Her yüz çocuktan birinin kalbinde problem var

Uzmanlar, yaklaşık her yüz çocuktan birinin kalbiyle ilgili problem yaşadığını söyledi.

Her yüz çocuktan birinin kalbinde problem var

Uzm. Dr. Nuri Cömert, çocukluk çağındaki kalp hastalıkları ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi. Çocukların çoğunun sağlıklı bir kalbe sahip olsa da, yaklaşık her yüz çocuktan biri kalbiyle ilgili problem yaşadığını kaydeden Cömert, “Erken tanı ve tedaviyle önlem alındığı takdirde kalp hastalığı olan çocukların sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam etmesi mümkün olabiliyor. Çocukluk çağında kazanılan sağlıklı beslenme ve düzenli spor alışkanlığı, hayatın sonraki dönemlerini etkileyerek ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek sorunları önlemede önemli rol oynuyor” dedi.

“Kalp hastalıkları bebeklik döneminde de görülebiliyor”

Çocukluk dönemindeki kalp hastalıklarının iki kategoride değerlendirildiğini aktaran Cömert, “Doğumsal ve sonradan kazanılmış kalp hastalıkları olarak ikiye ayrılmaktadır. Doğumsal hastalıklar; kalp kusurları denilen kalbin odacıkları ve büyük damarları arasında delik veya bağlantı olmasıdır. Sonradan kazanılanlar ise akut romatizmal ateşe bağlı kalp kapak hastalıkları ve çeşitli bulaşıcı hastalıklara bağlı kalbi tutan hastalıklardır. Yine çocukluk çağında kalp ritim problemleri, kalp duvar kalınlaşması veya incelmesi nadir de olsa görülebilir” diye konuştu.

Bebeğinizin ağız çevresi ve tırnak dipleri morarıyorsa dikkat

Bebeklerdeki kalp hastalığı belirtileri hakkında bilgiler paylaşan Cömert, “Bir anne adayının doğumsal kalp hastalığı olan bir bebek dünyaya getirme olasılığı binde 8-10’dur. Ülkemizde yılda yaklaşık 15 bin çocuk, doğumsal kalp hastalığı ile doğmaktadır. Çocuklarda kalp hastalıklarının belirtileri, hastalığın tipine göre önemli farklılıklar gösterebilmektedir. Önemli doğumsal kalp hastalığı olan çocuklar genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç ay içerisinde tanı alır. Bazen bebeklik döneminde ağız çevresinde veya tırnak diplerinde morarma ilk belirti olabilir. Ayrıca sık nefes alma, nefes alma zorluğu, beslenme bozukluğu, kilo alamama ya da kilo kaybı, aşırı terleme yine belirtiler arasında yer almaktadır” dedi.

“Çocuklarda aşırı kilo kalp sağlığı için en büyük tehlike”

Aşırı kilonun kalp sağlığı için büyük bir tehlike olduğunu vurgulayan Cömert, sözlerini söyle sürdürdü:

“Dünya üzerinde okula giden her on çocuktan biri aşırı kiloludur. Dünyada yaklaşık 45 milyon üzerinde aşırı kilolu çocuk olduğu varsayılmaktadır. Çocukluk çağını aşırı kilolu geçiren bireylerde kalp hastalığı riski oldukça fazladır. Çocukluk çağı obezitesi, genel kalp sağlığı açısından toplumun geleceğe yönelik en büyük risktir. Çocuklara kalp sağlığını koruyacak düzenli spor yapmak, kilo kontrolü, sağlıklı beslenme gibi davranışları öğretmek alınabilecek en büyük önlemdir. Ayrıca sağlıklı beslenme alışkanlığı; çocuğun bedensel, sosyal ve duygusal gelişimi üzerinde önemli bir rol oynamaktadır.”

“Spora başlayacak çocukların kalp kontrolünün yapılması gerekiyor”

Spora başlayan çocukların ilk etapta kalp kontrolü yaptırması gerektiğini belirten Cömert, “Şikayeti olmayan çocuklar için risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Ailede kalp hastalığı erken yaşta başlıyorsa, çocuk kilolu ve hareketsiz bir yaşam sürüyorsa çocukların sağlık kontrolü de okul döneminde başlatılarak gereken önlemler alınmalıdır. Spor yapan çocuklar için, spor sırasında aşırı efor sarf edildiğinden, bu durum sağlıklı bir kalpte problem yaratmazken altta yatan hastalık varlığında sıkıntı oluşturabilir. Çocukların yapacağı sporun zorluk derecesine göre; kalp hastalığı açısından detaylı bir kardiyoloji muayenesi, elektrokardiyografi ve kalp yapısını kontrol etmek içi ekokardiyografi denilen testler uygulanabilir” ifadelerini kaydetti.

“Kalp sağlığı için stres faktörlerini azaltmak şart”

Ergenlik geçiş döneminin kendine özgü stres oluşturacak etmenlerin arttığı bir zaman dilimi olduğunu söyleyen Cömert, bunun bazı çarpıntılara yol açtığını söyledi. Bazı çarpıntılarda ilaç tedavisinin gerektiğini belirten Cömert, stresör faktörlerini azaltmak ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını devam ettirmek için ebeveynlere sorumluluk düştüğünü kaydetti. Cömert, “Çocukların bu dönemde düzenli olarak yaptığı spor etkinliklerine yönlendirmek, sağlıklı bir fizik yapının gelişmesini sağlarken; ileriki dönemde, sağlıklı beslenme ile birlikte birçok kronik hastalığın oluşma riskini de azaltmaktadır. Yetişkinlik döneminde kalp hastalığının önlenmesinin temeli ise çocukluk çağında olduğu gibi günlük düzenli yürüyüşler yapmak, sağlıklı beslenme alışkanlığını yaşam tarzı haline getirmektir. Risk faktörlerine yönelik yaşam tarzı değişimi ve ilaç tedavisi, hedeflenen değerlere ulaşıldığında kalp hastalığı riskini minimuma indirmektedir” dedi.

KAYNAK : Haber7

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ