İnternet’teki spekülatif yalan haberler panik duygusuna yol açıp, mutsuzlaştırıyor!

Dünya gündeminin yoğunluğu, pandemi, Covid-19 varyantları, koronavirüs aşıları vb. konular nedeniyle sosyal medyada, özellikle Facebook ve Twitter’da “her şeyi bilenlerle” sürekli karşılaşmaya başladık. Bakanlıklar, profesyoneller ve çeşitli gönüllü kuruluşlar bilginin doğruluğunun teyidi için çalışsa da son dönemde doğru ve yalan bilgi filtrelemesi yapmak oldukça zorlaştı. Uzmanlar panik halindeyken öğrenilen ve doğrulanmadan paylaşılmaya devam eden bilginin kişileri psikolojik ve fizyolojik açıdan kötü etkileyebildiğine dikkat çekiyor ve her konu hakkında bilgisi olduğunu düşünen kişilere karşı daha temkinli ve sorgulayıcı olunmasını tavsiye ediyor. | Hazırlayan: Selen Serdaroğlu

İnternet’teki spekülatif yalan haberler panik duygusuna yol açıp, mutsuzlaştırıyor!

Çevrenizde siz de karşılaşmışsınızdır bu tür insanlarla. Bazı insanların her şey hakkında fikri vardır, her şey hakkında konuşabilirler, gündeme dair tüm konularda uzmanlıkları olsun olmasın mutlaka görünen gerçeğin altında başka gerçekler yatıyordur, bir nevi her şeyi onlar biliyordur. Kimi zaman daha görünür olmak ve dikkat çekmek, kimi zaman spekülasyon yaratmak, kimi zaman etki ağlarını genişletmek için bilginin doğrultuğunu kanıtlayabilecek kaynaklar olmaksızın kendi sosyal mecralarından fikirlerini yayarlar.

Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın bu bireyleri şöyle tanımlıyor:

Birey yaradılışı gereği merak duygusuna sahiptir. Merak duygusunun olması, insanı geliştiren bir özelliktir ancak bu merak duygusu kimi zaman da kötüye kullanılabiliyor.

Son dönemde pandeminin de beraberinde getirdiği gündem yoğunluğu ile beraber, belirsizlik havası oldukça yaygın olmaya başladı. Pandemi sürecindeki belirsizlik, kişileri psikolojik olarak yoruyor.

İnternet sayesinde her türlü bilgiye ulaşmak oldukça kolay olduğu için son dönemde gerçek ve yalan bilgi filtrelemesini yapmak oldukça zor bir hal almış durumda.

İnternet; büyük sivil toplum kuruluşları, güvenilir haber siteleri, resmi organizasyonlar, sağlık alanında çalışan profesyonellerin resmi web adresleri ve sosyal medya araçları vb. özellikleri sayesinde çok zengin bir bilgi kaynağı.

Ancak aynı İnternet aynı zamanda bilerek ya da bilmeyerek yanlış haberlerin yayıldığı da bir alan. Üstelik bu yanlış haberler, halkın özellikle gündeminde olan en önemli konulardan üretildiğinde küçük bir kar tanesinden çığa dönüşebiliyor. Bu anlamda İnternet okur yazarlığı önemli bir konu.

Bakanlıklar, profesyoneller ve çeşitli gönüllü kuruluşlar bilginin doğruluğunun teyidi için çalışsa da son dönemde gerçek ve yalan bilgi filtrelemesi yapmak oldukça zorlaştı. Uzmanlar panik halinde edinilen ve doğrulanmadan paylaşılmaya devam eden bilginin kişileri psikolojik ve fizyolojik açıdan kötü etkileyebildiğine dikkat çekiyor.

Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “kişilerin araştırma isteği ile beraber yanlış araştırma teknikleri de türemiş durumda.” diyor. Buna göre açıklamalarına şöyle devam ediyor:

Belirsizliğe tahammül edebilmek için insanların psikolojide belirsizliğe tolerans olarak adlandırılan beceriye ihtiyaçları olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Belirsizlik toleransı düşük olan insanlar net olmayan, belirsiz durumlarda ruhsal problemler ile karşı karşıya kalabiliyorlar. Böyle bir durumda ise her şeyin uzmanı olduğunu düşünen bir kişinin haberi ile karşı karşıya kalınca o anın heyecanı ve bilgiye ulaşma paniği ile kişi doğru veya yanlışı filtreleyemeden elinde olan tek bilgiye sarılıyor. Böyle bir durumda alınan bilgi hayati olabildiği için kişiyi hem psikolojik hem de fizyolojik olarak kötü etkileyebiliyor.” diyor.

Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, her konu hakkında bilgisi olduğunu düşünen kişilere karşı çok temkinli olunması gerektiğini vurguluyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ