İlk vaka sonrası Bilim Kurulu üyesi Tevfik Özlü’den Maymun Çiçeği uyarısı

Türkiye’deki ilk vaka haberinin duyurulmasının ardından Maymun Çiçeği virüsü endişelere yol açtı. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, hastalığın pandemiye dönüşme ihtimali, tedavisi ve ölüm oranıyla ilgili konuştu.

İlk vaka sonrası Bilim Kurulu üyesi Tevfik Özlü’den Maymun Çiçeği uyarısı

Gamze Türk / Özgür Bayrak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önce Afrika daha sonra ise Avrupa’da görülen Maymun Çiçeği hastalığının Türkiye’de de ilk kez bir vatandaşta görüldüğünü duyurdu. Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye’de ilk kez görülen Maymun Çiçeği hastalığıyla ilgili Haber7.com’a özel açıklamalarda bulundu.

‘DAHA ÇOK ENDEMİK OLARAK GÖRÜLÜYOR’

Maymun Çiçeği hastalığı aslında yeni ortaya çıkmış bir hastalık değil. 1970’lerden beri bu hastalığı tanıyoruz. Bu virüsün insanda hastalık yaptığını biliyoruz ama genelde bu virüs endemik olarak daha çok Afrika’da bazı ülkelerde görülüyordu. Zaman zaman sporadik olarak bu bölgeye seyahat etmiş kişiler vasıtasıyla dünyanın diğer ülkelerinde de tek tük vakalar şeklinde görülüyordu. Ama 2021 yılından itibaren bazı vakalar görülmeye başlandı. Son olarak da 2002 Mayıs ayında Avrupa’da çok sayıda vaka görüldü. Geldiğimiz nokta itibarıyla bu yeni dalgayla 4 bine aşkın vaka bildirilmiş durumda.

‘BÖYLE BİR OLASILIK ÇOK GÜÇLÜ GÖZÜKMÜYOR’

Virüs aslında bir çiçek hastalığı virüsü ama farklı mutasyonlardan özellikler taşıyor. Tabi bir endişe ve korku oluştu. Çünkü yakın zamanda Covid pandemisini hep beraber yaşadık. ‘Acaba benzer şekilde küresel bir tehdit haline gelir mi? Tekrar bir pandemiye dönüşür mü?’ şeklinde endişeler var. Şu an için böyle bir durum söz konusu değil ve böyle bir olasılık da çok güçlü görünmüyor. Çünkü bu virüs Covid virüsüne kıyasla çok daha zor bulaşıyor. Çok kolay bulaşan bir virüs değil. Vakalara bakıldığında uzun süreli ve yakın temas sonrası bulaştığı anlaşıldı. Yani kısa süreli böyle temaslarda bulaşma olasılığı düşük.

Türkiye'de ilk Maymun Çiçeği vakası tespit edildi! Bakan Koca'dan açıklama

 

BULAŞMA YOLUNA DİKKAT!

Bulaşma şekli daha çok doğrudan ciltteki yaralara temas yoluyla oluyor. Yani hasta kişinin cildinde ortaya çıkan döküntüler, yaralar ve bunlara sizin dokunmanız, temas etmeniz veya hasta kişinin vücut sıvılarına doğrudan temas etmenizle oluyor. Bu temasta doğal olarak çok yakın ilişkiyi gerektirir. Tanımadığınız, bilmediğiniz uzakta bir kişi ile böyle bir temas olasılığı çok çok nadirdir. O bakımdan herkese kolayca toplumda yayılabilecek bir hastalık gibi durmuyor. Dolaylı temaslar olabilir, bulaşmalar olabilir. Hasta kişinin kullandığı çamaşırlar, yatak çarşafları, yastık kılıfları vs. gibi bunlarla temasa bağlı bulaşma da söz konusu ya da solunum yolu damlacıkları ile doğrudan bulaşma da olabileceği gösterildi.

Ancak solunum yolu damlacıkları ile bulaşma için hakikaten çok yakın mesafede ve uzun süreli bir temas olması gerekiyor. Genelde vakıflara bakıldığında hani cinsel ilişki sırasında bulaştığı yönünde çok sayıda vaka var. Yani yakın ve uzun süreli bir birliktelik ile bulaştığı yönünde bilgiler var.

BELİRTİLERİ NELER ?

O bakımdan küresel, kontrol edilemeyen bir salgına dönüşme ihtimali çok güçlü değil ama takip etmek lazım. Çünkü virüslerin potansiyeli sürekli mutasyonlarla değişiyor. Şu anda mesela Orta Afrika’daki virüsle Batı Afrika’daki virüs bile farklı özellikler arz ediyor. Dolayısıyla yakın takibe alınmış durumda. Belirtileri daha çok ciltte döküntüler şeklinde ortaya çıkıyor ve ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, halsizlik, baş ağrısı gibi semptomları var. Genelde temastan sonra 5 ila 12-13 gün içerisinde belirtiler kendini gösteriyor ama 4 günde de ortaya çıkan vakalar var. 21 güne kadar uzayan vakalar var. 

BULAŞTIRICILIĞI NE DÜZEYDE?

Hastalığa yakalanan bir kişinin bulaştırıcılığı genelde ciltteki döküntülerin tamamıyla iyileşmesine kadar sürüyor. Bu da ortalama 3-4 haftalık bir zaman demek. Dikkatli olmak lazım. Ciltte döküntüleri olan ve ateşi olan hastaların çevresinde bulunan, bakımını yapan aile bireyleri ya da aynı evde kalan kişilere bulaşma riskine sahip. O açıdan bu kişilerin doğrudan yaralarla ya da vücut sıvılarıyla temas etmemeye çalışması gerekiyor. Eğer temas gerekiyorsa eldiven ve maske kullanılmalı. Bu kişilerle mümkün olduğu kadar uzun süre yakın mesafede, aynı ortamda kalmaması korunmak için genelde tavsiye edilen şeyler.

TEDAVİSİ NEDİR? ÖLÜM ORANI YÜKSEK Mİ?

Daha önceden çiçek aşılarının koruyucu etkisi gösterildi. 1980 yılında çiçek aşısı uygulaması kaldırıldı. Dolayısıyla o tarihten önce aşılarını yaptırmış olanlar da hastalık klinik belirti bile oluşturmuyor. Çok hafif veya semptomatik daha çok seyrediyor. Tedavisi genel itibarıyla bakım. Avrupa’da bildirilen olgular, Amerika’da daha önceden tespit edilmiş olgularda ölüm hemen hemen yok ama Afrika’da ölüm oranları biraz yüksek. Yüzde 17’lere varan ölüm oranları bildiriliyor. Bunun daha çok tıbbi bakım ve bakıma ulaşımla ilgili nedenlerden kaynaklandığı söylenebilir. Genel destek tedavisi, bakım tedavisi, antiviral ajanlar özellikle immunsüpresifler riskli bazı hastalarda kullanılabiliyor. 

KAYNAK : Haber7
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ