İlk milli silahlı drone Songar hayran bıraktı! Yerli roketleri ateşledi

Türkiye, milli savunma sanayi hamlesini bir adım daha öteye taşıdı. İlk milli silahlı drone sistemi Songar’a yerli imkanlarla geliştirilen 40 milimetre çapında mini roket yerleştirildi. Songar, roketleri ateşlemeyi başardı.

Otomatik makineli tüfekle ortaya çıkan ve daha sonra güvenlik güçlerinin envanterine katılan Songar’a farklı silah sistemleri ve mühimmatlar da entegre edildi. Asisguard ve Troy Teknoloji Savunma’nın çalışmaları sonucunda mini roketler de Songar’a entegre edildi. Songar’a yerleştirilen atıcı tüplere monte edilen mini roketlerle 8 başarılı atış yapıldı.

AA’da yer alan habere göre, 40 milimetre çapındaki roketler mini ve mikro insansız hava araçları (İHA) ile insansız kara araçlarında kullanılabilecek şekilde yerli imkanlarla geliştirildi. Döner veya sabit kanatlı, alçak irtifa, mini veya mikro İHA’ların taşıyabileceği yük limitleri içinde kalan mini roket, çok amaçlı kullanım için uygun altyapıya sahip. İç güvenlik ve sınır ötesi harekatlar ile meskun mahal operasyonlarında kullanılabileceği ifade edildi. 

Uzunluğu 170 milimetre olan mini roket, 550 milimetrelik atıcı tüpten fırlatılıyor. Roketin ağırlığı tek kullanımlık atıcı tüple 500 grama karşılık geliyor. Bir mini İHA’ya 6 adete kadar roket entegre edilebiliyor. Mini roket 2 kilometre azami menzile ulaşıyor, 100-500 metre etkili menzil aralığıyla görev yapıyor. Öğrenebilen akıllı tapaya sahip antipersonel harp başlığı 12 metre yarıçapta etkinlik gösteriyor. Zırh delici harp başlığı penetrasyon kabiliyeti STANAG 4569 Level 2 seviyesine karşılık geliyor.

Sistemin ana amacı ise, tehlikeli bölgeye personel göndermeden kontrollü olarak belirli bir mesafeden tehdit unsurlarını belirlemek. Aynı zamanda daha önceden tespit edilmiş hedefleri etkisiz hale getirmesi de temel işlevlerinden biri. 

Silahlı drone sisteminin birincil avantajları arasında dışa bağımlılığı ortadan kaldıran yerli ve milli imkanlar geliştirilmesi, düşük maliyetli olması, ihtiyaca göre geliştirilmesi, kullanımının kolay olması ve hafif ve personel tarafından çok adetli taşınabilir oluşu yer alıyor. Mini roketli insansız hava ve kara araçlarıyla zırhsız ve hafif zırhlı araçlar, binalar, küçük yapılar gibi sabit hedeflerin vurulması ve imha edilmesi hedefleniyor.