Kudüs’ü anlamak için bir pencere

Ünlü İngiliz tarihçi Simon Sebag Montefiore’nin, tüm dünyada ses getiren “Kudüs: Bir Şehrin Biyografisi” adlı eseri, üç semavi din için kutsal kabul edilen şehrin oluşum sürecini ve üzerinde yapılan mücadeleleri ele alıyor.

Kudüs’ü anlamak için bir pencere

“Tüm şehirler yabancı zihinler için bir penceredir ama bu şehir aynı zamanda kendi iç yaşantısını dışarıdaki dünyaya da yansıtan çift taraflı bir ayna gibidir. İster inanç ister imparatorluk inşası isterse evanjelist görüşler ya da seküler milliyetçilik olsun Kudüs hep bir simge ve ödül olmuştur.” İngiliz tarihçi Simon Sebag Montefiore’nin uluslararası üne sahip “Kudüs: bir Şehrin Biyografisi” adlı eserinde, binlerce yıldır üzerinde mücadele verilen Kudüs’ü bu sözlerle tanımlıyor. ABD’nin 45. Başkanı Donald Trump’ın, seçim öncesinde İsrail’deki ABD Büyükelçiliğini Tel-Aviv’den Kudüs’e taşıyacağını söylemesi de yukarıdaki tanımlamayı doğrular nitelikte. Kendisinden binlerce kilometre ötede gerçekleşen bir seçimde gündeme gelen ve dünyanın kılcal damarlarının ulaştığı her noktada bir refleksin doğmasına sebep olan şehir Kudüs. İngiltere’de 2011’de okurla buluşan, geçen kasım ayında Türkçesi yayımlanan kitapta, Kudüs’ün tüm insanlığı neden bu kadar derinden etkilemeye devam ettiği sorusunun cevabı aranıyor.

KRONOLOJİ ESAS ALINMIŞ

Eserde yazar kendisini objektif bir konuma oturtuğu iddiası ile, “Amacım Kudüs tarihini günümüz karışık ortamında bile hiçbir siyasi hesap gözetmeden, ister ateist ister inançlı, Hristiyan, Müslüman ya da Yahudi olsun herkese hitap edecek şekilde yazmaktır” kendi çıkış noktasına işaret ediyor. Ailesi sefarad Yahudisi olan Montefiore’nin kitabı, Yahudilik ana bölümü ile başlıyor. Bu bölümün başlangıcı için ise Hz. Davud’un hükümdar olduğu dönem seçilmiş. Yazarın bu seçimi bilinçli bir tercih. Hz. Davud’u, Kudüs’ün kaderine hükmeden ilk insan olarak betimliyor. Böylece de, “kim Kudüs’e sahip olacak” mücadelesinin de tohumlarını da kendince atılmış oluyor.

İslam’a önyargılı

Kronoloji esas alınarak yazılmış kitap dokuz bölümden oluşuyor. Bunlar sırasıyla, Yahudilik, Paganizm, Hristiyanlık, İslam, Haçlı Seferleri, Memlükler, Osmanlılar, İmparatorluk ve Siyonizm başlıklarından oluşuyor. Yazar Kudüs’ü anlattığı eserini, Altı Gün Savaşı’nın sonucunda, Doğu Kudüs’ün de İsrail askerlerince işgal edilmesi ile sonuçlandırıyor. 615 sayfalık eser özellikle İslam ve Müslüman devletlere yönelik hissedilen bir önyargıya sahip. Yazarın İslam hakkında da yeterli bilgiye sahip olmadığı ilgili bölümlerde kullandığı terimlerden anlaşılmakta. Pegasus Yayınları tarafından Türkçe’ye kazandırılan eser her zaman aklımınız bir köşesinde bulunması gereken Kudüs’ü daha iyi anlamak isteyenler için okunması gereken bir kitap. Elbette bu okumayı başka diğer okumalar ile kuvvetlendirmek şartıyla.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ