Kaçak Cami hikayesi ve mimarisi ile dikkat çekiyor

Dünya Miras Şehirleri listesinde yer alan, Safranbolu değerlerinden biri olan ve 137 yıldır ibadete açık olan resmi adıyla ‘Lutfiye’ halk dilinde ise ‘Kaçak’ Cami hem mimarisi ve hem de hikayesi ile dikkat çekiyor.

Kaçak Cami hikayesi ve mimarisi ile dikkat çekiyor

Dünya Miras Şehirleri listesinde yer alan ve Osmanlı kültürünün ve mimarisinin yüzyıllardır yaşatılmaya çalışıldığı Safranbolu’da birbirinden değişik kültür varlıkları olan tarihi yapılar dikkat çekiyor. Halkın ‘Kaçak’ Cami dediği Lutfiye Camii de bu yapılar arasında yer alıyor.

Safranbolu değerlerinden biri olan ve 137 yıldır ibadete açık olan resmi adıyla ‘Lutfiye’ halk dilinde ise ‘Kaçak’ Cami hem mimarisi ve hem de hikayesi ile dikkat çekiyor. 1880 yılında Muslubeyoğlu Hacı Hüseyin Hüsnü Efendi tarafın yaptırıldığı bildirilen yazıtı bulanan cami, tavanı, ahşap korkuluklu mahfili ve ahşap minaresiyle büyük ölçüde özgünlüğünü koruyor. Cami, dikdörtgen plan üzerine altından geçen derenin üzerine moloz taşlardan yapılarak ahşap örtüyle kaplanmış.

Caminin hikayesi

Safranbolulu tarihçi yazar Aytekin Kuş, 1880 yılında yapılan caminin iki ismi olduğunu biri yasal durumu ile ‘Luftiye’ halkın söylemiyle ‘Kaçak’ Cami olduğunu söyledi. Kuş, mimari ve işlemi noktasında Safranbolu’da benzersiz camilerden biri olan caminin hikayesini ise şu sözlerle anlattı:

“Hac farizası için gittiği kutsal topraklardan çok uzun süren, çok meşakkatli bir yolculuktan sonra Safranbolu’ya dönebilen Muslubeyoğlu Hacı Hüseyin Hüsnü Efendi, Allah’ın lutfu ile hac farizasını yaptığından buraya Lutfiye Camii’ni yaptırır. Caminin altından geçen Akçasu deresinin içindeki bir kaynaktan çıkan ve caminin yanındaki çeşmeye gelen su, bazı yıllar çok kurak yaz aylarında kaynağının kuruması nedeniyle kesilir. Su kaynağının kuruyup suyun kesilmesi Safranbolu’da halk arasında ‘suyun kaçması’ olarak adlandırılır. Bu nedenden dolayı halk arasında camiye ‘Kaçak Camii’, çeşmesine ‘Kaçak çeşmesi’, aynı nedenlerden dolayı yöreye de kaçak semti denilir. Caminin kaçak semtinde olması ve ‘Lutfiye Camii’ adı verilmiş olsa da 1880 yılından itibaren bu cami halk arasında Kaçak Cami olarak anılmakta.”
“Benzersiz bir cami”

Aytekin Kuş, caminin Safranbolu’da benzersiz olduğunu kaydederek, “İbadethanenin yanında içerisinde mahalle kahvesi ve mahalle mektebi var. Safranbolu’da ibadeti, kahvesi, mektebi ile üç işlemi yan yana getiren tek cami. Çevre korumacılığına ve toprağın çok önemli bir iktisadi değer olduğunu üreten bir mimari beceri ile kurulmuş bir cami. Cami kemer atılmak sureti ile derenin üzerine inşa edilmesinin birincisi yer kazanma amaçlı ve ikincisi su kaynağını koruma anlamı taşıyor. Kemerli sistemde hem sağlamlık, hem serinlik, hem de inşaatın hızlı bitmesi gibi birden fazla işlev var. Safranbolu aklın en iyi kullanıldığı bize mimari ve yaşama sanatını ileten bir kent” dedi.

Mısır’lı ünlü alim Muhammed er-Ravi vefat etti

El Ezher tarafından yayınlanan başsağlığı mesajında, merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına ise sabırlar dilendi. Mesajda, “Rahmetli Muhammed er-Ravi’nin ilmi ve mutedil İslam fikri, kitapları, İslam daveti ve öğrencileri vasıtasıyla tarihe kaydedilmiştir.” ifadelerine yer verildi.Milat’tan alınan habere göre, merhumun cenazesi cuma namazını müteakip El Ezher Camisi’nden kaldırıldı. Cenaze namazını El Ezher’in ünlü alimlerinden Hasan Şafi kıldırdı.Cenaze törenine on binlerce insan katıldıEl Ezher Camisi’nde cuma namazını kıldıran Atiyya Laşin, hutbede ramazanın faziletlerini ve Er-Ravi’nin hayatını anlattı.El Ezher’in kuruluş yıldönümü münasebetiyle bugün yapılması planlanan kutlamaların, Muhammed er-Ravi’nin vefatı nedeniyle iptal edildiği bildirildi.Muhammed er-Ravi kimdirMuhammed er-Ravi Şubat 1928’de Mısır’ın Asyut kentine bağlı Rifa köyünde dünyaya geldi. Daha küçük yaşlardayken Kur’an-ı Kerim’in tamamını ezberlerdi.El Ezher lisesini Asyut’ta bitirdikten sonra Kahire’de Usul ed-Din Fakültesine giren alim, 1954 yılında zamanın en yüksek ilim seviyesi olan “alimlik icazeti” alarak mezun oldu.Bir ara Vakıflar Bakanlığında müfettiş olarak görev yaptı. El Ezher tarafından Nijerya ve Suudi Arabistan’da görevlendirildi.Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde İmam Muhammed bin Suud Üniversitesi Arap Dili Fakültesinde tefsir dersleri verdi. Üniversitede Usul ed-Din Fakültesinin kurucularından biri olarak kabul edilen er-Ravi, burada 13 yıl Kur’an ilimleri bölüm başkanlığı görevini yürüttü.Mısır ve Arap televizyon kanallarında sıklıkla konuk edilen er-Ravi, “çok iyi bir davet adamı ve hatip” olarak biliniyordu. Muhammed er-Ravi, “İslam ve dünya daveti”, “Kur’an-ı Kerim’de hak kelimesi”, “Kur’an-ı Kerim’de Rasul” ve “Kur’an-ı Kerim’de kadın” başta olmak üzere 10 kitap yazdı.Üç boyutlu tezhipler

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ