Güzel ülkemizi kimse bölemez

Türkiye’de yaşanan terör olayları, halkı korku ve paniğe sürüklemeye çalışırken, toplumsal kutuplaşmalar oluşturulmaya çalışılıyor. Birbirinden farklı renk ve kültürlerin bir arada yaşadığı ülkemizde son olarak İzmir’de yaşanan terör olayına şahit olduk. Biz de bu hafta Yeni Şafak Pazar olarak toplumun önde gelen isimlerinden birlik ve beraberlik mesajları aldık. Herkesin görüşü ise ortak: Bu yaşananlar bizi bölmek yerine daha çok birleştiriyor, bombalar bizi parçalayamaz.

Güzel ülkemizi kimse bölemez

Ülkemizde son zamanlarda artan terör olayları, yediden yetmişe her kesimi etkiliyor. Bombalar futbol stadyumu, askeriye, eğlence mekanı gibi farklı yerlerde patlatılıyor ve toplumsal birliğimize gölge düşürülmeye çalışılıyor. Sosyal medyadan yükselen ayrıştırıcı dil, toplumu kutuplaşmaya çalışırken bir kesim de tüm bu yaşananlara sağduyulu bir şekilde yaklaşıyor. Bizler de bu hafta toplumun önde gelen isimlerini “Teröre karşı ortak bir mesaj” vermeye davet ettik. Tiyatrocusundan, oyuncusuna, sporcusundan gayrimüsline kadar herkes Türk milletini teröre karşı tek nefes olmaya çağırıyor. Orhan Gencebay, gençleri vatanı korumaya davet ederken , Fatih Terim ise Türk halkının bu tür oyunlara gelmeyeceğini söylüyor. Hülya Koçyiğit, korkuya teslim olmadan güçlü durmamız gerektiğini ifade ederken Şalom Gazetesi yazarı Karel Valansi de kutuplaşmaların sona ermesi gerektiğini vurguluyor. İşte o isimlerden Türk halkına verilen birlik ve beraberlik mesajları:

Orhan Gencebay:

Gençleri vatanı korumaya davet ediyorum

Dünya çok değişik bir dönemden geçiyor. Bu bizi yorabilir. Fakat şunu da kabul etmek lazım ki bu tür olaylar tarih boyu yaşanmış. Maalesef bunları şu kısacık ömrümüzde yaşamak zorunda kalıyoruz. İnsanlık değer bildikçe başkasına saygı duydukça bu olaylar bitecek, şiddet yaşanmayacaktır. Terörü insanlık dışı görüyorum. Buna inandığım için lanetliyorum. Terörle hiçbir yere de varılamaz. İnsanlıkla, anlayışla, sevgiyle, adaletle bir yerlere gelebiliriz. Tüm insanların mutlu olmasını istiyorum. Büyük ve güçlü bir ülkeyiz. Bu coğrafyada daima sağduyu yenmiş, barış hakim olmuştur. Yine de öyle olacaktır. Benim gönlüm hepimizin barış ve huzuru istemesinden yanadır. Bencilliklerimizi bir kenara atarak vatanımızı, insanlığımızı düşünerek Türkiye’yi ve dünyayı düşünerek aynı duygularda birleşirsek sorunları aşacağımıza inanıyorum. Terörle hiçbir yere varmak mümkün değildir. Gençlik son derece önemli. Gençlerimiz öğrenmek ve bilmek için gayret etmeli, araştırmalılar. Bu sabrı gösterirlerse değerlere ulaşırlar. Gençlik, öğrenme yıllarıdır. Bu güzel yılları harcamadan bilinçli bir şekilde yaşamak gerekiyor. Gençleri, öğrenmeye, bilmeye, bu vatanı ve insanlığı korumaya davet ediyorum. Şiddetin hiçbir zaman başarılı olmayacağını herkesin bilmeli.

Hülya Koçyiğit:

Korkuya teslim olmayalım

Terör olayları ile yaratılmak istenen halkı korkutmak, halkın güven duygusunu sarsmak, yaşam sevincini karartmak, halka endişe vermektir. Hepimizin içi yandı ve de yanmaya devam ediyor ancak milletçe farkındalığımız arttıkça ülkemiz ve milletimiz üzerindeki oyunlara daha vakur ve sabırla yaklaşmalı, birbirimizle paylaşarak acılarımızı sarmaya çalışmalı, her şeyden önce iç barışımızı korumaya özen göstermeliyiz. Korkuya teslim olmadan, vatan sevgisi ile, vatandaş sorumluluğuyla hareket etmeliyiz. Bir ve beraber olursak güçlü oluruz.

Fatih Terim:

Türk halkı oyuna gelmeyecek

Şiddeti nereden ve kimden gelirse gelsin kabul etmemiz mümkün değil. Bu sebeple insanlığı tehdit eden terörün her şeklini kınıyorum. Terörün ülkemizde ne normalleşmesine izin verebiliriz ne de hayatımızı esir almasına. Tarihte göstermiştir ki bu ülkenin birliğine beraberliğine yapılan her saldırı ve hareket başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu yapılanlar bizi birbirimize daha bağlı hale getirmiştir. Şimdi de öyle olacaktır. Bu ülkenin akıllı insanları, içine çekilmek iste bu oyuna düşmeyecektir. Biz ülkesi için canını seve seve feda eden bir milletin evlatlarıyız. Bunu kimse unutmasın. Dolayısıyla bu tuzağa kimse düşmeyecektir. Ayrıca bu tür faaliyetlerde gençleri araç olarak kullananları kınıyorum. Akan kanın hesabı elbet sorulur. Ama birlik ve beraberliğimize zarar verebileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Vatan sevgisi, bambaşka. Biz bu ülkeyi gençlere teslim edeceğiz. Biz renklerimizle özel bir milletiz. Bu baktığımız zaman tarihte, karşı fikirlere, dinlere, mezheplere, karşı anlayışlara saygı duymuş ve beraber yaşamış bir ülkenin torunlarıyız. Dolayısıyla bizim zenginliğimiz de buradan geliyor.

Ediz Hun:

Sevgiyle birbirimizi kucaklayalım

Birlik ve beraberliğimiz için tek bir ruh olarak birbirimize destek vermemizin zamanı geldi. Bunun için gecikmeden nefret ve kini bir kenara bırakıp birbirimize sarılmalıyız. Yaşamın amacı sevgidir. Sevgi, tüm insanlığın özü, Yaradan’ın kendisidir. Onun için sevgiyle birbirimizi kucaklayalım.

Ayla Algan:

Dış güçler bizi rahat bırakmıyor

Terör saldırları hayatımız boyunca devam etti. Dış güçler bizi hiçbir zaman rahat bırakmıyor. Gözleri hep bizim üzerimizde. Çünkü bütün madenler bizde var. Birlik ve beraberliği her zaman her koşulda istiyoruz. Dünyada da barış isteniyor ama çok zor. Eskiden ırk, din, dil ayrımı yoktu ama şu an öyle değil. İyisiyle kötüsüyle bu memleket bizim. Sahip çıkmalıyız. Bu sorunların çözülebilmesi için klinik çalışmaları yapılmalı. Biz bir dönem uluslararası eğitim çalışmaları yapalım istedik.

Behzat Uygur:

Teröristlerin istediğini yapmamalıyız

Yaşam biçimimizi değiştirmek isteyenlere karşı yapmamız gereken tek şey, onların istediği gibi evde oturmak olmayacak. İnadına tiyatrolara gideceğiz, inadına birlik beraberlik içerisinde olacağız. Terörün arkasındaki baronların, teröristlerin istediğini yapmayacağız. İnadına da sanata sarılmalıyız. Terör topluma korku salmak istiyor. Sosyal mekanların kapılarını açmasını istemiyor. Buna fırsat vermemeliyiz. Ben memleketim derim başka bir şey demem. Benim için çok kıymetli.

Oktay Kaynarca:

Ülkenin bölünemez olduğu haykırılmalı

Ülkemizde düğmeye basılmış durumda. Çok büyük bir iç savaş planlanıyor. Türkiye uyursa Türkiye haritasından eser kalmayacak. Barış, birliktelik ve dik durmaktan başka her türlü girişim paramparça olmamıza sebep olacaktır. Cahiller, hainler ve ajanların provakasyonları ile, ellerinde kanlı bıçakları, sözüm ona masaya yatırdıkları Türkiye Cumhuriyeti’ni parça parça etmeye hazırlanıyorlar. Türk, Kürt, Laz, Ermeni, Çerkez, Alevi, Sünni herkes bağıra bağıra her alanda, her mecrada bu ülkenin bölünemez olduğunu haykırmalıdır. Uyuma Türkiye uyursan ölürsün.

Perihan Savaş:

El ele olmalıyız

Son dönemlerde içimizi acıtan çok şey oluyor. Sinmemek ve korkmamak gerektiğini düşünüyorum. Birlik ve beraberlikten kuvvet doğar. Bu dönemde dil, din, ırk ayırmadan hepimiz el ele olmalıyız.

Yapılmak istenen zaten sindirmek, insanları korkutup dışarı çıkarmamak. Tersine daha fazla sokaklarda dolaşıp evlerimize kapanmamalıyız, korkmadan dışarı çıkmalıyız.

Reina gece klübüne yapılan saldırı sonrasında sosyal medyadan çok fazla linç kampanyaları başlatıldı. Bunlar hoş şeyler değil. Kutuplaşmak yerine bir olmalıyız.

Ben günümüz gençliğinden umutluyum. Onlara destek olmalıyız. Çocuklarımız, torunlarımız bu ülkeye sahip çıkacaklar. Kin ve düşmanlık beslemeden daha sakin hareket etmeliler.

Ertem Şener:

Devletimizin yanında olmazsak ailemizi yanımızda bulamayız

2023’e başarıyla ilerlediğimiz şu dönemde II.Abdülhamid dönemini yaşıyoruz. O dönemde Osmanlı nasıl ilerlediyse ve bütün dünyayı nasıl korku salmaya başladıysa bunu şu an Cumhurbaşkanı Erdoğan yapıyor. Yaptığı yenilikleri dünyaya gösterdiği andan itibaren Türkiye hem yakınımızdaki hem de uzak dış güçler tarafından engellenmeye çalışılıyor. Bu bir oyun. Türkiye’nin büyümesini istemiyorlar. Bugün Cumhurbaşkanımız ülkesini, devletini, milletini gelecekte çok daha iyi yerlere gelmesi için kendi canı pahasına böyle bir yola koyulmuş. Bizim de böyle bir dönemde bayrağımızın, devletimizin, devletimizi yönetenlerin yanında olmamız gerekiyor. Farklı siyasi parti görüşünde olabiliriz. Ama ortada Türkiye var. Terör Hristiyanlığa, Museviliğe, Müslümanlığa bakmıyor. Bugün Reina’ya yapılan saldırıyla camiye yapılan saldırı arasında hiçbir fark yok. Biz sadece bunun bilincinde olalım. Ayrımcılık yapmamamız gerekiyor. Bugünlerde tek yumruk olmamız gerekiyor. Biz devletimizin yanında olmazsak ailemizi de yanımızda bulamayız. Sevdiklerimizi kaybederiz. Bu sebeple sımsıkı devletimize bağlanmalıyız.

Rum Vakıfları Derneği Başkanı Andon Parizyanos:

Turistler Türkiye’ye gelmekten vazgeçmemeli

Birlik ve beraberliği her zaman arzuluyoruz. Kiliselerimize devlet sağolsun polisini gönderiyor, nöbet tutuyorlar. Koruyorlar. Şu an toplumda ayrıştırıcı bir dil hakim kılınmaya çalışılıyor. Böyle bir ortamda verilen demeçlere de dikkat etmek lazım. Örneğin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yılbaşı ile ilgili verdiği hutbe yanlış anlaşılmalara neden oldu. Ben Müslüman değilim ama ne demek istediklerini anladım. Aşırı cümleler kullanmaktan vazgeçmeli insanlar. Çünkü yanlış anlaşılan demeçlerden halk galeyana geliyor. Turistler Türkiye’ye gelmekten vazgeçmemeli. Biz ümidimizi kaybetmiyoruz.

Şalom Gazetesi Yazarı- Karel Valansi:

Kutuplaşmayı bırakalım

Terör saldırılarının birini sindiremeden bir yenisi geliyor. Geçen gün şunu fark ettim ki havaalanı saldırısı üzerinden daha 6 ay geçmemiş ama biz onu konuşmuyoruz bile. Terör, eninde sonunda bitecek ama toplumdaki yabancılaşma beni kaygılandırıyor. En rahatsız eden şeyse birlik olmamız gereken böylesi olaylar sonrasında bile kullanılan ayrıştırıcı dil ve nefret söylemi. Bir kesimin üzülürken, diğer kesimin böylesi vahim bir olaya sevinebilmesi. Toplumsal kutuplaşmanın boyutu çok üzücü. Ortak bir acıyı veya neşeyi paylaşamıyoruz. Herkesin kültürel kimliklerine göre verdiği tepkiler var. Ölenlerin kimliği öne çıkarılmak isteniyor. Oysa eninde sonunda herkes insan. Son Reina örneğinde gelen yorumlara karşılık aklımızda tutmamız gereken şey, herkes kendi doğrusuna göre yaşar, herkesi tek ve aynı kalıba koyamazsınız. Bunu Twitter’da da görüyorum. Ne işiniz vardı da oraya gittiniz? gibi tepkiler var. Ama bunun sonu yok ki. Maça, lokantaya, alışveriş merkezine de mi gitmememiz gerekiyor o zaman? Terörün amaçladığı bu, bizleri günlük rutinimizden çıkarıp içimize korku ve endişe sokmak. Buna karşın biz birlik olmalıyız. Devlete bu zor dönemde yardımcı olup destek olmalıyız. Yeniden kardeş olmamız ve toplum bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor.

Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun:

Türkiye’yi Afganistan yapmak istiyorlar

Türkiye çok yönlü ulusal ve uluslararası bir terörle karşı karşıya. Dünyadaki terör faaliyetlerinde ne yazık ki İslam kullanılıyor. Fakat bizim dinimiz sevgi dinidir. Sevgi ruhuyla yoğrulmuş insanlar bırakın insan öldürmeyi karıncayı bile incitmezler. Bu noktada medeniyet değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Siyasilere de bu konuda büyük görev düşüyor. Örneğin Reina saldırısında mekan sahibinin Alevi olduğunu söylediler. Bu kişinin Alevi olup olmadığını kim, nereden bilecek? Türkiye’de Alevi-Sunni olayı yoktur. Alakasız şeyleri bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Tüm bunlara karşı ortak değerlerimizi, gücümüzü, tarihimizi, inancımızı nesillerimize doğru öğretmeliyiz. Türkiye’yi bir Afganistan yapmak için hem iç hem de dış güçler büyük bir çaba içindeler. Alevi Sunni kucaklaşmaasını bozmaya çalışıyorlar. Toplumun bu oyunları gelmemesi lazım. İslam’ın en iyi şekilde yaşandığı güzel ülkemizde birilğimize zarar vermek isteyenlere karşı daha çok birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz. Tuzaklara ve oyunlara karşı uyanık olmalıyız.

Erdal Özyağcılar

Evlerimize kapanmayacağız

Hemen hemen her gün tiyatro oyunlarımız var. Her şeye rağmen aslanlar gibi bu oyunlarımızı iptal etmeden devam ediyoruz. Sonuna kadar direneceğiz. Sadece eli silahlı olanlar değil dışarıda olanlar da her şeyiyle direnciyle inancıyla, aklıyla hep birlikte bu savaşa meydan okuyacağız. Hepimiz bu savaşın birer neferiyiz. Bu terör belasından kurtulmak için evlerimize kapanmadan direneceğiz.

Betül Mardin

Keşkelerle yanmayalım

90 yaşındayım ve artık çok yoruldum. Ben doğduğum zaman Birinci Dünya Savaşı yeni bitmişti. Bütün savaşları yaşadım. Insanlarımızın keşkelerle yanmaması lazım. Gençliğimizde yaptığımız bir şeyi 50-60 yaşına geldiğimizde dahi unutmuyoruz. Bu yüzden gençler terör olaylarına ve kötülüklere bulaşmadan kendilerini korumalı. Bu konuda uyanık olmalı.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ