Haluk Bayraktar’dan müjdeli haber: Deneme uçuşlarına başlayacağız

Türkiye’nin başlıca askeri insansız hava aracı (İHA) üreticisi Baykar, gelecek iki yıl içinde Türkiye’nin hafif uçak gemisine iniş ve kalkış yapabilen ilk İHA’larının deneme uçuşlarına başlamayı planlıyor.

Reuters’ın haberine göre, halihazırda TB2 ve Akıncı silahlı İHA modellerini üreten Baykar’ın CEO’su Haluk Bayraktar, SAHA İstanbul’un düzenlediği fuarda Reuters’a yaptığı açıklamada, geliştirme çalışmaları devam eden TB3 ve MUİS adlı araçların deneme uçuşlarına 2023 itibarıyla başlamış olacak.

Baykar tarafından üretilen silahlı insansız hava aracı TB2 son yıllarda Türkiye savunma sanayinin en yakından tanınan ihraç ürünlerinden biri haline geldi.

Suriye’deki sınır ötesi operasyonun yanı sıra Libya ve Azerbaycan’ın Karabağ operasyonu sırasında çatışmalarda yoğun olarak kullanılan silahlı araca olan ilgi, çatışmalarda kendisini kanıtlamasıyla birlikte arttı.

Bayraktar’ın verdiği bilgiye göre TB2 şu ana kadar 13 ülkeye ihraç edilirken, şirket dünyanın dört büyük silahlı İHA üreticisinden biri haline geldi.

Bayraktar, silahlı insansız hava araçlarıyla birlikte şu ana kadar egemen olan silahlı çatışma doktrinlerinin, yani sahada kullanılan taktikler bütününün de değiştiğine dikkat çekerek, “İnsansız sistemler, akıllı sistemler, modern çağın güvenlik arenasında en önemli ve etkili kuvvet değiştiren ürünler ve teknolojiler (arasında bulunuyor)” dedi.

Şirket, TB2’nin yanı sıra daha fazla silah ve yük ile daha uzun sürede havada kalabilen Akıncı adlı modelini üretime alarak silahlı kuvvetlere teslimini Ağustos ayında yaptı.

Bayraktar şirketin bundan sonraki hedefleri ile ilgili ise, “Önümüzdeki hedeflerden bir tanesi TCG Anadolu’ya otomatik iniş-kalkış yapabilecek Bayraktar TB3 platformunu şu anda geliştiriyoruz” dedi.

Türkiye’nin şu anda inşa halindeki amfibi hücum gemisi TCG Anadolu, helikopter ve uçakların iniş kalkış yapabileceği bir güverte pisti de içeriyor.

Hafif uçak gemisi olarak da adlandırılan Anadolu, tamamlandığında en az bir tabur asker, muharebe aracı ve destek birimlerinin denizaşırı bölgelerde askeri üsse ihtiyaç duymadan faaliyet göstermesini sağlayacak. Gemi Türkiye’nin şu ankine kıyasla çok daha uzak coğrafyalarda “kuvvet aktarımı” yapmasına, yani askeri gücünü kullanmasına imkan verecek.

Helikopter veya dikine kalkış yapabilen uçakların inebileceği bir güverte pistine sahip olan gemide Türkiye’nin kullanabileceği muharip bir uçak ise bulunmuyor. Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, geçtiğimiz yıllarda değerlendirilen seçenekler arasında F-35 uçaklarının kısa kalkış yapan modellerinin de bulunduğunu belirtmiş de olsa, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasıyla birlikte bu seçenek ortadan kalktı.

Şu anda değerlendirilen seçenekler arasında silahlı İHA’lar ile yine geliştirme aşamasındaki hafif jet uçağı Hürjet’in kullanılması bulunuyor.

Baykar tarafından geliştirilen TB3, şirketin verdiği bilgiye göre TB2’yi baz alan ancak gemiden kalkış gibi daha sert şartlar için güçlendirilmiş bir model olacak.

Bayraktar TB3 modelinin bir kısmının tasarım aşamasında, bazı kısımlarının ise üretim safhasında olduğunu belirtti. TB3 ilk deneme uçuşunu 2022’de gerçekleştirecek.

Şirket bunun ardından ise MUİS olarak adlandırdığı muharip insansız uçağın deneme uçuşlarına başlamak istiyor. Bayraktar, “İlk prototipin ilk uçuşunu 2023’te gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. İkisi de Anadolu gemisine iniş-kalkış kabiliyetine sahip olacak” dedi.

MUİS, şirketin verdiği bilgiye göre otonom manevra yapabilen, jet motoruna sahip, ses hızına yakın hızlarda uçabilen bir hava aracı olacak.

Yaklaşık 1.5 ton faydalı yük, yani silah veya gözlem ekipmanı taşıyabilecek olan araç, dost savaş uçakları ile birlikte görev yapacak ve düşman hava araçlarına karşı kullanılabilen silahlara sahip olacak.

Aynı zamanda SAHA İstanbul olarak adlandırılan savunma, havacılık ve uzay sanayi kümelenmesinin yönetim kurulu başkanlığını yürüten Bayraktar, Türkiye’nin bu alandaki başarı örneklerinin sadece İHA teknoloji ile sınırlı olmadığını belirterek, “Diğer hava, deniz araçları, radar ve elektronik harp sistemleri, bu alanlarda SAHA olarak Türkiye’nin önceliklerini el alarak yola devam ediyoruz” dedi.

Bayraktar, “Türkiye’nin son 15 yılda savunma havacılık uzay alanında büyük adımlar atıldı. Kaynakların yurtiçi firmalara, milli ve özgün projelere kaydırılması yapıldı. Milli teknoloji hamlesi stratejisi bu anlamda uygulandı. Bu uzun vadeli bir strateji. Sadece ana yüklenici değil, alt yükleniciler, malzeme tedarikçileri hepsi birlikte ele alınarak sürdürülebilir” diye konuştu.