Hepatit virüsü 2015’te 1,34 milyon can aldı

Genellikle kan yoluyla bulaşan Hepatit B virüsü kaynaklı ölümlerde 2015’te artış gözlenirken, çocuklar arasında HBV aşılanmasının kapsamının artırılması sayesinde hastalığa yakalanan kişi sayısı azaldı.

Hepatit virüsü 2015’te 1,34 milyon can aldı

Halk arasında “sarılık” olarak bilinen hepatit virüsü 2015’te 1,34 milyon kişinin ölümüne yol açtı.

Dünya Sağlık Örgütü, (DSÖ) 28 Temmuz tarihini “Dünya Hepatit Günü” olarak kabul ediyor.

Hepatit virüsünün Hepatit A (HAV), Hepatit B (HBV), Hepatit C (HCV), Hepatit D (HDV) ve Hepatit E (HAV) olmak üzere 5 çeşidi mevcut ancak bunlardan en çok ölüme yol açanları “viral hepatitlere” de neden olan HBV ve HCV virüsleri.

DSÖ tarafından yayımlanan “Küresel Hepatit Raporu : 2017″ye göre, dünyada 325 milyon kişinin kronik HBV ya da HCV enfeksiyonuyla yaşadığı tahmin ediliyor. Bu kişilerden çoğu hayat kurtarmaya yönelik test ya da tedaviye erişemiyor.

Rapora göre, 2015’te 1,75 milyon kişi HCV virüsü kaptı, bu kişilerle birlikte dünyada HCV virüsüyle yaşayan kişi sayısı 71 milyona ulaştı.

Hepatit virüsleri nedeniyle milyonlarca insan kronik karaciğer hastalıkları, kanseri ya da ölümü riskiyle karşı karşıya kalırken, 2015’te 1,34 milyon kişi viral hepatit virüsleri nedeniyle hayatını kaybetti.

En ölümcül hepatit virüsleri HBV ve HCV

Genellikle kan ve diğer vücut sıvılarıyla bulaşan HBV kaynaklı ölümlerde 2015’te artış gözlenirken, çocuklarda HBV aşılanmasının kapsamının artırılması sayesinde hastalığa yakalanan kişi sayısında azalma yaşandı.

Dünya çapında 2015’te doğan çocukların yüzde 84’ü önerilen 3 doz HBV aşısı oldu.

HBV aşısının olmadığı dönemlerde, 1980-2000 döneminde 5 yaş altı çocuklarda HBV kaynaklı ölümler ortalama yüzde 4,7 iken, 2015’te bu rakam yüzde 1,3’e geriledi.

Ancak HBV aşısının geliştirilmesinden önce doğan ve şu anda yetişkin olan 257 milyon kişinin kronik hepatit B virüsüyle yaşadığı tahmin ediliyor.

DSÖ verilerine göre, Batı Pasifik bölgesinde nüfusun yüzde 6,2’sini oluşturan 115 milyon kişi HBV virüsüyle boğuşurken bu oran Afrika’da yüzde 6,1 yani 60 milyon kişi olarak gözleniyor.

Bu bölgeleri yüzde 3,3 (21 milyon kişi) ile Doğu Akdeniz, yüzde 2 (39 milyon kişi) ile Güney Doğu Asya, yüzde 1,6 (15 milyon kişi) ile Avrupa ve yüzde 0,7 (7 milyon kişi) ile Amerika takip etti.

Viral hepatit olarak adlandırılan bir diğer virüs HCV’nin bulaşmasında, sağlık hizmeti veren yerlerde kullanılan güvenilir olmayan enjektörlerin kullanılmasının büyük rol oynadığı belirtiliyor.

HCV, virüsü dünyada en çok yüzde 2,3 oranıyla (15 milyon kişi) ile Doğu Akdeniz Bölgesinde, ikinci olarak da yüzde 1,5 (14 milyon kişi) ile Avrupa’da görülüyor.

Bu bölgeleri yüzde 1 (11 milyon kişi) ile Afrika, yüzde 1 (7 milyon kişi) ile Amerika, yüzde 1 (14 milyon kişi) ile Pasifik, yüzde 0,5 (10 milyon kişi) ile de Güney Doğu Asya izliyor.

Tedaviye erişim oranı düşük

HCV virüsü için henüz bir aşı geliştirilmezken, HBV ve HCV tedavisine erişim oranı düşük seyrediyor.

Viral hepatite ilişkin DSÖ Küresel Sağlık Sektörü Stratejisi kapsamında, 2030’a kadar, HBV ve HCV vakalarının yüzde 90’ının test, yüzde 80’inin de tedavi edilmesi amaçlanıyor.

DSÖ raporuna göre, 2015’te tüm HBV enfeksiyonlarından yüzde 9’u, HCV enfeksiyonlarından da yüzde 20’si teşhis edildi. HBV tanısı konanlardan sadece yüzde 8’i (1,7 milyon), HCV tanısı konanlardan da yüzde 7’si (1,1 milyon) tedavi alabildi.

Ayağındaki yanık ‘sünnet derisi’ ile tedavi edildi

Nevşehir Devlet Hastanesi Plastik Cerrahi Polikliniğinde, 4 yaşındaki çocuğun ayağında yanık nedeniyle oluşan yara, “sünnet derisi” nakliyle tedavi edildi.Nevşehir Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, 4 yaşındaki Y.Ç’nin sağ ayak üstünde yanma nedeniyle yara oluştuğu belirtildi.Yaranın bir kısmında iyileşme görülmediği belirtilen açıklamada, bunun üzerine çocuk cerrahisi uzmanları Opr. Dr. İlker Sait Tuncer ve Opr. Dr. Doğuş Yalçın’ın çocuğa deri yaması tedavisi uygulamaya karar verdiği bildirildi.Dr. Tuncer tarafından hastaya yapılan sünnetle alınan derinin, Dr. Yalçın tarafından özel işlemden geçirilerek, yanık yarasına doku yaması olarak nakledildiği ifade edildi. Çocuğun, operasyonun ardından haftalık pansumanla takibi yapılmak üzere taburcu edildiği kaydedildi.Açıklamada, çocuklarda deri yamasının, kalça, kasık ve uyluk bölgesinden alınarak yapılması gerektiği ancak uygulanan bu yöntemle iyileşme süresinin daha da kısaltıldığı belirtildi.

İnatçı öksürük kanser belirtisi olabilir

Uzun süren ve karakter değiştiren öksürükleri hafife almayın, bu kanser belirtisi olabilir. Çoğu defa basit göründüğü için doktora gitmeye bile gerek duyulmayan öksürüğün çok da masum olmadığı belirtildi. Daha çok hastalıkların dışa vurumu olarak ortaya çıkan kronik öksürükler astıma hatta kansere neden olabilir.Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Güngör Ateş, 8 haftayı geçen öksürüklere kronik veya uzamış öksürük dediklerini belirterek, soğuk algınlığının, üşütme sonrası bir takım yakınmalara eşlik eden öksürük olabileceğini söyledi. Doç. Dr. Ateş, “Eğer öksürük iki haftayı geçiyorsa, mutlaka bir hekime başvurmak ve bir akciğer grafiği çekmek gerekiyor. Öksürüğün olduğu insanların yaşı ve diğer etkilerle birlikte değerlendirildiğinde öksürük, bazen çok önemli hastalıkların belirtisi olabilir. Basit bir soğuk algınlığı sonrası olan öksürük olabileceği gibi iki ayı geçen öksürüklerin altında astım belirtisi olabilir ya da geniz akıntısı ile seyreden tablolar buna yol açabilir. Bunun bir diğer nedeni de mideden yemek borusuna asit kaçışı olan reflü nedeni olabilir. Bunun dışında iki haftayı geçen öksürükleri olan, özellikle 50 yaş üzerinde sigara içen insanlarda akciğer kanseri gibi tüberküloz gibi hastalıkları göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu nedenle iki haftayı geçen tüm öksürüklerde bir akciğer grafiği çekilmesini göğüs hatalıkları uzmanına başvurulmasını öneriyoruz, bu hem hastalıkların ayrıştırılması hem de erken tanısı için çok önemli hem de tedaviyi zamanında doğru bir şekilde yapmak açısından çok önemli” dedi.Uzun öksürüklerde vakit kaybedilmemeliDaha çok 40 yaşından sonra ortaya çıkan uzamış öksürük ve öksürüğün karakter değiştirmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ateş, şunları söyledi: “Öksürükle beraber kanama olması, öksürükle kan gelmesi veya kanlı balgam gelmesi, zayıflama, halsizlik, iştahsızlık, eklemlerinde ağrı ve şişme gibi belirtiler eşlik ediyorsa, nefes darlığı varsa, öksürükle birlikte göğüs ağrısı eşlik ediyorsa o zaman öksürüğü akciğerin içinde bir kitlenin olabileceğini düşünerek ileri araştırmalara tabi tutmalıyız hastaları. Öksürük pek çok hastalığın belirtisi olabilir, tek başına basit bir öksürük deyip geçmemeli. Kanserden astıma geniş bir aralıkta belirtileri olabilir. Öksürük sonuç itibari ile bir hastalık değil, hastalıkların ortak bir dışavurumudur. Öksürüğü ciddiye almalıyız, önemsemeliyiz.”Yaz gribi olmayınAkciğer kanseri sinsi gelişiyor

Sosyal medya psikolojinizi etkiliyor

Ercan, yaptığı açıklamada, sosyal medya kullanıcılarına yönelik araştırmalar yaptıklarını ve araştırmalara göre, insanların sosyal medyada genellikle beğenilmek için bir şeyler paylaştığını belirtti.Dünyada son yıllarda sosyal medya kullanan birçok insanda bir çeşit kaygı bozukluğu FOMA’nın görüldüğünü aktaran Ercan, “Bu insanlar sürekli sosyal medya için telefona dönüp dönüp bakıyor. Türkiye’de 50 milyon internet kullanıcısı var. Kullanıcılar ortalama 5 dakikada bir telefonuna bakıyor. Yine yapılan araştırmaya göre, cüzdanımızı kaybettiğimizde bunun yanımızda olmadığını 3 saatte fark ediyoruz ama telefonu kaybettiğimizi 5 dakikada anlıyoruz” diye konuştu.İnsan hayatının her yerinde artık sayılar var Sosyal medyanın insan hayatına çok fazla girdiğini vurgulayan Ercan, şöyle konuştu:”Sosyal medyada bir şey paylaştıklarında insanlar hemen ‘kaç beğeni oldu, kaç kişi gördü?’ diye bakıyor. Sosyal medyada beğenilme kullanıcıları mutlu ediyor. Beğenilmeme ile karşılaşan kullanıcılarda ise psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor. Sosyal medyada beğenilmeme psikolojiyi bozuyor. Bu tamamen istatistiklerle yaşar hale getiriyor bizi. Yani hayatımızın her alanında sayılar var artık. Sayılarla yaşıyoruz. Bu bize şunu da veriyor aslında. Bir yerde trafik kazası ya da patlama oldu veya terör saldırısı oldu. Biz orada insan hikayeleriyle değil de ölen sayısıyla ilgileniyoruz. Çok azmış, ya da çok fazlaymış diyoruz sadece. Örneğin İsrail sahilde oynayan 4 çocuğu bombayla öldürdü. Bu normal bir istatistik olarak geçiyor. O çocuklardan bir tanesi daha önce hiç çocuğu olmayan 8 yıl sonra ilk defa tedaviyle çocuğu olmuş bir ailenin çocuğuydu mesela. Yani bu içine girdiğinizde sizi daha da duygulandıran bir hikaye. O hikayeleri bilmiyoruz. Bize sunulan sayıyı biliyoruz sadece.”Sosyal medya kullanıcıları tarihten uzak yaşıyorErcan, insanlığın günlük yaşamındaki kadim bilgilerin sosyal medyaya aktarılamadığını dile getirdi. Sosyal medya kullanıcılarının tarihi bilgiden ve gelenekten uzak yaşadığını aktaran Ercan, “İnsanlar için her şey Google’dan ibaret oldu. Google’a yazdığında o bilgi yoksa insanlar inanmıyor. Hal böyle olunca ortaya garip sonuçlar çıkıyor. Fenomen ve profesörü takipçi sayısına göre değerlendiriyorlar, kıyaslıyorlar. Sosyal medya bilgiyi takipçi sayısına göre derecelendiriyor. Aslında öyle de değil tabii ki. Buna göre sosyal medya meslekleri de itibarsızlaştırıyor. Bilgi değil de önemli olan sosyal medyaya göre beğenilme ya da takipçi sayısı oluyor.” şeklinde konuştu.Merakla beklenen ‘Cingöz Recai’ ortaya çıktı

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ