz görüş ise süreci sonlandırarak ruhsatların iptal olmasına neden oluyor. Bu taraftaki talebimiz, orman müsaade taleplerinin Maden Kanunu ve Orman Kanunu’ndaki kararlara uygun olarak kıymetlendirilmesi ve müsaadelerin verilmesi.”

SÜRDÜRÜLEBİLİR MADENCİLİK YAPAN FİRMALARA PLAKET

Etraf ve rehabilitasyona kıymet vererek sürdürülebilir madencilik yapan firmalara da çalıştayda plaket takdim edildi. Faaliyetleri sona eren maden alanlarını tarım alanlarına dönüştürerek iktisada katkı sağlamaya devam eden Aydın Linyit Madencilik Ve Akaryakıt Sanayi Ticaret A.Ş., Zetay Tarım Hayvancılık İmalat Sanayi Ve Ticaret A.Ş., Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu, Ünsa Madencilik Turizm Güç Seramik Orman Eserleri Elektrik Üretim Sanayi Ve Ticaret A.Ş., Tüprag Metal Madencilik A.Ş., Koza Altın İşletmelerı A.Ş. Ve Portsan Mermer Sanayi Petrol Ve Tarım Eserleri Güç Nakliyat Tic. A.Ş. firmalarına plaketleri takdim edildi.