Güç dengesi yeniden kuruluyor

Dünyada hızla değişen güç dengelerinin yeniden kurulduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgemizdeki hiçbir ülke bunun dışında değil. Türkiye de bu konunun tam merkezindedir” dedi. Suriye’de yaşananlar için yeni Fırat Kalkanı mesajı veren Erdoğan, benzer harekatlara işaret etti.

Güç dengesi yeniden kuruluyor

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Sabancı Center’da düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, önemli mesajlar verdi. Erdoğan, 3 yıl aradan sonra katıldığı toplantıda, ekonomi, yerli otomobil, Suriye’deki gelişmeler ve gelecek vizyonuna ilişkin özetle şunları söyledi:

Ülkemizi 14 yılda üç kat büyüterek başarılı bir performans ortaya koyduğumuza inanıyorum. Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin en yakın şahidi sizsiniz. Bugün de özel sektörün lokomotifliğini çok önemsiyoruz. 3 Kasım 2002 tarihi iş dünyamız için bir milattır. Son birkaç yıl hepimiz için zor geçti. 2008 krizine direnen Türkiye 2013’ten itibaren başlayan bir dizi saldırı karşısında çok ciddi mücadele yürütmek zorunda kaldı. İçeride 35 yıldır terörle, dışarıda da Suriye savaşı ile mücadele ettik.

EN KÖTÜSÜ GERİDE KALDI

Şundan emin olun: en kötüsü geride kaldı. Bunca saldırıya rağmen ayakları üzerinde dimdik duran Türkiye’nin önünde aydınlık bir gelecek vardır. Artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi yürümeyecek. Demokrasi ve ekonomide yeni bir atılım döneminin hazırlıklarını yapıyoruz. Ülke ve millet olarak büyüklüğümüzün bir defa farkında olmalıyız. Biz büyük bir milletiz, biz büyük bir ülkeyiz.

‘Operasyona hazırız’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu toplantısında konuştu.Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:Geçtiğimiz 14 yılda ülkeyi 3 kat büyüterek başarılı bir performans ortaya koyduğumuza inanıyorum. Türkiye 3 kat büyümüşse buradaki işadamlarımızın pekçoğunun işleri 5 kat 10 kat büyümüştür. Özel sektörün lokomotifliğini çok önemsiyoruz. 2023 hedeflerine sizler ve tüm girişimcilerimizin katkılarıyla ulaşacağız. Özel sektörümüzün önünü açabildiğimiz kadar açıyoruz. Özel sektörün de herşeyini borçlu olduğu milletine ve devletine katkı sunacağını ümit ediyorum. 3 Kasım 2002 tarihi iş dünyamız için bir milattır. AK Parti iki kavramla ifade edilmiştir: İstikrar ve güven. Türkiye bunlardan uzaklaştığı ölçüde sıkıntıya düşmüştür.Video: Erdoğan’dan AB’ye: Biz kapıkulu değilizBen “Bu kriz teğet geçer” dediğimde birileri kendi akıllarınca dalga geçmişti. Nitekim dediğim gibi oldu. 2008 küresel ekonomik krizine direnen Türkiye, 2013’den itibaren başlayan bir dizi saldırı karşısında çok ciddi mücadele yürütmek zorunda kaldı. 35 yıldır bir terör mücadelesiyle içeride daha sonra ilave dışarıda Suriye’deki savaşın bize yansımasıyla terörle ayrı mücadele etmek zorunda kalmıştır. Kimse bana Gezi olaylarının amacının Taksim’deki 3-5 ağaç olduğunu söyleyemez. Kimse bana 17-25 Aralık’ın adaleti sağlamak, hukuku sağlamak olduğunu söyleyemez. Kimse bana çukur eylemlerinin masum amaçlar taşıdığını söyleyemez.”Türkiye’de aydınlık gelecek var”15 Temmuz’un bu ülkeyi işgale ve milleti esir almaya yönelik bir kalkışma olmadığını öne süren varsa onun aklından şüphe ederim. 16 Nisan halk oylamasında işlerin nasıl şirazesinden çıkarılmaya çalışıldığını hep birlikte yaşadık, gördük. Başka ülkelerin sırtlanamayacağı Türkiye’nin bir parça yorgunluk alameti göstermesini normal karşılamak gerekir. Şundan emin olunuz, en kötüsü geride kaldı. Saldırıya rağmen ayakları üzerinde duran Türkiye’de inşallah aydınlık bir gelecek vardır.Artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi yürümeyecek. Demokraside ve ekonomide yeni bir atılım döneminin hazırlıklarını yapıyoruz. Çalışan üreten yenilik peşinde olan girişimcilerimiz yeni dönemin en muteber insanları olacak. TÜSİAD’ın milli ve yapıcı rolü oynayacağına inanıyorum.Başlattığımız ihracat seferberliğinin meyvelerini yavaş yavaş alıyoruz. Rusya pazarındaki gibi talihsizlikler bizi alternatifler üretmeye yöneltmiştir. Şimdi büyüm hızımızı yeniden ihtiyacımız olan seviyelere çıkarmak için yeni önlemler aldık. Teşvik sistemimizi iyileştirdik.”Valileri görevlendirdim”Enflasyonla mücadele üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. İşsizlik oranlarındaki artış son dönemin en üzücü olayı olmuştur. Bir istihdam seferberliği başlatmıştık. Birçok kurum sözler verdi, bu sözlerin takibi için valilerimizi görevlendirdim. Bu sözlerin ne kadar yerine getirildiğini teker teker soracağım. Özel sektörün finansmana bol kolay ve ucuz erişimini sağlamak en önem verdiğim konulardan biri. Malesef bankacılarımızla anlaşamıyoruz. Faizlerin bu kadar yüksek olduğu ortamda girişimcilerimizi yönlendiremiyoruz. Bu konuda bir ortak aklı devreye alabileceğimizi ümit ediyorum.Türkiye Varlık Fonu’nu hayata geçirerek büyük projelerimizi destekleyecek fonu hayata geçirdik. Ekonomimiz yatırımlarımız ve projelerimiz için tüm imkanları değerlendirmenin gayreti içerisindeyiz.AB dediğimiz zaman, AB Türkiye gönlünü kapısını açmış da Türkiye içeriye mi girmemiş? 1963-sene 2017. 54 yıldır bu ülkeyi sürüm sürüm süründüren bir AB var. En son yaşadığımız referandum olayında yaptıklarını gördünüz. Biz kapı kulu değiliz, bir onurumuz var, bununla oynanmasına müsaade edemeyiz. Fransa’nın Dışişleri Bakanı “boşuna çabalıyorsunuz siz almayacaklar dedi, niye dedim nedenini söyledi.Kapısında bekleten bir muhatabınızla bir yere kadar pazarlık yaparsınız. Ben milletimizin şerefini ayaklar altına aldırtmam, başımızın çaresine bakarız. Avrupa pazarı bizim için ne kadar önemliyse, Türkiye de Avrupa için aynı ölçüde önemlidir.İş adamlarına yerli otomobil çağrısıBundan sonra bizim dünya çapında bilinen markalara ihtiyacımız var. İş adamlarımızın arkasındayız. Yerli otomobil konusunda ulaşamamış olmaktan üzüntü duyuyorum. Kendi pazarımızın büyüklüğü ortadayken böyle bir adım atılmaması düşündürücüdür. TÜSİAD üyelerinden cesaretli adım bekliyorum. Bu salondan bir babayiğit çıkaramıyorsak üzüntü verici.Yeni İpek Yolu önemliYol ve Kuşak Forumu’nda trilyonlarca doları gördüğüm zaman, bunlar önemli projeler. Dünya güç dengeleri yeniden kuruluyor. Bölgemizdeki hiçbir ülke bunun dışında değil. Türkiye de bu konunun tam merkezinde. ‘Başımız ağrımasın’ dersek ağrıyacak başımız dahi kalmaz.Masada olmayan menüde olurSahada olacağız. Masada da olmayacaksak kendimizi menüde bulacağımızı bilmeliyiz. Suriye’de bunu görüyoruz. Bizi terör örgütleriyle, ekonomik sıkıntılarla oyalayanların asıl gayesinin bölgede fiili durum oluşturmaya çalıştığını görmemek mümkün mü? Geldiğimiz noktada samimiyetimize karşılık alamadığımızı görüyoruz.El Bab’da ‘ne işiniz var’ dediler. Onların derdi başkaydı. Biz ‘gideceğiz’ dedik. Münbiç’te ABD, Rusya ve Türkiye olarak insani yardım için kuşatma altına alındı. Şimdi de Rakka meselesi. ABD’yle görüştüm. Çok hassaslar. ‘Rakka’da terör örgütleriyle birlikte olursanız biz olmayız’ dedik. Yeni ‘Fırat Kalkanı’ mesajıEğer bu terör örgütleri tehdit oluştururlarsa angajman kurallarından kaynaklanan haklarımızı kullanırız. Bunun için kimseye danışmayız, kaybedecek vaktimiz yok. Ülkemize verilen sözlerin tutulmadığı görülüyor. Fırat Kalkanı ilk adım oldu. Bundan sonra da ihtiyaç ve gerek duyduğumuz her an benzer operasyonlar yürütmekten çekinmeyiz.Suriye’de bizim öz kardeşlerimiz var. Bu bizim için ayrıca beka meselesidir. Burada herkesin Türkiye’nin beka kaygısına saygı göstermesi gerekiyor.Video: Her an yeni operasyon yapabilirizOHAL açıklamasıOHAL konusundaki endişelerinizi anlamakta zorlanıyorum. OHAL bizim sanayicilerimizin, iş adamlarımızın neyini engelliyor. Şu andaki işlevini engelliyorsa oturur, onu konuşuruz. Böyle bir şey söz konusu değil. Biz göreve geldiğimizde Güneydoğu’da OHAL vardı. Bakınız Fransa OHAL ilan etti. 10-15 terörist ortaya çıktı orada bir operasyon yaptılar. Bunun üzerine OHAL ilan edildi. Ama bizde ülkemizin yıkılmasına, milletimizin adeta tamamıyla yok edilmesine yönelik bir operasyon yapıldı. 249 şehidimiz var, 2 bin 193 gazimiz var, biz hala diyoruz ki OHAL’i kaldıralım. Herşey huzura, refaha kavuşmadan OHAL’i kaldıramayızTÜSİAD YİK Toplantısı’nın sizler ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

BANKACILARLA ANLAŞAMIYORUZ

Özel sektörün finansmana bol ve kolay erişimini sağlamaya önem veriyorum. Maalesef bu konuda bankacılarımızla anlaşamıyoruz. Faizlerin bu kadar yüksek olduğu yerde, girişimcilerimiz yatırıma yönlendirmek kolay olmuyor. Bu konuda sizden destek bekliyoruz. Yatırımlarımız için ilave kaynak arayışımızı sürdürüyoruz. Gümrük Birliği’ni güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz.

BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKARIZ

AB dediğimiz zaman AB kapısını açmış da Türkiye içeri mi girmemiş? 54 yıldır bu ülkeyi kapısında sürüm sürüm süründüren bir AB var. Bizden sonra kimler geldi kimler geçti. Türkiye’nin günahı ne de almıyorsunuz? Hiçbirisi bizden daha iyi değil ama alıyorlar. Bizim bir onurumuz var. Bununla oynanmasına müsaade edemeyiz. Alacaklarsa girelim. Ben bu milletin şerefini ayaklar altına aldırtmam. AB yetkilileri bizlere adil ve onurlu yaklaşırlarsa görüşmelere devam ederiz, yoksa biz de başımızın çaresine bakarız.

MASADA OLMAYAN MENÜDE OLUR

Bizi terör örgütleriyle, siyasi kaos tehditleriyle oyalayanların asıl gayesinin bölgede fiili durum oluşturmak olduğunu görmemek mümkün mü? Sahada olacağız. Masada da olmayacaksak kendimizi menüde bulacağımızı bilmeliyiz. Suriye’de bunu görüyoruz. Eğer bu terör örgütleri tehdit oluştururlarsa angajman kurallarından kaynaklanan haklarımızı kullanırız. Bunun için kimseye danışmayız, kaybedecek vaktimiz yok. Ülkemize verilen sözlerin tutulmadığı görülüyor. Fırat Kalkanı ilk adım oldu. Bundan sonra da ihtiyaç ve gerek duyduğumuz her an benzer operasyonlar yürütmekten çekinmeyiz.

YENİ GÜÇ DENGELERİ KURULUYOR

Yol ve Kuşak Forumu’nda trilyonlarca doları gördüğüm zaman, bunlar önemli projeler. Dünya güç dengeleri yeniden kuruluyor. Bölgemizdeki hiçbir ülke bunun dışında değil. Türkiye de bu konunun tam merkezindedir. Şayet biz aman başımızı ağrıtmayalım dersek ağrıyacak bir başımız bile kalmayabilir. Şundan emin olunuz, bu çerçevede atılacak adımların hiçbiri Türkiye’yi zayıflatmayacaktır. Tam tersine güçlendirecektir.

Dükkanı kapatıpgidelim

TÜSİAD üyelerine sitemde bulunan Erdoğan, “Ekonomide yapısal reformları kesintisiz sürdürmek gerekiyor. Yerli otomobil konusunda arzu ettiğimiz neticeye ulaşamamış olmaktan üzüntü duyuyorum. Kendi pazarımızın büyüklüğü ortadayken böyle bir adım atılmaması çok düşündürücü. TÜSİAD üyelerinden bu konuda cesaretli bir atılım bekliyorum. Şu salondan babayiğit çıkartamıyorsak dükkanı kapatıp gitmemiz lazım” dedi.

KAYNAK : Yenişafak

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ