Her sene 75 bin çocuk bu nedenle ölüyor

Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Seylan, dünyada 6 milyon kişinin tütüne bağlı nedenlerden, 75 bin çocuğun ise pasif içicilik nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Sigarayla yapılan mücadeledeki başarıdan dolayı Dünya Sağlık Örgütü tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ödül verildiğini belirten Seylan, sigaranın akciğer kanseri riskini 22 kat artırdığını anlattı.

Her sene 75 bin çocuk bu nedenle ölüyor

Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Akif Seylan, yaptığı açıklamada, tütün kullanımının önlenebilir bir sorun olduğunu vurgulayarak, Dünya Sağlık Örgütünün 2003’te başlayan çalışmalarla Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi hazırladığını anımsattı.

Sözleşmenin uygulanması için 2008’de, 6 temel ilkeyi içeren kriterler geliştirildiğini aktaran Seylan, 180 ülkenin imzaladığı sözleşmenin küresel açıdan önem taşıdığını belirtti.

‘Türkiye, uygulamada başarılı’

Sözleşme kriterlerinin tütün kontrol alanında etkin politikalar geliştirmeyi amaçlayan ülkelere yol gösterici olduğunu belirten Seylan, “2004’te Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi’ni imzalayan Türkiye, uygulama konusunda en başarılı ülke olarak adını duyurmuştur. Hem devlet hem de sivil toplum tarafından bu konuya çok önem verildi” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sigara ile mücadele ödülü

Seylan, Türkiye’nin tütünle mücadelede dünya çapında başarıya imza attığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Sigarayla yapılan mücadeledeki başarıdan dolayı Dünya Sağlık Örgütü tarafından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ödül takdim edildi. Bu mücadelenin başarılı olmasındaki etken de bilimsel temellerle, çok kararlılıkla ve Dünya Sağlık Örgütünün bütün ülkelere önerdiği yöntemlerle yapılıyor olmasında yatıyor. Dünya Sağlık Örgütünün tütünle mücadelede önerdiği 6 kriteri yasal olarak hayata geçirmiş, yasalarına geçirmiş tek ülke de Türkiye’dir.”

Kamu spotu gerçek oldu

Samsun Halk Sağlığı Müdürlüğü, meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kalın bağırsak kanserine karşı duyarlılığı artırmak ve Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi’ne (KETEM) dikkat çekmek için ‘Sakın Geç Kalma Erken Gel’ sloganıyla bir kamu spotu klibi hazırladı. Klipte oyuncu olarak Samsun Halk Sağlığı Müdürlüğü Kanser Şubesi’nde çalışan evli ve iki çocuk annesi 48 yaşındaki Belma Tablı oynadı. Daha sonra klip, kamu spotu olarak televizyonlarda yayınlanmaya başladı. Klipten 4 ay sonra yaptırdığı mamografi kontrollerinde meme kanseri olduğunu öğrenen Belma Tablı, kanser klibinde oynadıktan sonra başına böyle bir şey gelmesinin trajikomik olduğunu söyledi. Ameliyatla sol göğsü alınan ve sağlık durumu gün geçtikçe iyiye giden Tablı, erken teşhisin hayati önem taşıdığını söyledi.Trajikomik bir hikayeYaşadıklarını anlatan Belma Tablı, “Kansere karşı hazırlanan klipte oynamam için teklifte bulundular. Ben de seve seve kabul ettim ve oynadım. Çok güzel bir projeydi. Çevreden de güzel tepkiler aldık. Böyle bir klipte oynadığım için mutluyum. Sadece trajikomik tarafı ben bu klipte oynadıktan 4 ay sonra bana da meme kanseri tanısı kondu. Ailemizde genetik olduğu için bende de çıkabileceğini düşünüyordum. Denk gelirse yaptırırım diyordum. Denk geldi. 10 yıldan beri yıllık kontrollerimi yaptırıyordum. Ailemizde genetik olarak meme ve rahim ağzı kanseri bulunmakta. Annem, ablam ve kız kardeşim sağ meme, benim ise sol mememde çıktı” dedi.Kanser hakkında 9 gerçek ‘Hiç moralimi bozmadım’Gerekli tetkikler yapıldıktan kemoterapiye başladığını ifade eden Tablı, “Daha sonra ameliyat oldum, sol memem alındı. Kol altındaki lenflerim temizlendi. Tekrar kemoterapi aldım. Şimdi radyoterapiye devam ediyorum. Fazla sıkıntı çekmedim. Moralimi hep yüksek tuttum. Bu hastalığın ölümcül olmadığını, erken tanıda her zaman için daha kolay tedavi şekli uygulandığı ve kurtulma oranının yüksek olduğunu bildiğim için hiç moralimi bozmadım” diye konuştu.Komşusunda da çıktıErken teşhisin çok önemli olduğunu söyleyen Tablı, “Bana teşhis konulduktan sonra apartmandaki komşum bana memesinde kitle olduğunu söyledi. Komşumu doktora yönlendirdim. Hemen hemen aynı günlerde ameliyat olduk. O da şu anda kemoterapi alıyor. Bir kişiye daha faydamız dokundu. Böyle durumlar karşısında insanlar birbirlerini mutlaka sağlık kuruluşlarına yönlendirsinler. 40 yaşından sonra bütün kadınların KETEM’de mutlaka meme ve rahim ağzı kanseri için muayenelerini yaptırmalarını öneriyoruz. Sakın geç kalmayın, KETEM’e gelin” şeklinde konuştu.Gençler ve çocuklar için kanser riski

Akciğer kanseri riskini 22 kat artırıyor

Sigaranın, akciğer kanseri olma riskini 22, kalp krizi riskini de 4 kata kadar artırdığını dile getiren Seylan, şöyle devam etti:
“Sigarada, içenin maruz kaldığı bir zehirlenmenin söz konusu olduğu gibi bir de yanında bulunanlara, etrafındakilere verdiği zarar var. Biz buna ‘pasif içicilik’ diyoruz. Size sadece şunu söyleyeyim, dünyada yılda 6 milyon kişi, tütüne bağlı nedenlerden hayatını kaybediyor. Her yıl 75 bin çocuk pasif içicilikten, yani etrafında sigara içilmesi yüzünden ölüyor. Bunlar çok dramatik rakamlar. Ülkemizde de yılda 120 bin kişi sigara yüzünden yaşamını yitiriyor.”
Olayın bir başka tarafının da sigaranın maddi yönden getirdiği yükler olduğunu vurgulayan Seylan, “Türkiye’nin ekonomisine gerek yurt dışına çıkan para anlamında gerekse yurt içindeki hem üretimin engellenmesi hem de sağlık ve diğer alanlardaki harcamalarla çok büyük maliyetlere neden olmaktadır” şeklinde konuştu.

Ender Saraç: Kanseri öldürmek için oruç tutun

Bursa’da ‘Sağlıklı Yaşam’ konulu panelde konuşan Dr. Ender Saraç kanseri anlattı. Kanserin bulunmuş radikal bir çaresi olmadığını dile getiren Saraç, kanser için risk faktörlerinden bahsetti. Obezitenin kanser riskini yüzde 25 ile 300 arasında arttırdığını söyleyen Saraç, bel civarı erkekte 94, kadında 88 santimetrenin üzerindeyse kanserin vücuda davet edildiğini dile getirdi.”İnsanlar sigaraya para verip kanseri satın alıyor”Sigara içme durumunda kanser, kalp krizi, damar sertliği gibi hastalıkların parayla satın alındığını ve tedavi için aynı ülkeye tekrar para bağışlandığını belirten Saraç, “Ülkesini ve çevresini gerçekten seven kişi sigara içmez. Sigara içen birden fazla kanser çeşidinin riskini 5 misli artırıyor. İnsan niye para verip kanseri satın alır. GDO’lu gıdalar da kanser riskini artırıyor. Her gün GDO’yu soya ve mısır şurubu bol bol alınıyor. Gofretler, kekler, hazır ürünler, asitli meşrubatlar yani neredeyse her üründe bulunuyorlar. Hayat satranç gibidir. Doğru manevra yapan sonunda şah mat der. Yapmayan ise şah mat olur. Öte yandan elektromanyetik kirlilikte kanser riskini artırıyor. Cep telefonlarına karşı değilim ve aktif kullanıyorum, ama kablolu kulaklıklarla açıp konuşuyorum. 2G’dan 3G’ye geçince 9 misli radyasyon arttı. Şimdi 4.5G’ye geçtik. Artık wifi alanında yaşıyoruz. Tüm faktörler üst üste gelince vücut ne kadar dayanacak?” dedi.2016 Nobel Tıp Ödülü: Oruç sağlığa iyi geliyorSarımsak savaşçıKansere karşı koruyucu olan, kanserojen hücrelerin üremesini azaltan maddelerden de bahseden Saraç, siyah sarımsağın kanserle mücadele etkili olduğunu, en iyi sarımsağın Kastamonu Taşköprü’de yetiştiğini anlattı. Hafif sütte haşlanmış veya az yağda kavrulmuş beyaz sarımsağın da kansere karşı büyük savaşçı olduğunu aktaran Saraç, “Sarımsak limonla tüketilirse tesiri artar” dedi.21. yüzyılın vebası: KanserKanseri öldürmek için oruç tutunKanserin bol yağ ve bol şekeri sevdiğini ve bu sayede geliştiğini dile getiren Saraç, kanserin öldürülmesi için oruç tutulmasını tavsiye etti. Oruç tutulup yağ ve şeker kesildiğinde ilk kanser hücrelerinin öldüğünü belirten Saraç, şunları söyledi:“Aşırı yemek ve beslenmek, arsız, saldırgan hücre olan kanser hücresini besliyor. Ara ara oruç tutmakta ve hacamat yaptırmakta fayda var. Mümkün olduğunca doğaldan beslenen ve serbest gezen tavuklar tüketin. Kansere karşı protein için et tüketilmeli ama işlenmiş et yemeyin. Mangal yaparken etleri ateşe 15 santimden fazla yaklaştırmayın. Yoksa karbonmonoksit ete yapışır ve direk kanserojen etki yapar. Eti yakmadan yiyin. Kekik ve zahteri kanserle mücadele için tüketmeli. Hindiba grubu da önemlidir. Alüminyumlu deodorant, tencere, gereksiz bazı aşılar da alüminyumu arıtıyor. Özellikle dövme yaptırdıktan iki üç sene sonra kurşun ve civa lenf yoluyla kana karışıyor. Senede iki kere hacamat yaptırmak bu yüzden önemlidir. Mutlaka C, D ve B12 vitamini, omega3, selenyum alınmalı. Aşırı tuz tüketimi de kanser riskini artırıyor”Bağırsağınızı suyla yıkayın

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ