Kışın kalorili beslen sağlığını koru

Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Nazlı, soğuk ve güneşsiz havalarda vücudun D vitaminine çok ihtiyacı olduğunu söyleyerek, “Sebze ve kırmızı et gibi besinlerinde bulunan D vitaminine, A vitamininden zengin gıdalara, yağ asitleri için ise balıklara yönelmek doğru olur” dedi. Prof. Dr. Nazlı, kış aylarında hastalanmamak için kalorili ve vitamin yönünden engin besinler tüketilmesi gerektiğini ifade etti.

Kışın kalorili beslen sağlığını koru

Her mevsimde farklı bir beslenme programı uygulanması gerektiğine dikkat çeken Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Nazlı, şu şekilde konuştu:

“Mevsim değiştikçe insanların beslenme ihtiyaçları da değişiyor. Soğuk havalarda vücut mekanizması nasıl davranıyorsa, beslenmede de vücut kendini ona göre düzenliyor. Aşırı soğuk havalarda insan vücudu tembelleşir ve dinlenme pozisyonuna geçer. Kendini korumak isteyen metabolizma da daha az kalori yakar, çabuk acıkır ve buna göre de beslenme ritmi değişir. Vücut, çok hareketli olmayacağı için, kalorisi çok olmayan besinlere yönelir. Soğuktan korunmak isteyen metabolizma yağlanmaya ihtiyaç duyar. Vücut şekerli besinlerden uzak dururken, proteinler normal seyrinde alınmaya devam eder.”

Kalorili ve zengin vitaminli besinler tüketin

Prof. Dr. Nazlı, kış aylarında vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinlerle ilgili şunları söyledi:

“Vücudumuz kış aylarında bazı vitaminlere ihtiyaç duyacağı için beslenme şeklinde de değişiklik yapılması gerekir. Kışın bazı hastalıklar kendini göstereceği için, vücudun savunma sisteminde bir yavaşlama meydana gelebilir. Bu yüzden hastalanmamak ve vücudun hareketsiz kalmaması için kalorili ve vitamin yönünden zengin besinler tüketilmelidir.

Özellikle kış aylarında fazlasıyla ihtiyaç duyulan C vitamini; turunçgiller, limon ve brokoli gibi sebze ve meyvelerde bulunur. Pırasa, kereviz ve ıspanak gibi kış sebzeleri de bol miktarda tüketilmelidir. Günde en az 2-2.5 litre su tüketilmelidir. Kışın içildiğinde büyük fayda sağlayacak ve su ihtiyacını da karşılayacak ıhlamur, adaçayı, kuşburnu gibi içecekler de içilmelidir. Çocuklar ise çok hareketli olduklarından dolayı enerji ağırlıklı beslenmeleri gerekmektedir.”
Spor kadar beslenme de önemli

Sporun da beslenme kadar önemli olduğuna dikkat çeken Nazlı, sözlerini şu şekilde bitirdi:

“Kış aylarında düzenli ve dengeli beslenmenin yanı sıra spor yaparak metabolizmayı aktif hale getirmek gerekir. Bunun için de spor salonlarına gitmek ya da evde birtakım egzersizler yapmak sağlık için büyük önem taşır. Üşütmemek kaydıyla yürüyüş yapmak da vücuda büyük fayda sağlayacaktır.”

Akdeniz diyeti yaşlılara faydalı

Çalışmanın lideri İskoçya’nın Edinburgh Üniversitesinden Michelle Luciano, “Yaşlandıkça, beyin büzüşür. Bizler öğrenmemizi ve hafızamızı etkileyen beyin hücrelerimizi kaybederiz” diyerek araştırmanın, Akdeniz diyetinin beyin sağlığına olumlu etkisi olduğu kanısını güçlendirdiğini söyledi. Luciano, öte yandan bulgularının doğrulanması için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.Araştırma çerçevesinde demans (bunama) hastası olmayan 70’li yaşlarında 967 İskoçyalının yeme alışkanlıkları hakkında bilgi edinildi. Akdeniz diyetini yakından takip etmeyen kişilerin beyin hacimlerinde, diyeti daha doğru uygulayanlara göre üç yıl boyunca kayıp olasılığının daha yüksek olduğu görüldü.Balık Akdeniz diyetinde yokBeslenme alışkanlıklarındaki farklılığın, Akdeniz diyetini uygulayanların toplam beyin hacminde görülen yüzde 0,5’lik küçülmeyi izah ettiği kaydedilirken, bunun normal yaşlanma sürecinde gözlenenin yarısı kadar olduğuna dikkat çekildi. Araştırma sırasında beyin hacmini etkileyebilecek, yaş, eğitim, diyabet veya yüksek tansiyon gibi faktörler de göz önünde bulunduruldu.Araştırmacılar, aynı zamanda, geçmişte konuyla ilgili yapılan çalışmaların aksine, daha fazla balık daha az et tüketmenin de beyindeki bu değişimlerle bağlantısı bulunmadığını açıkladı. Akdeniz diyeti, büyük miktarda meyve, sebze, zeytin yağı, fasulye, buğday ve pirinç gibi tahıllar, makul miktarlarda balık ve süt ürünleri ile sınırlı miktarda kırmızı et ve kümes hayvanlarını içeriyor.Şok diyetler hayatınızı karartmasın!

Üç tanesi 1 dilim ekmek ediyor

Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz, demir, sodyum, potasyum, magnezyum, çinko, A, E ve C vitamini gibi birçok besin ögesi bulunduran kestanenin mutlaka kontrollü tüketilmesi gerektiğini belirterek “Kestane vitamin, mineral ve posa kaynağı sağlık deposu bir yiyecek ama yüksek karbonhidrat içeriği nedeniyle kontrollü tüketilmesi gerekiyor. Yüksek potasyum içeriği nedeniyle böbrek hastaları hekimine danışmadan kestane tüketmemeli. Diyabet hastaları ve zayıflama diyeti yapanlar kestane tüketirken porsiyon konusunda çok dikkatli olmalı. 3 kestane 1 dilim ekmek yerine geçiyor” diyor. Kestanenin mangalda yapılması durumunda dikkat edilmesi, ateşe yakın pişirilmesiyle kanserojen etki göstereceğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Deniz, bu kış lezzetinin faydalarını anlattı, üç de tarif verdi: Tok tutuyor Kestanenin 100 gramı yaklaşık 160-180 kalori civarında ve yaklaşık 40 gram karbonhidrat içeriyor. Yüksek karbonhidrat içeriği ve barındırdığı yüksek lif ile tok tutucu özelliğe sahip. Fakat 3 kestane 1 dilim ekmek yerine geçtiği için porsiyon kontrolü yapılmadığında kilo almaya neden olabileceğini unutmayın. Bireysel özellikleriniz ve beslenme düzeninize göre değişmekle birlikte 3-6 adet kestaneyi ara öğün alternatifi olarak değerlendirebilirsiniz. Kestanenin yanında süt veya sütlü kahve içerek; tokluk sürenizi uzatabilirsiniz. Ancak kestanenin miktarını kaçırdıysanız gün içerisinde tükettiğiniz ekmek, pilav, makarna gibi yiyeceklerin miktarını uygun ölçüde azaltarak denge kurun.Bağışıklığı güçlendiriyor Enfeksiyonlara karşı koruyucu özelliği olan vitamin A, antikor oluşumuna yardımcı olan vitamin C, antioksidan olarak görev yapan vitamin E ve bağışıklığı güçlendiren vitaminler. Kestane bu vitaminlerin hepsinden belirli miktarlarda içeriyor. Ara öğünlere yayılarak tüketilecek günde 3-6 tane küçük boy kestane, içerdiği C vitamini ile bağışıklığın güçlendirilmesine katkı sağlıyor; gribe karşı koruyor, hücrelerin yaşlanmasına karşı da savaşıyor.Kalbi koruyorKestane içerdiği yüksek potasyum ile kan basıncını düzenliyor, hipertansiyonu önlüyor, kalp damar hastalıklarından koruyor. Bu özelliklerinden dolayı tuzlu kuru yemişlerden ziyade kestane daha sağlıklı bir alternatif olabilir. Sodyum ile birlikte çalışarak vücudun su dengesinin ayarlanmasında görevli olan kestanenin 100 gramında 486 mg potasyum bulunuyor. Bu yüksek içerik ile diyetle alınan potasyum ihtiyacını karşılamak için de iyi bir kaynak olarak öne çıkıyor. Çocuk için sağlıklı atıştırmalıkBeslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz, “Sağlıklı beslenme yaşamın her döneminde olduğu gibi, büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu çocukluk çağında da çok önemli. Çocuğunuza sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırdığınızda, yaşamının ilerleyen dönemleri için de sağlıklarına iyi bir yatırım yapmış oluyorsunuz. Çocuklarınızı boş kalorilerden, yüksek yağ ve şeker içerikli atıştırmalıklardan uzak tutmanız, anlayacakları bir dille bu konuda onları bilinçlendirmeniz çok önemli. Kestane ise zengin besin içeriği ile burada devreye giriyor ve çocuklar için sağlıklı bir atıştırmalık seçeneği oluyor. Herhangi bir sağlık problemi veya alerjik durumu olmayan çocuklar günde 3-6 kestaneyi rahatlıkla tüketebilir” diyor.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ