Katar’a abluka bir kumpas

Katar’a ablukayla başlayan krizi çözmek için birçok liderle görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada çok ciddi bir kumpas görüyorum ve bu şık değil. Müslüman Müslümana, hele hele Ramazan ayında böyle bir yaptırıma gitmemeli” dedi.

Katar’a abluka bir kumpas

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Portekiz RTP kanalına konuştu. Erdoğan, terörle mücadeleden Suriye sorununa, FETÖ’den Katar’a uygulanan ambargoya birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu:

Şu anda ben Amerika’nın PYD’ye ve YPG’ye yaklaşım tarzını hiç şık bulmuyorum. Çok yanlış bir yaklaşım tarzı. Kaldı ki, Amerika’nın askerleri, subayları bu terör örgütüyle beraber hareket ediyorlar. Amerika bunlara çok ciddi miktarda ne yazık ki silah vermiştir. Bunların içinde ağır silahlar vardır, hafif silahlar vardır, miktarı çok çok fazla.

GEREĞİ NEYSE YAPARIZ

Geçen ayki ziyaretimde Başkan Donald Trump’a yaptığım uyarılara rağmen ABD, Rakka operasyonunu PYD/PKK ile gerçekleştirmekte ısrar etti. Anlıyorum ki, bunlarla el ele, kol kola olduklarına göre demek ki (terör örgütü olarak) kabul etmiyorlar ve şu anda terörist örgütle işbirliği halinde Rakka’ya giriyor. Ama şunu da söyledik: Eğer ülkemize en ufak bir taciz olacak olursa biz kimseyle bunu danışmayız, konuşmayız, gereğini de yaparız.

(Trump’ın “İran Ortadoğu’yu dengesizleştiriyor” sözleri) Şu anda biz Suriye’de Rusya-İran-Türkiye olarak Astana’da beraber çalıştık. Amerika’ya da çağrı yaptık ‘gelin beraber çalışalım’ diye. Amerika büyükelçisi de bu çalışmaya katıldı. Biz üst düzeyde bu çalışmaları yaptık ve Astana süreci devam ediyor. Bu konuya ilgili olarak Rusya-İran-Türkiye 3’lü mekanizması çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’nin bölgede İran’la ayrı düştüğü konuların yanı sıra ortaklık yaptığı konular da var.

Erdoğan’ın mesajını iletti

Çavuşoğlu muhatapları ile yaptığı görüşmenin ardından Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz tarafından kabul edildi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, verimli bir görüşme olduğunu ifade etti. Kral’ın kendisine Türkiye’ye verdikleri önemini vurguladığını ifade eden Çavuşoğlu özetle şunları kaydetti: SALMAN NEDENİNİ ANLATTIKral Selman ile Katar krizinin çözümüne katkı sağlamak için neler yapabileceğimizi ve tabii ki ikili ilişkileri de görüştük. Atacağımız adımları değerlendirdik. Kral Selman Türkiye’ye verdikleri önemi özellikle defalarca vurguladı. Katar krizini de değerlendirdik. Kral Selman neden bu adımı attıklarını anlattılar. Biz de neticede sorun olabilir ama bir taraftan bunu belgelendirmek lazım, diğer taraftan da bu sorunu çözmek için Kralın önemli bir rol oynaması gerektiğini liderlik göstermesi gerektiğini söyledik. İLİŞKİLER GÜÇLENECEK Cumhurbaşkanımızın da bir cümlelik bir mesajı vardı; ‘Sorunu Hadimul Haremeyn Eş Şerifeyn’e yakışır şekilde çözmesini bekliyoruz’ şeklinde. Bunu ilettik. Bence son derece faydalı bir görüşme oldu. Sorun çözüldü mü bugün Mekke’de? Hayır. Başka ülkeler de var. Çok karmaşık bir halde şu anda. Ama bana göre çok faydalı bir görüşme oldu. Samimi bir şekilde düşüncelerinizi paylaşma imkanı bulduk. Sonuçta iki taraf da iki ülke arasında ilişkilere verdiği önemi vurguladı. Bundan sonraki süreçte de ilişkilerimizi daha da kuvvetlendireceğiz.

PERS YAYILMACILIĞI

Bütün mesele, bunları masada oturarak, görüşerek süratle en ideal biçimde çözmek. Çünkü bölgede İran’sız Irak ve Suriye meselesini çözemezsiniz. Bu görüşmelerde İran’ın da bulunması gerekiyor. İran’ın mezhebi noktadaki yayılmacılığında Suriye ve Irak bir alandır. Ama ben bu yayılmacılığı mezhebi yayılmacılıktan öte bir Pers yayılmacılığı olarak görüyorum. Ve bu Pers yayılmacılığını da tabii doğru bulmadığımı özellikle ifade etmem gerekir.

(Katar ve bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz) Katar benim 15 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığım döneminde yakından, çok iyi tanıdığım bir ülke. Ve şu anda Katar’a yapılan uygulamanın doğru olmadığını görüyorum. Katar’a yapılan bir başka ülkeye olduğu zaman biz orada da o ülkelerin yanında hep yer aldık.

BU HİÇ ŞIK DEĞİL

Şu ana kadar değişik ülkelerle de buna yönelik telefon görüşmeleri yaptım. Ve burada aslında çok ciddi bir kumpas görüyorum ve bu şık değil. Müslüman Müslümanla, hele hele Ramazan ayında böyle bir yaptırıma gitmemesi gerekir, bunu bizim diyalog yoluyla çözmemiz gerekirdi. Şu anda da biz istiyoruz ki bayrama kadar diyalog yoluyla bu çözülsün, gayretlerimiz bunun için. Temenni ederim ki bayrama kadar bu iş çözülsün ve Suudi Arabistan burada büyüklüğünü ortaya koysun.

Barışçıl bir adım

Erdoğan “Türkiye acaba Katar’ı savunma noktasına kadar hazır mı? Burada bir çatışma veya savaş çıkarsa Türkiye’nin savaşa girmesi söz konusu mu?” sorularına karşılık “Bunlar beklenen, istenen, arzu edilen şeyler değil. Biz bir defa bölgede böyle bir şeyi asla istemeyiz. Fakat şu arada biliyorsunuz Amerika’nın orada üssü var, Fransa’nın üssü var ve bu üslerin orada kurulmasına kimse ses çıkarmazken biz bölgenin güvenliğine yönelik 2014 yılında gelen talep üzerine orada bir üs kurma çalışmasını başlattık ve Meclis’ten geçme sürecini de bu arada bitirdik” dedi. Türkiye’nin Katar’da attığı bu adımın sadece Katar’a yönelik değil, Körfez’in bütününe, Körfez’in istikrarına yönelik bir adım olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Tamamen Körfez’in bütününe yönelik bir barışın güvenilirliğini sağlamaya yönelik adımdır” diye konuştu.

AB sözünü tutmadı

Erdoğan, Türkiye’nin hala Avrupa Birliği”ne üye olup olmak istemediğiyle ilgili bir soruya, yaklaşık 54 yıl geçmesine karşın hala AB kapısında bekletildiklerini belirterek, “Bu kadar uzun süre Avrupa Birliği kapasında bekletilen bir başka ülke yoktur. Ve o günden bugüne de sadece 14 faslın içerisinde bir faslın aç-kapası yapılmıştır, diğer fasıllarda açma var, kapama yoktur, ki bu uygulamalarda da aslında olmayan bir şeydi, bunu sadece Türkiye’ye karşı ne yazık ki Avrupa Birliği uyguladı” dedi. Erdoğan, “Avrupa Birliği Türkiye’ye verdiği sözü tutmamıştır, sözleri tutmamıştır. İşte bunlardan mesela bir tanesi, geri kabul anlaşmasıyla ilgili vize meselesidir, bir diğeri mülteciler meselesidir” diye konuştu.

Macron ve El Sani ile üçlü telekonferans

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, liderlerin krize çözüm üretmek için yaptıkları temasları birbirleriyle paylaştıkları görüşmede, bölgedeki gerilimin ivedilikle düşürülmesi gerektiği vurgulandı. TERÖR NET ŞEKİLDE TANIMLANSINLiderler, mevcut gerilimin, yaptırımlar değil, ancak diyalog ve müzakere ile çözülebileceğine, bu yöndeki çabaların desteklenmesi gerektiğine dikkati çekti. Terörün her türüne karşı olduklarını ifade eden liderler, keyfi tasarruflara mahal bırakmayacak biçimde terör örgütlerinin net bir şekilde tanımlanması gerektiğini belirtti. Liderler, önümüzdeki süreçte yakın temas içerisinde olma hususunda da mutabık kaldı.

Darbecilere kucak açtılar

Erdoğan, FETÖ’nün darbe girişiminin ardından Batılı ülkelerin Türkiye’de demokratik değerlerin çiğnendiği yönündeki eleştirilerine ilişkin soruya, “Bir defa, Türkiye’yi otoriter bir rejim olarak değerlendirenler, özellikle Türkiye’ye karşı saygısızlık yapıyorlar. Önce Türkiye’ye saygı duymasını öğrensinler” yanıtını verdi. 15 Temmuz gecesi ordu içindeki FETÖ’cü kesimin askeri kılık kıyafete bürünerek darbe girişiminde bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, “NATO’daki bazı ülkeler buradan kaçıp sığınanları hala saklıyorlar. Darbe girişiminde bulunan askerlerin birçoğu Yunanistan ve Almanya’da. Hatta hatta şu anda NATO’da olup da maalesef oraya sığınanlar var. Şimdi bunu neyle izah edeceğiz? Darbenin içinde darbeci subay veya general bakıyorsunuz kaçıyor, bizim NATO’da beraber olduğumuz ülkelere sığınıyorlar. Bu bir terörist, böyle bir teröristi bu ülkenin ne yapması lazım? Suçluların iadesi anlaşması da aramızda olduğuna göre, sen bunu bize vermen gerekir. Bize ver biz yargılayalım, sen niye yargılıyorsun?” dedi.

Yargımıza saygı duyun

Erdoğan, bir başka soruya karşılık, bunların birçoğunun darbe girişiminin bizzat içinde olduklarının video tespitleriyle, fotoğraflarla kanıtlandığına dikkati çekerek, Şimdi olağanüstü hal ile biz bunun hesabını soruyoruz ve biz bu temizlik harekatını yapacağız. Bunun için de bir yerlerden icazet almayacağız. ‘Yapalım mı, yapmayalım mı’ sormayacağız. Bizim kendi hukuk sistemimiz var ya, onların da kendilerine göre hukuk sistemi var. Avrupa’da bize ne diyor Avrupalı? Hukuk diyor. Şimdi FETÖ’yü biz Amerika’dan istiyoruz, Amerika vermiyor. Niye vermiyor? Bakın terörist başı Amerika’da. Böyle bir adamı biz Amerika gibi bir ülkeden istiyoruz, Amerika hala işte ‘yargı’ diyor bize. Bize ‘yargı’ diyenler kusura bakmasınlar, onlar da bizim yargımıza saygı duysunlar. Yapılan iş bu. Biz kabile devleti değiliz, biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz, 80 milyon nüfusumuz var bizim” diye konuştu.

Okul teftişi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını kıldığı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camii’nden Fatih’e geçti. Yenilenen ve adı “İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi” olarak değiştirilen okulu gezen Erdoğan, yetkililerden bilgi aldı. Vatandaşlar okuldan ayrıldığı sırada Erdoğan’a sevgi gösterisinde bulundu. Erdoğan vatandaşlarla makam aracından bir süre sohbet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Numan Kurtulmuş, Mehmet Müezzinoğlu, Mehmet Ali Şahin ve Kadir Topbaş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ismi mezun olduğu okul İstanbul İmam Hatip Lisesi olarak 1951’de hizmete girmişti. Yeni bir mimari anlayışla inşa edilen okul önümüzdeki eğitim-öğretim yılında öğrenci kabul ederek resmen açılacak.



KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ