Kurban Bayramı araç piyasasını yüzde 30 hareketlendirecek

İkinci el araç alım satımında vatandaşların dikkatli olması konusunda uyarılırken, Kurban Bayramı’nın da ikinci el araç piyasasını yüzde 30’lara kadar hareketlendireceği tahmin ediliyor.

Kurban Bayramı araç piyasasını yüzde 30 hareketlendirecek

Uzun zamandır durgun olan ikinci el araç piyasası, düğünlerin ve tatillerle birlikte az da hareketlendi. Eskişehir’de araba alım-satımı ile uğraşan Metin Eker, araba alırken dikkat edilmesi gereken konularda vatandaşlara uyarılarda bulundu.

Bayram yaklaştığı için araba alım-satım piyasasında hareketlenme beklediklerini ifade eden Eker, araba alacak olan vatandaşların öncelikle hasar kaydı ve kilometrelerine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Eker, “Şu anda sezonumuz kapalı ama önümüzde yaklaşan bir bayram var. Bayram için iyi bir hareket bekliyoruz ama ikinci el sektöründe sıkıntılar çok büyük. Araç alacak vatandaşlarımız öncelikle hasar kaydı ve kilometre olaylarına çok dikkat etmeleri gerekiyor. Ayaktan alım satım yapan satıcılara biraz daha dikkat edip, genelde esnaftan alıp garanti verilen araçları almalarını tavsiye ediyoruz. Bayramın yüzde 30 satış marjını bizim için yükselteceğini düşünüyoruz. Ama tabi ki tatil sezonu bitiyor, düğün sezonu bitiyor, okullarda açılıyor. Zaten ikinci el satış yapan esnaf için son bir şans bayram” dedi.
“Araç alırken mutlaka plaka ve şasi numarasından sorgulatmak lazım”

Araç alım zamanları konusunda da vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Eker, araba alırken plaka ve şasi numaralarının mutlaka sorgulatılıp kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. Eker, “Araç alımları genelde Mart ayında başlayıp, Haziran ayına kadar devam ediyor. Müşteriden bizim alışlarımız da Ekim ayında başlayıp Şubat ayına kadar devam ediyor. Bizim vatandaşa tavsiyemiz, araç alacaklar ise çok aciliyeti yoksa ve binecek araçları varsa tavsiyemiz Eylül Ekim gibi araç almaları. Araç alırken öncelikle mutlaka plaka ve şasi numarasından sorgulamalarını kendileri yapmaları ya da sigorta firmalarına yaptırmalarını öncelikle şart koşuyoruz. İkinci olarak güvendikleri eksper firmalarına danışıp, bu araçların eksperlerini yaptırıp garanti ver,len araçları almalarını kendilerine tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.

Tatilde villa kiralama otellere alternatif oldu

Türkiye’de yaklaşık 15 yıllık geçmişi olan villa kiralama sektörü, her geçen gün büyüyen rakamlarıyla otellere ve diğer konaklama tesislerine alternatif gösteriliyor. İnternet üzerinden haftalık ya da aylık kiralanabilen villalar, Türkiye’nin hemen her tatil bölgesinde bulunabiliyor.Villaların haftalık ya da aylık konaklama ücretleri sezonun yoğunluğuna, konumuna, konaklayacak kişi sayısına göre farklılık gösterebilirken fiyatlar ortalama haftalık 2 bin ile 10 bin lira arasında değişiyor.”Kalkan’da İngilizlerle başladı”Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Ev Turizmi Komitesi Başkan Yardımcısı Mehmet Ogan yaptığı açıklamada, yaklaşık 15 yıl önce bir İngiliz firmasının Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kalkan Mahallesi’nde 100 civarındaki villayı İngiltere’deki müşterilerine haftalık kiralamasıyla, bölgede yazlık villa kiralama geleneğinin başladığını, bunun Kaş ve Fethiye bölgesinden ülke geneline hızla yayıldığını söyledi.Ogan, yazlık villa kiralama sektörünün getirisinin fark edilmesiyle birlikte villa sayısının hızla arttığını, hatta bazı bölgelerde arazi sahiplerinin kiralama maksadıyla villalar inşa ettiğini dile getirdi. “Sektör çığ gibi büyüdü”Villa kiralama için çok sayıda internet sitesinin kurulduğunu anlatan Ogan, şunları kaydetti:”Kalkan’da 100 villa ile başladı ilk 1-2 yıl, ondan sonra çığ gibi büyüdü. Balıkesir Ayvalık’tan, KKTC’ye kadar uzandı. Şu an tahminlerimize göre yazlık villa türünde 5 bin civarında villa bu şekilde ev turizmine hizmet veriyor. Ekonomik olması ve otelden daha sakin olması tercihte önemli rol oynuyor. Son yıllarda villalar, ‘korunaklıya’ döndü, herkes villasında havuzuna girerken dışardan başkasına görünmek istemiyor. Fiyatlar haftalık ortalama 2 bin liradan başlayıp, villanın büyüklüğüne ve donanımına göre 10 bin liraya kadar çıkıyor. 6-10 kişi kalındığında, insanlara cazip geliyor.Yaklaşık 5 bin villada yaz boyunca 300 bin civarında misafir ağırlanıyor. Haftalık ortalama kiralama ücretinin 2 bin lira olduğunu varsayarsak sezonluk ekonomik büyüklük 120-140 milyon lira arasında değişiyor.””Denetimde ciddi mesafeler alındı”Ogan, ev turizmi komitesi olarak, villaların sahipleri ya da emlakçılar tarafından kayıt dışı kiralanması nedeniyle bazı eleştiriler aldıklarını anımsatarak, şöyle devam etti:”Özellikle bu tür kayıt dışı kiralamaların devlette vergi kaybına yol açtığı ve içinde kalan kişilerle ilgili güvenlik riski barındırdığı yönünde eleştirilerdi bunlar. Ancak bu sene denetimlerde ciddi mesafeler alındı. Bu işi ciddi ve profesyonel olarak yapan TÜRSAB üyesi firmalar, işini sıkı tutuyor ve eve giren tüm kişilerin kimlik bilgilerini İçişleri Bakanlığının sistemine girerek bildiriyor. Ayrıca bildirdiğimiz kişi sayısına göre de gelir beyan edip vergisini veriyoruz.”Ev turizmi konusunda bir yasa taslağı hazırlandığını ve TBMM’de beklediğini belirten Ogan, mevcut ev turizminin barındırdığı risklerin hükümet yetkililerine anlatıldığını, yasanın çıkması durumunda Türkiye’de ev turizmi sektörünün seyahat acenteleri kontrolünde yapılabileceğini, bunun güvenlikle ilgili riskleri giderebileceğini, kayıt dışılığı da azaltıp vergi kaybını en aza indirebileceğini dile getirdi. “Bildirim zorunluluğu, sayıyı azalttı”Fethiye’de villa kiralayan emlakçılardan Mehmet Yedikardeş ise tatilde villa kiralama seçeneğinin, otellere alternatif konaklama tercihi olarak ortaya çıktığını, talebin temmuz ve ağustos aylarında yoğunlaştığını, bu dönemlerde bazen talebe göre villa bulmakta zorlandıklarını ifade etti.Yedikardeş, sektörün önceki yıllara göre daha “kontrollü” çalışmaya başladığına dikkati çekerek, “Şu an kiralamalar yasal olarak yapılıyor, illa ki kayıt dışı yine vardır ama vergi konusu ev sahipleri tarafından bildiriliyor. Onlar da sattıkları hizmet üzerinden katma değer vergisi ödüyor. Kalanlar tek tek bildirim yapılmak zorunda, tam anlamıyla otel konseptinde oldu denilebilir. Otele girişte nasıl tüm misafirlerden kimlik alınıyorsa villalarda da şu an bu yapılıyor.” diye konuştu.Bakan Fakıbaba ilk talimatını verdi: Porsiyonları küçültünTurizm sektöründe toparlanma yılıBodrum turizmi kale gibi ayakta

Kira geliriyle kredi borcu ödeyenlere müjde

Türkiye’de geçtiğimiz yıl 500 bine yakın kişi olmak üzere, toplamda 2 milyonu aşkın konut kredisi kullanan vatandaş bulunuyor. Konut kredisi kullananların birçoğu, satın alınan evden elde edilen kira geliriyle kredi taksitini ödüyor. Kiracının kirayı ödemediği durumlarda gelirde bir kesinti oluşması sonucunda ise bankaya borç ödenemediği için ev sahibi icraya kadar giden bir süreçle karşı karşıya kalıyor.Uzman bankacılara göre, kira gelirini garanti altına alan Ray Sigorta’nın Trink Kira Sigortası ile ev sahibinin mağdur olmasına engel olunurken, düzenli borç ödenmesi ve güvenle borç çekenlerin oranındaki artış, bankacılık sektörünün gelişimine de katkı sağlayacağı belirtildi.Trink Kira Sigortası’nın satış organizasyonunu üstlenen Kuzey Sigorta’nın Genel Müdürü Derya Gülgeç; “Dar gelirli hane halklarının ve yatırımcı sıfatı ile mülk edinenlerin kira gelirine bel bağlayarak konut alımına girişmeleri, kiranın ödenmemesi nedeniyle taksitlerin geri ödemelerinde oluşan düzensizlik; kredinin önce yakın izlemeye alınmasına, akabinde takip sürecine girmesine ve ipotek alınan konutun icra yoluyla satılmasına kadar gidebilmektedir. Bu sebeple kiraya verilen evin kira ödemelerinin sigorta vasıtasıyla garanti altına alınması bu tarz mağduriyetlerin önüne geçecektir. Kiranın tahsil edilmemesi durumunda sigorta firmasının devreye girmesiyle kredi taksitlerinin ödenmesi temin edilebilecektir. Ayrıca, kira ödemelerinin garanti altına alınacağını bilen vatandaş daha emin bir şekilde kredi kullanımını yapabilecek, bu durum konut kredisi talebini artırabilecektir. Bu talep artışı haliyle inşaat ve finans sektörünü olumlu istikamette etkileyecektir” dedi.Stüdyo dairede indirim fırsatıVatandaşı ilgilendiren 4 haberKonut ve araç kiralamalarında yeni dönem başlıyor

Ticari araçta kritik dönem

Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) olağan yarıyıl değerlendirme toplantısında OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, 2017 yılında da üretim ve ihracatın rekora koştuğunu ancak başarının sürdürülebilir kılınması için iç pazarın özellikle ticari araçlarda canlandırılması gerektiğini ifade etti.YENİ REKORLAR GELİYOR2017 Ocak-Haziran döneminde toplam satışların yüzde 9 oranında düştüğünü belirten Önen, “Yılın ilk aylarında başlayan iç pazardaki daralmanın üretimimizi negatif etkilemesinden endişe ediyorduk. Ancak AB pazarlarındaki istikrarlı büyümenin devam etmesi ve sanayimizin otomobil grubunda üretimine başladığı yeni ürünlerin etkisiyle hem üretim hem de ihracatta rekorlara koşmaya devam ediyoruz. Devreye alınan yeni ürün ve kapasite yatırımlarının sonucunda artan ihracat ile üretimin büyüdüğü, dolayısıyla üretim ve ihracatta sanayi tarihimizin en yüksek rakamları ile yeni rekorlara ulaşılacak bir yıl olmasını bekliyoruz. 2017 yılında toplamda 1 milyon 700 bin adet üzerinde araç üretimi, 1 milyon 350 bin adet üzerinde araç ihracatı ve 27 milyar Doları aşan ihracat rakamı hedefliyoruz” dedi.TİCARİ ARAÇ KAN KAYBEDİYORKapasite kullanım oranlarının neredeyse dolduğunu belirten OSD Başkanı, otomobilde oranın yüzde 100’e ulaştığını aktardı. Önen sözlerine şöyle devam etti: “Hafif ticari araçlarda yüzde 81’e ulaştı. Ancak ağır ticari araçlarda kapasite kullanım oranı yüzde 46 oldu. Aynı şekilde sanayimizde üretim içinde ihracatın payı da sürekli artış gösteriyor. Otomobilde ürettiğimizin yüzde 84’ünü, hafif ticari araçlarda yüzde 80’ini ve ağır ticaride de yüzde 47’sini ihraç ediyoruz.” Ancak iç pazardaki daralmanın sürdüğünü belirten Önen, “Pazar tüm segmentlerde daralıyor. Özellikle ağır ticari araçlarda kapasite kullanım oranı çok fazla düştü ve pazar son 2 yılda yüzde 58 küçüldü. Tüm bu koşullara bakıldığında ticari araçlarda acil çözüm ile pazar geliştirilmezse, yeni yatırımlara gidilmesi olasılığı düşüyor. OSD olarak önerimiz, öncelikle yaşlı araçların parktan çekilmesi, ticari araç satışlarının desteklenmesi ve daha önce de dile getirdiğimiz ticari araç kiralama sistemi için gerekli şartların oluşturulması” açıklamasında bulundu.İhracat gelirinde artış yaşandı2017 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 29 oranında artarken, otomobil ihracatı ise yüzde 48 oranında artış gösterdi. 2017 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 22, avro bazında yüzde 26 arttı. Otomobil üretimi %36 arttı2017 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 20, otomobil üretimi ise yüzde 36 oranında arttı. Bu dönemde toplam üretim 869 bin adet, otomobil üretimi ise 602 bin adet düzeyinde gerçekleşti. 2017 yılı Ocak-Haziran döneminde toplam pazar yüzde 9 oranında daralarak 411 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Aynı dönemde otomobil pazarı ise yüzde 10 oranında daraldı ve 306 bin adet olarak gerçekleşti. Ticari araç grubunda ise 2017 yılı Ocak-Haziran döneminde üretim toplamda yüzde 6 ve hafif ticari araç grubunda yüzde 7 oranında azalırken ağır ticari araç grubunda ise yüzde 8 seviyesinde arttı. Pazar, hafif ticari araç grubunda yüzde 5, ağır ticari araç grubunda ise yüzde 22 geriledi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ