Hasankeyf sular altında kalacak

Yapımına 2000 yılında başlanan Ilısu Barajı’nın, 2019 yılında tamamlanmasıyla sular altında kalacak olan Hasankeyf, tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor. Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinden yerli ve yabancı turistler, Hasankeyf’i sular altında kalmadan görmek için ilçeye akın ediyor.

İlçeye tarihe tanıklık etmek için geldiklerini belirten Erhan Toy, “Her fırsatta Hasankeyf’i ziyarete geliyoruz. Burada balık tutuyoruz. Tarihi eserimizin iki yıl ömrü kaldığı söyleniyor, sular altında kalacak. Biz de buraya gelip tadını çıkartmaya çalışıyoruz. Sular altında kalmasına üzülüyoruz” dedi.

Tarihi mekanın sulara gömülmesinin kendilerini üzeceğini ifade eden Halil Sünük ise Hasankeyf’i görmek için Diyarbakır’dan geldiğini anlatarak, “Hasankeyf bizim için çok güzel bir tarihi yerdir. Herkesin görmesini isteriz ancak iki yıl ömrü kalmış. İnsanlar burayı görmek için ellerini çabuk tutmalı” diye konuştu.

Yeni Hasankeyf’in yüzde 80’i tamam

Hasankeyf’in yeni yerleşim yeriyle ilgili çalışmalar aralıksız sürüyor. Belediye ve İlçe Jandarma Komutanlığı dışında bütün kurumların taşındığı yeni yerleşim yeri, eski ilçenin yaklaşık üç katı büyüklükte olacak. Baraj gölü altında kalacak olan ilçedeki tarihi yapıların bir kısmı da buraya taşınacak.Türkiye’nin en uzun 4. köprüsü ile tarihi yapıya uygun turizm fakültesi, 25 yataklı devlet hastanesi ve kaymakamlık binaları ile sosyal, kültürel ve spor alanlarının yer alacağı yeni ilçe bölgenin gözdesi olacak.İlçedeki 40 metrekarelik evlerde yaşamlarını sürdürmek zorundan kalan Hasankeyfliler, yeni ilçede daha rahat ve modern yaşama kavuşacak. “Türkiye’ye yakışır bir sahil kenti olacak”Hasankeyf Kaymakamı Faruk Bülent Baygüven yaptığı açıklamada, bölgede yaşanan terör olaylarına rağmen ilçedeki devlet yatırımlarının devam ettiğini söyledi.Ilısu Barajı’nın su tutmasının ardından ilçenin turizm açısından cazibe merkezi olacağını dile getiren Baygüven, “Yeni Hasankeyf’i muazzam bir şekilde oluşturup Batmanımıza kazandıracağız. Su tutulması ile burada göl oluşacak, 5-6 yıl sonra burası çok güzel bir mekan haline gelecek.” dedi. Baygüven, ilçe halkının mevcut ilçenin sit alanı olmasından dolayı büyük sıkıntı yaşadığını dile getirerek “Bu sıkıntılar, yeni yerleşim yerinin tamamlanmasıyla son bulacak. Hasankeyfliler, farklı mimarideki evleri ve kamu binalarıyla muazzam bir alanda yaşamaya devam edecek.” şeklinde konuştu.”Bölgenin kaderi değişecek”Hasankeyf Kültür Derneği Başkanı Ahmet Akdeniz de projenin sadece ilçenin değil, bölgenin kaderini değiştirecek kadar önemli olduğunu söyledi.Projeye ilçe halkının büyük destek verdiğini belirten Akdeniz, şunları kaydetti:”Yarınlarımızı kurtaracak bir projedir. Hasankeyf’te ilçe halkı yıllardır İstanbul’a, İzmir’e, Ankara’ya, Bursa’ya göç ediyordu. İnşallah bu proje ile göç sona erecek, geri dönüş olacak. Hasankeyf’e çok büyük yatırım yapıldı. Bunun kıymetini biliyoruz. Bu yatırımı, hükumetimizin bize bir armağanı olarak görüyoruz. Devletimiz Hasankeyf’e çok büyük önem veriyor.”

Hasankeyf, tarihi eserleri ile taşınacak

Ilısu Baraj Gölü altında kalacak tarihi Hasankeyf’in yeni yerleşim yeri ile ilgili çalışmalar sürüyor. Belediye ve İlçe Jandarma Komutanlığı dışında bütün kurumların taşındığı yeni yerleşim yerine Ilısu Barajı ve HES Projesi Kültürel Varlıkları Koruma ve Kurtarma Çalışmaları kapsamında getirilecek tarihi ve kültürel eserler, buradaki Kültür Parkı’nda sergilenecek.Çalışmalarda El-Rızk Cami minaresi, Kızlar Cami, Sultan Süleyman Han Cami giriş kapıları, Koç Cami, İmam Abdullah Türbesi ve Zaviyesi, Zeynel Bey Türbesi, hamam, kale kapısı gibi tarihi yapılar parça ve bütünsel olarak taşınacak. Taşıma işine ilk olarak kasım ayında Zeynel Bey Türbesi ile başlanacak. Hasankeyf Kaymakamı Faruk Bülent Baygüven, Zeynel Bey Türbesi’nin taşınmasına ilişkin ihale sürecinin tamamlandığını bildirdi.Taşınacak eserlerin yeni yerleşim birimindeki Kültür Parkı içerisine veya çevresine yerleştirileceğini kaydeden Baygüven, şöyle konuştu:”Yeni ilçe de tarihi eserleri bünyesinde barındıracak. Ziyaretçiler gelip, görebilecek. Bu eserler, barajda su tutulmasıyla oluşacak göl havzası kıyısında kalacak. Olayın kültürel ve tarihi boyutu dışında turizm boyutu da olduğu için el sanatlarına yönelik projeler de hayata geçirilecek. Keçe, kilim, kök boya yeniden canlandırılacak. Bununla ilgili esnafımızla görüşüyoruz. Üretilecek yöresel ürünler de satışa sunulacak.”

KAYNAK : Yenişafak