Lise muzunu gençten su israfını önleyen keşif

Ordu’nun Ünye ilçesinde 19 yaşındaki bir genç, su israfının önüne geçecek bir keşfe imza attı.

Lise muzunu gençten su israfını önleyen keşif

Ünye ilçesinde lise mezunu olan ve halen üniversite sınavlarına hazırlanan 19 yaşındaki Kadir Kaya, ilginç bir keşif yaptı. Türkiye Patent Enstitüsü tarafından da onaylanan ve patent alan gencin keşfi olan ve muslukta suyun boşa akmasını engelleyen çubuklu aparat ile büyük bir su tasarrufu sağlanıyor.

Genç kaşif Kadir Kaya, “Musluk başında traş olma, el sabunlama, diş fırçalama sırasında su boşa akıyor. Hatta suyun boşa akmasını engellemek için elektriğe bağlı düzenekler kullanılıyor. Ancak patentini aldığımız bu çubuklu aparat, musluğa takıldığında su boşa akmıyor. Çubuğu yana çektiğinizde su akıyor, bıraktığınızda su akışı otomatik olarak duruyor. Takıldığı muslukta yüzde 85 oranında su tasarrufu sağlayan bu aparat kombili evlerde büyük enerji tasarrufu da sağlıyor. Aynı zamanda su bataryasının da ömrünü uzatıyor. Bu aparatın üretilmesi için bir yatırımcı arıyorum” dedi.
Muslukta suyun boşa akmasını engelleyen çubuklu aparat ile büyük bir su tasarrufu sağlanıyor. ‘Türkiye’nin israf ettiği gıdayla Suriye doyar’

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de yaş sebze ve meyvenin tarladan sofraya ulaşıncaya kadar önemli kayıplara uğradığını, yetiştiriciliğin yanı sıra hasat sırasında ve hasat sonrasında kayıplar meydana geldiğini belirtti. Özellikle hasat sonrasında taşıma, muhafaza ve pazarlama sırasında da kayıplar yaşandığına işaret eden Bayraktar, tür ve çeşitlere göre değişmekle birlikte yaş sebze ve meyvedeki kayıp oranının yüzde 10-30 değiştiğini kaydetti. Geçen yıl itibarıyla 110,7 milyon tona ulaşan üretilen önemli 60 bitkisel ürünün 9,4 milyon tonunun daha nihai tüketiciye ulaşmadan, üretimde, kullanım ve piyasada kaybedileceğini belirten Bayraktar, bunun 8-10 milyonluk bir ülkenin tüketebileceğinden fazla bir ürün anlamına geldiğini ifade etti. Bayraktar, şöyle devam etti:”Buna nihai tüketimdeki kayıplar dahil değil. İsraf büyük boyutlarda, her gün 6 milyon ekmek çöpe gidiyor. Türkiye gibi çok ekmek tüketen bir ülkede bile bu rakam 5 milyon nüfusun ekmek ihtiyacı çöpe giden bu ekmeklerle rahatlıkla karşılar. Tarladan sofraya gıda israfı gelişmiş ülkelerde yüzde 40’ı buluyor. Türkiye’de sebze ve meyvenin dörtte biri tüketilemeden kaybediliyor. Türkiye’de tarladan sofraya gıda israfının yüzde 25-30’larda kaldığını kabul etsek bile israf edilen gıdayla Suriye kadar, 20-25 milyon insan açlıktan kurtarılır.”Meyve ve sebzelerde derim sırasında yüzde 4-12, taşıma sırasında yüzde 2-8, pazara hazırlık evresinde yüzde 5-15, depolamada yüzde 3-10, tüketici evresinde yüzde 1-5 kayıp meydana geldiğinin görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, üreticilerin bin bir emekle ürettikleri ürününün zayi olmamasının yanı sıra ülke ekonomisinin de kayba uğramaması bakımından bu kayıpların mutlaka önlenmesi gerektiğini vurguladı.Kayıpları önlemek için yapılması gerekenlerBayraktar, kayıpların önlenmesi için yapılacak eğitim faaliyetleriyle üreticilerin yetiştirme tekniklerinin yanı sıra hasat teknikleri konusunda da bilgilendirilmesinin sağlanması, ürünlerin zamanında ve doğru şekilde hasat edilmesi gerektiğini ifade etti.Üreticilerin üretim sırasında yanlış uygulamalar yapmaması, hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda dikkatli davranması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, şu değerlendirmelerde bulundu:”Ürün olgunlaşmadan önce veya aşırı olgunlaşmış şekilde toplamamalı, bahçede uygun meyve ve sebze toplama kapları bulundurmalı, ürün güneşten korunmalı ve paketleme tesislerine teslimde veya pazara taşımada gecikilmemelidir. Hasat edilen sebze ve meyveler uygun şekilde paketlenmeli, taşınmalı ve depolanmalıdır. Bu amaçla soğuk hava depolarının sayısı ve kapasitesi artırılmalı ve bu tesislere verilen destekler artırılarak devam etmelidir. Ürünler uygun araçlarla ve özelliğine göre ayrı ayrı taşınmalıdır. Paketleme tesisinde sınıflandırma iyi yapılmalı, havalandırma ve soğutma yeterli olmalıdır. Ürüne bahçede, hasattan sonra yüklemeden önce muhakkak ön soğutma yapılmalıdır. Hijyen koşullarına dikkat edilmelidir. Tüketici de ürünü, kayba ve israfa uğratmayacak miktarda ihtiyacı kadar satın almalı; sebze ve meyveye uygun saklama ve kullanma şartlarına uymalıdır .Dünyada 795 milyon açlık çekerken, büyük bir gıda açığı varken, toplum olarak israftan kaçınmalı, tarımsal üretimimizi dış piyasaların da ihtiyacını karşılayacak şekilde çok iyi değerlendirmeliyiz.” ‘Ekmek tasarrufu ile 8 milyar lira cepte kalabilir’3 milyar lira çöpe gidiyor 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor İsrafa dilimli önlem Ekmekte üzücü rakam

‘Ekmek tasarrufu ile 8 milyar lira cepte kalabilir’

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ekmek israfının önlenmesi ile zam yapılmasına gerek kalmayacağını belirterek, “2013 yılında yapılan yüzde 18’lik tasarruf ile ekonomimize 2,8 milyar lira kazandırılmıştı. Bu oran yüzde 35-40’a çıktığı zaman milli ekonominin kazanımı 7-8 milyarın üzerinde olacaktır” ifadesini kullandı.Palandöken yazılı açıklamasında, Türkiye’de günlük israf edilen ekmek miktarının tahminen 5,2 milyon adetin üzerinde olduğunu ifade ederek, bu israfın önlenmesi için televizyonlarda kamu spotu yapılması ve okullarda öğrencilere en iyi şekilde anlatılması gerektiğini kaydetti.İsraf edilen ekmekle 4,5 milyon kişinin bir günlük ihtiyacının giderilebileceğine dikkati çeken Palandöken, “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2012 yılında başlatılan ve TESK olarak destek verdiğimiz israfı önleme kampanyası ile bu rakamlara ancak ulaşılabildi. Ancak bu tasarruf rakamları yeterli değil. Toplamda yüzde 18’lik bir israfta iyileşme var, oysaki daha yüzde 35-40 tasarruf yapabilecek durumdayız. Bunun için yapılması gereken yeteri kadar ekmek almak ve aldığımız ekmeği israf etmeden bitirmektir” ifadelerini kullandı.Palandöken, bitirilemeyen ekmeklerin peksimet, galeta unu, kurutulmuş ekmek gibi çeşitli tatlılar yaparak ekonomiye kazandırabileceğine işaret etti.Tasarruf ile ekmeğe zam yapılmasına gerek kalmayacağının altını çizen Palandöken, “Ekmekte israf önlenirse zam yapılmasına gerek kalmaz. Çünkü yapılacak tasarruf ile aile bütçesine yüzde 35-40 oranında bir katkı sağlanacaktır. Bu israfın önlenmesi ile buğday ithalatının yapılmasının önüne geçilecektir. Bu da dövizin dışarı çıkmaması ve ülke ekonomisi adına ayrı bir sevinç kaynağı olacaktır. 2013’te yapılan yüzde 18’lik tasarruf ile ekonomimize 2,8 milyar lira kazandırılmıştı. Bu oran yüzde 35-40’a çıktığı zaman milli ekonominin kazanımı 7-8 milyarın üzerinde olacaktır” değerlendirmelerinde bulundu.Palandöken ayrıca haksız rekabetin önüne geçilmesi durumunda zam olmayacağını, ekmek üretiminin “ekmekçiler” tarafından yapılması gerektiğini kaydetti.Bakan Çelik: Ekmekte buğday kaynaklı zam yok

Kredi kartı olanlara önemli uyarı

Özellikle alışveriş merkezlerinin müşteri çekmek ve daha çok alışveriş yapılmasını sağlamak için çılgın ve inandırıcı olmayan kampanyalar yaptığına dikkat çeken Türkiye TESK Genel Başkanı Palandöken, “İnandırıcı olmayan indirim kampanyalarına şüpheyle bakın ve alışveriş çılgınlığından uzak durun kredi kartlarınızı yeni yıla girerken şişirmeyin” ifadesini kullandı.Hızlı bir yaşam, hızlı alışveriş tarzını benimseyen vatandaşların promosyonlardan faydalanmak ve indirimli alışveriş reklamlarının büyüsüne kapılıp pek çok şeyi ihtiyacı olmadan aldığını söyleyen Palandöken, “Tüketiciler 3 al 1 öde, 1 alana 1 bedava sloganlarına kanmasın, ihtiyacın kadarını almalı. Eğer indirim yapılacaksa 1 tanesini 3’te 1’i fiyata satsınlar ki israf olmasın. Bu tür aldatıcı satış stratejileri tüketicinin güvenini azaltıyor” dedi.Tüketim çılgınlığına kapılan vatandaşların kredi kartına yüklendiğinin de altını çizen Palandöken, “Ödenemeyen bireysel kredi kartları borçları incelendiğinde üzücü bir tablo ortaya çıkıyor. 2016 Ekim ayı verilerine göre 2 milyon 189 bin 163 kişinin bireysel kredi kartı borcu halen devam ediyor durumda. Satın alma koşulları kullanıcı dostu olan ve cazip gelebilecek ürünlerin ön plana çıkarılması ile alışverişler kolaylaşırken, kredi kartı ödemelerinizi güçleştirebilir. İhtiyaç olan ürünlerin dışında alışveriş yapmamaya özen gösterilmelidir. Eğer indirimli alışverişlerin büyüsüne kapılıp pek çok şeyi ihtiyacın olmadan fazla alırsan kredi kartını şişirirsin. Aldığın ayakkabıyı, gömleği, pantolonu giyemezsen, ucuz diye aldığın pahalıya gelir” değerlendirmesinde bulundu.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ