Günde 30 dakika yeterli

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Turgay Burucu 30 dakikalık spor amaçlı yürüyüşün kalp krizi riskini yarı yarıya indirdiğini belirtti. Kalp sağlığını korumak için illa ki spor salonlarında saatler geçirmek gerekmediğini söyleyen Dr. Burucu, tempolu ve düzenli yürüyüşü tavsiye ederek ideal yürüyüş süresinin haftada 150 dakika olduğunu kaydetti.

Günde 30 dakika yeterli

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Turgay Burucu, sağlık açısından sayısız faydaları olan sporun yanlış yapılması durumunda kalbe yarardan çok zarar verebileceğini söyledi. Düzenli egzersizin yani spor yapmanın kalp krizi riskini yarı yarıya azalttığını kaydeden Dr. Burucu, “Hatta kalp krizi geçirenlerde iyileşmeyi kolaylaştırır. Düzenli egzersiz sayesinde, acil durumlarda kalp hızını yavaş yavaş arttıran ve kalbin zarar görmesini engelleyen bir mekanizma gelişir. Kalp kası düzenli egzersizle daha fazla çalışmaktadır.

Kalp kasının daha çok çalışması için ise daha fazla kana ihtiyacı vardır. Bu da kalbi besleyen koroner damarların gelişmesini, yeni oluşacak damarlarla kalbin bir ağ gibi kuşatılıp daha sağlıklı ve sağlam çalışmasını sağlar. Oluşan ve oluşacak damarların ötesinde, doğal by-passlar meydana gelir ve kişi kalp krizi riskine karşı daha korunaklı olur” diye konuştu.

Hem yağlı hem kalp dostu

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gıda Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Cesarettin Alaşalvar fındığın sağlığa olan yararlarını anlattı. Fındığın kişinin günlük ihtiyacı olan yağları ve E vitaminini içerdiğini söyleyen Doç. Dr. Alaşalvar, “Fındık diğer sert kabuklu kuru yemişlerle kıyaslandığında, fındık, alfa-tokoferol ve oleik asit açısından en sert kuruyemiştir. Bu nedenle düzenli olarak günde 30-40 gram natürel fındık tüketimi ile hem yağda hem de fındığın diğer kısımlarında bulunan biyoaktif bileşikler ve polifenoller, kalp – damar hastalığına yakalanma riskini yüzde 25-30 düzeyinde azaltabilir” dedi. 16 çeşit yağ asidi içeriyorBiyoaktif bileşikleri, sağlık için önemli faydalı maddeler olarak da tanımlayan Doç. Dr. Cesarettin Alaşalvar şunları söyledi: “İçerik olarak bakıldığında 100 gram naturel fındık, yaklaşık %60 civarında yağ içermektedir. Fındık yağı nötral ve polar yağlar olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktadır. Toplam yağın yüzde 98,8’ini nötral ve yüzde 1,2’sini polar yağlardan oluşmaktadır. Nötral yağların tamamını ise triaçilgliseroller oluşturur. Fındık yağında 12 çeşit TAG bileşeni bulunmakta olup, en fazla olanı yüzde 70-75 oranında bulunan ‘oleoyl-oleoyl-oleoyl’ olarak adlandırılan bileşiktir. 16 çeşit yağ asidini bünyesinde barındıran fındık yağında, en önemli yağ asidi ise toplam yağ asitlerinin yüzde 80-85’ini oluşturan oleik asittir. Tokollerin farklı bileşikleri E vitamini aktivitesi gösterir. En aktif olanı ise alpha-tokoferoldür. Fındık yağı bünyesinde 4 çeşit tokoferol ve 3 çeşit tokotrienol içerir. Bunlar içerisinde, fındık yağında en yüksek düzeyde olan ise alpha-tokoferoldür. E vitamini vücudumuz için elzem bir vitamin olup, günlük ihtiyacımız ise 15 mg düzeyindedir.” Kalbiniz için bunları sofranızdan eksik etmeyin Kolestrol seviyesini indiriyor Bünyesinde 12 çeşit fitositerol bulunduran fındık yağında, en fazla bulunan bileşiğin beta-sitositerol olduğunu ifade eden Alaşalvar “Fitosterol bileşikleri içerisinde, en faydalı olan ise beta-sitosteroldür. Bu bileşik, hem tek başına hemde diğer benzer fitosterollerle beraber kullanıldığında, kandaki kolesterol seviyesini indirir ve bazen hiperkolesterolemi tedavisinde kullanılır. Günlük tavsiye edilen fitositerol miktarı ise 2 gram civarındadır. Bu nedenle, fitositerol ihtiyacının az bir kısmını ancak fındık yağından karşılanabilir. “Sifingolipidler kanserin önlenmesinde yardımcıdır” Fındık yağında az miktarda (0.32 g/100 g fındık yağı) olan ve kolesterol düşürücü özelliği olan sifingolipidler bulunmaktadır” diyen Alaşalvar “Bu bileşiğin, ayrıca kanserin önlenmesine yardımcı olduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak, yüzde 60’ı yağ olan fındık, bünyesinde birçok faydalı biyoaktif bileşiği barındırmaktadır. Badem, Ceviz, Antep fıstığı diğer sert kabuklu kuru yemişlerle kıyaslandığında, Fındık alfa-tokoferol ve oleik asit açısından en zengin sert kabuklu kuru yemiştir. İspanya’da 7 bin 447 birey üzerinde yapılan ve 5 yıl süren (PREDIMED) çalışmada, grupların bir kısmına Akdeniz diyetine ek olarak günde 30 gram fındık, ceviz ve bademden oluşan karışık kuru yemiş verilmiş olup, bireylerin kalp ve damar hastalıkları risk belirteçlerin de kontrol diyete göre yüzde 28 azalma gözlemlenmiştir. Bu nedenle, düzenli olarak günde 30-40 gram miktarında natürel fındık tüketimi ile hem yağda hem de fındığın diğer kısımlarında bulunan biyoaktif bileşikler ve polifenoller sayesinde, kalp-damar hastalığa yakalanma riski yüzde 25-30 düzeyinde azaltıla bilinir. Ayrıca, fındık yağı diyabetli hastaların insülin ihtiyacını azalttığı gibi, kan şekerini düzenleyici etkide yapmaktadır” şeklinde konuştu. Kalbiniz için sindirimi zor gıdalardan uzak durun

Spor salonu şart değil!

Sporun sağladığı tüm bu nimetlerinden yararlanmak ve kalp damar sağlığını korumak için koşmak ya da spor salonlarındaki programlara dahil olmak gerekmediğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Burucu, “Sadece düzenli ve tempolu yürümek de sporun bu faydalı etkilerinden yararlanmanızı sağlar” diye konuştu.

Günde 30 dakika hızlı olarak yürüyün, bu yeter. Tüm günün yorgunluğunu bahane etmeden, evde ya da işte sarf edilen enerjiye ilaveten her birey kendine günde en az 30 dakika ayırmalı ve açık havada tempolu saatte 5-6 km hızla yürüyüş yapmalıdır. Kalp sağlığı için 1 saat boyunca 5 km yürüyüş idealdir. Yani en az haftada 150 dakika yürüyüş yapılması önerilmektedir. Ama sakın alışveriş merkezlerinde mağaza gezerken yaptığınız yürüyüşle karıştırmayın. Zira kalbe en yararlı yürüyüş, oksijenli ortamda ve tempolu yapılan yürüyüştür” uyarısında bulundu.

Ev ve bahçe temizliği egzersiz sayılmaz!

Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde ölümlerin yüzde 82?sinin sebebinin kalp ve damar hastalıkları olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, kalp ve damar hastalıklarından dolayı her yıl Türkiye’de yaklaşık 200-250 bin, dünyada da ise 18 milyon kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti. Kalp ve damar hastalıklarına davetiye çıkaran diğer riskler arasında ise şeker, obezite, hareketsiz yaşam ve beslenme bozukluğu yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Seyfeli, yaşam boyu sağlıklı bir kalbe sahip olmak için yapılması gerekenleri, düzenli yürüyüş ve beslenme, bol sebze, meyve tüketimi ve sigaradan uzak durmak olarak sıraladı.Kalbi korumak için egzersiz yapınÖzellikle açık alanlarda haftanın 3-4 veya her günü en az 30-45 dakika tempolu yürüyüşler yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Seyfeli, ?Örneğin kalp hızı 70 olan bir kişinin kalp hızını 120 atıma çıkaracak tempoda yürüyüş yapması gerekiyor. Kalp hızının ne kadar arttığı dijital tansiyon aletleri ile kolayca takip edilebiliyor. Egzersizin süresi yanında tipi de önem teşkil ediyor. Kalp sağlığı için halter, barfiks, ağırlık kaldırma gibi egzersizlerden kaçınarak; yürüyüş, yüzme ve aerobik aktiviteler yapılması gerekiyor” diye konuştu.Aşırı kilo belin düşmanı Sigaradan uzak durun!Kalp sağlığını korumak için en önemli faktörlerden birinin de doğal gıda sebze ve meyvelerin mevsiminde tüketilmesi ve organik olmasına dikkat etmek olduğunun altını çizen Prof. Dr. Seyfeli, ?Bunların yanı sıra yağlı ve sindirimi zor gıdalardan uzak durulması, tuz tüketiminin de olabildiğince azaltılması önem teşkil ediyor. Beslenmenin mutlaka dengeli olması gerekiyor. Özetle, sofradan doymadan kalkılmalı ve hepsini yemeden her şeyden yeteri kadar yenilmeli” dedi.Sigara kullanımının kalp hastalıklarında diğer unsurlarla karşılaştırıldığında yüzde 20’lik paya sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Seyfeli, kalp krizi riskinin sigarayı bırakan kişilerde kalp hastalığı birkaç yıl içinde yüzde 50, içme süresi ve miktarına bağlı olarak 10-15 yıl içinde düşeceğini dile getirdi.Haftada 5 gün 30 dakika! Evi temizlemek fiziksel aktivite değilProf. Dr. Ergün Seyfeli, kalp damar hastalıklarından korunmak için yapılabilecekleri şöyle sıraladı:”Fiziksel aktivite mutlaka egzersiz yapmayı gerektiriyor. Sadece bahçe işleriyle uğraşmak ya da evi temizlemek küçük kalori harcamalarına neden olsa da fiziksel egzersizlerin yerini tutmaz. Aktivite düzeyinin bir anda değil yavaş yavaş artırılması gerekiyor. Az da olsa devamlı yapılan egzersizlerinde kalp sağlığı üzerine olumlu etkileri var. Bulunulan ortamların yakınındaki fiziksel aktivite olanakları yoğun iş temposunda kişilerin aktiviteye ulaşması açısından kolaylık sağlıyor, Şekerli gıdaları veya çikolatayı bir anda kesmek yerine bu ihtiyacı karşılayabilecek çeşitli meyveler tüketilmesi öneriliyor. Tuz miktarının günde 1 tatlı kaşığına karşılık gelen 5 gramdan fazla tüketilmemesi gerekiyor. Beslenme sırasında porsiyonları gözden geçirerek daha küçük tabaklar kullanılması, vücudun ihtiyaç duyduğundan fazlasını almanın önüne geçiyor. Evde sigara içilmemesinin önlenmesi, tüm aile bireyleri için ileride doğabilecek sağlık sorunlarının önüne geçiyor. Çocuklara sigaranın zararlarının detaylı bir biçimde anlatılması; içen kişilerin de bırakmak için uzmanlardan destek alması gerekiyor. Düzenli olarak sağlık kontrolleri yaptırılması, erken teşhis açısından önem taşıyor. Kan basıncı, kolesterol ve glukoz düzeyleri, kilo ve vücut kitle indeksinin her yıl takip edilmesi gerekiyor”Kalbiniz için sindirimi zor gıdalardan uzak durun

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ