Hasır bilezikte ekonomik ayar dönemi

Türkiye’nin sayılı coğrafi işaretli ürünlerinden biri olan 22 ayar Trabzon Hasır Bileziği’nde son aylarda beklenilen satışlar gerçekleşmeyince ayarı 8’e kadar düşürülerek satılmaya başlandı.

Düğün mevsimi olmasına rağmen hasır bileziğe eskisi kadar ilgi olmadığını kaydeden Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı, hasır bileziğe yeniden ilgi çekebilmek için hasır bileziğin ayarını 14 ve 8’e düşürdüklerini söyledi.

“Hasır bileziğin ayarı düştü ama yine ilgi yok”8 ayar hasır bileziğin fiyatının 8-10 bin TL arasında değiştiğini kaydeden Yazıcı, “Vatandaşların alım gücü eskisi gibi yok. Bütün düğün salonları dolu ancak bunun yansımasını biz göremiyoruz. Kuyumcu sektöründe arkadaşlarımız yaz sezonunu beklediler. İşlerin yoğun olduğu dönemlerde dünya markası olan hasır bileziğin daha fazla satılacağı hesabını yaparız ama bu yıl ne yazık ki hedeflerimizi tutturamadık. Temmuz ayı bitmek üzere hedeflerimizi tutturamadık. Kuyumculuk mesleği kan kaybetmekte” dedi.

İşleri daha fazla arttırabilmek adına farklı ürünler çıkardıklarını kaydeden Yazıcı, “22 ayar hasır bilezik 15 bin TL’den başlayıp, 35 bin TL civarında değişebiliyor. 22 ayar altının gramı 140-150 TL arasında gidip geliyor. Baktık ki hasır bilezik satamıyoruz 14 ayarını çıkardık. Hatta 8 ayar hasır bilezik dahi çıkardık. Trabzon hasır bileziği bakınca 22 ayar görünümlü ama 8 ayar. Bunların fiyatını 8-10 bin TL civarına kadar düşürebildik. Ama gel gör ki yine beklediğimiz ilgiyi bulamadık” şeklinde konuştu.

Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı

“Hasır bilezik ihracatı düştü”

Hasır bileziğin yurt dışı ihracatı ile ilgili de bilgiler veren Yazıcı, “Hasır bilezik ihracatı Trabzon’da bir-iki firma tarafından yapılmaktadır. Irak, Suriye, Katar, Bahreyn, Dubai bu taraflara çok fazla ürün ihracat yapıyorduk. Oralardaki karışıklığın vermiş olduğu sıkıntıdan dolayı yanı başımızda olan birçok Suriyeli İstanbul ve Diyarbakır’da kuyumcu dükkanları açtı. Haliyle iç piyasada daha fazla tüketim var, dış piyasada ihracat yönünde hedeflediğimiz rakamlar Almanya ve Amerika. Uzakdoğu’ya da çalışmalarımız oldu ama bu çalışmalar neticesinde hak ettiğimiz rakamları bulamadık. 90’lı yıllarda Batum kapısı açıldığında Türkiye’ye çok büyük katkısı olmuştu. Şuan bölgede bir arap turizmi hareketliliği var ancak Araplar’ı kandırmayalım. Gerçek mana da hak ettiğimiz değerdeki kazancımız neyse onu alalım. Eğer fahiş fiyatlardan ürünlerimizi satar ve bunları kandırırsak bu pazarı da kaybederiz” ifadelerini kullandı.

“2018 yılında altın fiyatları 180-210 TL arasında olur”

Altının 2018 yılında 180-210 TL arasında olacağını öngördüğünü vurgulayan Yazıcı, “Altının geleceğine baktığımızda dünyada oluşan olumsuzlardan kaynaklı fiyatlar yukarı doğru gidecek. 180-220 rakamlarını biz tahmin edebiliyoruz. Bir taraftan da diyorum inşallah olmaz ama 2018 yılında altının gramını 180-210 TL arasında ben bunu öngörüyorum. Umarım olmaz. Bu rakamlar artarsa biz bu altını kime satacağız. Bunu da kara kara düşünüyoruz” diye konuştu.

Trabzon hasırı yeni rekor peşinde

Kadınların makine kullanmadan elleriyle yaptığı Trabzon hasırının, bu yıl geçen yıl üretilen 4 bin tonluk rekor üretimi geçmesi bekleniyor.Külçe ve hurda altının eritilerek tel haline dönüştürülmesiyle yapılan Trabzon hasır takı seti, gerdanlık, bilezik, küpe ve yüzükten oluşuyor. 31 ile 32 mikron inceliğindeki altın ya da gümüş tellerin ilmek ilmek örülmesiyle yapılan hasır takılara çeşitli şekiller verilebiliyor.Hasır örücüleri, bir araya getirdikleri altın telleri hasıra dönüştürmelerinin ardından şehir merkezindeki altın işleme atölyelerine getiriyor. Buradaki ustaların elinde son şekilleri verilen hasırlar, özellikle yeni evlenecek çiftler için kuyumculardaki vitrinlerde yerini alıyor.Ramazan bayramının ardından temmuz, ağustos ve eylül aylarında düğün sezonunun açılacağını belirten Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı yaptığı açıklamada, bu yıl ki beklentilerinin geçen yıla oranla daha da üst seviyede olduğunu söyledi.Trabzon hasırının artık bir dünya markası olduğunu ifade eden Yazıcı, “Trabzon hasırı düğün sezonuyla birlikte revaçta. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden 21, 24 hatta 41 sıra olacak şekilde hasır siparişleri alınıyor. Bu potansiyeli ihracat yönünde de artırabilirsek bu yıl beklentiler gerçekten üst düzeyde. Geçen yıla bakarsak 4 ton civarında Trabzon’da bir üretim gerçekleşti. Bu yıl hedeflerimizin daha yukarıda olması için mücadele ediyoruz” diye konuştu.Yeni evlenecek çiftler için Trabzon hasırının adeta bir zorunluluk haline geldiğini anlatan Yazıcı, kentte faaliyette olan 60 atölyede ortalama 600’a yakın kişinin çalıştığını aktardı.Bir takım hasır 15 ile 35 bin lira arasındaÇalışanlar, imalatçılar, örücüler ve aileleriyle birlikte bu sektörden 25 bin kişinin ekmek yediğini dile getiren Yazıcı, şöyle devam etti:”Bu anlamda Trabzon ekonomisine son derece anlam katan katkı yapan bir rakamdan bahsediyoruz. Özellikle Arap ülkelerinden bakıldığında hasır bileziğe alakanın olduğunu görüyoruz. Fuarlarda bunun ne kadar tanıtımını yapsak da Türkiye’nin çevresinde yaşanan gelişmeler elbette bazı sıkıntılar yapabiliyor. Şu anda bir takım hasır bilezik 15 bin liradan yaklaşık 35 bin liraya değişen fiyatlarda satışa sunuluyor. Bunu 14 ve 8 ayar şeklinde de yapılabiliyor. Ancak 22 ayar hasırın yerini hiçbirisi tutmamaktadır.”Piyasada Trabzon hasırı adını kullanarak demirden yapılabilen ürünlerin yer aldığını ifade eden Yazıcı, şunları kaydetti:”Trabzon hasırı adı altında 65 ya da 70 liraya demirden yapılan imitasyonlar var. Vatandaş da bunun bilincinde, bu fiyata bunun satılamayacağını biliyor. Ancak vitrinlere gidip de alışveriş yapacak olan vatandaşa bir uyarımız var. Hasır bileziği aldıklarında toka kısmında Trabzon Telkari ve Hasırı şeklinde (TTH) kısaltmalı bir patent işareti olmak zorunda. Burada işareti olmayan hasırı almasınlar. Bu işaret varsa bunun garantisi bizde. Ancak bu işaret olmayan ürünlere rağbet göstermesinler.”Kuyumculardan düğün için 10 bin alyans modeli”Dövizi bozdurun altın alın” tavsiyesi

Evlenecekler için altın kiralama dönemi başladı

Kuyumcular tanıdık ve altın alamayan kişilere belirli bir ücret karşılığında altın kiralıyor. Düğün günü altınlarını takan çiftler düğünden sonra tekrar kuyumcuya teslim ediyor.Batmanlı kuyumcu Mehmet Cantunç, Batman’da işsizliğin had sefada olduğunu ve evlenecek gençlerin altın alacak gücü olmadığı için düğün günü için altın kiraladıklarını belirterek, “Millet özel günleri ve düğünlerinde altın takıp fotoğraf çektirmek istiyor. Ama alım gücü olmadığı için kuyumculardan altın kiralıyorlar. Daha önce günde en az 4 kilogram altın satarken şimdi ayda ancak 4 kilogram satabiliyoruz. Bunun nedeniyse vatandaşların satın alma yerine altını kiralamayı tercih etmesidir. Özellikle FETÖ operasyonundan sonra çok kişinin işsiz kalması ve Batman’daki işsizliğin tırmanması vatandaşın alım gücünü de etkiliyor. Bundan dolayı vatandaş altın kiralama yöntemine gidiyor. Altın şu anda alıcı bulmuyor kiralama yöntemi daha mantıklı geliyor. Altın kiralamak isteyen vatandaş 300 gram almak istediğinde 30-40 bin liralık senet imzalatıyoruz. Ama kuyumcular tanımadıkları kişilere altın kiralamıyor. Kuyumcu esnafı bu kiralama işinde 500 ile bin lira arasında para kazanıyor” dedi.”Altın kiralamak daha uygun”Sözlü olan ve düğün hazırlıkları yapmak için kuyumcuya gelen Enes Demir isimli genç ise, altın fiyatlarının yüksek olmasından dolayı evlenemediğini belirterek, altın kiralamayı daha uygun gördüğünü söyledi.Şerif Ekinci isimli kuyumcu ise “Milletin altın almaya gücü yetmediği için müşteriler altın alma yerine kiralama yönetmene gidiyor. Kiralama yönteminde ucuz bir miktar kar alıyoruz. Bir set ve 4-5 burmalı bilezik alıyorlar. 200-250 lira arasında kira alıyoruz. Ancak herkese vermiyoruz sadece tanıdık ve eş dosta kiralıyoruz” diye konuştu.

Hazineden vatandaşa “altın” fırsat

Şimşek, Türkiye’de altının “güvenli liman” olarak değerlendirildiğini ve geleneksel bir yatırım aracı olarak görüldüğünü söyledi.Türkiye’de yastık altı altın miktarının en az 2 bin 200 ton ve yaklaşık 100 milyar dolar değerinde olduğunun tahmin edildiğini anlatan Şimşek, bunların ekonomiye kazandırılması için çeşitli adımlar atıldığını ifade etti.Şimşek, Merkez Bankasının bankaların Türk lirası üzerinden ayırdığı zorunlu karşılıkların bir kısmını altın olarak tutulmasının önünü açtığını hatırlatarak, söz konusu düzenleme ve bankaların altın hesap uygulamalarıyla bir miktar yastık altı altının ekonomiye kazandırıldığını ancak bunun istenilen seviyede olmadığını kaydetti.Hazine Müsteşarlığının yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması için yeni bir çalışma yaptığını bildiren Şimşek, bu kapsamda “altın tahvili” ve “altına dayalı kira sertifikası” olmak üzere iki yeni ve güvenli yatırım enstrümanını finansal sisteme katacaklarını bildirdi.Finansal sistemin derinlik kazanmasını sağlayacak bu önemli adımla, tasarrufların artırılmasını, ekonomiye ivme kazandırılmasını ve vatandaşların atıl duran altınlardan ilave getiri sağlamasını amaçladıklarını belirten Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:”Türkiye’de önemli miktarda altın yastık altında atıl tutulmaktadır. Bunun arkasında çeşitli psikolojik sebepler olmakla birlikte yatırım araçlarının sınırlı olması da bu altınların ekonomiye kazandırılmasında bir engel teşkil ediyordu. Hazine, yapacağı bu yeni çalışmayla vatandaşlarımıza iki yeni yatırım enstrümanını sunmuş olacak. Normalde devlet tahviline yatırım yapan yatırımcıya, ana para karşılığında ara dönemde bir getiri sunulmaktadır. Altın tahvilinde de yatırımcıdan toplanacak altın karşılığında ara dönemde yatırımcıya belli bir oranda getiri Türk lirası olarak ödenecektir ve söz konusu getiri altın fiyatlarına endeksli olacaktır. Böylelikle vatandaşımız hem altın fiyatındaki değişimden yararlanacak hem de Hazinenin sunmuş olduğu getiriyi alacak.” Faiz hassasiyeti olana altına dayalı kira sertifikası geliyorHazinenin faiz hassasiyeti olan yatırımcılar için 2012 yılından itibaren kira sertifikası ihracına başladığını anımsatan Şimşek, hem yurtiçi hem de yurtdışı yatırımcılar nezdinde kabul gören bu modeli, faize duyarlı vatandaşların yastık altı altınlarını değerlendirebilmeleri için geliştirdiklerini söyledi.Altına dayalı kira sertifikasının da ihraç edileceğine dikkati çeken Şimşek, bu sertifikalarda aynı yapının korunacağını belirtti.Şimşek, altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikalarının ihracına ilişkin şunları kaydetti:”Vatandaş yastık altındaki 22 ve 24 ayar altınlarını, örneğin 22 ayar bileziklerini, Darphane altınlarını, gram altınlarını bir haftalık talep toplama süresi içerisinde Hazinenin belirleyeceği aracı bankaya getirecek. Burada Hazinenin belirleyeceği kriterler çerçevesinde vatandaşların altınları alınacak ve bankada ilk etapta vatandaş adına vadesiz hesap açılacak. Toplanan altınlar, külçe altına çevrilecek ve bu sürecin sonunda bankada açılacak yatırım hesaplarına vatandaşın isteği doğrultusunda altın tahvili veya altına dayalı kira sertifikası aktarılacak.””Vatandaş vadeden önce istediğinde nakde ulaşabilecek”Yatırımcının istemesi halinde vade sonunda altını fiziken geri alabilmesinin önemli olduğunu ifade eden Şimşek, Hazinenin bu yönde de çalışmalar yaptığını söyledi.Söz konusu sitemde vatandaşın vadeden önce istediğinde nakde ulaşabileceğine dikkati çeken Şimşek, “Vatandaşımız bir düğünü olduğunda, ev ya da araba almak isteğinde, nakde ihtiyacı olduğu zaman, kuyumcuya gidip yastık altındaki altınını bozdurabiliyor. Altın tahvili veya altına dayalı kira sertifikası alanlar da nakde ihtiyacı olduğu zaman vade sonunu beklemeden istediği zaman aracı bankaya bu senetlerin istediği miktarını satarak nakde ulaşabilecek.” ifadelerini kullandı.”Dünyada bir ilk”Hindistan ve Güney Afrika’da da altına yönelik çeşitli yatırım araçları olduğuna işaret eden Şimşek, ancak Hazinenin geliştirdiği araçların Türkiye’ye has bir yapıda olduğunu bu anlamda da dünyada bir ilk özelliği taşıdığını söyledi.Şimşek, söz konusu çalışmanın kısa bir süre içinde tamamlanarak hayata geçmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

KAYNAK : Yenişafak