Kocaeli 2018’de şehir hastanesine kavuşacak

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Başiskele ilçesinde bir otelde düzenlenen Kocaeli İl Değerlendirme Toplantısı’nın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda şehrin ihtiyaçlarını tespit ettiklerini söyledi. Bakan Akdağ, 2018 yılının sonlarında veya 2019 yılının başlarında bin 200 yataklı Kocaeli Şehir Hastanesi’nin açılacağanı ifade etti.

Kocaeli 2018’de şehir hastanesine kavuşacak

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Başiskele ilçesinde bir otelde düzenlenen Kocaeli İl Değerlendirme Toplantısı’nın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda şehrin ihtiyaçlarını şehirdeki bütün paydaların katılımıyla bir kere daha tespit ettiklerini söyledi.

Kocaeli’deki sağlık yatırımlarıyla ilgili bilgiler veren Akdağ, 2019 yılında bitirilecek şehir hastanesini, ilgili firmayla konuşarak 2018’in sonuna kadar tamamlamayı istediklerini ifade etti. Bakan Akdağ, “İlgili firmanın başındaki yönetimle görüştüm, umut ediyorum ki Kocaeli Şehir Hastanesi, bin 200 yataklı o mükemmel eseri 2018 yılının sonuna kadar belki 2019’un başlarında inşallah Kocaeli’ye kazandıracağız.” diye konuştu. Kocaeli’de 2 hastanenin inşatının sürdüğünü dile getiren Akdağ, bunların Gebze’deki 400 yataklı Fatih Devlet Hastanesi ve 200 yeni yatak ilave edecekleri Kocaeli Devlet Hastanesi olduğunu belirtti.

14 yıllık hayal gerçek oldu

Mersin Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Memnune Çamsarı, Mersin Şehir Hastanesinde düzenlediği basın toplantısında, hastanenin açılış sürecinin titizlikle ilerlediğini, artık kabul aşamasına geldiklerini söyledi. Çamsarı, hizmet için inşaatların bitmesinin yetmediğinin aktararak en ufak bir prizden son teknoloji cihazının çalışmasına kadar tüm kontrollerin yapıldığını ifade etti. İşte muhteşem projenin son hali:


Sezaryende yüzde 70: Çılgınlık

Kentte sezaryen doğum oranlarının yüksekliğine işaret eden Akdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ben hem Kocaelili vatandaşlarımıza hem de bütün Türk halkına sezaryen konusunda kendilerinin, hamile kadınlarımız için söylüyorum, çocuklarının sağlığını düşünmelerini ve mecbur kalmadıkça sezaryen tekliflerini kabul etmemelerini öneriyorum. Yani sadece isteğe bağlı sezaryen diye bir anlayışın, normal tıp anlayışı, ilim anlayışı içinde olmadığını vurgulamak istiyorum. Elbette ihtiyaç olduğunda anne sağlığı için sezaryen yapılabilir ama bunun özel sektörde yüzde 70’lerin üzerine çıkmış olması gerçekten bir çılgınlık. Bunu kabul etmiyoruz, bununla mücadele etmeye devam edeceğiz.”

03:11 dk dk 29 Ocak 2017 AA‘Şehir Hastanesini 2018 yılının sonuna kadar inşallah tamamlayacağız’

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “İlgili firmanın başındaki yönetimle görüştüm, umut ediyorum ki Kocaeli Şehir Hastanesi, bin 200 yataklı o mükemmel eseri 2018 yılının sonuna kadar belki 2019’un başlarında inşallah Kocaeli’ye kazandıracağız.” dedi.Bakan Akdağ, Başiskele ilçesinde bir otelde düzenlenen Kocaeli İl Değerlendirme Toplantısı’nın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda şehrin ihtiyaçlarını şehirdeki bütün paydaların katılımıyla bir kere daha tespit ettiklerini söyledi. Kocaeli’nin, Türkiye’nin en mutena sanayi kentlerinden biri olduğuna dikkat çeken Akdağ, sağlık hizmetleri konusunda şehirde bugüne kadar büyük bir mesafe aldıklarını kaydetti.

Bakanlık sezaryen çılgınlığına ‘Dur’ diyecek

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaptığı açıklamada, Türkiye’de üreme sağlığı ve sezaryenle doğum oranlarının düşürülmesi için yapılacaklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın doğurganlık yaşındaki kadın, sağlıklı hamilelik, doğum ve bebek konularına odaklanması gerektiğini ifade eden Akdağ, doğum karşıtı bir politikanın ürünü olan “doğum kontrolü” kavramının geçmişte kaldığını, Türkiye’de de devletin yıllarca doğum karşıtı politika izlediğini belirtti.Doğum kontrolü ve nüfus planlaması kavramlarının tarihin çöplüğüne atıldığını aktaran Akdağ, bir ailenin ne kadar çocuk yapacağına kendisinin karar vermesi gerektiğini, bunun sağlıklı biçimde gerçekleşmesi için de devletin ona yol göstereceğini bildirdi. AK Parti hükümetlerinin, ortalamaya kıyasla daha çok çocuk yapılmasını teşvik ettiğini hatırlatan Akdağ, “Bizde de ortalama doğum sayısı 2,1’lerde. Bu daha alta inerse, biz de batılı ülkelerin yaşadığı sıkıntıları yaşarız.” dedi.Geçmişin yanlışlarını devam ettirmenin bir anlamının olmadığını vurgulayan Akdağ, “Sezaryen Türkiye’de bir çılgınlık halini almış durumda. Özel hastanelerde yüzde 70’in üzerinde, yüzde 75’ler civarında sezaryen oranları var. Bu hususta yeni bir eylem planımız var.” diye konuştu. Bu konuda özel hastanelerin sektör temsilcileriyle bir araya geldiğini anlatan Akdağ, gereksiz yere sezaryen yapılmasının hem bilimsel hem hukuki açıdan yanlış olduğunu söyledi.Sezaryen normal doğuma bir alternatif değil Gereksiz sezaryen engellenmeliSezaryenin ihtiyaç halinde anne ve bebeğin hayat kurtardığını ancak gereksiz durumlardaki olumsuzluklarının da bilindiğini ifade eden Akdağ, annelerin normal doğumdan sonra birkaç saat içinde ayağa kalktığını ama sezaryende birkaç gün yatağa bağlı kaldığını belirtti. Sezaryenin altında kolaycılığın yattığına dikkati çeken Akdağ, şöyle devam etti:”Bunu kabul edilemez görüyorum. Ben buna karşı ciddi bir mücadele vermeye kararlıyım. Bir özel hastanede yüzde 70-80 sezaryen yapılıyorsa, muhtemelen orada bu işi yapan hekim arkadaşım ya da arkadaşlarım normal doğum yaptırmayı yeterli bilmiyorlardır. Dolayısıyla onları eğitime almaya varıncaya kadar, kararlı tedbirler uygulayacağız. Bunu açıkça herkesin bilmesini arzu ediyorum. Bu meselenin ısrarla takipçisi olmaya bizzat ben devam edeceğim.”Oranın birden bire düşmesinin mümkün olmadığını anlatan Akdağ, gereksiz birinci sezaryenleri engellemek gerektiğini kaydetti. Sağlık Bakanlığı’nın normal doğumu teşvik ettiğine işaret eden Akdağ, “Bu çalışmalar yeterli mi? Değil. Onun için yeni bir eylem planı hazırladık ve onu uygulayacağız.” dedi.Keyfi sezaryen kadına şiddettir

Bakanlık sezaryen çılgınlığına ‘Dur’ diyecek

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaptığı açıklamada, Türkiye’de üreme sağlığı ve sezaryenle doğum oranlarının düşürülmesi için yapılacaklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın doğurganlık yaşındaki kadın, sağlıklı hamilelik, doğum ve bebek konularına odaklanması gerektiğini ifade eden Akdağ, doğum karşıtı bir politikanın ürünü olan “doğum kontrolü” kavramının geçmişte kaldığını, Türkiye’de de devletin yıllarca doğum karşıtı politika izlediğini belirtti.Doğum kontrolü ve nüfus planlaması kavramlarının tarihin çöplüğüne atıldığını aktaran Akdağ, bir ailenin ne kadar çocuk yapacağına kendisinin karar vermesi gerektiğini, bunun sağlıklı biçimde gerçekleşmesi için de devletin ona yol göstereceğini bildirdi. AK Parti hükümetlerinin, ortalamaya kıyasla daha çok çocuk yapılmasını teşvik ettiğini hatırlatan Akdağ, “Bizde de ortalama doğum sayısı 2,1’lerde. Bu daha alta inerse, biz de batılı ülkelerin yaşadığı sıkıntıları yaşarız.” dedi.Geçmişin yanlışlarını devam ettirmenin bir anlamının olmadığını vurgulayan Akdağ, “Sezaryen Türkiye’de bir çılgınlık halini almış durumda. Özel hastanelerde yüzde 70’in üzerinde, yüzde 75’ler civarında sezaryen oranları var. Bu hususta yeni bir eylem planımız var.” diye konuştu. Bu konuda özel hastanelerin sektör temsilcileriyle bir araya geldiğini anlatan Akdağ, gereksiz yere sezaryen yapılmasının hem bilimsel hem hukuki açıdan yanlış olduğunu söyledi.Sezaryen normal doğuma bir alternatif değil Gereksiz sezaryen engellenmeliSezaryenin ihtiyaç halinde anne ve bebeğin hayat kurtardığını ancak gereksiz durumlardaki olumsuzluklarının da bilindiğini ifade eden Akdağ, annelerin normal doğumdan sonra birkaç saat içinde ayağa kalktığını ama sezaryende birkaç gün yatağa bağlı kaldığını belirtti. Sezaryenin altında kolaycılığın yattığına dikkati çeken Akdağ, şöyle devam etti:”Bunu kabul edilemez görüyorum. Ben buna karşı ciddi bir mücadele vermeye kararlıyım. Bir özel hastanede yüzde 70-80 sezaryen yapılıyorsa, muhtemelen orada bu işi yapan hekim arkadaşım ya da arkadaşlarım normal doğum yaptırmayı yeterli bilmiyorlardır. Dolayısıyla onları eğitime almaya varıncaya kadar, kararlı tedbirler uygulayacağız. Bunu açıkça herkesin bilmesini arzu ediyorum. Bu meselenin ısrarla takipçisi olmaya bizzat ben devam edeceğim.”Oranın birden bire düşmesinin mümkün olmadığını anlatan Akdağ, gereksiz birinci sezaryenleri engellemek gerektiğini kaydetti. Sağlık Bakanlığı’nın normal doğumu teşvik ettiğine işaret eden Akdağ, “Bu çalışmalar yeterli mi? Değil. Onun için yeni bir eylem planı hazırladık ve onu uygulayacağız.” dedi.Keyfi sezaryen kadına şiddettir

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ