Hamilelikte bu besinleri asla tüketmeyin!

Pastörize edilmemiş çiğ süt ile süt ürünleri, az pişmiş kırmızı et, tavuk, balık, dip balıkları-kabuklu deniz ürünleri, fast food ve konserve besinler hamilelik sürecinde kesinlikle tüketilmemesi gereken besinlerin başını çekiyor.

Hamilelikte bu besinleri asla tüketmeyin!

Pastörize edilmemiş çiğ süt ile süt ürünleri, az pişmiş kırmızı et, tavuk, balık, dip balıkları-kabuklu deniz ürünleri, fast food ve konserve besinler hamilelik sürecinde kesinlikle tüketilmemesi gereken besinlerin başını çekiyor.

Hamilelik döneminde anne adayının doğru beslenme alışkanlığı edinmesi, bu sürecin sağlıklı atlatılmasında kilit role sahip. Öyle ki anne karnındaki bebeğin gelişimini sağlıklı tamamlaması, annenin hamilelik dönemini sorunsuz geçirmesi, doğumun sağlıklı geçmesi ancak yeterli, dengeli ve kaliteli beslenmeyle sağlanabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Elif Meşeci, “Aslında sağlıklı beslenme programına hamilelik öncesinde başlanması çok daha doğru bir yaklaşım oluyor. Doğru beslenme alışkanlığı sayesinde; erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve bebekte oluşabilecek pek çok önemli sağlık problemine karşı önlem alınabildiği gibi, anne adayında da diyabet, yüksek tansiyon, gebelik zehirlenmesi, kemik erimesi, obezite ve lohusalık depresyonu gibi ciddi komplikasyonlar engellenebiliyor” diyor.

ERKEN DOĞUMA NEDEN OLABİLİR

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Elif Meşeci, hamilelik sürecinde uzak durulmazsı gereken besinleri şu şekilde sıralıyor: “Pastörize edilmemiş çiğ süt ile süt ürünleri, pastörize edilmemiş peynir: Listeria gibi bakteriler içerebilen bu besinler anne ve bebekte enfeksiyona neden olabiliyorlar.

Çiğ yumurta: Çiğ yumurtayla yapılan mayonez, salata sosu, tiramisu ve mus gibi yiyecekler salmonella enfeksiyonuna yol açabiliyorlar. Pişmemiş-az pişmiş kırmızı et, tavuk, balık: Düşük ve erken doğum gibi ciddi sorunlar oluşturabilen toksoplazma başta olmak üzere, çeşitli bakteri ve parazitler bu yiyeceklerde bulunabiliyor. Civa gibi ağır metal içeriği yüksek olan dip balıkları-kabuklu deniz ürünleri: Ağır metaller bebeğin beyin ve sinir sistemine zarar verebiliyor, zeka ve motor gelişimini bozabiliyorlar. Bu nedenle yüzey balıkları, yani sardalya, hamsi, uskumru ve istavriti tercih etmeli, mümkünse hamsi gibi küçük balıkları iskeletiyle tüketmelisiniz. Böylelikle omega-3 ihtiyacının yanı sıra kalsiyum ve D vitamini ihtiyacı da balıkla karşılanıyor. İşlenmiş, yanmış, trans yağ içeren gıdalar (fast food) / konserve besinler de toksik katkı maddeleri içerdikleri için tüketilmeleri önerilmiyor.”

TEK TİP BESLENİLMEMELİ

Hamilelik döneminde yetersiz ve kötü beslenmek hem bebekte hem anne adayında ciddi sağlık problemlerinin gelişmesine adeta davetiye çıkartıyor. Örneğin demir eksikliği kansızlık yapabiliyor, bu durum bebeğin yetersiz büyümesine yol açmasının yanı sıra annede halsizlik, çarpıntı ve kalp yetersizliği gibi tablolar oluşturabiliyor. Yetersiz kalsiyum alımı da bebekte kemik-iskelet sisteminin sağlıklı gelişmesini önlerken, annede gebelik zehirlenmesi ve kemik erimesiyle sonuçlanabiliyor. Doç. Dr. Elif Meşeci, “Hamilelik döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin aslında hiç bilinmeyen en önemli yönü ise bebeğin yetişkinlikteki obezite, diyabet, yüksek tansiyon veya koroner kalp hastalıkları gibi kardiyo-metabolik hastalık riskinin ve entelektüel kapasitesinin anne adayının ne kadar sağlıklı beslendiğiyle yakından ilintili olmasıdır” diyor.

KAFEİNDEN UZAK DURUN

Kafein hamilelik döneminde vücuttan daha yavaş atılıyor ve plasentayı geçerek bebeğin kan dolaşımına karışabiliyor. Yapılan bazı çalışmalarda, hamilelikte yüksek dozlarda kafein tüketiminin düşük, erken doğum ve düşük doğum ağırlığına neden olabileceği ortaya konmuş. Ayrıca annede çarpıntı, tansiyon yükselmesi, anksiyete, karın ağrısı ve ishal yapabiliyor. Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Derneği, hamilelikte kafein tüketiminin günde 200 mg’dan az olması gerektiğini belirtiyor. Kahve, siyah çay, yeşil çay, enerji içecekleri, kola ve çikolata kafein içeren içecek ve besinlerden. Bir fincan Türk kahvesinde 50-60mg, 1 kupa filtre kahvede 150-200mg, 1 fincan siyah çayda 20-40mg kafein yer alıyor.

GÜNE MUTLAKA KAHVALTIYLA BAŞLAYIN

“Gece boyunca harcanan glikozun yenilenmesi ve kan şekerinin dengelenmesi için kahvaltı etmek şart” uyarısında bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Elif Meşeci, şöyle devam ediyor: “Kahvaltının atlanmaması hamilelik döneminde ayrı bir önem taşıyor. Bu öğün atlandığı takdirde anne adayında gün içinde halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı ve tansiyon düşmesi gibi sorunlar gelişebiliyor. Kahvaltıda yulaf ezmesi, süt veya yoğurt, meyve, fındık-ceviz gibi yağlı tohumlardan oluşan gevrek kasesi hazırlayabileceğiniz gibi; sebzeli bir omlet, peynir, tam tahıllı ekmek, bal ve rengarenk bir mevsim salatasıyla da güne başlayabilirsiniz”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ