İhracatçının 75 milyon lirası cebinde kalacak

Arslan yaptığı açıklamada, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından yapılan yeni bir düzenlemeyle Denizde Can Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi (SOLAS) gereğince, 1 Temmuz 2016’dan itibaren gemilere yüklenecek dolu konteynerlerin brüt ağırlıklarının yükleten tarafından tespit edilerek doğrulanmasının zorunlu hale geldiğini ifade etti.

Bu kapsamda “Denizyoluyla Taşınacak Dolu Konteynerlerin Brüt Ağırlıklarının Tespiti ve Bildirimi Hakkında Yönerge” hazırlayarak 1 Temmuz 2016’da yayımladıklarını anımsatan Arslan, liman işleticileri tarafından gerçekleştirilen tartım hizmetinde, farklı limanlarda farklı ücret kalemlerinin uygulanmakta olduğu ve yükleyicilerden yüksek ücret talep edildiği, kıyı tesislerinin faturalandırdığı ücrete hat operatörleri tarafında ilave ücret eklenerek ihracatçıya yansıtıldığı yönünde şikayetler aldıklarını söyledi.

Söz konusu uygulamaların ihracatçılar için ciddi maliyet getirdiğine dikkati çeken Arslan, “30 dolardan başlayıp 150 dolara kadar farklı uygulamalar sektörün sıkıntısıydı. Bu nedenle yeni bir genelge yayınladık. Limanlarda tartı ve tolerans doğrulama ücreti adı altında alınan ücret, 60 liranın üstüne çıkamayacak. Dileyen bu tutarın altında bir uygulama yapabilecek. Maliyetleri düşüren yeni düzenleme ile ihracatçılarımıza yıllık yaklaşık 75 milyon lira destek sağlanmış olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

“Kamuya yılda 4,5 milyon lira gelir sağlanacak”

Arslan, düzenlemeyle tartım operatörlerinin yetkilendirilerek kayıt altına alınmış olacağını ve bu sayede artık Türkiye limanlarından doğrulanmış brüt ağırlık ölçümlendirmesine tabi tutulmuş konteyner sayılarının idare tarafından net olarak bilineceğini dile getirdi.

Yetki verilen tartı operatörlerinin alacağı maksimum 60 liranın yüzde 3’ünün kamuya aktarılacağını belirten Arslan, bu sayede kamuya her yıl 4,5 milyon lira gelir sağlanacağını kaydetti.

Bakan Arslan, yetkili operatörlerin sistemlerine erişim sağlanacağına dikkati çekerek şöyle devam etti:

“Böylece, denetimler sürdürülebilir hale gelecek ve doğru istatistiki bilgiler elde edilecek. Konteyner hareketlerinden dolayı limandaki sıkışıklık ve ihracatçıya mükerrer tartımdan doğan zaman ve ücret kaybının önüne geçilecek. Ülkemiz genelinde limanlarda veya liman bölgelerinde yetkilendirilmiş tartı operatörleri sayesinde doğrulanmış brüt ağırlık işleminin ülkemizde de AB standartlarına getirilerek hem doğru hem de kayıt altında yapılır hale getirilecek.”

Oğlu için yaptığı model uçakları şimdi yurt dışına satıyor

Oğluna yaklaşık 4 yıl önce uzaktan kumandalı model uçak alan 52 yaşındaki Alsoy, uçururken düşen kanadı kırılan uçağı tamir edebilmek için internette araştırma yaptı. Araştırmalarında tamirle ilgili bilgiler edinen Alsoy’un model uçak yapımı da ilgisini çekti. Evinin bodrum katını atölye haline getiren Alsoy, oğlu için çeşitli tip ve ebatlarda model uçaklar yaptı. Yaptığı model uçakları sosyal medyada paylaşan Alsoy’a zamanla siparişler gelmeye başladı. Alsoy, talep üzerine yaptığı model uçaklardan bazılarını yurt dışına gönderdi.Alsoy, vakit geçirmek ve oğlunun havacılık sevgisini ilerletmek amacıyla başladığı model uçak yapımında kendisini geliştirdiğini söyledi. Zamanla her model ve ebatta uzaktan kumandalı model uçaklar ile drone yapar hale geldiğini dile getiren Alsoy, ahşap ve hafif plastik malzemeden elektrikli ve benzinli model uçaklar geliştirdiğini belirtti.Boş zamanlarında yaptığı model uçakları havacılıkla ilgili sosyal medya sitelerinde paylaştığını aktaran Alsoy, şöyle devam etti:”Hem Türkiye’den hem de Azerbaycan, Cezayir, Gürcistan, Fas, Suudi Arabistan gibi ülkelerden model uçak talebinde bulunanlar oldu. Fas, Suudi Arabistan ve Cezayir’e gönderdim. Model uçaklara çocuklardan daha çok yetişkinler ilgi gösterdi. Uçaklar, özelliklerine göre 50 kilometre uzağa kadar gidebiliyor.” Evinde oğluna yaptığı 30 civarında model uçak bulunduğunu anlatan Alsoy, “Arkadaşlarımın çocukları ile öğrencilere de model uçak yapımını öğretiyorum. Yaptığımız model uçakları birlikte uçuruyoruz” dedi.Alsoy, hobi amaçlı olarak yaptığı uçakların maliyetinin 500 liradan başladığını, modeli ve ebadına göre 8 bin liraya kadar çıkabildiğini kaydetti. Video: Oğlu için yaptığı model uçakları şimdi yurt dışına satıyor Umre için gittiği Arabistan’a zeytinyağı ihracat ediyor İhracatçıya yeşil pasaportta imzalar atıldı Komili ve Kırlangıç Yağ resmen satıldı

Umre için gittiği Arabistan’a zeytinyağı ihracat ediyor

Manisa’nın Salihli İlçesi Çayköy Mahallesi’nden 2006 yılında umre için Suudi Arabistan’a giden evli 2 çocuk babası Yahya Acar (45), bu ülkede faaliyet gösteren Türk yemek şirketleri ile anlaşma sağladı. Umre ibadetinin ardından Salihli’ye dönen Acar, ailesine ait 130 dönümlük araziden elde ettiği zeytinleri işlemek için 175 bin liraya küçük bir zeytin işleme tesisi kurdu. Suudi Arabistan’a ihracatın artması ve işlerinin büyümesi üzerine Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) kapısını çalan Acar, 2014 yılında aldığı 650 bin liralık hibe ile içerisinde zeytin dolum makinelerinin de olduğu büyük bir zeytin işleme tesisi kurdu. Acar, her yıl ortalama 40 ton zeytinyağı, 80 ton işlenmiş zeytini Suudi Arabistan’a ihraç etmeye başladı. Organik üretim2010 yılında organik üretime geçtiğini ve tesisinin organik sertifikasyon kurumlarınca denetlenerek belgelendiğini kaydeden Yahya Acar, burada 15 kişiye istihdam sağladığını söyledi. Yıllık zeytinyağından 1.5 milyon lira, zeytinden ise 1 milyon lira ciro elde ederek, ülke ekonomisine de katkıda bulunduğunu belirten Acar, şöyle dedi: “TKDK’dan aldığım yüzde 50 hibe ile zeytin dolum makineleri aldım. Zeytin işleme tesisinde yılda 100 ton zeytinyağı üretimimiz var. Bunun 40 tonunu Suudi Arabistan’a ihraç ediyoruz. 60 tonunu da yurt içindeki firmalara pazarlıyoruz. Ayrıca 80 ton zeytini de işleyerek Suudi Arabistan’a ihraç ediyoruz.”Zeytinde büyük işbirliği İhracatçıya yeşil pasaportta imzalar atıldı Komili ve Kırlangıç Yağ resmen satıldı Aselsan’ın sipariş listesi büyüdü Türk kozmetiğine İngiliz ilgisi

1.7 milyar liralık ilaç yerli üretilecek

Hükümetin, yerli ilaç hamlesi dünyanın dev ilaç şirketlerinin yatırım rotasını Türkiye’ye çevirdi. Hükümetin 2 ay içinde 2 milyar 400 milyonluk pazarda ‘yerli üretim’ şartı dünya devi ilaç firmalarını Türkiye’de yatırım arayışına yöneltti. İthal 54 ilacın geri ödeme listesinden çıkmasından sonra önümüzdeki 2 ayda 1.7 milyarlık 200 ilaç için de yerli alım şartı gelecek. Türkiye’de tüm vatandaşların sağlık ve ilaç masraflarının devlet tarafından karşılanması nedeniyle, devletin alım listesinden çıkardığı ilaç firması Türkiye pazarını tamamen kaybetmiş oluyor. Hükümet, yıllık 24 milyar liraya çıkan ilaç bütçesinin 10 milyardan fazlasını yabancı ilaç firmalarına ithalat karşılığında ödüyor. Türkiye’yi bölgenin ilaç üreticisi yapacak ve bölge ülkelerine ilaç ihraç edecek politikaların ilk adımı ise ‘yerel üretim’ yapan firmaya alım garantisiyle verildi. İlk etapta muadili ve eşdeğeri olan ilaçlar belirlendi ve yerli üretim yapmayan yabancı firmalara alımdan çıkarılacağı duyuruldu. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta Sağlık Uygulama Tebliği’nde 700 milyon TL’lik ithalat payı olan 54 ilaç ithal firmalar geri ödeme kapsamından çıkarıldı. 2.4 MİLYARLIK İTHALAT: Hükümet 1 yıl içerisinde 2.4 milyar TL’lik ilaç ithalatını yerel üretimle karşılamayı planlıyor. Sabah’ın haberine göre, Türkiye’nin bu alanda kararlılığını gören yabancı firmalar yerli ilaç firmalarıyla ortaklık kurmak veya Türkiye’de yeni ilaç üretim fabrikaları açmak için çalışma başlattı. İlk 1 yıl içinde güçlü yerli firmalara ortaklık veya tamamen satın alma teklifleri getirmeye başladılar. BİR YIL SÜRE VERİLECEK: Yeni uygulamayla 2 ay içinde yerli üretim yapma kararı alan firmaya 1 yıl üretim için süre verilecek. Bu süre içinde yerli üretim yaparsa geri ödeme listesinde alımına devam edecek. Yerli üretim şartı getirilen ilaçların belirlenmesi ise yerli üreticilerin üretim kapasitesine göre belirleniyor. Tek firmanın inisiyatifine bırakmamak için en az 3 farklı firmanın üretim yaptığı ilaçlar öncelikli listede belirlendi.İTHAL ETTİĞİ İLACI İHRAÇ EDECEKSGK Başkan Yardımcısı Orhan Koç, kısa sürede Türkiye’nin ithal ettiği ilaçları ihraç edeceğini belirterek, “Biz bu uygulama ile yabancı ilaç firmalarının Türkiye’ye yerleşmesini, yatırım yapmasını istiyoruz. Bugün jenerik ilaçlar üretilir, yarın biyoteknolojik orjin ilaçlar üretilebilecek kapasiteye ulaşabiliriz. Yabancı firmalar Türkiye’de yatırım sahasından, işçisine kadar teşvik ediliyor. Bu imkânlardan yararlanmalarını istiyoruz. Türkiye, Afrika, Ortadoğu ve Avrupa pazarına ihracat yapmak için uygun bir ülke” dedi.

KAYNAK : Yenişafak