İşini bitir, çık!

AVM’ler kışın vakit geçirilecek yerler değil, hızla hastalık yayıyorlar..

İşini bitir, çık!

16 Ocak 2018 Salı 10:57

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bir alışveriş merkezinde ne kadar uzun süre kalınırsa, hastalık kapma ihtimalinin o kadar arttığını söylüyor ki, çok haklı.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan diyor ki: “Mümkün olduğu kadar işinizi bitirip çıkmanız gerekir. AVM’ler özellikle kış aylarında vakit geçirilebilecek yerler değil. Kalabalık ve sirkülasyonu fazla olduğu için “sağlık açısından riskli alanlar..

-AVM’ler havanın kapalı ortamda dolaşması yüzünden solunum yolu, sindirim sistemi ve göz hastalıkları açısından tehlike taşımakta.

-Alışverişten sonra fazla kalmayın.

-Yemek yiyeceğimiz masanın üzerini dezenfektan özellikli mendille temizleyin.

-Tuvalet kapıları, klozet kapakları ve musluklar bakterilerin kolaylıkla barınabileceği uygun nem ve ısıya sahip yerlerdir. Tuvalet kapısına ve musluklara kâğıt havlu ile dokunun.

-İnsanların sıklıkla temas ettikleri asansör düğmeleri, yürüyen merdivenlerin bantları, para çekme cihazları ve alışveriş sepetlerine dokunduktan sonra da ellerinizi temizleyin.

Sadece AVM’lerde değil bütün çarşı pazar alışverişlerinizden sonra evinize geldiğinizde paraya dokunan ellerinizi “dezenfektanla temizleyin” uyarısı var Doktor Ceyhan’ın.

DÜNYANIN EN KİRLİSİ

Oxford Üniversitesi bilim adamları tarafından, Avrupa çapında 15 ülkenin para birimine yönelik olarak gerçekleştirilen araştırma, banknotların üzerinde barındırdığı bakterileri ortaya koydu.

Araştırmaya göre, bilimsel testler de banknotların üzerinde 26 bini aşkın bakteri bulunduğunu kanıtladı. Bu bakteriler arasında, solunum ve idrar yolunda enfeksiyona sebep olan bakteri bile bulunuyor.

EN YENİ PARADA BİLE 2.400 BAKTERİ 

Oxford araştırması, en temiz ve en yeni paralarda bile 2.400 bakteri olduğunu ortaya koydu. Verilere göre, Danimarka’da kullanılan banknotlar barındırdığı ortalama 40 binin üzerinde bakteri ile kirlikte Avrupa’da lider durumda. Danimarka’yı, banknotlarının üzerinde yer alan 32 binin üzerinde bakteri ile İsviçre, 30 bin bakteri ile Rusya izliyor. İtalya, Almanya, Fransa, Avusturya, Belçika, Hollanda, İspanya, Türiye ve İtalya’da kullanılan paralar ise, barındırdığı 11 binin üzerinde bakteri ile son sıralarda.

BAKTERİLER DİRENİYOR

Oxford Üniversitesi’nden Mühendislik Bilimi Profesörü Iam Thompson araştırmayla ilgili; “Avrupalıların paranın kirli olduğu yönündeki algısı sebepsiz değil. Daha önce gerçekleştirilen çalışmalar, insanlarda hastalığa yol açabilen Klebsiella and Enterobacter gibi zarar verme potansiyeline sahip bakteri türlerinin bulaştığını ortaya koymuştu.

Nitekim, İngiltere baş sağlık görevlisi Sally Davies de yakınlarda antibiyotiklere karşı dirençli bakteri türlerinin giderek artan bir tehdit oluşturduğunu belirtmişti. Banknotlara çok sayıda bireyin elinin değdiği düşünüldüğünde, antibiyotiklere karşı dirençli bakteri türlerinin yayılmasının banknotlarla ilişkisini irdeleyen bir çalışma yapılması mantıklı olacaktır” dedi.

YÜRÜYEN MERDİVEN, POS CİHAZI DA..

Araştırmanın yapıldığı 15 ülkenin tamamında en az hijyenik nesne olarak görülen para, yürüyen merdiven trabzanlarını, POS cihazlarının tuşlarını ve kütüphanelerdeki kitapları da geride bırakıyor.

Bize nasıl da direniyorlar!

Rice Üniversitesi’nin biyokimya laboratuvarından Yousif Shammoo, bakterilerin kendilerini imhaya yönelik hazırladığımız antibiyotiklere karşı nasıl bir direnç mekanizması geliştirdiğini, aynı zamanda ve hızlıca popülasyondaki diğer bireylere nasıl aktardığını belirledi. Shammoo, “Çalışmalarımız gösteriyor ki, bu bakteriler hem antibiyotiklere karşı dirençliler, hem de bu direnç çok efektif, şaşırtıcı ve aynı zamanda endişe verici” diyor.

İşin ilginç yanı bu gözle göremediğimiz, ancak mikroskop altında görebildiğimiz canlıların da yaradılışlarından kendilerine özel bir gen taşıdıkları ve bu genin bu canlıların tehlike karşısında hayatiyetini koruma tepkisi verdiğini bu araştırmalar sayesinde öğreniyoruz. Ancak hâlâ yolun başında olduğumuzu söylemekte araştırmacılar.

Biz onların üzerine gittikçe onlar da hiç gecikmeden önlemlerini alma çabasına girebiliyorlar. Araştırmacılardan Kathryn Beabout diyor ki: “Şimdiye kadar, antibiyotiklerin potansiyellerini en iyi koruma yolu onları tutumlu kullanmaktı. Fikrimize göre, eğer direncin nasıl ortaya çıktığını detaylı bulabilirsek, antibiyotikleri daha akıllıca üretip kullanabiliriz.”

KAYNAK : yeniakit

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ