Katarakt tedavisinde yeni yöntem

Fotoğraf makinesi objektifine benzeyen ve göze rengini veren irisin arkasında konumlanan mercekler şeffaf bir renge sahip. Fakat şeffaf mercekler yaşlanmaya bağlı olarak zamanla bulanıklaşmaya, görme yetisini olumsuz yönde etkilemeye başlıyor ve bu durum katarakt olarak adlandırılıyor.    Göz merceğinde oluşan bulanıklık olarak nitelendirilen katarakt görmede azalma, ışığa hassasiyet, gece görüşünde bozulma, renklerde solma gibi problemlere yol açıyor.    Oluşum nedenleri her hastada farklılıklar gösteren katarakt; diyabet gibi sistemik hastalıklar, travma veya bazı ilaçların kullanımı gibi sebeplerle oluşabildiği gibi doğuştan da gelebiliyor. Ancak kataraktın en fazla karşılaşılan türü, ilerleyen yaşla gelişiyor.    KATARAKTIN EN ÖNEMLİ TEDAVİ ŞEKLİ AMELİYAT  Bazı önlemler alarak katarakt oluşumunun önüne geçmenin mümkün olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Şehvar Nefesoğlu, “Örneğin; kataraktı tetikleyebilen ve mevcut kataraktı hızlandırabilen güneş ışınlarına karşı şapka ve ultraviyole koruyucu özellik taşıyan gözlükler kullanılabilir. Fakat gelişen kataraktın herhangi bir tıbbi tedavi biçiminin olmadığı, tek tedavi yolunun ise cerrahi yöntemler olduğu bilinmelidir” diye konuşuyor.   2 MİLİMETRELİK KESİ İLE KATARAKT TEDAVİSİ  İlerleyen teknoloji ile birlikte katarakt tedavisinde narkozsuz ve iğnesiz yöntemler kullanıldığını aktaran Dr. Nefesoğlu, en çok FAKO tekniğinin kullanıldığını söylüyor:    “Halk arasında lazerli cerrahi olarak adlandırılan FAKO tekniğinde göze 2 mm’lik bir kesikten giriliyor. Torsiyonel Fako enerjisi ile gözdeki katarakt mercek eritiliyor. Daha sonra eritilen merceğin yerine özel olarak tasarlanan lens yerleştiriliyor. Operasyon için göze atılan kesik çok küçük bir boyutta olduğu için dikiş gerektirmiyor. Bu nedenle hastalar, çok kısa sürede günlük yaşamlarına geri dönebiliyor.”   “LENS GÖZLÜK ZORUNLULUĞUNU ORTADAN KALDIRIYOR” Göz içine yerleştirilen lensler ise gözü olabildiğince numarasız duruma getirmeyi hedefliyor. Özel olarak hazırlanan bu lenslerin, gündüz görüşünün net olmasını sağlamanın yanı sıra kontrast özelliği ile gece görüşünü de kaliteli duruma getirdiğini belirten Dr. Nefesoğlu, “Aynı zamanda ultraviyole filtresine sahip olarak tasarlanan bu lensler, görme merkezinin zararlı ışınlardan korunmasında önemli bir rol üstleniyor. Son yıllarda merceklerin kalite ve özelliklerindeki gelişmeler, ameliyat sonrası hasta memnuniyetini yükseltmesi, hastaların ameliyat sonrası hem uzak hem yakını gözlüksüz görebilmeleri ve gözde hiç katarakt olmasa dahi pek çok hastanın uzak-yakın gözlüklerinden kurtulabilmesi nedeniyle FAKO yöntemi oldukça sık tercih ediliyor” diyor.

KAYNAK : STAR GAZETESİ