Liselerde kapasite yüzde 20’ye yakın artırıldı

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, liselerde geçen yıla oranla yüzde 20’ye yakın bir kapasite artırımı yapıldığını söyledi.

Liselerde kapasite yüzde 20’ye yakın artırıldı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, AA muhabirine liselere geçiş sisteminde tercih sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.   Liselere geçiş sisteminde, devlet okullarından tercihte bulunmayacak öğrenciler için özel okul kayıtlarının önceki yıllarda olduğu gibi erken başlatıldığını dile getiren Tekin, şunları söyledi:   “Veli kesinlikle devlet okulu tercih etmeyecekse özel okullara kesin kayıtlarını yaptırabilecek. Ancak ‘Çocuğumu öncelikle resmi okullara göndermek istiyorum.’ diyorsa, bu durumda özel okullara ön kayıt prosedürü de işletebilirler. Böylece 2 Temmuz-13 Temmuz arasında hangi öğrencimizin özel okula kesin kayıt yaptıracağını görmüş olacağız.”   Geçen yıllardaki yerleştirme sisteminde 60 bin dolayında öğrencinin özel okul tercihinde bulunduğunu dile getiren Tekin, bu sene de bu sayıya yakın öğrencinin özel okula kayıt olmasını beklediklerini ifade etti.   “Bütün çocukları yerleştireceğiz”   Tekin, liselere geçiş için tercih sürecinin de 2-13 Temmuz arasında olacağını hatırlattı.   “Sınavlı okullarımız kadar sınavsız okullarımızı da coğrafi, pedagojik ve altyapı açısından adil bir biçimde planladık” ifadesini kullanan Tekin, şöyle devam etti:   “Hiçbir velimiz, kesinlikle herhangi bir endişeye kapılmasın, çocuğu istemediği bir okul türüne gönderilmeyecek. Evine en yakın okuldan başlayıp giderek uzaklaşan şekilde sunduğumuz alternatiflerden bir okul seçilecek ve öğrencilerimizi bu okullardan birine yerleştireceğimizi velilerimize taahhüt ediyoruz. Yeni açılan okul türlerini ortaöğretim kurumlarına (lise) öncelik verecek şekilde planladık ve geçtiğimiz yıla oranla yüzde 20’ye yakın bir kapasite artırımı oldu. Burada derslik başına düşen öğrenci sayısını artırmadık, pedagojik olmayan ortamlarda ders yapılacak sınıflar üretmedik. Sadece okullarımızın planlamasını buna göre yaptık. İki tane yan yana aynı okul türünden okul var ve ikisi de yüzde 50 kapasite ile çalışıyorsa, bu okulları birleştirdik, tek okul yaptık ve orada başka bir ortaöğretim kurumu daha planlayarak kapasitemizi, kontenjanımızı optimal bir biçimde kullanmaya çalıştık. O yüzden velilerimizin geçmiş yıllara oranla çocuklarının yerleşemeyeceğine dair endişeye kapılmalarını gerektirecek bir durum kesinlikle yoktur. Rahatlıkla bütün çocukları evlerine en yakından başlamak koşuluyla bir ortaöğretim kurumuna yerleştireceğiz.”   Tekin, 4 dönem sürecek nakil sürecinde kontenjanı bulunan okullar için tercihlerin alınacağını, 10 Eylül’de yerleşememiş öğrenci olması durumunda, iller ve ilçelerde kurulan nakil komisyonları aracılığıyla öğrencilerin örgün bir eğitim kurumuna yerleştirileceğini belirtti.   Bugüne kadar birinci yerleştirmelerde öğrencilerin yüzde 90’ını yerleştirdiklerini dile getiren Tekin, “Bu yıl birinci yerleştirme sürecinde yüzde 90’dan daha yüksek bir oranı yerleştireceğimizi öngörüyoruz. Nakil sürecindeki hareketliliği öğrencilere bir hak olarak sunuyoruz.” diye konuştu.   Tek tercih yapanlara uyarılar   Tekin, toplam 15 tercih yapılabilecek öğrencilerin sadece tek okul tercihi yapmak istemesi halinde ortaya çıkacak tabloyu da değerlendirdi.   Öğrencinin tek tercih yapma hakkının da bulunduğuna işaret eden Tekin, “Bir okul tercih ettiğinde kendini sınırlandırmış olur. Bir öğrencinin, tek tercih yapması halinde nakil yerleştirme sürecinde kayıt alanındaki diğer okulların kontenjanlarının dolacağını öngörmesi lazım. O yüzden bütün öğrencilere kendisine sunduğumuz kayıt alanlarındaki tercih haklarını mümkün olduğunca doldurmalarını öneriyorum.” dedi.   İlk yerleştirme mahallinden olacak   MEB Müsteşarı Tekin, sınava giren ve girmeyen tüm 8’inci sınıfı bitiren öğrencilerin önce mahallinden yerleştirme üzerinden tercih yapacaklarını belirterek, “Bu okulları bir tedbir olarak yazmalarını istiyoruz. Merkezi sınavla öğrenci alacak okullara yerleştiğinde mahallinden yerleştirme ile ilgili tercihler dikkate alınmayacak.” diye konuştu.   Yusuf Tekin, merkezi sınavla öğrenci alacak okul sayısının bin 373 olduğunu söyleyerek, bu okullar arasından beş tercih yapılabileceğini belirtti.   Tercih süresi içinde okula gidip okul müdürü eşliğinde tercihlerin değiştirebileceğini aktaran Tekin, tercihlerin mutlaka onaylanması gerektiğini vurguladı.   “Virgülden sonra dört basamak var”   Yusuf Tekin, mahallinden yerleştirme için çok ciddi çalıştıklarını dile getirerek, “Ortaokullar ile ikamet edilen bölgeleri eşleştirdiğimiz için yüzde 90’a yakın oranda bir sıkıntıyla karşılaşmayacağımızı, herkese yeterince kontenjan sunabileceğimizi öngörüyoruz. Çok istisnai durumlarda, tamamen eşit örnekler durumunda nasıl hareket edileceğini detaylı olarak kılavuzumuzda açıkladık. Açıkladığımız sınav sonuç belgelerinde virgülden sonra dört basamak var. Bu süreç içinde eşitliğin olma ihtimali çok çok zayıftır.” diye konuştu.   Yerel yerleştirmede daha önce “çember” olarak tanımladıkları kayıt bölgelerini, “kayıt alanı”, “komşu kayıt alanı” ve “diğer” olmak üzere kategorileştirdiklerini anlatan Tekin, “Öğrencilerimizin tercihlerini veliler ile yapmalarını arzu ediyoruz. Velilerimize de burada iş düşüyor. Destek almak isteyenler için okullarda rehber öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz görev yapacak.” değerlendirmesinde bulundu.   “Bütün okullarımızda aynı standartları öngörüyoruz”   Tekin, kamuoyundaki “Geleneği olan köklü bir okulu sınavsız okul yaptılar, diğerini sınavlı okul yaptılar” tartışmalarına da değinerek, “Bütün okullarımızda aynı standartları öngörüyoruz. Fiziksel yapı, öğretmen, idareci, yönetim, müfredat, ders kitabı, donanım standart. Okulları farklılaştıran şey, öğrenci profilleriydi. Dolayısıyla rahat olsunlar, kıl payı yerleşemediği bir merkezi sınavla gideceği okulda alacağı eğitim, gideceği okulda da kesinlikle vardır. Nakil sürecinde de aynı sistem devam edecek.” diye konuştu.   “Puanlar üzerinden karşılaştırma yapmasınlar”   Bu yılki merkezi sınav puanlamasına ilişkin bir soru üzerine Tekin, “Geçen yıllarda uygulanan TEOG ile bu yılki merkezi sınavı puanlar üzerinden herhangi bir şekilde bir karşılaştırma yapmamalarını ısrarla öneriyorum. Burada belirleyici olan şey, yüzdelik dilimlerdir. Her ildeki okulumuzun yüzdelik dilimlerini kayıt ekranı açıldığında ilan etmiş olacağız.” sözlerine yer verdi.   Sistem açıklandığında ikametgah adreslerinde değişiklikler yaşanacağına dair yorumların tamamen spekülatif olduğuna işaret eden Tekin, şöyle dedi:   “Buradan bir kaotik ortam üretmeye çalıştılar. Şunu bilmiyorlardı zannediyorum. Biz 12 yıllık zorunlu eğitimin ilk 8 yılında zaten adrese dayalı yerleştirme yapıyoruz. Ortaöğretim kurumlarına yerleştirme yaparken de oradaki verileri baz aldık. Zaten çocuğun devam ettiği bir ortaokul varsa, ortaokul verisini herhangi bir ortaöğretim kurumuyla bir liseyle eşleştirerek, onu da bir done olarak aldık. Bir milyon 200 bin çağ nüfusumuz var. Bu dediğiniz hareketlilik parmakla gösterilecek kadar az, yüzde biri bile bulmayacak bir şeydir. Ama sanki bütün öğrenciler kavimler göçü yaşar gibi, yer değişikliği yapacak algısı oluşturdular. Ben olmadı demiyorum ama bu çok minimal düzeyde, çok düşük düzeyde, bu büyük örnekler içerisinde ciddi alınmayacak ölçütte bir hareketlilik yaşanmış olabilir. Ortaöğretim kurumlarımızı hem ikamet adreslerine göre okulun bulunduğu konuma göre hem de ortaokullara göre ilişkilendirdiğimiz için bunun önüne geçmiş olduk.”   Yeni tematik liseler geliyor   Müsteşar Tekin, sınavsız yerleştirmeye geçişle ilgili de “Benim başından beri arzum, henüz 12-14 yaş aralığındaki bir çocuğu, bir test sınavına alarak onu baskı altında tutmanın yanlış olduğu. Milli Eğitim olarak çocuklarımızın, ilk 8 yıllık periyot içerisinde ilgi, yetenek ve becerilerini ölçüp ona göre rehberlik faaliyetleri ile yönlendirmenin daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bunun altyapısını da oluşturduk.” açıklamasında bulundu.   Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılan protokolleri hatırlatan Tekin, çocukların ilgi ile yeteneklerinin erken yaşlarda tespit edilmesi ve ona göre eğitim almalarının önemine işaret ederek, “Biz bütün çocuklarımıza bir standart ortaöğretim üzerine yetenek ve ilgilerine göre farklı bir eğitim, ilave eğitim olmasını öngörüyoruz.” diye konuştu.   Meslek, spor ve güzel sanatlar liselerinde eğitim öğretim sürecinin, müfredatın şekillenmesi, eğitim kadrosunun belirlenmesi konularında sektörle birlikte çalıştıklarını aktaran Tekin, daha sonra tematik liseleri açtıklarını belirtti.   Tekin, “Önümüzdeki dönemde de bunu sanat alanında yapacağız. Halk müziği, tiyatro, sinema gibi alanlarda, sahadan talep edilen nitelikte öğrenci yetiştirmek için, sahanın da sektörün de desteğiyle bu türden liseleri organize ediyoruz. Kurgusu tamamlandı, bir sonraki eğitim öğretim yılında bu anlamda tematik sanat liseleri de karşımıza çıkacak.” ifadesini kullandı.

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ